Bir zamanlar....

[Saint2]

Arkadaslar...
Bu baslik altinda Çizgiromanlarla alakali çok kisa anektodlarimizi yazalim mi ?
Biraz eski kendimizden de ipuçlari verebiliriz böyle. Fakat ilk önce Büyülü Rüzgar'dan Ilyas'in bana anlattigi birseyi yazayim da nereden nereye geldigimizi anlasilsin...

Tay Yayinlari satis rakamlari 17.000'lere düsünce bu is yapilmaz artik demis...   
Bugün basilan kitap sayisi 1000-2000 arasi.   


Bir zamanlar...

Ilk okudugum kitap Mandrake ve Kizilmaske idi.
Arkadasimin çizgiroman düskünü babasiyla kitap degis tokusu yapardim.
Kitaplarimi genelde Suadiye Feride Geçiti'nin girisindeki tahta kulübeli sahaftan alirdim.
Ailem çizgiroman okuduguma degil, verdigim paraya kizarlardi.
Mister No küçükken agir gelirdi. Uzun süre okumadim. Zevkini simdi çikariyorum ancak.

Devami yakinda...   

[tommikser]

Aldigim en kalin Conan'i o zaman havuz basinda çaldirmistim.Hala üzülürüm 

[Saint2]

Bir dönem okumaya firsat bulamasam da vakit bulabilecegim hayaliyle kitap almaya devam ettim. En sonunda anlasildi ki elimdeki kitaplari okuyup bitirebilme sinirini geçtim. Çünkü üst üste koyunca boyumu geçiyordu. Ben de daha kapaklarini açamadigim güzelim kitaplarimi çizer Oky'e hediye ettim.

[emre ozdamarlar]

Ilk Conan'imi teyzem hediye etmisti, sene 87-88 gibi olsa gerek, ilkokula basladigim yillar. Su an aklim almiyor ama o ara cizgi roman gayet populer, gayet ulasilabilir bir seymis ki  kadin almis kitabi atmis cantasina getirmis bana. O kitabi heralde 100 kez okumusumdur, kare kare kopyalamisimdir icindeki cizimleri.

[rumar80]

   Ilk Conan'imi Nisantasi'nda rahmetli babaannemi ziyarete giderken almistim. Kral tahtindaki deli ve arkasindan baslayan macera idi (adini su an unuttum). Conan'i kralin güzel ajani zehirlemis ve Conan yere yigilmisti, aman tanrim bu nasil bir kitap dedigimi hatirliyorum. Sonra Conan da listeye girmisti. Allahtan babam da sevmisti de ek külfet sayilmamisti.

[rumar80]

  Ilk serisini yaptigim çizgi roman Red Kit idi. 1979 yilinda haftalik çikardi (tarihi de nasil hatirliyorsun demeyin oraya da gelecegim) Her hafta büyük bir heyecanla beklerdim. Ilk aldigim macerasi da beyaz süvari idi.
  Zaman kargasa zamani, zaman ögrenci olaylari zamani. Kuzenin yeni ITÜ elektrik faültesini kazanmis okumakta. Cep telefonunu birakin normal telefon çalismiyor. Sehirlerarasi aramak için ismini siraya yazdiriyorsun. Bir Cuma aksami bekle kuzen gelmez. Annemle babam telas içinde, çocuk emanet sonuçta. Beni rahmetli anneannemle birakip bütün Istanbul'u aramaya basladilar. Bu sefer onlardan da haber yok tabii. Neyse gece geç saatlerde döndüler. Kuzenin anfisi ders sirasinda büyük siniflarca basiliyor ve sloganlar atiliyor. Polis te önüne geleni nezarete atiyor.
  Buraya nereden geldim diyorsaniz...  Kuzen birkaç gün nezarette kaldi, sikilmasin diye çaktirmadan benim Red Kit'ler ona verildi ve o Red Kit'ler bir daha asla geri dönmedi. Içim cizzz etmisti.
  Nereden çikti bu bir zamanlar basligi canim. Çizgi romandan girip anilar denizinden çiktik.

[ferzan]

