İlban Ertem' den Puslu Kıtalar Atlası

Başlatan pearl jam, 26 Nisan, 2011, 21:52:16

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

pizagor

Normal kapak birinci baskıyı haftasonu baştan okudum, farkettiğim balon hatalarını not ettim. Bence içlerinde en önemlisi 237. sayfadan 238. sayfaya geçerken yapılan hata. 238'in mevcut panel sıralamasının 7 - 8 - 9 - 1 - 2 - 3 - 4 - 5 - 6 şekline dönüştürülmesi gerekiyor. Sert kapak baskıya henüz bakamadım, dolayısıyla bu düzeltme gerçekleşmiş mi bilmiyorum. Son okumada böyle hataların kaçıyor olması düşündürücü, keşke aceleye gelmeseymiş...
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!


pizagor

Alıntı yapılan: pizagor - 12 Mayıs, 2015, 12:48:23
Normal kapak birinci baskıyı haftasonu baştan okudum, farkettiğim balon hatalarını not ettim. Bence içlerinde en önemlisi 237. sayfadan 238. sayfaya geçerken yapılan hata. 238'in mevcut panel sıralamasının 7 - 8 - 9 - 1 - 2 - 3 - 4 - 5 - 6 şekline dönüştürülmesi gerekiyor. Sert kapak baskıya henüz bakamadım, dolayısıyla bu düzeltme gerçekleşmiş mi bilmiyorum. Son okumada böyle hataların kaçıyor olması düşündürücü, keşke aceleye gelmeseymiş...

Dün sert kapak baskıyı inceledim. 238. sayfadaki hata düzeltilmiş ama başka da birşey yapılmamış. Balonlardaki yazım yanlışları, harf eksikleri olduğu gibi bırakılmış, panellerdeki balon sıralamalarındaki hatalar aynen duruyor. Neyse buna da razıyım ya...
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!


BAHADIR

Yıllarca uğraş... Büyük bir sükse ile bas... İmza günleri düzenle... Bir alkış bir tufan... Tufan dinince elde ki harabeye bak...

Tamam ilk baskı aceleye geldi vs... 2. defa basıyorsun (ki 2. defa bastığı 238. sayfada ki hatanın düzeltilmesinden anlaşılıyor) ama o da olduğu şekilde hiç bir uyarıyı dikkate almadan aynı hatalarla... Sorsan lüks baskı, sert kapak vs... Ne değişti... Yine hüsran... Ucuzmuş mucuzmuş... Kalite yok... Çizgiromanın görsellik olduğunu, imladan tutunda redaktesine kadar defalarca farklı gözler ile kontrole tabi tutulması gerektiğinin yanında editörlere düşen yükün hesabını yapamayan (büyük) yayıncılarımız var hala...

kalidor

Yayınevi İhsan Oktay Anar'ın "Suskunlar"daki sözünü bayağı benimsemiş galiba  :D


-"Kusur benim imzamdır. Bir ismim olduğu sürece bir kusurum da olacak ve olmalı".
Crom! Ölüleri Say...

sheRa

İhsan Oktay Anar romanlarında ağır bir dil kullanmasına rağmen öyküleri çok akıcı. Maalesef çizgi romanda o akıcılığı bulamadım.Çizimler çok güzel çok emek harcanmış fakat konuşma balonları alışkın olmadığım bir şekilde yazılmış. Konuşma balonlarındaki cümleler çoğu yerde yarıda kesilmiş ve bir sonra ki kareleme de devam edilmiş. Sürekli bir önce ki kareye gidip cümleyi baştan okuma gereği hissettim.

nikopol

Kitabi okumak yeni nasip oldu. Beklentilerim karsilandi; cizgi romanciligimizin tepe noktalarindan biri bu calisma. Yayinlandiktan sonra baskiya dair cikan tartismalari hatirliyorum, ki bunlarin bir kismi bu baslik altinda da mevcut, ancak ben o kadar abartacak bir sey gormedim. Ilk baskiyi baz alarak konusuyorum. Bir sayfada karelerin yeri yanlis. Sozcuklerin kareler arasinda bolunmesi, kareler arasindaki gecislerin yer yer alistigimizdan farkli olmasi, Ilban Ertem'in Vicdan albumunden aklimda kaldigi kadariyla Ilban Bey'in kendi tarzi. Ilban Bey, bilgisayar ile renklendirmeyi ovmus, ancak ben renklendirmenin yer yer cizimleri bogdugunu dusundum. Eserin yabanci dillerde yayinlandigini da goruruz umarim. Bana gore 10 uzerinden 9 alir.

