Hayal Kahvem'den Zagor Hikayeleri

Başlatan Hayal Kahvem, 01 Ocak, 2011, 19:10:37

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Hayal Kahvem


Geçtiğimiz pazar günü sona eren 3. Kocaeli Kitap Fuarı'nın sahaflar bölümünde epeyce vakit geçirmiştim. Tanesi bir liradan pek çok Zagor çizgi romanı satın aldım. Bir kısmını eve götürmüş, bir kaç tanesini de ofiste bırakmıştım. Yarım saate kadar spora gideceğim. Şimdi biraz vaktim var. Bu arada kitap okuyayım istedim. Ofise getirdiğim Zagor maceralarından birini az önce elime aldım. Allahım! Gözlerime inanamadım.  Hani yukarıdaki karede Zagor "Hayal görüyorum." diyor ya... Halimi hiç anlatmayayım. Zagor'un bu karedeki yüz mimiklerine bak, yeminle aynı vaziyetteyim. Neden biliyor musun? Dur acele etme, anlatacağım. Müsaade et... Az biraz kendime geleyim. Bak şimdi...  Çabuk tarafından ön yazıya şööyle bir göz gezdirdim. "Çok şükür, çok şükür bu günü de gördüm... Ölsem gam yemem gayrının resmini yapabilir misin üstat?"  Abidin Dino; Nazım'a mutluluğun resmini nasıl çizdi bilemeyiz ama, Zagorseverler için mutluluğun resmi, elinizde tuttuğunuz 12. sayının kabı olsa gerek. Nihayet bu sayıyla bir İtalyan çizgi romanı, Türkiye'de ilk defa orijinalinde olduğu gibi renkli olarak yayınlanıyor. Böylece İtalya'daki sonu çift sayıyla biten sayıların renkli yayınlanması geleneği, artık ülkemizde de başlamış oluyor. Fiyat farkının olmaması da cabası." Yazı devam ediyor etmesine ama benim şimdi acilen ofisten çıkmam gerekiyor. Bu yazıyı kim yazmış biliyor musun? Bir İzmit'li. Lami Tiryaki. Elimdeki kitaba hayal görüyormuş gibi baktım. Düşünebiliyor musun elimdeki kitap Türkiye'de ilk kez yayınlanan renkli Zagor macerası. Ne hoş değil mi? Şöyle bir dalgalandırdım sayfalarını... İnanamıyorum? Sevdiğim herkes var bu macerada... Tonka, Dörtgöz... Allahım, Fitzy var! Sevgili Koca Fitzy! Hem de kazık kadar  Zagor'a çocukluğunda olduğu gibi "Pat!" diye sesleniyor... Zagor'un annesi, babası bile var. Dayanamadım. Hemen son sayfasına baktım... Heyyy! Tek kitaplık macera.. Şahane... "Sürecek" yazmıyor... "Bu maceranın sonu" diye yazıyor. Demek ki bu kitap bana, heyecanımın tavana vurduğu yerde, yarım kalmış macera acısı hissettirmeyecek. Heyy! Çok mutluyum! Çoook! Mutluluk nedir diye sorarlar ya bazen... Mutluluk, sevdiğin çizgi romanı eline aldığında, sürprizlerle karşılaşıp hayal görüyormuş gibi hissetmek! Üzgünüm ama şimdi hemen spora yetişmem gerek!


darkwood

Sevgili hayal Kahvem, elinizdeki kitap Lal Zagor yeni seri 12.cilt olmalı.
Ülkemizde yayınlanan ilk Renkli  Zagor macerasıdır.
Daha sonra, yayını devam eden Zagor Lal Klasik seride, 3 adet kadar daha Renkli macerası yayınlandı. Gerçekten güzeller, gözlerinize inanamıyacaksınız, garanti veriyorum  :)
Darkwood Sakinleri..

