Julia Serisi - Çizgi Düşler

Başlatan hanac, 26 Temmuz, 2010, 21:42:49

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 3 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

köstebek

Abilerim, fumetticiler,

çizgiroman basımları işinde fumetti grubu yolun sonuna geldi. Satış rakamları düşük, kurtarır diye düşünüleni Tex ve Zagor (ki onların bile satışları geçen seneye göre %25 ila % 35 arası düştü), diğerlerindeki düşüş daha fazla; k, satışların azaldığı forumdaki fumetti yorumlarının ve girişlerinin epeyce azalmasından da belli.

Nedenleri sebepleri şu an konumuz değil, ama yaşanılan sonuç bu. İtalyan çizgi romanlarında telif anlaşmaları genellikle yıllık yapılıyor. Yani adamlara diyorsun ki ben senin şu, şu şu kitaplarını şu paradan basıcam vs. Adamlarla yazışma vs anlaşmanın gidip gelmesi birkaç ay sürüyor. Demek istediğim yıllık basacağın kitapları bir kerede alıp parayı o yıl içinde taksitlere bölüp mevzuyu kapatmak en mantıklısı. Bildiğiniz gibi ülkemizde düzenli fumetti basan sadece iki yayınevi kaldı: Lal ve Çizgi Düşler. Prestij'e filan haksızlık etmek istemiyorum, ama şimdilik onları konunun dışında tutuyorum.

Bu iki yayınevi de yakında 2018 yılı anlaşmalarını yapmaya başlayacaklar. Çizgi Düşler şimdilik bir yıl daha elindeki fumettileri azaltarak (!) devam etme kararında (en azından şimdilik). Benim tahminim Lal de aynı şekilde davranacaktır. Ama bir yıl sonra ÇR piyasası bu şekilde ilerlerse  bence Tex ve Zagor dışında diğer fumettilerin hiçbir şansı kalmaz.

Neden kalmaz... Şöyle açıklayalım.

Çizgi roman piyasası son 3, 4 senedir iki ana çizgide ilerliyor : Amerikan comicsleri ve manga... Manga basmak şu anda sadece birkaç yayınevinin elinde çünkü Japon kardeşlerimiz her isteyene vermiyorlar, fakat piyasadaki manga satış rakamlarının artmasıyla paralel şekilde yayımcılarımız da japon kore filipin vs yayımcıların üstünde baskıyı arttırıyorlar.   Birkaç sene içinde japonların bu seçkinci yaklaşımının birazkırılıp daha fazla manga basılacağını düşünüyorum.

Comics'lere gelince. Bildiğiniz gibi ÇR okurluğundan, sahaflığından gelerek ÇR basan neredeyse tüm  yayınevleri (Gerekli, Marmara, Arkabahçe, Çizgi Düşler, JBC, YKY vs) asıl yüklenme noktası olarak comicsleri seçtiler. Bunda hem okurlarının fazlalığı hem de ABD sineması, tvsi, oyunları tarafından desteklenmesi geliyor. Bu yüklenme geçen sene öyle saçma sapan bir hale geldi, Marvel ve DC'de neredeyse alınmadık büyük karakter kalmadı. Hatta alınıp da basılamayan o kadar çok seri var ki. Bu dediğim tüm yayınevleri için geçerli. Şu anda sizlerin belki de haberinizin olmadığı bir sürü yan seri vs de alınmış zamanını bekliyor. Demek istediğim seneye daha fazla Amerikan süper kahraman serileri basılacak...

Frankofonlar ve grafik romanlar: Son 3, 4 senedir ÇR yayımlarının artması ÇR ile ilgisi olmayan diğer büyük yayımcıların da dikkatini çekti elbette. Bunun sonucunda onlar da ülkemizdeki ajaslarla temasa geçip telif aramaya başladılar. Manga yolu tıkalı, fumetti yolu zaten batak, Amerikan comicslerinde ise basılacak bir şey kalmamış durumda. sonuçta bu ÇR'ye yabancı yayınevleri de frankofonlara ve  grafik romanlara yöneldiler.

