Avengers by Rumar80

Başlatan rumar80, 02 Kasım, 2010, 15:48:44

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

NIC

Umar abi'nin yazdıklarıni göz önüne alırsak,Avengers filmi nekadar güzel olursa olsun,tam manasıyla hakkını veremez demekki.

rumar80

  Avengers 50 yıllık geçmiş ve klasik öyküleri ile sağlam bir zemindedir.
  Filmi için çizgi romana denk bir film doğal olarak beklemiyorum. Yine de önceki filmler nedeniyle iyi bir iş çıkacağını umuyorum.
  Bu arada Avengers'ı sevmeye başlayan arkadaşlara Avengers: Earth's mightiest heroes çizgi filmini öneririm.

darkwood

Avangers in 50 yıllık mazisini bilenler için filminin ne kadar beğeni toplayacağını tahmin etmek gerçekten zor. En son çekilen Conan filmini hatırlayın.
Fakat film güzel efektler, normal bir senaryo ve bunu taşıyabilecek başrol oyuncuları ile çekilirse en azından yeni neslin ilgisini çeker ve çizgiromanlarına da talep yaratabilir..
Darkwood Sakinleri..

rumar80

Alıntı yapılan: darkwood - 16 Şubat, 2012, 15:06:35
Avangers in 50 yıllık mazisini bilenler için filminin ne kadar beğeni toplayacağını tahmin etmek gerçekten zor. En son çekilen Conan filmini hatırlayın.
Fakat film güzel efektler, normal bir senaryo ve bunu taşıyabilecek başrol oyuncuları ile çekilirse en azından yeni neslin ilgisini çeker ve çizgiromanlarına da talep yaratabilir..

.... ki bunların hepsi var. Hulk'u canlandıran Mark Rufallo dışındaki tüm karakterler son birkeç yıldır beyaz perdede ve ekranlarımızda boy atıyorlar zaten

rumar80

AVENGERS 98 - Nisan 1972

Let Slip The Dogs of War (Savaş tellallerini salın)
Roy Thomas/Barry Smith



   Kree-Skrull savaşından galibiyetle dönen Avengers üyelerinin aklındaki tek soru Goliath'a ne olduğudur. Bu amaçla Thor Asgard'a giderken Iron Man de Tony Stark'ın fabrikasına teknolojik destek için gider. Kalan kahramanlar beklemeye başlar. Bu sırada onlar yokken neler olduğunu öğrenmek isteyen Captain America televizyonu açar.
   Birleşmiş Milletler toplantısına katılmak için gelen komünist bir uzak doğu ülkesinin delegelerinin kaldığı otel kalabalık bir insan grubu tarafından sarılmıştır. Kendilerine "warhawk" diyen bu grubun lideri Mr Tallon diye biridir ve yanında flüt çalan bir kaç keşiş kılıklı kişi ile dolaşmaktadır. Delegelerin hayatlarının tehlikede olduğunu anlayan Avengers Vision'ı bırakarak otele gider.
   Otele vardıklarında Cap insanları sakinleştirmeye çalışır, ama insanlar onu dinlememektedir. Bu arada keşişlerin çaldığı müzik kahramanlarımızı da etkiler ve onlar da Warhawk'lara katılır. Malikânede durumu fark eden Vision otele gitmek için hareketlenirken Thor gelir. Asgard'a girmesi bir şekilde engellenmiştir. İkisi Iron Man'le bağlantı kurmak isteseler de Iron Man'in de ele geçirildiğini fark ederler. Vision fabrikaya, Thor da otele doğru gider.
   Fabrikada Vision Iron Man ve yanındaki Warhawk üyeleri ile dövüşür. Iron Man'in fırlattığı Vision oradaki keşişin ölümüne sebep olur. Müzik kesilir kesilmez insanlar etkisinden kurtulur. Iron Man ve Vision otele doğru gider.
   Otelde Thor Mr Tallon denen kişinin Yunan savaş tanrısı Ares olduğunu fark eder. Hareketlerinden sorumsuz olduklarını fark ettiği arkadaşlarına ve insanlara zarar vermemeye çalışırken Iron Man ve Vision gelir, ancak müziğin sesine kapılan Iron Man Vision'ı etkisiz hale getirir. Thor Mjolnir'i Iron Man'e fırlatsa da Scarlett Witch büyüsü ile havada tutar. Herşey kötüye giderken ortaya çıkan bir ok Mjolnir'i kurtarır. Thor kalabalığı kontrol altına alırken Vision da keşişleri etkisiz hale getirir. Kargaşadan yararlanan Ares kaçar. Keşişlerin Yunan mitolojisinden Pan'lar olduğu ortaya çıkar.
    Thor'u kurtaran oku ise tanıdık biridir: Hawkeye. Eski kimliğine bürünen Clint Barton yalnız da değildir. Yanında Asgard ve Dünyanın büyük tehlikede olduğunu söyleyen ama ne nedenini ne de kendi adını bile bilmeyen biri vardır: Herkül 

