2025 Ocak - Yeni çıkan çizgi romanlar

Başlatan afu, 04 Ocak, 2025, 15:11:47

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Volrath

Alıntı yapılan: Muadip - 24 Ocak, 2025, 08:45:44Pratikte Müsamaha göstermeleri çok daha fazla kar veriyor.


Yine bizim en fazla 2000-3000 basan yayıncıyla koca dünya devini aynı kefeye koyuyorsunuz. Bu durum onlar için geçerli olabilir, Türk yayıncısı için değil. Hatta bu forumda sıklıkla fumetti yayın takvimlerinden şikayet ediliyor, beri yandan öteki tarafta kimin neresiyle çevirdiği belli olmayan fumettiler cayır cayır internete koyuluyor. Türkçe fumetti okuru satın alarak okusa baskı adetleri de artar, yayınların arası da sıklaşır. Mantık çok basit aslında yani.

Türkçenin koleksiyon değeri kısmına değinmeyeceğim. Koleksiyon öncelikle yapana değerlidir. Ben bunu sahibindene koysam kaça giderle ölçülmez. Yoksa çocukluğumdan kalma 5 defter dolusu pullarımı niye hâlâ saklayayım, atardım. Rahmetli babamın ıslak mendil koleksiyonu vardı yahu.

Daha önce de söyledim, fiyatlardan ben de memnun değilim. Kazıklayan varsa allahından bulsun. Kendini döndürmeye, iş yapmaya çalışanın satışına taş koyan hakkını gebermeden önce bulsun.

Alıntı yapılan: Muadip - 24 Ocak, 2025, 08:45:44Ama bundan onbeş sene önce anime-mabga için japonlar yaptıklarında sadece potansiyel  müşterilerinin kalplerini kırdıklarını anladıklarında bıraktılar.   


Böyle demişsiniz ama yayınevlerinin iletilerinin altında gençler kapanan korsan anime sitelerini söylüyor, alternatif arıyor? Bu yorumlardan öğrendiğim Crunchyroll hariç dünyaya sadece anime sitesi olarak hizmet veren ve telifli yayın yapan hiçbir yer yok.

Devir eskisi gibi değil. Şu an oturduğunuz yerden elinizdeki telefonla dil öğrenebiliyorsunuz. Korsanın olmayan hakkını teslim etmeye çalışmak yerine çağın imkanlarından da faydalanmak gerek.

Muadip

Konu aslında yeni çıkan çizgiromanlardı. Ve aslında pahalı satış yapılan ingilizcesinden çok daha pahalı satılan Fantastik Dörtlü omnibüs 1'di yani Fantastik Dörtlünün en eski ve çizimlerinin daha acemice olduğu sayılar.
Alacak olsam zaten amazondan ücretsiz kargoyla getirtirim.
Türkçesini almam için 1200-1800tl aralığında olmalıydı ama 4500tlden yayınevi satışında 285taneden ettikleri kar aynı kalite ve 1200tlden satışla 6- 8bin nüsha satıştan edecekleri karı aşıyordur zaman ve emek harcamak da gerekir elbette.😆

En son baktığımda Teksler de vardı Lal yayınları da vardı. Ve yayınevleri çizgiromanın telifleri kendilerinde iken izin veriyorlar ise sorun yok demektir. Türkiye, Tercüman, Milliyet Çocuklar da aynı biçimde sitede mevcut.

Bazı yayıncılar neden online yayınlanıyor kaldırılsın diye bağırmalarının nedeni telif sıkıntısı olmayan ücretsiz çizgiroman okuyanların ücretli basmaları almak istemediği yargılarından.
Yoksa telif sahibi oldukları konuda gider savcılığa suç duyurusunda bulunur. Kavga konusu  İtalyan çizgiromanı olmasa gerek.

İtalyan çizgiromanları neden eskisi kadar satmıyor derseniz, kişiye göre nedenleri var mesela babam bana yeni çizerleri, maceraları sevmediğini söylemişti. Bu yüzden kolleksiyonumdaki eski çizgiromanları defalarca okuduğu halde Altın seri sonrası Teksleri, Zagor'un sonraki maceralarını hemen hiç birini  okumamıştı.
Bunun yanında sizin kabullendiğiniz fiyata satın almayı düşünmeyen, çizgidiyarını hiç bilmeyen büyük okuyucu aday kitlesi var.