Nightrain

"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"

KenParker

Edebi eserlerin çizgi roman uyarlamaları çoğunlukla berbat olur. Çizer kitapta yazarın yaptığı gibi hikayeyi bir türlü tam olarak aktaramaz. Böyle olmaması da doğaldır zaten. Usta yazar İhsan Oktay Anar'ın Puslu Kıtalar Atlası romanını daha önce okuduğum için içimde böyle bir şüphe vardı. Acaba bu mükemmel edebi eser grafik roman şeklinde beklediğim tadı verecek miydi?

Satın alırken aklımdaki ikinci şüphe ise çizer İlban Ertem hakkında oldu. Acaba kitabı hakkıyla resmedebilmiş miydi? Kendisini karikatür dergilerinden biliyordum ve açık konuşacağım, çizgisini hiç beğenmiyordum.  Sevenine eyvallah. Zevkler ve renkler dünyası diyelim.

Ama, fakat, lakin... Uzun uzun anlatmayacağım, bu ikinci okuyuşum, tadına doyulmaz çizgi roman hakkında tek kelime edeceğim.
Mükemmel.

Bu çizgi roman uluslar arası arenada boy göstermiyorsa eğer herhangi bir eksikliğinden değil, bilinmediğindendir. Her kitapseverin kitaplığında mutlaka bulunmalı

Ha, aklıma gelmişken, Çizer İlban Ertem artık ölümsüz ustaların arasına katılmıştır diyorum.

KenParker

Şu videoya denk geldim. Farklı çizerler bazı kareleri yeniden yorumlamışlar. Çok hoş.

https://www.youtube.com/watch?v=imdFi7afmS0

ferzan

    Bir süre önce seyahatname okuma damarım depreşmişti. Orta çağ ve yeni çağdan buralı, oralı; batılı, doğulu, güneyli çeşitli seyyahların Asya, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Arap yarımadası seyahatnamelerini elimden geldiğince tek tek topladım. Hali hazırda yarım düzine kadar elimde varken bir kucak daha eklemiş oldum. Özel olarak merakım olan başka bir konuya ilişkin üç beş kitap eşliğinde her birini iştahla karıştırırken birden bire Puslu Kıtalar Atlası 'nı yeniden okuma isteği duydum. Kitap ile İlban Ertem uyarlaması çizgi roman arasında kalınca, ikisini birden alıp bir ondan, bir bundan gitmek suretiyle karşılaştırma yaparak keyif okuması tekrarı yapayım dedim. Çizgi romanı da üçüncü ya da dördüncü okuyuşum olacaktı zaten.

    Çizgi romanı okurken, "Acep buranın orijinal metni nasıldı, dur bir bakayım" dediğim yerlerde açıp baktım kitaba. Zaten birkaç yerde daha evvel gözüme batmamış olan birkaç detay yakaladım İlban Ertem uyarlamasında ki, şüphelerimi doğruladı. Çizgi roman versiyonunda İlban Ertem, anlatıyı çizgi roman tekniğine uyarlarken diyalog olmayan ama betimleme ile diyalog vazifesi gören anlatımları mecburen diyaloğa dönüştürmüş yazı kutusu ağırlığı olmasın diye. Pek iyi yapmış, pek güzel düşünmüş ama bazı yerlerde fena dağıtmış. Kitapta olmayan, kitabın ruhuna da aykırı kaçabilecek ufak tefek eklemeler yapmış. "Abim benim, aaaabicim..." gibi mizah dergilerinde çalışırken gayet aşina olduğu günlük konuşma dili de 17. yüzyıl İstanbul 'unda epey sırıtmış. Bazı yerlerde ekleme küçük diyaloglar batmıyor ama bazılarında kitabın ruhunu fena baltalıyor. Hemen fark ediyorsunuz o cümlelerin İhsan Oktay Anar kaleminden çıkmadığını. Bunlar öyle çok fazla örnekler değil, üç beş yerde ya var, ya yok ama fark edildiği anda da can sıkıyor. Gerçekçiliği baltalıyor, kitabın dilini saniyelik bir voltaj düşüklüğü ya da yayın gitmesi / parazit yapması hesabı titreştiriyor.