rumar80

AVENGERS 99 - Mayıs 1972

It Has Been Written: Whom The Gods Would Destroy They First Make Mad (Tanrılar yok edeceklerini önce çıldırtırlar)

Roy Thomas/Barry Smith



   Malikânede kahramanlarımız ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar Herkül'ün hafızasını yerine getirememişlerdir. Bu nedenle de Asgard ve dünyayı bekleyen tehlikeyi bilememektedirler. Bu arada Hawkeye başından geçenleri anlatır. Gücü tükenmiş halde Skrull gemisine indiğinde düşmanlarından saklanmış ancak yeri tespit edilmiştir. Bunun üzerine eski günlere dönüp kendine ok ve yay yaparak geminin kumanda sistemini bozmuştur. Gemi havaya uçarken de kendi aracı ile kaçmayı başarmıştır. Ancak kontrolü yitiren araç Yugoslavya'ya düşer.
   Burada Clint oradan geçen bir sirke katılır. Sirkteki kuvvet gösterisindeki adama herkes Herkül demektedir. Hafızasını kaybetmiş bu devi Yunanistan'da yıkık bir tapınak civarlarında bulmuşlardır. Clint bu kişinin gerçek Herkül olduğunu fark eder. ABD ile telefon bağlantısı kurunca da Stark'ın adamları sayesinde geri dönerler. Hikayesini anlattıktan sonra Clint dinlenmeye giderken yolda karşılaştığı Wanda'ya onu sevdiğini söyler, ancak konuşma Vision tarafından duyulur. Kafası karışan Wanda odasında Pietro'ya rastlar. Pietro sinirle Wanda'ya Vision'a aşık olup olmadığını sorar.
   Tam o anda Herkül'ün olduğu yerde iki yaratık belirir. Kratos ve Bia adlı bu iki yaratık Herkül'ü yakalamak için gönderilmiştir. Avengers onlara engel olmaya çalışır. Ancak başaramazlar. Son olarak geride Hawkeye ve Scarlett Witch kalmıştır.
    Yukarıdaki karmaşadan habersiz olan Vision Jarvis ile dertleşmektedir. Jarvis bedeni sentetik olsa bile beyninin insan beyni olduğunu bu nedenle de aynı duyguları yaşayabileceğini söyler. Kargaşayı fark eden Vision konuşmayı yarıda bırakıp harekete geçer.
    Geride sadece Hawkeye kalmıştır. Wanda'yı baygın gören Vision Hawkeye'ın uyarışlarına rağmen savaşmak yerine sevdiği kadınla ilgilenir. Bundan yararlanan Kratos ve Bias da Herkül'ü alıp giderler. Tüm kahramanlarımız ayıldığında Wanda Vision'ı savunmak istese de Vision yaptıklarını bilerek yaptığını söyler. Vision'a verilecek yaptırımın daha sonra belirlenmesine karar verilerek Olimpus'a saldırmaya karar verilir....


   99 sayı bitti 100. sayı kapıda. Görüşmek üzere

darkwood

ve 100.sayıda müthiş bir kapışmaya sahne olmak üzere bitti.
Yunan tanrılarıda işin içine girince ortalık bayağı bir hareketlendi.
Tanrılar süper kahramanlar ortada cirit atıyor.
Kapaklarıda eklenirse süper olacak.

Bu arada güzel seriyi bizlerle paylaşan Sevgili Umar 100.sayı ile dalya dedi.
Emeğine yüreğine sağlık...
Darkwood Sakinleri..

rumar80

  Kapakları sevgili Hasan yüklüyor. Biraz sabredeceksiniz.
  Dalyaya bir sayı var ama bu daha ilk dalya. Eğer gücüm yeterse ve bilgisayaradan okumaya katlanabilirsem TÜM seriyi okumak ve paylaşmak niyetindeyim.
 

hennessy

Umar abi 100.sayı nerde kaldı ya alıştık :)
Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

rumar80

  Şu anda GON'dan aldığım fasiküller okunmakta. Biter bitmez macera kaldığı yerden devam edecek. Hem bu aralar benim de nefes almamı sağlıyor.

hennessy

Alıntı yapılan: rumar80 - 21 Şubat, 2012, 21:12:33
  Şu anda GON'dan aldığım fasiküller okunmakta. Biter bitmez macera kaldığı yerden devam edecek. Hem bu aralar benim de nefes almamı sağlıyor.

