Hayal Kahvem'den Zagor Hikayeleri

Başlatan Hayal Kahvem, 01 Ocak, 2011, 19:10:37

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Gandalf

Alıntı yapılan: Hayal Kahvem - 14 Ocak, 2012, 13:35:01
Selamlar Çizgi Roman Sevdalıları,

Zagor'un ilk sayısı Tuzaklar Ormanı'nı bulmak zor mudur?

Samuraylar Geliyor, Kurt Adam, Esrarengiz Sular, Korkunç Büyü, Kara gölün Canavarı, Drakula..

Bu maceraları bulabilirim değil mi? : ???

Zagorun klasik maceraların 1 nolu cildinde yer alan Tuzaklar ormanını bulmak şu an için gerçekten çok zor. Bu albüm  yayın evlerinde bile şu an bulunmuyor. Elinde bulunanlar ise bu cilt için çok yüksek fiatlar talep ediyorlar , ama yine de bu ve diğer söylemiş olduğunuz maceraları içeren kitaplar bulunmak istendiğinde mutlaka bulunur. Yeterki kararlı olunabilinsin. :)

Saygılarımla
Serdar

Hayal Kahvem

Peki eski maceralar neden tekrar yayınlanmıyor?

gamlıbaykuş

Ben Zagor'un Tuzaklar Ormanının da olduğu ilk cildini kadıköy'de bulmuştum; ama 30 TL'den almıştım. Bazı şeyler gün geçtikçe var olan miktarı azaldıkça değer kazanıyor. Umarım bulursunuz :)
Hayat ne kadar güzel, hoş,
Haydi durma sevgiline koş...

darkwood

Alıntı yapılan: Hayal Kahvem - 14 Ocak, 2012, 15:39:15
Peki eski maceralar neden tekrar yayınlan mıyor?

İlk ciltler genelde takım yapmak amacıyla elde tutuluyor. Yada eski bir kızılderili hilesi olarak bol miktarda zula yapılıp karaborsadan yüksek rakama satılıyor.  ???
Aslında Lal yayınevinin çok talep olan özellikle ilk üç cildinin, 2. ve hatta 3.baskılarını yapması gerekiyor. Ama Lal yayınevi bu tekrar baskı konularında maalesef çok zayıf.
Oğlak yayınlarının özellikle maceraperest efsanevi ciltlerinde tekrar tekrar baskılarını çok gördüm, fakat Lal da bunları maalesef göremiyoruz. :-X
Darkwood Sakinleri..

Hayal Kahvem


Bugün evdeydim. Bir ara camdan dışarıya baktım. İnce ince kar yağıyordu. Kar yağışını seyretmek büyülemez mi insanı? Beni büyüler. Hayretten gözlerim kocaman olur. Aklımdan "Kim döküyor bu beyaz şeyleri?" demek geçer. Büyükannem... Ruhuna  rahmet... Ben böyle sorunca... "Melekler silkeliyor. İyice bak bakalım görecek misin melekleri?" derdi. Mucizevi bir olay öyle değil mi?  Bugün canım film seyretmek ya da kitap okumak istemedi de Zagor maceralarında şöölee bir dolanmak istedi. Geçen sene Kocaeli Kitap Fuarı'nın sahaflarından satın aldığım eski Zagor maceralarından Büyücü Avı ve devamı Kraken elime geldi. Kimbilir kaç kere okumuştum. Zaten ben Zagor'un romantik maceralarına oldum bittim bayılırım. Kraken adlı maceranın ön sözünde Figen Turna'nın bir giriş yazısı vardı. Büyünün yüzyıllardır insanları meşgul ettiğini, büyünün maddi ve manevi olarak ikiye ayrıldığını, gerçekten yapılan-yaptıran-yaptırılanın olduğu gizemli ve bilinmezlerle dolu bir büyü gerçeği olduğunu, elle tutulur bir şey olmadığı için isteyenin  büyüye inanıp isteyenin ise inanmadığını anlatıyordu. Büyünün bu tarafı doğrusu hiç mi hiç ilgi alanıma girmiyor. Amaaa... Bırak anlamını büyülenmek kelimesinin bizatihi kendisi bile beni büyüler. Ben güzellikler karşısında her daim büyülenen bir bünyeye sahibim. Kimi görüntüler... Kokular... Hisler... Sebebiyle... Aklım başımdan gider. Kimse fark etmez. İcabında kılım dahi kıpırdamaz. Ohooo!.. Ruhum çoktan  havalanmıştır... Ruhum resmen büyülenmiş gibi bedenimden firar eder gider. Figen Turna'nın yazıda dediği gibi "bu, yaşamı katlanılır, sevilmeye değer kılan olumlu bir büyüdür. Büyü doğada vardır. Büyü sevgide vardır; aşkta vardır." Zagor'dan bahsedecekken neden büyü muhabbeti yapıyorum değil mi? Çünkü bu iki macera "büyü"nün insan yaşamındaki önemini vurguluyor.  Bilim kurgu bir macera bu... Macerada, Dragon Mührü denilen bir nesne ile genetik değişimlerle hücrelerle oynanmış. Bu genetik müdahale insanların biyolojik saatlerini geriye doğru çalıştırıp onları ilkel bir hale dönüştürüyor. Aslında bu iki macerasında  Zagor çok mühim bir soruna parmak basıyor. İyi niyetli olduğunu düşünmek istediğimiz bu tip genetik oyunlarla insanlar, özlediğimiz, istediğimiz, savaşmayan, barışçıl toplumlar oluşturacağına, günümüzden daha da fazla insanı yiyen, yok eden canavarlara mı  dönüşecek? Acaba bilim adına yapılan genlerin kurcalanması, "savaştan yana" genleri yok edeceğine bilakis bileyliyor mu? Acaba Alfred Nobel'in insanlığa hizmet için bulduğu dinamitin, sonrasında  insanın insanı öldürdüğü savaşlarda kullanıldığı düşünülünce... Keşke dinamit bulmasaydı dediğimiz gibi... Gelecekte ise,  "keşke genlerle oynanmasaydı"mı? diyeceğiz acabayı sorgulatıyor. Bir çizgi romanın bunları düşündürmesi hoş değil mi?