Şimdilik ÇR piyasasında durum bu... Devam edeceğim...

aaciltan

Yazık sevgili köstebek. Bizler; yani türünün son örnekleri olan fumetticiler de yeryüzünden göçünce çocukluk kahramanlarımız Türkiye cizgi roman tarihinin karanlık sayfalarına gömülecek desene... 😢

Saint2

Fumettilere yazık oluyor...
Ben artık şu Amerikan Comics basanlara yavaştan kıl olmaya başlıyorum. Adidas'ın Adilas olması gibi, yok New Avengers, yok Very New Avengers o olmadı Very Very New Avengers tüm seriler birbirine karıştırdım valla.

köstebek

Devam edelim, ve fumettiler neden basılmaz konusunda birkaç nokta daha: Bir iki sene öncesine kadar bir fumettiyi yaklaşık 10.000 tlye basıp (rakamlar yaklaşıktır ve hesabı kolaylaştımak için yuvarlatılmıştır) bir veya iki yıl içinde 12.000 tl toplayabiliyordunuz. Comicsler ise 20.000 tlye basıp bir sene içinde 30.000 tl toplanıyor. Üstelik işin hazırlık kısımlarında harcanan emek (çeviri, balonlama, grafik vs) de aynı. Fumetti son yıllarda bıçak sırtındaydı ve satışlar biraz daha düşünce işin üretici kısmında yer alanlar arasında "başlarım böyle aşkın ıstırabına" sözü artmaya başladı. Harcanıp kazanılan paraları yazmamın amacı şu: Sizin elinizde belli bir miktar para var ve bunu elbette comicse yatırıyorsunuz. Böylece fumetti üretimi önce ertelenmeye başlandı. Çünkü gelir beklentisi kalmamıştı. Önce şunları bir basalım İtalyanları arada bir yerde biraz rahatladığımızda basarız yaklaşımı güçlendi. Böylece fumettiler erelenmeye, sallanamaya, iteklenmeye başlandı. Bu durum elbette diğer ÇR yayınevlerinin fumetti alanına girmesini de engelliyor. Çünkü herkes neyin satıp neyin satmadığını konuşuyor ve biliyor.

köstebek

Dediğim gibi kitap türleri arasında ÇR'nin de olduğunu fark eden büyük yayınevleri bu türden kitaplar basmaya yöneldiler. Comics alanına giremedikleri, fumettiyi bilmeyip aşağıladıkları (texas tommiks olum bunlar boşver gitsin yaklaşımı) için ellerinde sadece frankofon ve grafik roman alanı kalmıştı. Üstelik bunları entelektüel bir havayla sunmaları da çok kolaydı (minareye kılıf hazırdı) . Sonuçta onlar da bu alanda yürümeye başladılar, ama sadece kumar oynamak için, yani ÇR'ı sevip kolladıkları için değil (birkaçı dışında tümünün yaklaşımı bu). Demek istediğim şey, eğer onların da satışları düşerse bugün fumettinin başına gelen yarın da onların başına gelecek.
Ama tüm bunların kötü bir yanı yok. En azından 3, 5 sene sonra sahaflardan filan bu basılanları alıp okuma fırsatımız olacak.

Nightrain

Alıntı yapılan: köstebek - 23 Kasım, 2017, 20:05:32
Marvel ve DC'de neredeyse alınmadık büyük karakter kalmadı. Hatta alınıp da basılamayan o kadar çok seri var ki. Bu dediğim tüm yayınevleri için geçerli. Şu anda sizlerin belki de haberinizin olmadığı bir sürü yan seri vs de alınmış zamanını bekliyor. Demek istediğim seneye daha fazla Amerikan süper kahraman serileri basılacak...

Şu alınıp da basılmayanları çok merak ediyorum. Black Panther ve Aquaman'in telif haklarının alındığı söylenmişti. Sanırım filmlerin vizyona girmesi bekleniyor.
"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"