Abi alışkanlık biliyorsun bizimkisi unutma unutturma :) merakla bekliyoruz.
Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

ümitkr

Alıntı yapılan: yunusmeyra - 07 Şubat, 2012, 11:26:44

"kara panter" partisi için internette oldukça kapsamlı bilgi bulanabilir aslında..çizgi romandaki tiplemenin ve olay örgüsünde değinilen sosyal sorunların ve siyasal-sosyal hakların savunuculuğuna soyunmuş "devrimci" bir örgütlenmeydiler..özellikle 70'li yıllara gelindiğinde amerikan istihbarat ve karşı-devrimci örgütleri tarafından nasıl ( ve ne çirkin yollarla!) pasifize edildiklerine dair kitaplar yazılmıştır..marvel comics'in sosyal sorunlara kayıtsız kalamadığının da bir göstergesidir (her ne kadar yazarlar gerçekliği son tahlilde amerikan çıkarlarına bağlamayı bilmişlerse de!)

Destek hattından haberler :)

Black Panther

Kara Panter, Marvel çizgi roman evreninin ilk modern siyahi kahramanıdır. Yaratıcıları çizgi romanın babaları yazar Stan Lee ve çizer Jack Kirby. Kara Panter, Fantastic Four (Fantastik Dörtlü)'un Temmuz 1966 tarihli 52.sayısında ortaya çıktı. Burada dikkat edilmesi gereken husus tarih: Temmuz 1966.

Tarihler 15 Ekim 1966'ı gösteriyor. O yıllarda dillerde dolanan bir tabir bir partiye adını verecektir. Birleşik Amerika'nın Oakland/California eyaletinde Huey P. Newton ve Bobby Seale siyahi amerikalıların haklarını savunmak, onlara uygulanan şiddete başkaldırmak ve polis baskılarına direnmek için The Black Panther Party (orjinali "the Black Panther Party for Self-Defense"/Nefsi Savunma İçin Kara Panter Partisi), Kara Panter Partisi'ni kurdular. En bilinen liderlerinden biri Martin Luther King, Jr. (1929 – 1968) olan parti Marksist-Maoist ve Enternasyonalist bir dünya görüşünü savunmuş 1970 başlarında da kapanmıştır.



rumar80

   Sevgili Ümit teşekürler,
   Avengers'ı okurken sadece bir çizgi roman değil alt metinlerden de bahsetmek ayrı bir keyif katıyor. Destek hattının hep açık olmasını dilerim.