  - Ilk okudugum,daha dogrusu okuyamayip sadece resimlerine baktigim çizgiromanim Hizir Bey - Saint Jean Korsanlarina Karsi isimli maceraydi...
  - Ilk çizgiroman dergim yine ayni dönemlerde annemin benim için biriktirdigi Türkiye Çocuk dergisiydi...
  - Ilk fumettim,90'larin ortalarinda Meydan gazetesinin verdigi 32 sayfalik Zagor - Mesaj isimli fasiküldü...Babam getirmisti...
  - Ilk frankofonum ve ilk Marvel'im,ayni dönemlerde gazetenin verdigi Red Kit ve Mcfarlane'in Spider Man'iydi...
  - Ilk Star Wars'umu babam hediye etti...90'larin ortalariydi...
  - Ilk Conan'im,1999 yilinda 12 yasimdayken babamdan kopardigim harçlikla aldigim Kral Conan 4 - Tranicos'un Hazinesi'ydi ve sevgili Emre gibi ben de sayfa sayfa çizimlerini yapmis,ayni gün 5 kez okumustum...
  - Gazetelerden kesip biriktirdigim ilk tefrika çizgiromanim Karaoglan - Hind Yildizi idi...Ayni zamanda ilk okudugum Karaoglan'dir...1999 yili olsa gerek...
  - Satin alarak okudugum ilk Türk çizgiromanim yine Karaoglan - Ban-i Çiçek isimli maceraydi...2000 yilina tekabül eder...
  - Ilk Tarkan'larim,2000 yilinin son günlerinde ablam ve kuzenim tarafindan yogun israrlarim sonucu alinip yilbasi için bana hediye edilen,Dünya yayinlarinin büyük boy siyah beyaz ve kuse formatta bastigi Kuzey Canavarlari ve Korkunç Takip isimli maceralar oldu...Ilk okudugum Tarkan'im ise ayni yil Star gazetesinde tefrika edilen Honoriya'nin Yüzügü'ydü...
  - Ilk çizgiromanimi 11-12 yaslarimda,A-4lere yalnizca kursun kalem ile yaptigim,cetvel bile kullanmadan çizdigim Dogan Bey isimli kahramanla gerçeklestirdim...Önlü arkali 16 sayfalik,zimbayla orijinalleri sabitlenmis ve 1.bölümün sonu - devam edecek ibaresiyle son bulmus bir denemeden ibaretti...Yillar sonra farkettim ki,Dogan Bey ismi meger ne kadar popülermis tefrika çizgiromanlarimizda...Talat Güreli'den Ragip Derin'e,Fikret Kol'a kadar bir avuç farkli Dogan Bey çizilmis farkli zamanlarda gazete ve dergiler için...Ne de olsa Türkiye Çocuk'la büyümüsüm,o kadar etkilenme olsun
    Biraz uzun oldu sanirim ama dayanamadim,hepsinden bahsetmek istedim

[kedidiro]

 bizim çocuklugumuz çizgi romanlarin degis tokus edildigi yillara denk düser...kasabamizda bir doktorun bürosunda duran bir çocuk vardi - belki de ogluydu- her cuma zagor,kizilmaske,mandrake ve mister no'nun yeni sayisini alirdi.biz de öglen saatlerinde damlardik yanina.kendi kitaplarimizla degis tokusumuzu yapar okuduktan sonra diger çocuklara 'oglum bu yeni sayi...tek kitaba degistirilir mi iki kitap isteriz' derdik...böyle böyle bir tek kitapla girdigimiz yaz sezonunu onlarca kitapla tamamlar,hem de tüm yeni sayilari tek kurus ödemeden ilk gün okumus olurduk...gerçi daha önce de belirttigim gibi okulun açilacagi hafta sonu güzelim çizgi romanlarim sofbende banyo suyumuzu isitirdi sevgili annecigim sayesinde...keske bu günlere tasiyabilseydim onlari...ama okuma sevgimi tasidim ki o da güzel

[can amca]

Ilk çizgi romanlaim teksas-tommiks'tir. 1969 yilinda halamin oglunun getirdigi teksas ve tommiksi daha 5 yasinda iken okuma-yazma bilmeden günlerce okumaya çalstm ve annemin basinin etini "bu harf ne, burada ne diyor" seklinde yiyerek onlar sayesinde okumayi söktüm. Hiç unutmam Teksas macerasinda sular çekilince ortaya çikan gemi ve korsanin hayaleti, Tommiks macerasinda da karda parlak kartal pençesi izleri birakan kizilderililer hayal gücümü sonuna kadar kamçilamisti.

Ilkokula basladigimda (1970) anneannem her okul çikisinda beni alir ve Beyoglu Emek sinemasinin sokaginin kösesindeki gazete sergisinden ÇR alirdik. Zagorun ilk fasikülünü orada satin almistik (125 kr). Hafta sonlari Cagaloglu'na giderdik ve o zamanlar Vilayetin hemen karsisindaki sokagin içinde Itimat Kitabevi vardi ve yerlerde üstüste yiginla ÇR kuleleri arasinda kendimi kaybederdim.

[rumar80]

    Anilara dalinca birbiri ardina geliyor. Evimizin yaninda alis veris yaptigimiz ve ailece de görüstügümüz Denizli'li bir bakkal vardi. Muammer amca. O zamanlar bakkallar süpermarketlere yenilmemisti ve bakkallara bile çizgi roman gelirdi. Sagolsun dükkaninda bir sandalye çeker beni oturtur, istedigini oku derdi. Bedavaya az çizgi roman okumadim onun sayesinde. Yasiyorsan sagolasin, öldüysen mekanin cennet olsun Muammer amca.