Sonraaa... Birbirinin devamı olan bu iki maceradaki konular kadar, çizimler de büyüleyici. İnsan çizimlerden büyülenir mi? Büyülenir inan ki... En azından beni büyüledi. Aklımı başımdan aldı. Ruhum ince ince yağan karların altında dumanı tüte tüte dolandı geldi. Bu macerada bir büyünün peşinden koşan da Zagor'du. Güzeller güzeli Virginia'yı kurtarmak için Lanetli Yosun Denizi'nde Baron Wolfingham'a karşı azimli bir savaş veriyordu.  Ve şu karelerin güzelliğine, Zagor'un Virginia ile kavuştuğu karelerin çizimlerin olağanüstülüğüne bakar mısınız lütfen? Büyüleyici değil de ne:)




alan ford

 Benim de en sevdiğim Zagor maceralarındandır. lakin iki değil üç kitaplık bir maceradır. DE yayınlarının 32. sayısı Denizde Dehşet ile başlar macera. Öncesinde yine AD-De yayınlarında yayınlanan Yaşayan Ölüler Gölü ve Vudu İntikamı ile birlikte küçük bir Saga sayılabilir bu maceralar. 

  Lovercaraft ve Howard'a saygıda kusur etmeyen maceralara her zaman kapımız açık ;)
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

Hayal Kahvem

Selam Alan Ford,

Bu kitapları Kocaeli Kitap Fuarından almıştım. Nefis çizimler ve maceralar... Çizimlerin çoğu Ferri'nin.
Büyüleyici  :)

Benim elimdeki seride
Sayı 1- Büyücü Avı- Çizeri Ferri
Sayı 2- Kraken - Çizeri Andreucci
Sayı 3- Yağlı İlmik- Çizeri Ferri
Sayı 4- Silver Town Macerası - Çizeri Ferri
Sayı 5- yok
Sayı 6-yok
Sayı 7- Kalleş Anlaşma - Çizeri Cassano
Sayı 8- Demir çavuş - Çizeri Gamba
Sayı 9- Katliam Gecesi - Çizeri Gamba
Sayı 10-11-12 yok
Sayı 13 - Buzlar Arasında Ölüm Çizeri Ferri



Hayal Kahvem

Darkwood çok haklı..
Tamam orijinal ilk baskılar değerlidir ama...

Eski maceraların tekrar baskısı düşünülmeli...

pizagor

Bana göre Kraken Kabus'tan sonra gelmiş geçmiş en iyi hikayedir...
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!