Anime de ise halen tekiflenmemiş bir sürü İngilizce altyazılı dağıtılan anime siteleri var.
Bir iki sene önce son baktığımda Legend of the Galactic Heroes halen telifsizdi.

Türkçe ise bir tv kanalı telifleri aldıysa  elbette o sitelerle uğraşacaktır. Demek ki istenince kapanıyormuş. Avrupalı Abd li anine manga severler her zaman avukat destekli çalışıyorlar. Türkiyeki  severler hukuk diye bir şeyin varlığını bilmiyorlarsa ben ne diyeyim?

Bu arada konu kolleksiyon ise Thor yeniden basılınca piyasadaki Alfa Thor setleri arttı  oysa şu mesele var: Thor'u o  Direk parçalanan eski küçük baskısı ile toplamak isteyen pek yok. 80 milyonluk ülkemizde piyasada dolaşımda 30 tane olmayan Thor setlerine 2bin  tl veren yok. Ben almayı düşündüm. Ama almadım da. elimdeki  çizgiromanları,  30 sene önce bulmak kolleksiyon tamamlamak dert olduğundan sahaflardan  kondisyona hiç bakmadan satın almıştım. Ama kusursuzu aramıyorum maceralarını sevdiğim için topladım.
Ya da yeniden basılınca Zagor'un, Teks'in değerinin düştüğünü hatırlayalım. Alaska ve Atlantis dahi o kötü tercümeleriyle halen gerçek değerlerine kadar düşmediler.

Ustura Kemal

Değerli volrath günaydın. ( lütfen kullanıcı adlarınızı Türkçe yazınız. Doğru yazmak için 5- 6 kez bakıyorum ) üstteki iletinizde neresiyle çevirip , cayır cayır internete koyulup yayınlar yapıldığını ; bu yayınlar yapılmasa fumettinin daha çok satılacağını, bunun da  baskı adedetinin artmasına katkı sağlayacağını gayet güzel ifade etmişsiniz. Bu değerli düşünceniz benim de uzun zamandır savunduğum , bu nedenle de  ( övünerek savunuyorum ki ) " korsan yayın düşmanı " olarak lanse edildiğim tezlerimin doğru olduğunu gösteriyor. Artık yaşlandım.  Artık , İnternette veya kitap olarak korsan yayın yapan namussuzlara cevap vermeyeceğim. Bu harami, hırsız, soyguncu artıkları gaspçılara, Dolapdere kapkaççılarına hakaret kabul edilecek sözcükler etmeyeceğim. Onların yüzünden Tex ve Zagor serileri enaz 2000 adet az satıyor. Bu da yayıncıların helal kazançlarını baltaladığı  gibi düzenli yayınını da engelliyor. Üstte de belirttiğim gibi, artık belirli bir yaş'a geldim. Kimseyle didişecek halim ve gücüm yok. Amma içimde kalmasın, bu sur dibi yankesicilerine son diyeceklerimi de söyleyeyim.  Bre utanmazlar. Bre allahtan Korkmaz'lar. Sizlerde hiç utanma sıkılma duygusu yokmu.  Başkalarının dolar üzerinden telif ücreti verip yayın Hakkı'nı aldıkları Tex ve Zagor gibi dünya çapındaki eserlerin korsan yayınını , hem de beleş olarak tekbir kuruş ödemeden Nasıl yaparsınız. Tırların, kamyonların altında kalın inşallah . Asfaltta kedi ölüsü gibi yapışın, ben de sizleri kürekle kazıyıp hela kuyusuna atayım inşallah. Dermansız dertlere tutulun, elektrik çarpmış gibi kıvranıp durun inşallah. Kansere, koleraya, korona ya , vereme yakalanın inşallah...

Volrath

Muadip bey, sürekli TV kanallarıyla, dünya çapında yayıncılarla bizim butikleri kıyasladığınız için ortak bir zeminde buluşamıyoruz.

Ben mi haklıyım siz mi, onu bugüne kadar fumetti yayınlayan Lal, Çizgi Düşler vs. kişilere gidip sormak gerek. Fumettinin kalesi yakıştırması yapılan Lal uğraşmaya bütçesi olmadığı için mi, uğraşmak istemediği için mi izin veriyor mesela? Bu fark önemli.