rumar80

AVENGERS 100 - Haziran 1972

Whatever Gods There Be Nasıl Tanrı olursa olsun
Roy Thomas/Barry Smith



   Olimpus'a saldırmak üzere karar alana Avengers Black Knight'ten gelen ve Herkül'ü de ilgilendirdiğini belirtilen bir haber üzerine İngiltere'ye gelirler. Olayın ciddiyeti nedeniye Captain America bugüne kadar Avenger olmuş herkese çağrı atar. Buna Hulk da dahildir. Hulk konuşulanları dinlemeye ve ona göre duruma karar vereceğini söyler.
    Black Knight Arkon'un gezegeninde zaman kuyusuna attığı (http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,2105.msg46214.html#msg46214)
kılıcının akibetini araştırırken kılıcın Olimpus'a düştüğünü ve Ares tarafından bulunduğunu görür. Ares kılıçla ne yapacağını düşünürken Enchantress ortaya çıkar. Kılıcı Merlin'in yarattığını ve bu büyülü kılıçla Ares'in her istediğini yapabileceğini söyler. Bunun üzerine Ares kılıcı Prometheus'un ateşine saplar ve ateş kristale dönüşür. Bunu takiben de tüm Olimpus tanrıları kristale dönüşüp güçlerini kaybeder. Sadece olaya sebep olan Ares ve yarı tanrı olan Herkül etkilenmemiştir. Ares diğer mitolojik yaratıkları da kullanıp Herkül'ü yakalar ve onu dağın tepesinden dünyaya atar. (Olimpus dağı gerçekte Yunanistan'da varsa da burada tıpkı gökkuşağı köprüsü gibi Olimpus ile dünyanın arasında uzun bir mesafe var) Bu düşü sırasında yaşadığı şok Herkül'e hafızasını kaybettirmiştir.
    Ares'in dünyaya saldırıp oradan da Asgard'a geçme planları olduğunu öğrenen kahramanlarımıza beklemedikleri biri de yardım teklifinde bulunur: Swordsman. captain America'nın tüm Avengers'ı çağıran duyurusunu Swordsman de duymuş ve yardıma gelmiştir. Teklifi kabul eden kahramanlarımız iki gruba ayrılır: Thor, Black Knight, Hulk, Vision ve Iron Man Mjolnir'i kullanarak Olimpus'a giderken diğer Avengers Ares'in ordusuna karşı savunma hazırlığına başlarlar. Kısa süre sonra Ares'in yaratıkları açılan bir geçitten dünyamıza gelmeye başlar ama karşılarında kahramanlarımız beklemektedir.
   Olimpus'ta kahramanlarımız Ares'in buradaki yaratıkları ile mücadeleye başlarlar. Herkül de Olimpus'ta hafızasını yeniden kazanmıştır. Kısa süre sonra Black Knight ve Thor Ares ile karşı karşıya gelirler. Son darbeyi Ares'e Black Knight vurur ve kılıcını geri alır. Bu sayede Ares'in büyüsü de bozulur. Tanrılar canlanmaya başlar. Kahramanlarımız Ares'in ordusunun dünyaya girdikleri geçidi kullanarak geri dönerler. Aynı tehdit tekrar yaşanmasın diye Thor dünya tarafından, Herkül de Olimpus tarafından geçidi yok eder. Dünya, Olimpus ve Asgard kurtulmuştur, ama Herkül ile bağlantı da kopmuştur....

yunusmeyra

Öncelikle "100" . sayı (!) için teşekkürler :)  :)  :)

Umar'ın severek takip ettiğimiz "Avengers" özetlerini okurken, onun da hatırlatmasıyla maceralarda anlatılan olayların ve zamanların-mekanların gerçek tarihten anımsattıklarını düşünüyoruz bazen.. İçinde Skrull ve Kree ırklarının (uzaylı ve savaşçı,istilacı türler..) hem kendi aralarındaki hem de dünya üzerindeki rekabetlerini ve işgallerini, planlarını okuduk bu özetlerde..

92'inci "Avengers" sayısında belli bir gerginliğe taşınan 97'inci sayıda Skrull-Kree savaşının bitmesiyle bir ara verilen uzun bir "mücadele" hikayesi anlatılıyor. 92.sayıda kahramanlarımızın başlarına çorap ören ve "halktan" da şiddet ve öfke görmelerine yol açan, "H.Warren Craddock" adında ve bir nevi "amerika'da ki saklı uzaylıları araştırma" komisyonu başkanınında içinde yer aldığı ve sonrasında kendisininde  bir "Skrull" olarak  ortaya çıktığı bir ön final yaşanıyor Umar'ın özetlediği son sayılarda..(97. Sayı ..)

Ancak gerilim düşmüyor Tibet'te ki başkent "Attilan" da bir kaçma kovalamaca mücadelesine sahne oluyor galiba..(süper skrull'un Tibet'e gidişi, Tibet'te yuvalanan "Inhuman" lar ile "Kree" işbirliği v.s.) 92. Sayıda başkanın komisyonun başına atadığı "Craddock" aracılığıyla başlayan "cadı avı" ve kahramanları komisyonda ifade vermeye veya saklanmaya zorlanması, Mar-vell özelinde gönüllü muhbirliğin gündeme gelmesi ancak sonra Ms. Marvel tarafından ikna edilerek saklanması..olayların kamuoyunun "psikolojik savaş" yöntemleriyle yönlendirilmesi sonucunda kontrolden çıkıp "Avengers" 'a karşı yıkıcı ve tahrip edici bir öfkeye dönüşmesi, basına sızdırılan bilgiler, oluşturulan yılgınlık psikolojisi ve en son nihayet "halkın"provakatif saldırılarına maruz kalan kahramanlarımızın kendi mekanlarını terk etmeleri...(ki komisyon başkanıda kendilerinden olan Skrullar'ın, Thor, Iron man, Captain America görüntüsünde, "süper takımı" lağvettiklerin açıklaması ,"Avengers"'in içine düştüğü sıkıntılı durumlar..)