Hayal Kahvem

Merhaba Darkwood, evet lal kitap 12 numara:)  Gökkuşağı Köprüsü... Ve ben farkında değildim bu maceranın biliyor musunuz?
Şaşırmak şahane bir duygu... Gerçekten...  :D Evde renkli Zagor maceraları var. Ama düşünsenize bu memlekette ilk çıkan
renkli macera.. Ve bir defasında İzmit'li Ege Görgün'e denk gelmiştim ön yazıda.... Bu kez ön yazı Lami Tiryaki'ye aitti...
KARAMBA KARAMBİTAAA! demiyeyim de ne diyeyim ben şimdi.  ;)

darkwood

Bin kunduz aşkına, size tamamen katılıyorum.
Bu macera ilk çıktığı zaman, sahaftan satın alırken en az bende sizin kadar şaşırmıştım. Bu seride tekrar renkli sayısı yayınlanır diye bekledim.
Ama bugüne kadar basılmadı. Neyseki Klasik maceralarda renki sayılar geldi. Gözlerimiz şenlendi.. Karamba Karambita
Darkwood Sakinleri..

Hayal Kahvem




Seni gördüğüm zaman
Of aman aman aman.
Kalbime bir şey oluyor,
Seversen halin yaman.





Adın çıkmış çapkına
Of aman aman aman.
Şimdi de bende mi sıra?
Seversen halin yaman.




Aman aman dikkat et,
Kalbimle oynuyorsun.
Sen beni onlar gibi
Çocuk mu sanıyorsun?






El elden üstün derler
Of aman aman aman.
Sonra haline gülerler,
Bak karışmam o zaman


NOT: Zagor çizgi roman kareleri ile Nilüfer'in Of Aman Aman şarkısını eşleştirdim.




darkwood

Sevgili Hayal Kahvem, yine Zagor'u can alıcı bir noktasından yakalamışsınız.
Gözüpek kahramanımız bu hassas konularda malubiyeti peşinen kabul edip, sevgili Çiko'dan önce ortadan kayboluyor.  :D
Of aman aman.
Darkwood Sakinleri..

Hayal Kahvem


Demek böyleyken böyle diyorsunuz Zagor için öyle mi Darkwood? Bir "of aman aman" da benden öyleyse...

Karamba karambita!!

Yakında Zagor'un mahcup hallerinde görüşmek üzere :D

darkwood

Dahasıda mı var? Karamba Karambita!
Darkwood ormanındaki bu mahçup tamtam sesleri  nerden geliyor, dörgözemi sorsak acaba. Hımm.  8)
Darkwood Sakinleri..

Hayal Kahvem




Şimdi bu yukarıya fotoğrafını koyduğum, artiz pozları veren adamı bilmiyorum tanıyor musun? Tamam. 
O gerçekten  sinemayla ilgili biri...  Bakma böyle pozlar verdiğine  o bir sinema jönü değil.



O bir sinema yönetmeni. Ve özellikle benim sevdiğim filmlerin yönetmeni... Ayrıca bir Meksikalı'dır kendisi.
Bak işte bu  konu  benim için çok ama çok önemli. Niye mi?

 

Ben Zagorsever biriyim. Zagor'un kadim dostu, yakın arkadaşı  Don Çiko  Felipe Cayetano Lopez Martinez Gonzales
yani en çok bilinen  ismiyle Çiko Meksikalı ya  bu yönetmene kan çekiyor olmalı.  Heyy! Yalan söylemiyorum.
Yönetmenin Meksikalı olduğunu öğrenmesem inan bana asla  ilgimi çekmezdi.  Hatta Çiko'yla bu yönetmen
akraba bile olabilir diye düşünüyorum. Daha da yakınlık hissediyorum. Yönetmenin adı Alejandro Gonzales Inarritu... 
Baksana... Gonzalesgiller soyundan geliyor her ikisi... Hoş değil mi?

 

 