aaciltan

Alıntı yapılan: köstebek - 24 Kasım, 2017, 10:22:00
Dediğim gibi kitap türleri arasında ÇR'nin de olduğunu fark eden büyük yayınevleri bu türden kitaplar basmaya yöneldiler. Comics alanına giremedikleri, fumettiyi bilmeyip aşağıladıkları (texas tommiks olum bunlar sittir et yaklaşımı) için ellerinde sadece frankofon ve grafik roman alanı kalmıştı. Üstelik bunları entelektüel bir havayla sunmaları da çok kolaydı (minareye kılıf hazırdı) . Son uçta onlar da bu alanda yürümeye başladılar, ama sadece kumar oynamak için, yani ÇR'ı sevip kolladıkları için değil (birkaçı dışında tümünün yaklaşımı bu). Demek istediğim şey, eğer onların da satışları düşerse bugün fumettinin başına gelen yarın da onların başına gelecek.
Ama tüm bunların kötü bir yanı yok. En azından 3, 5 sene sonra sahaflardan filan bu basılanları alıp okuma fırsatımız olacak.
Fakat buradaki en hassa nokta; fumettilerin yeni sayılarının basılmasının da tehlikeye girmesi.
Örneğin Teks... Altın seri tamamlanıp günümüze dek gelebilecek mi? Elimizde tam bir Teks kulliyatı oluşabilecek mi?
Yarım kalmasını düşünmek bile istemiyorum...

Animvader

Alıntı yapılan: aaciltan - 24 Kasım, 2017, 10:36:45
Fakat buradaki en hassa nokta; fumettilerin yeni sayılarının basılmasının da tehlikeye girmesi.
Örneğin Teks... Altın seri tamamlanıp günümüze dek gelebilecek mi? Elimizde tam bir Teks kulliyatı oluşabilecek mi?
Yarım kalmasını düşünmek bile istemiyorum...

En kötü Nathan Never gibi kapalı devre yayına geçer. Kapalı devreyi finanse edebilecek kadar Teks okuru vardır heralde memlekette.

köstebek

Alıntı yapılan: Animvader - 24 Kasım, 2017, 10:48:33
En kötü Nathan Never gibi kapalı devre yayına geçer. Kapalı devreyi finanse edebilecek kadar Teks okuru vardır heralde memlekette.

Kapalı devre de olayı kurtarabilecek durumda değil. Nathan da geçtik ne oldu... hiç, kimse yine almadı, yayınevi patronlarına kitabı bas dememiz bile anlamsız. Kitabın kendini kurtarıyor olmasından çok, konulan paranın ve harcanan emeğin geri gelmemesi öne çıkıyor. kimsenin ilgilenmediği bir mevzu haline geliyor ve sonrasında konuşulmuyor bile...

kısaca özetlersek: Tex ve Zagor dışındaki tüm fumettiler basılabilir sınırının ötesine geçtiler. Az sattıkları için değil, onların yerine başka bir comics basmak çok daha mantıklı olduğu için kimsenin ellemeyeceği  nesneler haline geliyorlar. Texas tommixlerin bugnlerde gazete promosyonu konumuna  düşmeleri gibi...

BAHADIR

İşinize karışmak gibi olmasın ama kapalı devre taa başından beri yanlış olan bir sistem gibi geldi bana...

250-300 adet baskı ile 1000-1500 adet baskı arasında ki fiyat farkının yok denecek kadar az olması ödenilen telif tutarının sabit olduğu göz önünde bulundurulursa her şeye rağmen okuyucuya bir şekilde ulaşmak mantığı ile hareket edilmesi gerektiği kanaatindeyim...

Zaten 250 tane satıyorum 300 basar etiket fiyatından satarım demek okuyucunun gözünün önünde olmayan kitabı almamasını sağlamaktan başka fayda sağlamayacaktır...

O kadar emek, o kadar masraf, o kadar zaman haybiye harcanmış israf gibi duruyor...

Günümüzde ki yayın bolluğu göz önüne alındığında okuyucular ilk sırada önceliklerine yer veriyor... Daha zonra zamanla tadamadığı güzelliklere de dokunmak istiyor... Tabii yayıncının bu kadar düşük satışlarla ve süreli olan yayınlarla beklemeye pek tahammülü olamadığıda bir gerçek...

Yine de kadıköy haricinde satışların çoğunun internet üzerinden ve kampanyalı satışlarla yapıldığını farz edersek bu yayınların her zaman okuyucunun gözünün önünde olması icap eder... Bu gün satmıyor denilen bazı fumettilerin 2. el piyasasında fahiş fiyatlara satıldığını unutmamak gerek...

Birim maliyet olarak yaptığın telif, çeviri, baskı maliyetlerinde bir değişiklik yoksa kapalı devre denilen (litaretüre girdi) bu sistem daha başından yanlıştı...