İlk önce aklımdakini bir çırpıda ilan edeyim..komisyon başkanı "Craddock" yaptıklarıyla amerika'nın yakın tarihinde "siyasal" bir "cadı avını" başlatmakla anılan wisconsin'li senatör "joseph mc carthy" 'i anımsatıyor..



Şimdi filmi biraz baştan alalım..

50 milyon civarında insanın öldüğü tahmin edilen 2.dünya savaşı sonrası dünya, 2 ayrı siyasal ve ekonomik sistemin rekabetine sahne olan yılları yaşayacaktı.. "Soğuk savaş yılları" diye kodlanan bir dönem başlamıştı.. Amerika'nın başını çektiği "kapitalist batı" blok ülkelerinde yeni bir politikayı gündeme sokuyorlardı.. Ülkelerinde kendi sistemlerini zayıflattıklarını düşündükleri ve dolayısıyla karşı "kampa" koz verdiği düşünülen her türlü muhalif hareket ve sosyal taleplerin üzerine gidilecek, "Komünizm ile savaş!" propagandasıyla "psikolojik harp taktiklerinin hedefine alınacaklardı..
(Sivil ve insan haklarının  çiğnenmesi, istenilen sayıda insanı sorgusuz sualsiz izlenmesi, dinlenmesi, fikirlerin açıklanması, örgütlenme ve sendika haklarına getirilen baskılar v.s.) Amerikan başkanlarından birinin adıyla anılan "Truman Doktirini"nde bunları söylüyordu..

Dünya birbirini deviren "domino" taşları gibi peşi sıra "komünizm" egemenliğine giren ülkeler tarafından tehdit ediliyordu.. Bunun için hem dünyadaki "kriz" bölgelerine müdahale edilecek hem de "gladyo" vs. değişik adları taşıyan yapılar aracılığıyla (ki eğitimler nato bünyesinde ve amerika'nın örgütlemesiyle yapılacaktı) her türlü "kontr" terör ve "psikolojik harp" taktikleri ile "muhalifler" sindirilecekti..
Aslında Amerika "soğuk savaşı" çok daha önceleri başlatmıştı.. Haziran 1940 'ta amerikan kongresi; Amerikan hükümetlerinin devrilmesini savunmak ve bunun propagandasını yapmayı "suç" saymıştı.. (Efendim?.. bizde, mecliste bile "ülkeyi bölmek" rahatça konuşuluyor mu dediniz..ee,bu da bizim amerika'yı bile demokraside ne kadar solladımızı gösterir..)
Peşinden özellikle "Amerikan komünist partisi" ve diğer muhalefeti sindirmeyi amaçlayan "HUAC" kurulacaktı..
("Amerikan karşıtı faaliyetler komitesi").. Başkanlardan Eisenhower 1954'te "komünizm'i izleme kanununu çıkaracaktı..

İşte bu dönemlerde kurulan komisyonu başına getirilen senatör "Mc Carthy" için siyasal zemin hazırdı.. 1946 yılında hazırlanan bir listeyi kaptığı gibi 1950 yılının şubatın'da Amerikan halkının önüne çıktı.. 200 kişilik bir listeydi bu..(listede gerçekten komünist olanlar yanında (ki bunların Amerika aleyhine ne tarz bir çalışma yaptıklarını ortaya koymak ve ispatlamak bile bir lükstü, gerekte "yoktu"!) eşcinsel ve alkolik olmasıyla bile zanlı konumuna düşen isimlerde vardı..
Liste sorgulamalar devam ederken 80'e ve sonra 50 rakamına düşecekti.. Aynı "avengers"'ta,"uzaylıları" araştıran komisyonu başkanı "Craddock" 'unda bir "skrull" olmasının ortaya çıkması gibi Mc Carthy'de eşcinselleri itip kakan bir eşcinseldi ve kamuoyunda görevini yaptığına inanıldıktan sonra bu cinsel tercihi" onu harcanması için başlatılan kampanyanın önemli ayaklarından birini temsil edecekti. .)