Tabii bunda özellikle yayınlanan ciltlerinin taramalarınn internete düşme süresinin 1 saat falan (evdeki tarayıcı + internet bağlantısı), yasal mücadelenin yıllar (avukat, mahkeme, vekalet vs.) gerektireceğini unutmamak gerek. Bunlara saçılacak parayla kaç yeni cilt yayınlanabiliyor acaba?

Muadip

Diğer yayınevlerinden isteyenler kaldırırken manipülasyon yapmamalıyız. Sonuçta Avukat kiralasalar dahi mahkemeyi kaybeden avukat ve mahkeme ücretini ödemek zorunda.
Zaten ilk aşamada savcılığa bir suç duyurusu kafi geliyor. Ki bu ücretsiz bir dilekçe ve ekinde bir Fantastic Four Omnibus no1 bedeline mal olacak noter tasdikli telif sözleşmesi, yeminli tercümanlı türkçe tercümesi kafi gelir herhalde. Avukat ise iki üç omnibüse kiralanır
Zaten bir kaç ay önce başka yayınevinden böyle bir vaka yaşamışlardı. Okudum o konu ve yazılanlar halen orada duruyor. Ben sitelere normalde pek yazmıyorum, çoğu forum üyesi gibi aslında okumayı tercih eden birisiyim.
Bana asıl eğlenceli gelen, Avrupa'da sadece Sergio Bonelli'nin olmayışı sadece onların bastıkları Türkiye'de satılıyor.Keşke mesela Rahan gibi Fransız çizgiromanları da düzenli olarak basılsa.
Ve Lal yayınlarını ikdam, gayretle çalışıp sürekli ne olursa olsun Türkiye'de düzenli sayabileceğimiz şekilde üreterek yeni genç nesil okuyucular kazanmalarını takdir etmeliyiz.

 Ve tahminimce onların tarzı böyle. Uğraşmak isteseler uğraşırlar. Ben korsan Tex Zagor basıp satışa koysam avukatlarla muhattap olmak zorunda kalırdım.

Açıkçası taraf değilim İtalyan çizgiromanları toplayıp toplayıp okumadığını farkedince o sevdiğim İtalyan çizgiromanlarını satın almayı bırakmıştım.

Volrath

Ben manipülasyon yapmıyorum ki. Korsan korsandır. Hırsız hırsızdır. Bunun lamı cimi yoktur.

Sadece bunu yazıyorum. Siz başka yerlere çekiyorsunuz.

Fumetti de bu konuda örnekti. İnternette 1 saniyelik aramayla bütün marvel, dc kitaplarına ulaşılıyor. Siz diyorsunuz ki onlar potansiyel müşteri görüyor korsan üzerinden geleni. Ben de diyorum ki aynısı 3000 adet basan butik yayınevine geçerli değil. Marvel ve Dc, İngilizce yayın yaptıkları için işlerini dünya okuyor, filmlerini dünya izliyor. Türkçe yayın için aynısını söylemek mümkün değil.

2-3 omnibuse çözülür diyorsunuz. Öyle çözülecek olsa Lal yapmasa çizgi düşler yapardı, onlar yapmasa Oğlak yapardı. birileri yapardı yani. Bu işin benim de sizin de bilmediğimiz bir derdi var demek ki?

Ama konunun özeti değişmiyor. Korsan hırsızdır, hırsız namussuzdur. Burada konu kitap-çizgi roman olduğu için uzadıkça uzuyor. Çünkü maçayı az sıksan alırsın. Aynı değerleri, aynı şartları araba hırsızı, mücevher hırsızı için savunabilir misiniz?

darbove

Alıntı yapılan: Muadip - 23 Ocak, 2025, 15:10:11Telifli kitabı tarayıp yayınlamak elbette haram
Telifsiz eseri de eser sahibinin izni olmaksızın tarayıp yayınlamak etik olabilir mi veya helal?

Alıntı yapılan: Volrath - 24 Ocak, 2025, 13:22:03Korsan korsandır. Hırsız hırsızdır.