[pizagor]

Lafin bakkallara gelmesi bana da bakkallarin metal çerçeveli cam kapilarina gerilen ipleri ve ve iplerle cam arasina yerlestirilen çizgiromanlari hatirlatti... Örümcek Adamlarimi, Gümüs Kayakçilarimi, G.I.Joe'larimi, geç kesfettigim Zagorlarimi hep bu sergilerden alirdim... Bakkallara kadar ulastirilan G.I.Joe çizgiromanlari, bugünleri düsününce insan inanilmaz buluyor o zamanlari...

[s.b]

Bir zamanlar ben de çocuktum. Aslinda benim hanim hala öyle oldugumu söylüyor.
Dolapdere Gülleci sokakta oturuyorduk. Mahallemizin bakkali Mustafa amcaya alisverise gittigimde henüz ne oldugunu bilmedigim kitaplari görürdüm. Kitaplar orta sayfalarindan ipe geçirilmis bir sekilde asili vaziyette gazetelerin yanina dizilmis olarak dururdu. Birkaç kere bu kapagindaki resimlerini begendigim kitaplara dokunmayi çok istedim ama bakkal kizar diye vazgeçtim. Sonra bir gün bütün cesaretimi toplayarak "Mustafa amca sunlar nedir, bakabilir miyim? diye soruverdim.
Bakis o bakis, hala bakiyorum. Ilk okudugum Tommiks'ti hemen ardindan Teksas. Zamanla Zagor, Kizilmaske, Kit Taylor, Tom Braks, Jeriko, Judas, Gordon, Kinowa, Ringo, vs ile devam ettim. Tabi küçük bir çocukken bu kadar çok çizgiromani nasil aliyordun diye sorabilirsiniz. Bizimkilerin fabrikasi biraz geç çalistigindan ancak beni imal edebilmisler garipler. O yüzden tek çocuk olmanin keyfini sürdüm.

[rumar80]

   Bu hikayeyi toplantilarda arkadaslara anlatmistim, ama bilmeyen dostlara anlatmak istedim. Sinan nasil bir baslik attin sen böyle? 

   Beyazit sahaflar 4 numara Hüseyin amca (ben abi derdim) Bir arkadasim sahaflarda ingilizce çizgi roman varmis dediginde arayip buldugum kisi. Hazirlik sinifinda basladi tanismamiz ve yillarca sürdü. Ona comics geldikçe (çogu yari kapakli ben de alirdim)
   Üniversite yillari. Bir yandan doktor olmaya çalis, bir yandan kitap oku, bir yandan sinema, bir yandan Hüzeyin abi. Hangisine para yetistirecegimi sorguladigim zamanlar. Bir gün baktim Hüseyin abinin dükkaninin önünde iki sütun comics var. (O hep böyle dizerdi)
Baktim aklina ne gelirse. Marvel agirlikli. X-men'den wolverine'e, avengers'tan fantastic four'a. Abi ne kadar dedim tanesi 8 lira 13 tane alirsan sana 100 lira dedi.
   Basladim ayirmaya ama ayir ayir bitmiyor, alacagimdan çogunu alamayacagim. Saka ile karisik abi ne kadar da çok alinacak sey var dedim. O da beni aldi dükkanin içine götürdü. Üst katta bir de baktim ki disaridakilerin en az üç kati fazla comics. Döndü istediklerini ayir dedi. Bir kenara koy bana söyle. Bunlar senindir. Paran oldukça gel istedigin kadarini al.
  Hey hey ne comics okumustum onun sayesinde. En son gittigimde dükkani ogluna devretmisti. Arada ugruyordu. Eskisi gibi çizgi roman bulunamiyor artik diyordu.
 

[emre ozdamarlar]

Sene 90, Anadolu lisesi hazirlik sinifindayim. Ingilizce ögreniyoruz, bi derste ögretmen hangi dergileri okuyorsunuz falan diye soruyor. Herkes Blue Jean diyor, Basketball dergisi diyor, ben kalkip Bando diyorum, butun sinif kahkahalara boguluyor, bi guzel dalga geciliyorum cocuk dergisi okudugum icin. Dalga gecenler 11 yasinda, cok yetiskiniz sanki

Bu arada Bando o aralar ek olarak The Killing Joke'u veriyor. Sahneye bak hizaya gel, cocuk dergisiymis.... peh

[Saint2]

Yakacik mi Kurtköy mü oldugunu bilmedigim bir yerde babamin imalathanesi vardi. Ayni yerde Dünya Yayin'in deposu bulunuyordu. Eski, yeni yüzlerce yabanci çizgiroman bulunurdu burada. Ingilizce mi gelistirecegim diye babam buradan çizgi roman almama izin verirdi.   

Hayatimda gördügüm en büyük çizgiroman hayrani arkadasim Murat'ti. Okul çantasinda daima sahaflardan alinmis yabanci bir çizgi roman olurdu. Beni 14 yasindayken sünnetine davet etmisti.  Megerse ailesinin maddi durumu o yasa kadar elvermemis. 

8 yasindayken Italya'ya gitmistik. Ve oradan bana Örümcek Adam ayakkabisi almistik. Üstü kirmizi, alti mavi-lacivertti.

Devami hatirlayinca....