4 yıl süren "eziyetli" bir süreç sonunda kamuoyunu şahıslarına karşı "kışkırtıldığı" bir dolu mağdur yaratılmıştı..
Orson Welles, Berthold Brecht, Charlie Chaplin, Arthur Miller, v.s v.s.
47-57 arasında 10 sene cumhuriyetçi senatörlük yapan Mc Carthy kendi adıyla anılan bir "korkutma ve sindirme" döneminin isim babası olacaktı.. Açılan davalarda suçlar isnat edilmiş ve "zanlıların" suçlu olmadığını ispatlaması istenmiştir.. Komünist olduklarının itirafı ve kendileri haricinde en az 10 kişinin ismini vermeleri teklif edilmiştir.. Ayrıca bu işleri bıraktıklarının da sözünü vereceklerdi..

Elia Kazan gibi ilk sorgulamalar ile suçu olmayan arkadaşlarının "muhbirliğine" soyunan sanatçılar yanında süregelen maddi ve manevi baskılara dayanamayıp "gönüllü muhbirliğe" soyunan Edward Dmtyrk gibi sanatçıları görüyoruz "cadı avı" yıllarında.. Aydınlar, sanatçılar, bilim adamları ve hatta Amerikan ordusundaki "askerlerden" bazıları nasiplenecekti bu süreçten.. Süreci kabullenemeyenler "iş bulamayacak", "sürgüne" gitmek zorunda kalacak, ağır toplumsal baskılara maruz kalacaklardı..

Şimdi de bir isim ve bir filmi hatırlayalım..2004-2005 civarında izlenen bir film bu..



George Clooney'nin yönetmenliğinde çekilen ve cadı avı dönemindeki "onurlu" duruşu temsil eden bir televizyon programcısının, cbs televizyonundaki "iyi geceler,iyi şanslar" programının her şeyi olan bir adamın öyküsü idi bu..
Edward Murrow'un.. Cbs'in patronu amerika'nın ağır bir "cadı avını" yaşadığı günlerde Murrow'a şöyle söylüyordu:
"Ciddiyet yeter, eğlendirin!".. Murrow ise farklı düşünüyordu: "bu dava amerika'nın kırılma noktasıdır!" filmin sonunda da şöyle diyecekti Murrow : "Televizyonun amacı insanları meşgul etmek, kandırmak, eğlendirmek ve izole etmektir! Bunun farkına varmazsak, perde arkasında kimler olduğunu, kimin bu oyunu oynadığını görmek için çok geç olacak"

Mc Carthy ve ona istediklerini yapma fırsatı sağlayan sistemin ihtiyaçları, Murrow'un dikkat çektiği "amaçların" başka alanlarda da uygulanmasını getirecekti.. Dr. Frederic Wertham'ın "masumun günaha teşviki" adlı makalesi ile çizgi romanlara da savaş açılıyordu..







Bir çok çizgi roman sorgulanıyor,yayıncılar ifadeye,"masumlarını" korumakla görevli anne-babalar göreve çağrılıyordu..
Banliyönün tipik Amerikan ailesinin "her türden zararlı fikre" karşı olan "saflığını" korumak gerekiyordu.. Çok şükür hükümet görevlileri ve görevi kendinden menkul "okumuşlar" projelerini ortaya koymaya başlamışlardı.. Savaş sonrası satışları düşen ancak farklı türleri çizgi romana sokarak (korku, dehşet, cinsellik, savaş zamanı anlatılamayan "gerçek" öyküler," kara mizah"..) yeni bir piyasa yaratan  yayıncılar ve yaratıcılar hedef tahtasındaydı..

Yine "çok şükür ki!" Amerikan yayıncıları "aba altından gösterilenin" ne olduğunu anlamışlardı.. "Comics Code Autohority" adlı kodu kendiliklerinden getiren "comics" yayıncıları anti-komünist, anti-politik yayın yapmayı "saf Amerikan "ailesini "bozacak" ve komünist telkinlere karşı "zaaflı " duruma düşürecek farklı marjinal konuları işlemeyi kendilerine yasaklıyorlardı.. Mc Carthy dönemi uygulamalarının en başarılı olduğu konu bu olmuştu.. Yoğun korku ve bastırılmışlık psikolojisi  en sonunda "oto sansürü" getirmişti.. EC yani korku ve dehşetin üssü, mesajı aldı ve "mad" dergisi ile daha farklı bir alanı zorlamaya başladı..

Not: Uzun olduğunun farkındayım.. bir kaç cümlemiz daha var ancak onları da akşama toparlayabilirim..
HULK DEĞERLİ BİR KAHRAMANDIR!
HSD YENİ ÜYELERİNİ BEKLİYOR