1972 Meşaleyi Yakanların Öyküsü - Ayrıntı

[hanac]

1972 Meşaleyi Yakanların Öyküsü



Fiyat: 85₺
Çizer: Burhan Kum
Sayfa Sayısı: 128
Cilt Tipi: Karton Kapak
Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
Boyut: 21 x 29.7 cm

Anlatılan, yalnız geçmişin değil, bugünün ve yarının da öyküsüdür. Adını taşıyan çocukların dahi, isimlerinin gerçek sahiplerini yeterince tanımadıkları bir ülkede, yaşananların bir hayalden ibaret olmadığını geleceğe aktarma çabasıdır. Sanatçı Burhan Kum, dünyada büyük yankılar uyandıran, ülkemizde de toplumsal mücadelenin tarihini derinden etkilemiş bir dönemin kahramanlarını yeniden anımsatırken, belleğin yağmalanmasına da itiraz ediyor. "1972 - Meşaleyi Yakanların Öyküsü", Dolmabahçe'den ODTÜ'ye, Nurhak'tan Kızıldere'ye uzanan, tarihi belgelere ve tanıklıklara dayanan titiz bir çalışmanın ürünü... Eserin bir başka çarpıcı yönü de 68'in özlemini, sorgulamaya ve değiştirmeye çalışan refleksini, Gezi'nin gençleri ve Z Kuşağı'yla buluşturarak meşalenin hâlâ yanmakta olduğunu vurgulaması. En çok da bu yüzden, anlatılan, yalnız geçmişin değil, bugünün ve yarının da öyküsüdür.

[hanac]

[Kinowa59]

1972 yılı ilkokul 5 sınıf öğrencisiyim. Mart ayının sonu veya nisan başı. Öğretmenim, beni o zamanın en çok satan gazeteleri olan Günaydın ve Hürriyet gazetesi almam için bakkala gönderdi. Yolda gelirken gazetenin baş sayfasına göz attığımda kağnı arabası gibi bir yıkıntı da,  üst üste bir sürü gencin cesedini gördüm. Manşet olarakta " anarşistler öldürüldü,"veya ona benzer şeyler yazıyordu. Ne olduğunu pek anlayamamıştım ama gazeteleri getirip öğretmenime verdiğimde, masasında ellerini yüzüne yaslayıp usul usul gözyaşı dökmesi aradan tam 50 yıl geçmesine rağmen hâlâ beni etkilemekte, gözümün önünde canlanmaktadir. Bu olaydan, daha sonra Kızıldere  katliamı olarak pek çok kitaba, romana konu edildiğini gördüm. Bir ay kadar sonra da 6 Mayıs 1972, ılık bir bahar gecesi üstteki gençlerin " kahrolsun emperyalizm, yaşasın tam bağımsız Türkiye" diyerek, kendi idam taburelerini tekmelemelerini gördüm.