Hayal Kahvem




Her kadının çantasında taşıdığı  aksesuarları olacaktır elbet. Ne bileyim cüzdan, kalem, not defteri, içinde ruju, göz kalemi, allığı olduğu küçük bir makyaj çantası taşıyanlar vardır mutlaka.. Yanında manikür seti  taşıyanları bile bilirim hatta. Neyse, her kadın gibi benim de çantamda  gerekli gereksiz birşeyler olur  tabii.. Ama olmazsa olmazım vardır. Ne mi? Benim mi? Bana soruyorsun yani? Karamba karambita... Zagor Baltam! Zagor Baltam'ı çantamda taşımalıyım illa ki. Zagor Baltası da ne mi? Of! Bunu nasıl sorarsın bana? Her Zagor severin bir Zagor baltası olmalı mutlaka.




Zagorun Sözü Bu Bloğu'ndan şu yukarıdaki fotoğrafı aldım. Bloğun sahibi Sıtkı Sıyrıl Zagor'un babası Ferri'nin  geldiği Kasım 2010 tarihli Tüyap Kitap Fuarında tanıştığı bazı Zagor fanlarının yaptıkları baltaların fotoğraflarını çekmiş. İşte görüleceği üzere her Zagor severin meşrebine göre, model model Zagor balataları olabiliyor. İyi de hiç kız Zagor baltası fotoğrafı yok. Olur mu ama? Ben bir Zagor severim.  Hem Zagor baltam da var, hem Zagor gömleğim. İşte üzerime Zagor gömleğimi giydim. Elimde de Zagor baltam. Yaaa.. Böyleyken böyle işte! Ne var? Olamaz mı Zagor baltası yani böyle? Yok canım... Zagor bile karar veremiyor. Muhtelif baltalar kullanıyor.. Bak aşağıdaki çizgi roman karesine...




Anlıyorum ikna edemedim seni. Diyorsun ki "Neden senin Zagor Baltan hem  sarı kurdeleli hem de fiyonklu öyle..." Eee... Kız Zagor Baltası olursa, olur böyle...  Sakın bakma öyle feminen göründüğüne. Muazzam etkisiyle inanılmaz bir silahıdır. Hem görünümü güzel hem etkisi  vurdu mu kafadan pekmez akıtan cinsten...  Kaç kere denedim. Tecrübeliyim.  Hatta bela arayan bir hedef buldum mu Zagor'un klasik "omuz üzerinden ters sıyırtmaç" hareketini gerçekleştirmede hiç gecikmem... Hiiiiççç! Havada kaç kere görmüşlüğüm vardır THUD! efekti.... Gerekirse girişirim hemen!



Hayal Kahvem


- BENİ İLGİLENDİRMEZ.. HOŞÇA KAL DON JUAN..
- AMA SUZİ..

