Saki'den Zagor Muhabbeti

Başlatan Saki, 30 Ekim, 2021, 16:01:07

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Saki

Gerçek hayatta, onlara balta veya tomahawk denilmedi, "savaş sopalar" olarak adlandırıldılar. Aşağıda onları ve neye benzediklerini gösteren resimler var.
"Taş coplar, tarih öncesi çağlardan beri Kuzey Amerika'da yaygın olarak silah olarak kullanılmıştır, ancak çoğunlukla kuzey ve güney ovalarının kabileleri tarafından benimsenmiştir. Düşmanları bir salıncakla vurmak için kullanılan yakın temas silahıydı. genellikle yuvarlak, dikdörtgen veya iki uçludur. Sap, bölgeye özgü sert ağaçtan yapılır ve başa ham deri ile tutturulur. Bu sargı genellikle taş başın etrafına ortasından bir kurdele ile bağlanır ve bazı durumlarda tüm başı kaplar. daha sonra ham deriye sarılır ve tendonlarla dikilirdi. Savaş sopaları genellikle 30 inç uzunluğundaydı ve bir golf sopası gibi sallanırdı. Çoğu basitti, bazılarının ucunda boncuklar veya at kılı vardı. Festival sopaları 20 inç veya 20 inç aralığında yapıldı. kırılan daha uzun çubuklardı. Kızılderililerin rezervlerde hapsedildiği dönemde, birçok çubuk inci damlalarıyla süslendi ve tamamen boncuklarla iç içe ve sadece tören amaçlı kullanıldı. "


Saki

Önce bir açıklama yapayım. Daha eski Zagor maceralarında, çizgiromanın ilk sayfasında çizerin ismi yazıyordu, ancak yazar Guido Nolitta değilseydi, gerçek  yazarın adı yazmıyordu yada yerine Guido Nolitta yazıyordu. Guido Nolittanın en son yazdığı macera Zagorun Akronlularla ilk karşılaşmasıdır. Ardından hemen Tiziano Sclavi yazmaya başlamıştır ve Yeni Olimp macerasını yazmıştır (Bazileo ile olan macera).

Durum neden böyleydi. Okurların beklentileri yüzünden. Okurlara göre Zagorun her macerasını Guido Nolitta yazmalıydı.

Durum böyle olunca şimdi bizlere hangi Zagor macerasını hangi gerçek yazarın yazdığını tespit etmek düşer.

Ade Capone Korkunun bin yüzü olan Zagorun en güzel maceralarından birini yazmıştır.

Beni de ve umarım sizleri de hangi diğer Zagor macelarnı yazdığını ilgilendiriyor...



Yeni Salem, rahip Stivenle olan  unutulmaz bir macera



Pek hoşuma gitmeyen Puma-Adam macerası.



Esrarengiz vadi



Ve Stefano Andreuccinin çizdiği güzel bir macera - İnsanlar ve vahşi hayvanlar.



Ben bunları bulabildim, bildiğiniz diğerleri varsa ricam yazın..

Saki


Saki

Michele Pepe



Ferri


Saki


Saki

-Tüm sınavları geçtiniz ve Yeni Alamut'a katılmayı hakkettiniz...

Bu kaleye Alamuut ismini verdi ve onun mutlak efendisi oldu... Kendine ise dağın ihtiyarı ismini verdi...

Etrafında Allah'ın cennetini anımsatacak en güzel bahçeleri dikti

Adamlarına önce uyuşturucu verip onları buraya getiriyordu..

Onlar uyandıktan sonra kendilerni cenette sanıyorlardı. İstedikleri her şeyi elde edebiliyorlardı.

Ancak, Dağın ihtiyarı onlara yeniden uyuşturucu veriyordu ve onlar uyanıp onun huzuruna getiriliyolrardı. Her bir güzelliği tatan bu insanlara bu büyük bir hayal kırıklığı oluyordu...

O zaman dağın ihtiyarı onlara bazı eylemler yapmaları karşılığında yine cennete çevireceğini açıklıyordu...



Bu eylemler suikast, şantaj ve sabotajdan ibaretti...



Saki



Hz. Ali yolunda giden Hasan-i Sabbah (c. 1050 – 12 Haziran 1124) dini ve askeri bir liderdi, Nizari İsmaili devletinin kurucusuydu. Ayrıca, özel olarak eğitilmiş bir grup casustan oluşan ve Suikastçılar (Farsça, Hashshashin) olarak bilinen istihbarat ekibinin de kurucusuydu. Alamut adlı bir dağ kalesini ele geçirdiği için Batı'da Marco Polo'dan bu yana Dağın Yaşlı Adamı olarak biliniyor.