Benim için durumu hiç olmayan insanları git şu kadar para ver al demek içimden gelmiyor. Öğrenciyken durumum olmadığından manga ve çizgi romanları internet üzerinden bi şekilde tüketmiş biri olarak Türkçe çıktıkça okumuş olsam bile almaktayım ama hiç zaman korsan okumakla övünmedim. İnternet üzerinden bir şekilde okuyup keyif alınmasına da engel olamam ama bu noktada olayı normalleştirmeye çalışmak, korsan okumakla övünmek ve teşvik etmek olmamalı. Kanunda bunun bir yeri var mı emin olmamakla beraber suç unsuru teşkil ediyor olmalı. Ülkemizdeki hukuk açıklarından veya yetersizliklerinden faydalanıyor olmaları korsan okumayı normalleştirmemeli. Bunu tarayıp, çevirip, sunan kişilerin bu konuyla övünmeleri hırsızların övünmeleriyle aynı. Olayın başında zaten haram olduğunu belirtmişsiniz. Dini değerleri geçtik etik de değil. Üstüne suç.

Dileyen istediği gibi eserleri tüketsin ona lafım yok. Yayınevleri bunla mücadele edemiyor diye de hak olmasın. Yok telif düşmüş felan. Benim için boş işler korsan korsandır lafı kıvırmayalım yok şöyle de böyle de gereksiz yani.
The Bird of Hermes is my name, eating my wings to make me tame.

Muadip

Yakın ve eski bir arkadaşıma  sordum. Dc ve Marvel ellemezmiş. İnternetten dağıtılan sevenlerin tercümeleri Abd yasalarına uygunmuş. Mahkeme içtihadı varmış dedi.
Bunun yanında Lozan anlaşmasında bizim ülkenin çekildiği telif  maddesi olmasaydı Ab üretimi tüm çizgiromanları telif ödemeden basabilirdik de
Diğer her konuyu ise yazmıştım.
Ama isnadı olan var ise her zaman için isnad ettiği sitelere, kişilere çeşitli gerekçelerle manevi tazminat davaları açabilirmiş. Kolleksiyon değerleri düştü konulu manevi tazminat davasının kaybedildiğini de biliyorum.
@darbove @Volrath
Buraya keyifli muhabbete geldiydim. Beni aslında hiç ilgilendirmeyen, dışardan keyifle izlemiş olduğum bir mevzuya döndü olay
Çizgiroman satın aldığım gibi firmaları elbette doğru yerde mesela fiyatları, baskı kaliteleri, satış politikaları ile yazanları ise manipülasyonları demogojileri yüzünden de tenkid ederim. Abd forumlarında  Abdlilerin çizgiroman piyasası şirketlerinin en başta kendi forumlarında rahatça yaptıkları gibi.
Keyifli günler dilerim arkadaşlar. 🤗

Mrtekin

Sayın Muadip;

Bu arada; avukat kiralanmaz, avukat "tutulur."

Davayı kaybeden, sadece skalası belirlenmiş yasal vekalet ücretini ve yargılama giderlerini öder. Sizin avukatla bilahare yaptığınız anlaşma ücretini değil.

Bence koleksiyon pazarı ve sahaf ilişkileri ile ilgili güzel bilgileriniz var. Oradan devam edin siz. ;D

Size bir soru; Türk çizerlerden kim en yüksek koleksiyon değerine sahip? Ve ilgili eserleri neler?
They drew first blood...

Muadip

Alıntı yapılan: Mrtekin - 24 Ocak, 2025, 15:14:05Sayın Muadip;

Bu arada; avukat kiralanmaz, avukat "tutulur."

Davayı kaybeden, sadece skalası belirlenmiş yasal vekalet ücretini ve yargılama giderlerini öder. Sizin avukatla bilahare yaptığınız anlaşma ücretini değil.

Bence koleksiyon pazarı ve sahaf ilişkileri ile ilgili güzel bilgileriniz var. Oradan devam edin siz. ;D

Size bir soru; Türk çizerlerden kim en yüksek koleksiyon değerine sahip? Ve ilgili eserleri neler?
İyi de adamlar orada zaten maddi manevi tazminat davası açar. Ki avukatlar tutulmayı tercih ediyorlar. Doğrı kullandığıma mesel olarak  kiralık katil kiralanır da tutulur da dimi kardeşim 😂

