Battlestar Galactica

Başlatan emre ozdamarlar, 07 Ocak, 2011, 16:12:41

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

emre ozdamarlar

Bitirmeme sadece 3 bölum kaldi. Daha önceden izlemis olanlar varsa hafiften konusalim diyorum bu diziyi. Bi ton dizi izledim, Dexter olsun Lost olsun hepsinin ayri ayri kalbimde yeri vardir ama BSG'nin senaryosunun kalitesine yaklasani daha görmedim.
Bence cok cok önemli noktalara parmak basiyor bu dizi. Yapay zeka konusuna da ayrica ilgim vardir, belki bu yuzden daha bi seviyorum BSG'yi.

Neyse ben basligi aciyorum, izleyip begenen varsa aramizda buyursun er meydanina.

rumar80

  Yıllar yıllar önce ilk Galacticayı da izlemiş biri olarak, benim de gerçekten beğenerek izlediğim bir dizi. Bir de Adama rolünde Miami Vice'dan beri beğendiğim Edward James Olmos olunca..
  Konu çok ilk diziye göre çok farklı kurgulanmış. Yapay zekaya yaklaşım, kehanetteki 12 robot, tüm çevrenizin saylon olması vs çok iyi anlatılmış. Eğer bu diziyi sevdiysen Razorback diye bir web dizisi de var ayrıca bir de saylonlar gözü ile anlatan bir film var onları da izle.
  Bir de Caprica var ki.... Sanal alem oyunu fikri dışında hiç beğenmediğim bir prequel, zaten ABD'nde de yayından kalkmak üzere. Ben yaklaşma derim ama illa da külliyatı seyredeceğim dersen. Tercih senin.
  Sevgiler

V

İngiliz versiyonu çocukluk dönemimize denk gösterilmişti. Çokta bilinçli izleyebildiğimi söyleyemem.
Yeni versiyonu son sezona kadar izledim. Ama büyük bir tad aldığımı söyleyemem. Bir bilim-kurgu dizisisinden beklenilen nüanslar,detaylar yok maalesef dizide.
Klişeler bile yok. Dizide çizilen Saylonlular portresi ne sempatik,ne antipatik. Galaktikalılar bile öyle. Şöyle Uzay Yolu tadında her bölümde bir gizem,farklı bir teorik öykü vs. olsaymış keşke.
Varsa-yoksa entrika, Galaktikalılarla işbirliği yapan veya onların biçiminde casusluk yapan Saylonlular.
Ben belki klasik bilim-kurgu temalarını (ışınlanma, zamanda yolculuk, farklı gezegenler ve yaşam biçimleri vs.) sevdiğim için dizi beni pek sarmadı galiba.
Kara, dünyayı bulmuştu son izlediğim yerde. Merak edip son sezona bile başlayamadım nedense.
Uzay 1999 geçti elime. Onu izlemeyi düşünüyorum. Bir de çocukluğumuzun Buck Rogers'ı vardı. Onu da bulup izleyebilsem yeter bana..
"İstemem,eksik olsun.."

Lami Tiryaki

Klasik bilim kurgu severleri oldukça hayal kırıklığına uğratmış bir dizidir yeni BSG. Sebebi de yazarının Ronald D Moore olmasıdır. Moore, Star Trek Deep Space Nine isimli en az sevilen serinin de yazarıdır aynı zamanda(aynı nedenlerden dolayı). BSG'de Engin'in bahsettiği bilim kurgu ögeleri yerine entelektüel anlayışa uygun politik yaklaşımlar yoğundur. Arada bir ilgiyi arttırmak için sanırım, gizem, son 5 saylonlu kimdi vb soslar katılmasına rağmen beklentileri karşılayamamıştır. Aslında BSG belli bir bakış açısıyla gerçek anlamda bilim kurgu sayılmaz. Bilim kurguyu fon olarak kullanan başka bir hikayedir. Diziyi bu şekilde lanse etselerdi izleyici kitlesi çok farklı olurdu diye düşünüyorum.

Beni gizem ağırlıklı bölümleri oldukça cezebetmesine rağmen genel olarak pek sevemediğim bir dizi oldu. Hele dünyayı bulmaları ve sonrasındaki hayal kırıklığı üstüne tuz biber ekti. Sonuna kadar politik olayları anlatıp dünyanın bulunma öyküsünü sezonun son 10 dakikasına sığdırmak son damlayı da taşırmış oldu. En çok itici bulduğum yönü ise izlerken bana müthiş baş ağrıları çektiren o omuz kameralı çekimler oldu. Bir bilim kurgu dizisi omuz kamerasıyla çekilir mi yahu?

Selamlar
Lami

devrimk

Ufak bir düzeltme Battlestar Galactica'nın ilk çekimi de ingiliz değil Amerikan, dizi bittikten sonra eski kadrodan sadece Lorne Greene'in olduğu Galactica 1980 diye bir devam denemesi vardır maalesef çok kötüdür.
Yeni diziye gelince ilk miniseri çok iyi olmasa da sonrasında oldukça güzeldir. Ayrıca "webisode" denilen internetten yayınlanan kısımları da seyretmenizi öneririm.