Biliyorum  gene bu yakıştırdıklarıma gülüyorsun. Gül ne yapayım yani? Oğuz Aral ne demiş?
"İnsanın diğer organik ve sentetik yaratıklara olan gerçek üstünlüğü, düşünme sürecin sonunda gülebilmesidir.
İnsanoğlu gülebilme üstünlüğüne ve niğmetine sahip olarak doğan, uzaydaki tek canlıdır."
Gülebiliyorsak ne mutlu bize öyle değil mi?
Haydi iki Meksikalı'yı isimlerindeki benzerlikten yan yana getirdim. Pekii... Edip Akbayram'ın bu arkadaşlarla ne  ilgisi var deyu
sual edersen... Hiçç sorma... Hiiçç..  Hımm... Bak şöyle açıklayayım. Innaritu'nun filmlerini gerçekten çok sevmiştim.
En son Biutiful'u seyretmiştim. Ne yalan söyleyeyim diğer filmleri kadar haz vermese de sinemadan çıktığımda bir acı çöreklenmişti
yüreğime... Vee... Arabama binmiştim. Hemen cd'lerimin arasından Edip Akbayram'ın cd'sini bulmuştuım.
İlk parçasını eve gidene kadar defalarca dinlemiştim. Dayanamamış bende bağıra bağıra Edip Akbayram'a eşlik etmiştim.
Biutiful'dan sonra iyi gelmişti ne yalan söyleyeyim. Eğer Biutiful'u seyretmediysen, seyrettikten sonra  bu şarkıyı dinlemeni
tavsiye ederim. Şimdi durup dururken haybeye Innaritu'yu hatırlamadım. Ofise gelirken rastgele bir cd çektim.
Edip Akbayram'ın cd'si elime geldi. Koydum müzik çalaraaa... Başladım bende soloyaaa... Adaletin bu mu dünya!
Kötülerinsin sen dünyaaa! İyileri öldüren dünyaaaaa!







V

İnarritu candır.ciğerdir.Millet olarak bağrımıza basmışız onun filmlerini.
Bence dram çekmek her babayiğidin harcı değil.Efektle,animasyonla,kamera
haraketleriyle kandıramassınız insanları.İyi senaryo,iyi oyunculuk,en önemlisi de
iyi yönetmenlik şart.İnarritu'nun yanına Jim Jarmusch ve Darren Aronofsky de
bu işi hakkıyla yapan sağlam dramcılardan.Bizde de çok ama son kuşaktan
Zeki Demirkubuz,Nuri Bilge Ceylan,Semih Kaplanoğlu hemen aklıma gelenler..
"İstemem,eksik olsun.."

Hayal Kahvem

Afededersiniz JuDaS ama benim için bu anlattıklarınız hiiiçççç önemli değil. Hiiiiiççç!
Benim için en önemli konu yönetmenin Çiko'yla akraba oluşu :D

O kadar!!!

darkwood

Alıntı yapılan: Hayal Kahvem - 16 Haziran, 2011, 21:50:09
Afededersiniz JuDaS ama benim için bu anlattıklarınız hiiiçççç önemli değil. Hiiiiiççç!
Benim için en önemli konu yönetmenin Çiko'yla akraba oluşu :D

O kadar!!!

İnsanın bu kadar yakın ve ünlü bir akrabası varken, neden gidip başkalarının filmlerini çeker, hiç anlamam veremem. Hımm!  ::)
Darkwood Sakinleri..

Hayal Kahvem




Özledim seni düştüm yollara
Açtım gönlümü rüzgarına
Bir hayaldi sanki bir macera
Yıkıldım kelimeler paramparça
Yandım yandım yandım yandım ah ki ne yandım
Bana yeniden şarkılar söyleten kadın




Baka baka doyamadım hep kokladım da
Sarhoşluğun bitmedi hala
İçimde sevdan
Hala hoş bir kokun var
Ne güzel odan
Bir çizik attım gönlüme kanattım
Yandım yandım yandım yandım ah ki ne yandım
Bana yeniden şarkılar söyleten kadın




Baka baka doyamadım hep kokladım da
Sarhoşluğun geçmedi hala
İçimde sevdan
Seni görebildiğim yer rüyalar artık
Bir de diyorlar bana ah bu ayrılık




NOT: Zagor çizgi roman kareleriyle Mazhar Alanson'un Yandım adlı şarkısının sözlerini eşleştirdim.





cankazmaci

Çok enteresan bir eşleştirme olmuş. Gayet ilgi çekici. :)

C.

Hayal Kahvem

Selam Can

Beğenmenize sevindim. Keşke müziği de ekleyebilseydim.
Çünkü müzik eşliğinde bu karelere bakmak müthiş!
Dilerseniz deneyin derim. :)

http://hayalkahvem.blogspot.com/2011/06/zagor-ve-yeniden-sarklar-soyleten-kadn.html