Kolleksiyon değerlerini arz talep belirliyor.
Acep sahafların verdiği fiyatlara artık kim alıyor? Benim de sevdiğim değerli gördüğüm elbette var, ama fiyatı yüksektir düşüktür bir şey demeyeyim.
Eskiden çizgiroman sevgilerini hatırlayan zengimler sayesinde Karakoç Teks serisinin ev fiyatlarına çıktığını hatırlarsınız şimdi kaç tl ? Ki bu bedele kim alıyor? Ya da mesela Karaoğlan, Tarkan ilk baskılarını o verilen fiyatlara kim alıyor?
Ya da şöyle diyeyim: Peyami Safa, Ahmed Midhat, Mehmed Rauf gibi çok iyi kalitede yazarlarımızın ilk baskıları neden çok pahalı değiller? Güzel basıldığında alanları oluyor.  ilk baskı yerine güzel baskı kolleksiyonu yapan çok var ama ilk baskı kolleksiyoneri çok daha az var.
Öyle ipucu veremem çünkü arz düşük eski baskılara talep ise zamanla azalıyor.

Mrtekin

Sayın Muadip "Kardeş";

Hukukla ilgili bilgilerinizin tümünün yanlış olduğunu, ve kafanızın bu konularda baya karışık olduğunu söyleyebilirim.

Bir de dikkat ettim; sorulan sorulara neden kısa ve net cevap vermiyorsunuz? Koleksiyon değeri en yüksek Türk çr çizerinin ismini neden veremiyorsunuz, mesela? Ticari sır mı?
They drew first blood...

Ustura Kemal

Değerli Mrtekin dostumuzun bu sorusuna kıdemli Tex ve Zagor tutkunu olarak ben cevap vermek istiyorum. Koleksiyon değeri en yüksek Türk çizgi roman çizeri Suat Yalaz'dır. Dolayısıyla koleksiyon değeri en yüksek Türk çizgi roman da Karaoğlan'dır.

aitor03

Harçlığını çıkarmaya çalışan, hasbelkader bir iki dil kursuna gidip sertifika aldıktan sonra üç-beş diziyi İngilizce altyazısından izleyip bu işe soyunan, henüz hayatının baharında olup da okuduğu kitap sayısı üç haneli sayılara çıkmamış, Türkçesi oturmamış, kurallardan bihaber, tecrübesiz, gerek çizgi roman dünyasına, gerek söz konusu çizgi romanın bağlamında jargona hakim olmayan iş bilmez çevirmenler ve tembel, yalap şalap iş çıkaran, kimi zaman sırra kadem basan, imla ve dilbilgisi yanlışını düzeltmeyi herhangi bir kelime işlemcinin eklentisine bırakan editörler yüzünden Türkçe basımları tercih etmiyorum. Hal böyleyken de orijinal dilinden daha pahalıya satılan yayınlardan uzak duruyorum.

Evet, tabii ki de, aynen! :)
Asghahas yok, şaka yapıyorum, aynen değil tabii ("ki de" de değil)... Kesinlikle!

Ayrıca mevcut ekonomik çöküş döneminde korsanı da bir yere kadar destekliyorum. Gelir gider tablomu dengelemek adına neyi alıp neyi almayacağıma karar verebilmem açısından önemli bir referans oluyor internette paylaşımı yapılan çizgi romanlar, çünkü ne zaman bir kapağın rengine ruhsarına ya da en ufak ortak yanımız olmayan zevatın övgü dolu sözlerine aldanıp bir şey alsam elimde patladı, evde hurda kağıt fiyatına gidecek birkaç koli doldurdu. Böyle bir durumda mümkün olduğunca ince eliyip sık dokuyarak önce hikayeyi okuyorum, zaten ilgimi çekerse daha girişten gelişmeye giden yolda, "hah! tamam," diyorum sipariş veriyorum, yoksa hayatımda ertesi gün unutulacak one-shot hikayelerden biri olarak kalıyor. Elbette bir de çizgi estetik tarafı var. Malum, yayınevlerimiz çuvalla para akıttıkları bir neşriyatın yürüyüp gitmesinden öcü gibi korktukları için tadımlık referans sayfa paylaşmayı ya genelde zûl sayıyor ya da iç kapak dahil ilk 6-8 sayfayı ön izlemeye açıyorlar ki bu da başka bir ahmaklık. İç kapak, künye, başlık, şanslıysak hikayenin ilk sayfası... bravo Mandrake! Ne güzel göz boyadın valla! Acayip bilgimiz oldu kitaba dair.