 Hayatı boyunca birçok akademik konu ile uğraştı. Dini ve askeri liderliğin yanı sıra matematik (özellikle geometri), astronomi ve felsefe (özellikle epistemoloji) alanlarında deneyimliydi.

Saki

Güney Amerika yolculuğunda Zagor İngiliz naturalist Charles Darwin ile Asuncion şehrinde buluşcaktır ve bu bilm adamının hayatını kurtaracaktır...

Zagor yoluna devam ederken, bu bilim adamı İngilitereye dönecek ve gezilerindeki keşiflerinden esinlenerek dünyaya ve hayata bakış açımızı sarsacak 'On the Origin of Species' - Türlerin kökeni üzerine eserini yazacaktır..

Charles Robert Darwin (12 Şubat 1809 - 19 Nisan 1882), yaygın olarak evrimsel biyolojiye yaptığı katkılarla tanınan bir İngiliz doğa bilimci, jeolog ve biyologdu. Tüm yaşam türlerinin ortak bir atadan türediği önermesi artık genel kabul görüyor ve bilimde temel bir kavram olarak kabul ediliyor. Alfred Russel Wallace ile ortak bir yayında, bu dallanan evrim modelinin, doğal seçilim adını verdiği, varoluş mücadelesinin seçici yetiştirmede yer alan yapay seçilime benzer bir etkiye sahip olduğu bir süreçten kaynaklandığına dair bilimsel teorisini tanıttı. Darwin, insanlık tarihindeki en etkili figürlerden biri olarak tanımlanmıştır.

Saki

Darkwood Kızılderili şeflerin yıllık toplantılarında Zagorun esrarengiz bir şekilde karşılarına çıkması..

Her bir yeni macerada Çikonun yemek peşinde yaptığı yaramazlıkları veya Trampi ile yemek peşindeyken beraber yaptıkları yaramazlıkları..

İzcilerin yıllık toplanmalarına Zagor ve Çikonun katılmaları...

Vayandot şefi Akenat ve Kayowa şefi Winter Snake ile yeni bir macera..


Başka var ise yazabilirsiniz..

Ustura Kemal

Merhaba Saki dostumuz. Yukarıda 4 maddede sıraladığınız ve  Zagor'u Zagor yapan güzellikleri niçin  göremeyeceğimizi yazarsanız sevinirim.

Saki

Aynen öyle Bayram dostumuz. Bizim bildiğimiz Zagoru Zagor yapan bu 4 unsur..

Neden bunları artık göremeyiz. Çünkü bu unsurlar tam Sergio Bonelli nin yazdığı maceralarda vardı. Tipik bir yeni senaryo nasıl başlıyordu. Zagor ve Çiko Darkwood ormanının ucunda bir küçük şehirde. Zagor bir kabileye gidiyor, Çiko ise aç kalıp en az 50 sayfada Trempi ile bi süru yaramazlık yapıyorlar.

Ve böyle maceraları en çok Donatelli çizmiştir. Yani bu maceralar her zaman Darkwood ta meydana gelirdi.

Ancak başka senaryocular senaryo yazmaya başlayınca, Sclavi, Toninelli gibi yazarlar diyelim, bu unsurlar gitgide ortadan kaldırmaya başladılar ve Mauro Boselli Zagoru Darkwood'dan çıkardıktan sonra ve Kuzey Kutup olsun, nebilim işte Yedi Cibola Kenti, Latin Amerika maceraları, Avrupa maceraları ve Afrika maceraları olsun, bu unsurlar ister istemez ortadan kayboldu..


Belki yeni senaryocular bu unsurları biraz naif görmüştürler.

Sen ne diyorsun, Bayram dost, haklı mıyım?

Ustura Kemal

Evet saki dostumuz, düşüncelerinize katılıyorum. Maalesef insanlar gibi okunan kitaplar dahil herşey değişiyor. Klasik maceraların içerikleriyle günümüz çizgi romanlarının yalnızca isim ve kılık kıyafet olarak eskisine benzediğini görüyoruz. Yazılar azaldı. Mizahi unsurlar azaldı , kahramanın kahramanlığı azaldı. Bu değişimler belki de değişen çağın değişime zorunlu kılan zorlamalariyla olmuştur. Yani biz eski kuşak dönemimizde Dünya çok daha kapalıydı. Başka yerlerde ne olup bittiğini ancak gazetelerden takip ederek öğreniyorduk. ( Tabii onlarda rejimlerin gösterdiği şekilde yansıtıyordu )