2. bir konu; alıyoruz ama okumaya gerçekten vakit yok... Mesela Ben Julia'da daha 1001'in bastığı 3 cilde yeni geçtim... Çizgilinin son cildine kim bilir ne zaman gelirim ki almak içinde pek acele etmiyorum açıkçası... Dampyrde Oğlak'ın 14. cildindeyim... Tex de gene oğlak 181. sayıya başlayacağım 1 aydır... Nathanda aylardır Çizgili'nin 2. cildine başlamayı düşünüyorum bir türlü fırsat bulamadım... Bunun yanında aldığım Gibratları daha okuyamadım... Blacksad'in 2. cildini okuyacağım... İncal cildi okuyacam... Lal fumettiler de 100. sayıları okuyorum daha... (Okuyorum dediğim 3-5 ay önce bir zagor... 1- 2 hafta önce de 2 sayı Mister No) İncal'i okuyacağım... Comics klasikler öylece duruyor...

Yukarıda saydıklarım ayak üstü okumayıpta aklımda kalanlar... Bu durumda yeni çıkan bir yayın aşırı ilgimi çekmedikçe, bağımsız olmadıkça, çıkar çıkmaz almak bütçeyi zorlamaktan başka bir işe yaramıyor maalesef. Ayırca "Onu okumadım bunu okumadım" derken hiç birini okuyamıyoruz. Bu kadar seri basmayın arkadaşlar... En çok bastığınız Tex'i geçtim... en az bastıklarınıza bile yetişemiyoruz...

Ama yalan yok Çetin bey'in şu lafını sevdim... "Ama tüm bunların kötü bir yanı yok. En azından 3, 5 sene sonra sahaflardan filan bu basılanları alıp okuma fırsatımız olacak. "

pizagor

Köstebek ağabey, senin mesajları yumuşatıyorum, bilgin olsun...

Sen yumuşak yazsan, yanına da 'aslında içimden geçen kelimeler farklı' gibi bir not düşsen, biz demek istediğini anlarız. Misal:

Böyle çizgiroman okuru olmaz olsun (aslında içimden geçen kelimeler farklı ama forum kuralları gereği yazamıyorum)
Başlarım bu piyasaya, bu düzene (aslında içimden geçen kelimeler farklı ama forum kuralları gereği yazamıyorum)

:)
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!


çizgidüşler

Birkaç konuyu açıklamak istiyorum

...250-300 adet baskı ile 1000-1500 adet baskı arasında ki fiyat farkının yok denecek kadar az olması ödenilen telif tutarının sabit olduğu göz önünde bulundurulursa...

- Siyah-beyaz baskılarda kağıt maliyeti baskı maliyetinin yaklaşık %40 ı civarındadır. Yani baskı adedini yarıya düşürdüğünüzde %20 civarı bir maliyet azaltmış oluyorsunuz ve bu da zararda veya zarar etmenin sınırında olan bir ürün için azımsanamayacak bir tutar.
- Telif tutarları baskı adedine bağlı olarak yüzdesel belirlenir. Örneğin "satış fiyatı X baskı adedi nin yüzde 8'i" gibi. Yani baskıyı yarıya indirdiğinizde telif tutarını da yarıya indirmiş olursunuz.
- Çeviri, grafik gibi maliyetler sabittir ve baskı adedine göre değişmez.
- Ayrıca bu ana başlıklar dışında yan başlıklar da deponuzdaki kitaplara maliyet olarak yansır. Normal şartlarda bunlar ihmal edilebilir, ama yıllarca deponuzda yer işgal ettiği için yeni kitapları koyacak yer bulamayıp yeni bir depo tutma/geniş bir depoya geçme + bu değişiklikler sırasında harcanan transfer giderleri ve depoda beklerken/taşınırken/yer değiştirirken zedelenip satılamaz hale gelen kitapların maliyeti gibi. Belirttiğim gibi bunlar idealde işletme gideri olarak ihmal edilir, ama 5 sene, 10 sene boyunca satılmayıp deponuzun yarıdan fazlasını dolduran kitaplar için süre uzadıkça yüksek bir maliyet haline gelir.