Galactica'nın en beğendiğim yönüyse bitecek kısmın tasarlanmış olmasıdır, dönemdaşı Lost ne kadar kötü bittiyse Galactica o kadar iyi bitmiştir.

Bundan sonrası ipucu içerir:

Dizinin drama yönü ağır basmasına rağmen diğer dizilerde cesaret edilemeyecek noktalara parmak basmayı bilmiştir. Aklıma geliveren ilk örnek robot saylonları öldürebilmek için kullanılan canlı bombalardır.
Sonuyla ilgili farkedilmeyen bir noktaya değinmek gerekirse koordinatlar aslında müzik notalarıyla bulunuyor. Galactica dizisinde bizim dinlediğimiz müzik Bear McCreary'nin "All Along The Watchtower" yorumu. Dünyanın şimdiki halini gösterdiğinde sokaktaki dilencinin radyosunda da Jimmy Hendrix'in yorumu var. Müziğin ve matematiğin evrenselliğini vurgulayan bu ayrıntılı final için bile oturup seyretmeye değer bir dizi. Şarkı Bob Dylan'a ait fakat benim en sevdiğim yorum Hendrix'in:
http://www.youtube.com/watch?v=bng3agUOYiI

alan ford

Yeni versiyon Amerikan- İngiliz ortak yapımı. İlginç bir başlangıç öyküsü var.

İngiltere'de sezon erken başladığı için dizi hemen internete düşmüş ve o kadar çok izlenmişki bir ara Amerika'da hiç yayınlanmaması bile gündeme gelmişti.

Sonra yine de bir şans vermeye karar vermişler ve dizi en iyi başlangıç reytingi gibi garip bir rekor kırmış.(Özellikle Amerika'da akla gelen- gelmeyen her alanda bir rekor var sanırım :))

Ben diziyi bir yere kadar severek izleyenlerdendim. Sonrasında işin içine melekler falan girdi ben kaçtım. Ama devrimk'nin bahsettiği nüanslar ilgimi çekti şimdi.  :)
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

V

Eee şimdi finali merak ettirdiniz.İzlemeden olmaz..
"İstemem,eksik olsun.."

rumar80

    Bugüne kadar seyrettiğim hiçbir bilim kurgu uzay yolunun yerini tutamamıştır. Onun yeri ayrıdır.
  Sevgili Engin küçükken uzay 1999'u seyrettiysen ve beğendiysen şimdi seyretme. Bırak anılarındaki yerini korusun

V

Bizim kuşak hepten televizyon çocuğu.Uzay 1999'u izliyordum ama bir çocuk nasıl izliyorsa öyle.
Uzay yolu klasik seriyi izliyorum bu aralar,haftada bir bölüm kadar.Tadına doyulmuyor..
"İstemem,eksik olsun.."

rumar80

   Çocukken seyretiğim nice diziyi yıllar sonra seyrettiğimde ciddi hayal kırıklıkları yaşamışımdır. Uzay 1999, Orjinal galactica serisi gibi. Ama Uzay Yolu serisinin hiçbiri beni hayal  kırıklığınauğratmamıştır. Hele ki orjinal seri. Bu seri ile ilgili daha önce konu açtığım için daha detaylı yazmayacağım, ama o bir fenomendir.

emre ozdamarlar

Ben BSG'yi saglam bir bilim kurgu olarak göruyorum, (görmeyeni de anlarim) ama benim bilim-kurgudan anladigim, "gelecegin/teknolojinin bir dekor olarak kaldigi (hikayeye katkilar da yapabilir), fakat asil anlatilmak istenen, genellikle gunumuze dair sorunlarin bu dekorun önunde kurcalandigi yapimlar" seklindedir. Unlu bilim-kurgu yazarlarina bakarsak bunun örnekleri barizdir, Ursula K Le Guin olsun, Stanislav Lem olsun, yasadiklari dönemin sosyal konularini, gelecekte gecen hayali senaryolar icerisinde incelemislerdir. Star Trek'in saglam bir bilim-kurgu olmasinin sebebi de bence budur, icabinda cevre sorunlarina kadar pek cok insana ait konuya egilmislerdir.

BSG'ye gelirsek hosuma giden detaylar, ordu ve parlamento arasinda bir turlu bitmek bilmeyen cekisme mesela. Bir yanda ordu, tehlikenin ne oldugunu biliyoruz, insanligin guveni icin gerektiginde demokrasiyi ayaklar altina aliriz diyen insanlar, diger yanda ordu bizim yöneticimiz olamaz, halka hesap vermeli diyen halk. Dogru veya yanlis demeden Turkiye'ye de benzer durumlar var, kimisi orduyu demokrasinin sarti olarak, kimisi demokrasiyi curuten bir kurum olarak göruyor, ve her iki taraf da dusuncelerinden %100 emin : ) BSG de ayni bu sekilde, her ne kadar gönlumuz cogu kez Amiral Adama ve ordudan yana da olsa, sorunu ortaya felsefik bir sekilde koyuyor, taraf tutmadan, her iki görusun de fikirlerini aktariyor. Net bir sekilde su taraf kötudur diyemiyoruz.