Örneğin: Vietnam işgalini ele alalım. Filmlerde ve gazete sayfalarında ABD'nin özgürlük savaşçısı, karşı tarafı ise kedi, köpek yiyen vahşi yaratıklar olarak _ tıpkı kızılderilileri gösterdikleri gibi _ gösteriyorlardı. Zaman gibi insanların ve iletişim araçlarının da gelişmesiyle Dünya küçüldü, küçüldü ve evlerimizin içine kadar sığdı. Artık hiçbir şey gizli kalmıyor , bir şekilde gün yüzüne çıkıyordu. Masum olmadıkları, zayıfın ve haklının yanında olmadıkları; tam aksine Dünya üzerindeki bütün yıkımın, kıyımın, sömürünün ve katliamların sorumlusu oldukları için ve bunları gizleyemediklerinden kahramanlarını da , 1950_ 60 _ 70 yılları kahramanlarından farklı olarak masumiyeti geride bırakarak alnının ortasından vuran tipler hâline getirdiler. TV dizileri surekli ölüm, çatışma, kahramanlık propagandası yaparak bunların alt yapısını hazırladı. Yaşamın en kutsal değer olduğu gerçeğini yalnızca kendilerine ve yakınlarına hak gördüler.

Yani değerli dostlar bizlerin anlayacağı ölümü ve öldürmeyi insanların nazarında olağan hâle getirdiler. Sayın Saki dostumuz. Nereden nereye geldik. Yazıya nasıl başladık, nasıl bitirdik. Sonuç olarak: Yalanın asıl olduğu, utanma duygusunun anlamını yitirdiği, Sevgi ve masumiyetin olmadığı bir insan mezbeleliği yarattılar. Çizgi romanlar da bundan üzerine düşeni aldı.

Saki

Aynen öyle Bayram dostumuz.

Zagor'un maceralarında yine artık göremediğimiz bir şey var. Bu da Çiko'nun senaryo içindeki inanılmaz esprileri. Zagor'un maceraları nekadar kasvetli olsada, Çiko'nun yemek peşindeyken yaptığı yaramazlıklar bunu biraz yumuşatıyor ve bu eski maceralarda benim çok hoşuma gidiyordu. Yine Sergio Bonelli'nin ta kendisinin yazdığı maceralardır bunlar.

Çiko nasıl olsa çizgiroman tarihinde kesin en büyük sidekick dir..

Yakında, Çikonun yaramazlıkları diye bir başlık açarım..

Saki

Zagor da arttık göremeyeceğimiz bir şey daha alıma geldi. Nasıl unutmuşum ki şaşıyorum. Yeni bir macera başladığında Drunky Duck denen deli postacı Zagora bir mektup getiriyor. Ya bir kalenin komutanından ya da eski dostlarından ve bu mektup ile Zagorun yine korkunç ve kasvetli bir macerası başlıyor.

Drunky Duck genelde geldiğinde Çiko'ya çok kötü süprizler yapıyor. Bu durum en az 15-20 sayfa yer alıyor ve böyle eğlenceli bir durumdan sonra yine bir güzel macera başlıyor.

Örneğin Zagorun dostu Pierre'den Drunki Duck Zamanın gizemli kitabını getiriyor. Bu kitap periler ülkesi Golnor'a bir port-geçiş açıyor ve Zagor'un en güzel maceralarından biri başlıyor..

Benim de sizin de bildiğimiz Zagor zaten budur ve başka tanımam..


Saki

ABD'nin bağımsızlığını kazandığı andaki toprakları Atlas Okyanusu kıyısında günümüzdeki yüzölçümünün üçte biri civarında bir alandan oluşuyordu. Batısındaki topraklar Fransa'ya aitti. ABD'nin 3. başkanı Thomas Jefferson bu toprakların ABD için gelecekteki önemini anlamıştı. Fransa'nın başındaki Napolyon Bonapart yönetimine bu toprakları para karşılığı ABD'ye satma teklifini getirdi. 2.147.000 km²lik bu alan 1803 yılında 78 milyon Fransız Frankı (15 milyon Amerikan doları) karşılığında ABD'ye satıldı. Satın alınan Louisiana toprakları günümüzde kısmen veya tamamen ABD'nin 15 eyaletini kapsamaktadır (Arkansas, Missouri, Iowa, Oklahoma, Kansas, Nebraska, Minnesota, Kuzey Dakota, Güney Dakota, Meksiko, Teksas, Montana, Wyoming, Colorado ve Louisiana).