Şu yukarıdaki karede görünen  Yüzbaşı Tommiks,  çocukluğumun çizgi roman kahramanlarından biriydi. İlla en çok hangisini seviyorum diye düşüneceğim ya, Zagor mu en sevdiğim çizgi roman kahramanı Tommiks mi bir türlü karar veremezdim. Doğacağı zamanı kim seçebiliyor ki ben seçeyim... "Kızlar çizgi roman okumaz" denen bir döneme ve aileye denk gelmiştim. Ailem iyi insanlardı. Sadece kızlarının çizgi roman okumasını istemiyorlardı. Evde benden altı yaş büyük abim vardı.  Abim erkekti tabii. Abimin çizgi roman okumasına hiç ses edilmezdi. Of!..  Bu vaziyete fena halde içlenirdim. Niye erkekler çizgi roman okuyabiliyordu da kızlar çizgi roman okurlarsa  ayıp oluyordu? Aklım hiç almıyordu. Bu soruyu onlara da sorardım. Net bir cevap alamazdım. Kestirme cevap şuydu... "Öyle işte!" Vay canına sayın seyirciler! Sana bir şey söyleyeyim mi, aklımın basmadığı hiç bir şeyi kabul etmedim. Tamam, ailemi çok severdim. Elbette onları üzmek istemezdim. Anlamıyorlardı beni! Ne yapabilirim? Ben çizginin büyüsüne kapılmıştım bir defa... Çizgi roman okumadan asla edemezdim.  Abimi tenzih ederim. O can ı gönülden okuduğu çizgi romanları gizlice bana verirdi. Durum çoktan kafamda çözülmüştü. İşin ilmi onlara belli etmeden gizli  okumaktan geçerdi. Kitap arasında... Yorgan altında... Banyoda... Okula giderken yolda... Nasıl bir heyecandı o! Bu dünyadan soyutlanır, çizgilerin peşi sıra giderdim. Şimdi  o günler nereden aklıma geldi? Bir dergide işte şu yukarıdaki kareye denk geldim. Suzi nişanlısı Yüzbaşı Tommiks'e kızmış. Tommiks te Suzi'yi yatıştırmaya çalışıyor. Arkada Konyakçı kahkahayla gülerken göbeğini hop hop hoplatıyor. Bu kareyi çok iyi hatırladım. Acaba o zamanlar kaç yaşındaydım? Anlamamıştım. Don Juan kimdi? Suzi Tommiks'e ne demek istemişti? Evdekilere Don Juan'ın kim olduğunu sorabilmem mümkün değildi. Nereden duydun deseler yalan söyleyemezdim. Acaba abim üniversiteyi kazanmıştı da evden mi gitmişti? Belki... O vakitler  elbette internet yoktu. Bende ha babam sözlük, kitap karıştırıyordum. Bulmuştum... Don Juan bir efsaneydi. Çapkınlık timsaliydi. Kadınları evlilik vaadiyle kandıran, pişmanlık duymayan, arkasında kırık kalpler, kızgın kocalar, babalar bırakan zampara biri. Gerçek hayatta tanıdığım iki erkek vardı. Biri babam biri abim. Biliyordum onlar Don Juan değillerdi. Diğer tanıdığım iki erkek ise... Biri  Tommiks...  Diğeri Zagor. O kadar. Çocukluk ne güzeldi. Çocukluk saflık demekti. Suzi Tommiks'e Don Juan dediğine göre, demek Tommiks ansiklopedide anlatılan gibi biriydi.  O zaman Zagor'u seçtim işte. Hoşçakal Don Juan dedim. Zagor'u tam manasıyla benimsedim. Zagor hiç aldatmadı beni. Gönül maceraları oldu ama evlenmeye kalkmadı. Elli yaşına geldi. Aynen benim çocukluğumdaki gibi. Tipi hiç değişmedi.  Zagor'un arkasından seslendim... "Şey... Bay Zagor..." dedim. Şaşırdı. Döndü bana baktı. Ne yalan söyleyeyim çok sevindim :D




Gambit

Alıntı yapılan: Hayal Kahvem - 24 Ocak, 2012, 23:59:16
Zagor hiç aldatmadı beni. Gönül maceraları oldu ama evlenmeye kalkmadı. Elli yaşına geldi. Aynen benim çocukluğumdaki gibi. Tipi hiç değişmedi.  Zagor'un arkasından seslendim... "Şey... Bay Zagor..." dedim. Şaşırdı. Döndü bana baktı. Ne yalan söyleyeyim çok sevindim :D[/font][/size]

50 yildir ciko ile aldatiyor zagor herkesi,
arada degisiklik olsun diye bir iki bayanla gonul macerasi koyuyorlar, gerisi yine varsa yoksa topac ciko da maalesef

ciko olmasa, zagor teks den daha cok sevecegim bir fumetti olabilirdi. Ciko, onumuzdeki ay vizyona 3D olarak girecek Star Wars I filmindeki jar jar dan bile daha kotu maalesef. Cunku jar Jar in baska bir irk oldugunu ve o yuzden boyle konustugunu salak salak sakarliklar yaptigini kabul edebiliyoruz bir sekilde kastirip. En kotu ihtimalle sadece tek bir filmde rahatsiz ediyor bizi. Ciko 50 yildir rahatsiz ediyor, daha ne yapsin

Hayal Kahvem


Gambit  ??? Nasıl yazarsınız Zagor için böyle şeyler. Teessüf ederim.  :'(

Gambit

valla ben tarafsiz gozlemlerimi ve duyduklarimi yaziyordum, sizi uzmek istemezdim  :-[

cidden zagor ozel bir cizgi roman. Ama daha iyi olabilirdi diye dusunuyorum sadece. Neyse, sizi uzmeyeyim, essiz yazilarinizi esirgemeyin :)

Hayal Kahvem


Karamba Karambita Gambit!  :D Buyrun size bir Zagor karesiyle cevap veriyorum.  ;)