Teks Aylık Seri - Mylos Kitap

[YzbVolkan]

Bana ayın sonunda çıkacağı söylendi Atilla bey.

İnşallah size söyledikleri gibi çıkar üstadım.

[caretta]

Aylık Teks sanırım Şubat sonuna kaldı. Lal Yayınlarını sipariş vereceğim artık Teks de ne zaman yayınlanırsa.
En azından Tex Willer ve Büyük Albüm 35.sayı bu ayı kurtarıyor.

[YzbVolkan]

Mylos lar ay sonu çıkacakmış caretta üstat.

Villa nın bu albümünü yıllardır bekliyordum. Küçük format yazık etti ustaya.

[caretta]

Mylos lar ay sonu çıkacakmış caretta üstat.

Villa nın bu albümünü yıllardır bekliyordum. Küçük format yazık etti ustaya.

"Myloslar" derken Aylık Teks ve Julia'yı kastettiniz değil mi?
Yani 2 tane Aylık Teks değil...

[YzbVolkan]

Evet Tex ve Julia üstadım.

Bence Tex'in satışının düşük olma nedeni internetteki Korsan çeviriler. Facebokda orda burada hep Zagor ve Texin korsan çevirilerini görüyorum.
Bu resmen hırsızlık. Lal ve Mylos bunlara bir şekilde engel olmalı.

[Kinowa59]

Her kim Tex ve Zagor' un korsan çevirilerini yapıp Facebook da orada burada yayınlıyorsa biliniz ki bu yaratıklar insan türünün en alt gelişmişlik düzeyi olan yağmacı, çapulcu, hırsız ve talancı bölümünü oluşturan mahlukatlardır. Bizler, Tex ve Zagor tutkunları olarak bu ilkel primatlara ne kadar beddua etsek azdır. Bu yaratıklar kendilerine edilen hakaretleri ödül olarak görmekte ve " şükür ya rabbim " diye düşünmektedirler. Bu iki ayaklı ahlâk ve onur yoksunu mahlukatlara ne söylesem azdır. Allah'a havale ediyorum. Yüce yaradan bu utanmazlara ne bu dünyada nede ahirette gün yüzü göstermesin inşallah. Amin, amin, amin.

[Kauss]

Korsan çevirilerin illa etkisi vardır da, bu çizgi romanlara fiziksel ulaşmak o kadar kolay değil. Her sitede bulunmuyor, her siteyi bırakın popüler çizgi roman dükkanlarında bile yoklar. Geçen ay yolum Kadıköy'e düştü 5 birikmiş Juliayı satın aldım. Bence bir şekilde satış kanallarını geliştirmeleri lazım

[YzbVolkan]

Korsan çevirilerin illa etkisi vardır da, bu çizgi romanlara fiziksel ulaşmak o kadar kolay değil. Her sitede bulunmuyor, her siteyi bırakın popüler çizgi roman dükkanlarında bile yoklar. Geçen ay yolum Kadıköy'e düştü 5 birikmiş Juliayı satın aldım. Bence bir şekilde satış kanallarını geliştirmeleri lazım

Az basılan bir şeyi her yere dağıtmak çok zor.

[Kauss]

Az basilan bir seyi her yere dagitmak cok zor.

O zaman satışlar düşük denmesi de doğru değil. Ürünü müşterine ulaştıramadığın sürece satış rakamlarında üretim rakamlarında ilerleyen süreçte düşecektir

[pizagor]

O zaman satışlar düşük denmesi de doğru değil. Ürünü müşterine ulaştıramadığın sürece satış rakamlarında üretim rakamlarında ilerleyen süreçte düşecektir

Müşteriye ulaşma konusunu biraz irdelemek gerekli.

Bundan 20 yıl öncesine kadar gazete bayileriydi çizgiromana erişim noktası. Güzel günlerdi, yüksek baskı adetleriyle birlikte pek çok gazete bayisine, bakkala ulaşırdı bu çizgiromanlar. Mahalledeki bir sokak yukarımızdaki bakkalı hatırladım şimdi, cam giriş kapısının arkasına gerilmiş iplerde adeta kuruması için dizilmiş çamaşırlar gibi görücüye çıkardı Kaptan Amerikalar, Hulklar, Silver Surferlar. Sonra tirajlar düşmeye başladı, on bin kitap basıp yedi binini geri toplayınca bu sefer bari sekiz bin basayım dedi yayıncı; böylece iki bin noktanın hitap ettiği potansiyel okur bu çizgiromana erişemez oldu, tiraj biraz daha düştü. Sonrasında da daha da düşen tiraja karşı hamle baskı adedini azıcık daha kısmak oldu. Ve böyle böyle baskı adetleri iyice aşağıya çekildi. Tabi o satış sisteminin üreticiyi sömüren vahşi kapitalist uygulamasını da hatırlayalım; ana dağıtım fiması etiket fiyatının yarısını cebe atıyordu. Buradan son satış noktasına verdiği bir pay vardı elbet ama sırf bu dağıtım ağını kurdu, bu kadar insana ekmek sağladı diye işin kaymağını yiyordu.