Tabii bu korsan hikayesinde neyin korsanı olduğu da önemli. Farzı misal, fi tarihinde Milliyet Çocuk'ta yayınlanmış Bob Morane balonlamasıysa konu veya Doğan Kardeş'te bir ara kendine yer bulan Don Lawrence'ın Storm'u, elbette destekliyorum. Hem eski günleri yad ediyoruz, hem aklımıza düşüyor, orijinal ya da çeviri kovalamaya başlıyoruz internetten. Bu işin koleksiyonculuk safhasını ilgilendiriyor elbette. Aynı şey Fumetti için de geçerli bir yere kadar sanki. Fumetti tutkunu her şekilde gidip basılı ürünü alıyor, koleksiyonunu yapıyor vs. Benim gibi Fumetti'de sadece hikayeyle anlık ilgilenenler için evinde veya elinde olup olmaması çok da fark etmiyor. Korsanın dijital koleksiyonunu yapan da sanmıyorum ki olsun. Olsa bile yaygınlığı ne ki yayınevinin satışlarını baltalasın.

Elbette bunlar kişisel düşüncelerim.
 
Şimdi kimileri çıkıp "böyle yaptığınız için yayınevleri can çekişiyor, satış kurtarıp batmamak için maliyet kısıyor, kısır döngüye giriyorlar" falan diyebilir. Şimdiye kadar verdiğim desteğe, harcadığım paraya rağmen kapağı açtığımda ayrılan cildi yüzünden sayfasını çeviremediğim, rezalet baskısı yüzünden yakın gözlüğümü dört dönerek aradığım, gereksiz zamirlerin havada uçuştuğukötü çeviriden fırlatıp kenara attığım yayınlara saysınlar bir zahmet. Paramın karşılığını alamadığım bir alışverişe girişmek istemiyorum bu saatten sonra.

Hepinize iyi okumalar, iyi münazaralar dilerim.

rumar80

  Beyler neler oluyor? Bir konu üzerinde doğru düzgün tartışamıyor muyuz? Birbirimizin fikirlerine katılmasak bile saygı duyamıyor muyuz? Neler oluyor? Forumun amacına ve içeriğine uygun davranmaya sizi davet ediyorum. Bu konuda özen göstermenizi son kez "rica" ediyorum.

aitor03

Bu çizgi roman sevdalılarının yaptığı korsan çeviriler hikayesi ilginç bir fenomen, üstelik dünya çapında da bayağı yaygın. 2000lerin ortasında denk gelmiştim, başını "kakus" isimli Endonezya forumu çekiyor. İlgimi çektiği için yalnızca Avrupa çizgi romanları sayfasını takip etmiştim. Öyle üç beş, üç yüz beş yüz falan da değil, ağırlıklı Fransız-Belçika işleri olmak üzere binlerce Avrupa çizgi romanı taranıp çevrilip balonlanıp paylaşılıyordu. Hatta bu mevzu üzerine muhtelif çizgi roman bloglarında, sitelerinde tartışmalar okuduğumu da hatırlıyorum. Kabaca "Muadip"in de dediği gibi yayınevlerinin bu tür işlere ses çıkarmaması, hatta bazılarının desteklediği, üstelik korsana düşen yazar ve çizerlerin de üstü kapalı destek verdiğine dair birtakım söylemler bile vardı.

Gerçekten de son 40-50 yılda, Metal Hurlant'ın ABD uzantısı Heavy Metal'le birlikte Avrupa çizgi romanının İngilizce konuşan dünyaya açılmasından sonra neler değişti, neler gelişti akla getirmek lazım. Ayrıca Türkiye özelini düşündüğümüzde aslında hemen hepsi telifsiz işler olan, daha doğrusu telifinin alındığını pek düşünmediğim ve bir dönem gazete eklerinde bile karşımıza çıkan, yeni palazlanmakta olan birtakım yayınevlerinin bastığı (genelde siyah beyaz, cep boy) korsan neşriyatlar sayesinde çizgi romanının altın dönemini yaşadığımızı da unutmayalım.

Kısa bir aramayla bulduğum şu linki paylaşayım, forumda çizgi romanların korsan paylaşımlarının dünyadaki etkileri üzerine kenarda dursun:

https://www.tcj.com/unbeatable-translations-how-the-world-is-being-introduced-to-more-eurocomics-than-ever-before/