Zaten 250 tane satıyorum 300 basar etiket fiyatından satarım demek okuyucunun gözünün önünde olmayan kitabı almamasını sağlamaktan başka fayda sağlamayacaktır...
- Haklısınız az basınca genel dağıtım yapıp okuyucuya ürünü sunamıyoruz, bu bir handikap. Ama basit birkaç rakam vereyim: Büyük bir kitap zinciri (sanırım hangisi olduğu tahmin edilebilir) Julia Almanak 1 çıktığı hafta bizden rafına koymak için (internet satışı için değil) 200 adet kitap çekti. Bunun yaklaşık 180 tanesi 1 senelik periyotta iade edildi. Gelen 180 tane iadenin yaklaşık /10-15'i tekrar dağıtılamayacak şekilde zarar görmüştü (kıvrılmış kenarlar, kırık kapaklar, darbe yemiş köşeler gibi...). Okuyucu görebilsin diye yaptığımız bu eylem maksimum 20 kitap satış artışına (yani %2) ve aynı miktarda kitap kaybına sebep oldu.

Birim maliyet olarak yaptığın telif, çeviri, baskı maliyetlerinde bir değişiklik yoksa kapalı devre denilen (litaretüre girdi) bu sistem daha başından yanlıştı...

- "Kapalı Devre" (bu terimi sanırım Çetin Bey literatüre soktu) sisteme geçerek Nathan Never'ın maliyeti yarı yarıya azaltıldı ve devam edebiliyor olmamızın sebebi bu. Yoksa Brendon ve Nathan Never serileri 2017 başında sonlanacaktı.

Kolay Gelsin...



xmenac

Bu öykülerin devam edebilmesi için comics okurlarının fumetti okumaya başlaması dışında geriye pek bir çözüm kalmıyor gibi. Bilemiyorum belki bu yayınların e-kitap olarak sürdürülmesi de bir başka çözüm olabilir. Bu durumda da koleksiyon yapmayı seven ve tablette okumak istemeyen okurlar bu yöntemi tercih etmeyebilir.

İkisi de birbirinden zor çözümler.

pizagor

Zor olduğu düşünülebilir ama denenmesi lazım. Piyasayı okumanın dışında okuru da okumak lazım. Çevremdeki çizgiroman okurlarının iki büyük açmazı var: Bir, para yetmiyor; iki, yer yetmiyor. Yer yokluğundan insanlar cayır cayır satıyor kitaplarını. Ve bakın kütüphanelerinize, fumetti tarafına bakın bir de comics tarafına. Kaplanan hacimlerin arasındaki farkı göreceksiniz. KM'leri koyduysanız arşive geçmiş olsun, onlar bile yeter ki iyi ki de koyduk o ayrı mevzu. Satmaya kıyamadığım için yer yokluğundan (ki bunun için ayrılmış bir odada iki duvarım var ve ayrıca İstanbul'da yaşıyorum, buralarda evlerin metrekareleri malum) çizgiroman alamayan biri olarak şiddetle e-çizgiroman formatında da satılmasını istiyorum fumettinin. Hem ucuz, hem de yer sorunsuz. Bu durumda telif ne oluyor, sistem nasıl işliyor hiç bilmiyorum, o yüzden hariçten gazel okumuş olmayayım. Bir de bu çizgiroman dosyalarının tabletten tablete kopyalanmasının önüne nasıl geçilir - ki gayet haklı bir endişe bu - onu da bilmiyorum.
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!


darbove

Alıntı yapılan: köstebek - 23 Kasım, 2017, 20:05:32Abilerim, fumetticiler,

çizgiroman basımları işinde fumetti grubu yolun sonuna geldi. Satış rakamları düşük, kurtarır diye düşünüleni Tex ve Zagor (ki onların bile satışları geçen seneye göre %25 ila % 35 arası düştü), diğerlerindeki düşüş daha fazla; k, satışların azaldığı forumdaki fumetti yorumlarının ve girişlerinin epeyce azalmasından da belli.

Nedenleri sebepleri şu an konumuz değil, ama yaşanılan sonuç bu. İtalyan çizgi romanlarında telif anlaşmaları genellikle yıllık yapılıyor. Yani adamlara diyorsun ki ben senin şu, şu şu kitaplarını şu paradan basıcam vs. Adamlarla yazışma vs anlaşmanın gidip gelmesi birkaç ay sürüyor. Demek istediğim yıllık basacağın kitapları bir kerede alıp parayı o yıl içinde taksitlere bölüp mevzuyu kapatmak en mantıklısı. Bildiğiniz gibi ülkemizde düzenli fumetti basan sadece iki yayınevi kaldı: Lal ve Çizgi Düşler. Prestij'e filan haksızlık etmek istemiyorum, ama şimdilik onları konunun dışında tutuyorum.