Sonra dev kitabevleri dönemi başladı. Hemen hemen her kitabın, her çizgiromanın yer aldığı bir okur cenneti. Hem bunlarda çeşitli kampanyalar da olabiliyordu; bakkalda, kioskta etiket fiyatı üzerinden ilerleyen alışveriş burada biraz daha okur lehine işleyebiliyordu. Ve yayıncı tarafında da hala tirajlar düşükken baskının büyük kısmını bu büyüklere verme durumu ortaya çıkmıştı. Yayıncının kendi işlettiği çizgiromanevine gittiğinde 'Elimde hiç kalmadı, bilmemkim dev kitabevinin iadelerini beklemen lazım, oradan çıkacaktır.' cümlesini çok duyar olmuştuk. Ve bir şey daha duyuyorduk: bu devler küçük yayıncının ümüğünü sıkıyordu, bakkallar döneminin iskontoları burada da geçerliyken üzerine birkaç puan daha istenen yüksek iskontolar, ödemelerde ötelemeler vs. Bir noktada bu ilişkinin bitmesi de olağan ve beklenen sonuçtu. Bazı yayıncıların şu sıralar daha farklı, dev kitapçılar lehine iskontolarla iadesiz çalışma şeklinde anlaşmalar yaptıklarını da duyuyorum.

Bir zamanlar çizgiromancıların sadece kendileri için bir dağıtım ağı olması gerektiğini düşünürdüm; her şehirde bir satış noktası gibi ama sonrasında çok hatalı olduğumu fark ettim. Her yayıncının kendi satış sitesiyle, neredeyse her çizgiromanevinin kendi sosyal medya hesaplarıyla erişebildikleri, yayınlarını beğeniye sunduğu bir döneme girdik. Kaldı ki bazı girişimci dostlarımız da fiziki depo işine girmeden, son noktada siparişe göre kitapları toplayıp okura gönderdikleri internet dükkanları açarak gayet güzel indirimlerle çizgiromanları okura ulaştırmaya çalışıyor.

Tabi her koşulda kargoların artık can yakacak düzeyde olduğunu da yazmadan olmaz. Tek bir kitap almak için bir o kadar da kargo ödenen günlere geldik maalesef, bu durum muhtemelen daha da kötüye gidecek.

Bence çizgiromana erişim sıkıntısı yok, sosyal medya ve forumlar size neyin, ne zaman raflara çıkacağını ve de çıktığı anı hemen söylüyor. Sadece çizgiromanı şöyle elimize alıp, sayfalarını çevirme, inceleyip beğenirsek kasaya götürme şeklindeki deneyimleme eksikliği var ki bu da bizimki gibi aşırı tutucu bir okur atmosferinde yeni okur sayısını ciddi ciddi etkileyecek bir faktör.

Neredeyse kırkbeş senelik çizgiroman erişim hikayem bu şekilde, beni yanlışlayacaklar lütfen hatalı olduğum, hatalı düşündüğüm, yanlış bildiğim yerleri yazsın, keyifle okurum

[YzbVolkan]

Pizagor dostumuz güzel yazmış.  Eline sağlık.
Kitapevleri baskı maliyetlerinin bu kadar artığı ortamda fazla baskı yapamazlar. Telifleri de baskı adeti × yüzde 8 üzerinden pesin veriyorlar.
Fazla bassalar bu ortamda batarlar.

[Volrath]

2023 yılında ülkemizin nüfusu 83 milyonmuş (aşağı yuvarladım)

çeyreği okuma yazma bilse, onun da çeyreği okuma alışkanlığı sahibi olsa, onun da çeyreği çizgi roman okusa 1.29 milyon eder.

Onun da yarısı alabilse, 600.000 olur.

baskı adetleri 2000-4000, ekstrem durumlar hariç bitmeleri yıllar sürüyor. diyeceklerim bu kadar.

[allan quatermain]

Bu fiziksel erişim meselesi çok sıkıntılı boyutlara ulaştı. Eskiden gazete-dergi satan pek çok market veya kitapçının satmayı bıraktığını görüyorum. Geçen hafta bir üniversite kampüsünü ziyaret ettim, kampüste gazete-dergi satan yer yoktu (eskiden 2 yer varken). Bu okuma alışkanlığının internet ortamına taşındığını düşünsem çok üzülmem ama hiç sanmıyorum açıkçası. Özellikle gazete halen daha online muadili olmayan bir nesne mesela, sosyal medyada karşınıza çıkan linklere tıklayarak erişebildiğiniz bilgi çok kısıtlı kalıyor basılı haline göre. Gazetenin tablet versiyonu dışında gazete muadili görmüyorum ben ki, gazete sitelerine bile giren kalmadı artık. Gazete almayan insanlar tablet alacak da, sonra gazete uygulamasına para verecek de... hiç sanmıyorum açıkçası.
Ben şu an ara bir dönemde olduğumuzu umuyorum, ileride teknolojinin gelişmesiyle gazete, çizgiroman vs. dijital ortamda eskisinden, hatta orijinalinden de iyi muadilleri ile daha güzel şekilde geri dönecektir diye düşünüyorum, ama bu uzun sürebilir.

[YzbVolkan]

Çok iyimser bir bakış açısı.

[pizagor]

Yahu halkımız öğrenmeye aç aç. Bilgi, görgü, algı ve entelektüel düzeyini yükseltme peşinde... Bakın İstanbul Üniversitesi kapılarını halka açtı da necip halkımız öğrenme aşkıyla kapılardan dersleri izlemeye başlamadı mı! Dünyanın başka hangi memleketinde böyle bir ilgi, alaka görebilirsiniz. Kalite akıyor her yerimizden...