Yine bir baska detay insan-cylon cekismesi. Insanlar diyor ki cylonlarin varligi bizim icin tehlike onlari yoketmeliyiz, cylonlar diyor ki insanlar varoldukca bize rahat yok, onlar bizi öldurmeden biz onlari öldurelim. Dunya bunun milyon örnegini gördu ama elimizdeki en yakin ve buyuk örnek soguk savas dönemindeki ABD-SSCB cekismesi fazlasiyla buna benzer bir durumdu.Her iki ulke digerini kendi varliklari icin bir tehdit olarak görup durmadan nukleer silah urettiler, dizide de ne zaman ipler gerilse bi taraf nukleer fuze kapaklarini acip ortaligi toz duman etmekle tehdit ediyordu digerini. Yine BSG'de insanlarin tarafinda baslasak da hikayeye, yer yer ulan cylonlar da hakli galiba dedirten pek cok sahne görduk. Haklarinda aslinda o kadar da kötu degillermis diye dusundugumuz cylonlar görduk.

En hosuma giden bölumlerden biri 3x16, Dirty Hands adli bölum. Yakit ureten gemide, iscilerin gunde 16 saat calismaktan iptal olmasi, ordu ve meclisten bu konuda bir cözum istemeleri, seslerini duyuramayinca sendika kurup, greve gitmeleri, ordunun bunu sert bir sekilde bastirmaya calismasi vs vs. Bunu Amerika gibi bir ulkede anlatabilmek gercekten yurek ister, benim anladigim Amerika'da grev veya sendika hakki sosyalizmle bir tutuluyor (ki bu da insanligin basina gelebilecek en buyuk tehlike onlara göre) BSG Amerika icin böylesine hassas bir konuyu da yine su hakli bu hakli demeden cok guzel bir sekilde ortaya koyarak isten alninin akiyla cikmis bence.

Diger degindikleri sosyal konular, kurtajdan, devrime kadar gidiyor. Tom Zarek'in demokrasi icin ordudan kurtulmaya calismasi, hakli gördugu bir amac icin icabinda insan öldurmekten cekinmemesi vs vs ve yine Zarek tamamen siyah veya beyaz bir karakter degil, icabinda Roslin'in hayatini bile kurtariyor, bu adam %100 kötu diyemiyoruz.

Simdilik burada kesiyorum, isin yapay zeka, bilim detaylarina da musait bir zamanda giricem. : )


rumar80

   Tom Zarek'i canlandıran Richard Hatch (ismini yanlış yazmış olabilirim) orjinal seride Apollo'yu oynamıştı.

emre

bende serinin tamamını izlemiş birisi olarak herkese tavsiye ederim... birden caprica aklıma geldi ilk bir kaç bölümünü izledikten sonra başka dizileri takip ederken izlemeyi unuttuğumu farkettim. açıkçası capricanın ilk bölümleri bsg'den sonra sıkıcı gelmişti. şimdi kontrol ettim caprica 18 bölüm yayınlanmış ve ilk sezon bitmiş. ayrıca bsg'nin 1978 de 24 bölüm olarak ve 1980 de 10 bölüm olarak yayınlanan versiyonlarının da altyazılarının eklendiğini gördüm. iyi oldu bu başlığı görmem caprica ve bsg'nin 78-80 versiyonlarını bulup izlemeye başlayım en iyisi. yayınlanan bsg serilerini de elim değmişken yazayım.

1. "Battlestar Galactica" (1978) -24 bölüm
2. "Galactica 1980" (1980) - 10 bölüm
3. Battlestar Galactica (2003) - 180 dakika
4. "Battlestar Galactica" (2004) - 4 sezon
5. "Battlestar Galactica: The Resistance" (2006) - Webisodes 10 bölüm
6. Battlestar Galactica: Razor (2007) - 88 dakika
7. Battlestar Galactica: Revealed (2008) - 30 dakika
8. Battlestar Galactica: The Phenomenon (2008) - 30  dakika -  türkçe altyazı yok maalesef
9. Battlestar Galactica: The Face of the Enemy (2008) - 10 bölüm
10. Battlestar Galactica: The Last Frakkin' Special (2009)
11. "Caprica" (2009) - 18 bölüm
12. Battlestar Galactica: The Plan (2009) - film

bir de caprica hakkında wikipedia'dan kopyala yapıştır yapayım tam olsun.

Caprica, kurgusal Battlestar Galactica serisinin bir parçası olan televizyon dizisidir. Yok oluş tehlikesindeki İnsan ırkının yeni bir ev arayışının anlatıldığı Battlestar Galactica dizisinden 58 yıl öncesine giderek Caprica gezegeninde robotik Saylon ırkının yaratılışını ve İnsan medeniyeti tarafından nasıl köleleştirildiğini anlatmaktadır. (wikipedia)

rumar80

   Sevgili Emre,
   Caprica'nın yayını durduruldu. 18 bölüm sonrası yeni yayın artık yok

dean

Yeni dizide duyuruldu: battlestar galactica blood & chrome