Bu iki yayınevi de yakında 2018 yılı anlaşmalarını yapmaya başlayacaklar. Çizgi Düşler şimdilik bir yıl daha elindeki fumettileri azaltarak (!) devam etme kararında (en azından şimdilik). Benim tahminim Lal de aynı şekilde davranacaktır. Ama bir yıl sonra ÇR piyasası bu şekilde ilerlerse  bence Tex ve Zagor dışında diğer fumettilerin hiçbir şansı kalmaz.

Neden kalmaz... Şöyle açıklayalım.

Çizgi roman piyasası son 3, 4 senedir iki ana çizgide ilerliyor : Amerikan comicsleri ve manga... Manga basmak şu anda sadece birkaç yayınevinin elinde çünkü Japon kardeşlerimiz her isteyene vermiyorlar, fakat piyasadaki manga satış rakamlarının artmasıyla paralel şekilde yayımcılarımız da japon kore filipin vs yayımcıların üstünde baskıyı arttırıyorlar.   Birkaç sene içinde japonların bu seçkinci yaklaşımının birazkırılıp daha fazla manga basılacağını düşünüyorum.

Comics'lere gelince. Bildiğiniz gibi ÇR okurluğundan, sahaflığından gelerek ÇR basan neredeyse tüm  yayınevleri (Gerekli, Marmara, Arkabahçe, Çizgi Düşler, JBC, YKY vs) asıl yüklenme noktası olarak comicsleri seçtiler. Bunda hem okurlarının fazlalığı hem de ABD sineması, tvsi, oyunları tarafından desteklenmesi geliyor. Bu yüklenme geçen sene öyle saçma sapan bir hale geldi, Marvel ve DC'de neredeyse alınmadık büyük karakter kalmadı. Hatta alınıp da basılamayan o kadar çok seri var ki. Bu dediğim tüm yayınevleri için geçerli. Şu anda sizlerin belki de haberinizin olmadığı bir sürü yan seri vs de alınmış zamanını bekliyor. Demek istediğim seneye daha fazla Amerikan süper kahraman serileri basılacak...

Frankofonlar ve grafik romanlar: Son 3, 4 senedir ÇR yayımlarının artması ÇR ile ilgisi olmayan diğer büyük yayımcıların da dikkatini çekti elbette. Bunun sonucunda onlar da ülkemizdeki ajaslarla temasa geçip telif aramaya başladılar. Manga yolu tıkalı, fumetti yolu zaten batak, Amerikan comicslerinde ise basılacak bir şey kalmamış durumda. sonuçta bu ÇR'ye yabancı yayınevleri de frankofonlara ve  grafik romanlara yöneldiler.

Şimdilik ÇR piyasasında durum bu... Devam edeceğim...
Fumettiyi ilkokulda arkadaşımda görmüştüm bayağı kıskanmıştım.Tommiks teksas felandı zaten. Okumak nasip olmadı bir ara denemek için ilk ciltlerini alıp okumayı planlıyorum. Aslında ciltler one shot felan galiba pek bilgim yok bütçem de yok. :D 

Fumettiyi alan kemik kitle var. Yeni alacak kişilerde nostalji için alıyor oda düzenli olmuyor. Bunlar sadece tahminlerim olay nasıl işler bilmiyorum. Gençlerin fumettiye ilgisinin olmadığı bir gerçek. Umarım dediğiniz gibi Japonlar diğer yayın evlerine seri vermeye başlar. Daha fazla manga görmek beni sevindirir. Marmaranın yaptığı gibi Türkiye'de bilinen uzakdoğu serileri de basılabilir. Misal manhua(çin) fen shen ji vs manga kadar hypeı olmaz zaten. Animesi ne kadar hype yani pohpohlanıp izlenirse bluray dışında manga satışlarına vuruyor. Mangada Tokyo ghoul gibi satacak neredeyse kalmadı.
The Bird of Hermes is my name, eating my wings to make me tame.