    Öte yandan, İhsan Oktay Anar 'ın kurduğu atmosfere ve detaylara bir kez daha hayran oldum. İlban Ertem de kitap ilerledikçe o havayı kısmen yakalayıp ayak uydurmuş tabi ama her yönüyle mükemmel bir çizgi roman asla diyemeyiz. Teknik hatalar ve teknik gidişat tutarsızlıklarıyla dolu zaten. En göze çarpanı da balonlama hatalarıydı ki o zamanlar da konuşmuştuk. Hatta Levent Cantek, Facebook üzerinden gelen başka eleştirilerde de topluca bir karşılık vermişti herkese, inceden fırçalamıştı millete kendince; Yıllar süren bir emekte de balonlama hatalı olsun falan fistan diye. Bir iş yapılıyorsa tam yapılmalı bence. Bir panelde başlayan yazıdaki yarım kalan kelimenin devam hecesini diğer panele aktarılmamalı ya da sayfa biterken yetişmeyen balonun kalan kelimeleri öbür sayfaya aktarılmamalı. Bunca yıllık çizgi romancıların bunu böyle bırakma lüksü olmamalı ve yıllar süren emek öne sürülerek bu tarz basit teknik yanlışlara kılıf bulunmamalı diye düşünüyorum. Balonlama yaklaşımı benim nezdimde epey yerlerdeydi ve kitabın en büyük teknik sorunuydu. Bundan 3. ya da 4. okumamda daha fazla rahatsız oldum. 5. okumada iyice takılabilirim muhtemelen. Her okumamda, bir öncekinden daha kötüye bulacağım sanıyorum.

    Uyarlama ile ilgili ikinci teknik aksaklık ise kitabın başı ile ortası ve sonunun görsel tutarsızlığı. Evet, 5 yıldan fazla bir süreye yayılmış ama ilk 30-40 sayfa daha serbest ve az panelli başlamışken; dolayısıyla daha büyük balonlanmışken devam eden sayfalarda kitap birden frankofon ruhuna bürünmüş. Sayfalardaki panel sayıları iki - iki buçuk kat artmış, balonlama ona uygun küçültülmüş, aslında başından beri olması gereken haline gelmiş. Renklendirmede de başlarda rengi çizgiye çok sirayet ettirmiş, birbirine geçirip üç boyut yakalamaya çalışmış ama devamında iki boyutta karar kılıp rengi ve çizgiyi ayrı ayrı ama bir arada sunmayı başarmış.

    Genele bakılırsa olabilecek en düzgün uyarlama diyebiliriz aslında. Ayrıca kitapta detaylara gösterilen titizlik muazzam. Youtube belgeselinde belirtildiği gibi, dehşet bir kaynak taraması yaptığı resimlerdeki ikna edicilikten belli oluyor. Döneme götürüyor kesinlikle. Çizdikçe de açılmış İlban Ertem, başlarda karikatür gibi çizdiği atlar ilerleyen sayfalarda daha realist hale gelmiş. Kompozisyonlar daha ağırlaşmış, daha oturaklı olmuş. Panellerdeki detaylar daha netleşmiş, başlardaki kadar oldu bittiye gelmemiş. Yukarıda dedim ama gene diyeceğim, en önemlisi de kitabın ruhunu düzgün algılanmış, layığınca aktarılabilmiş. Keşke teknik gidişat ve balonlamada da yılların ustalığına yakışır titizlik gösterilebilseymiş. Balondaki yazıyı ortalama ya da font mont değil mesele, bariz amatör kullanım ve yanlış yerleştirme her seferinde bazı yerlerde göz acıtıyor.

    Diğer yandan, İhsan Oktay Anar 'ın kurgu mantığı ve ince detay yakalayıp yedirme olayı, okurken mest etmeye devam ediyor, her defasında ilk kezmiş gibi tüyleri diken diken ediyor. [spoiler]Vardapet ile Bünyamin 'in, Frenk hisarına yerin altından girmek için lağım kaza kaza esir Osmanlı casusuna güç bela ulaşmaları, casusun ele geçirdiği ve ulaştırmaya çalıştığı ufak, siyah renkli kuruş benzeri bir taşı ulaştırmak için esir edilişi ve taşın kaçırılması için kuşatmanın yapılmış olması, taşın aslında bir mıknatıs olması ama sırrına kimsenin vakıf olamaması, Bünyamin ile Vardapet 'in tünel kaza kaza cehenneme çıkmaları, cehennemde Nuh 'un gemisinin enkazı ile dinozor fosilleri ve daha nice ilginç ayrıntılar eşliğinde ilerlemeleri[/spoiler] ve saire dehşet güzel ayrıntılar ve kurgu harikaları taşıyan öğeleriyle bir kez daha kendine aşık etti.

    Bu başlığın üçüncü sayfasında, kitabın ilk çıktığı zamanın heyecanıyla bol övgülü uzun bir yorum yazmıştım. Fikirlerim fazla değişmemekle birlikte değerlendirme dinamiklerim değişti ve o zamanlar takılmadığım şeylere 5 sene sonraki tekrar okumada takılabildiğimi fark ettim. Dolayısıyla bu kez biraz daha kusur odaklı olarak bir öncekine ilaveten yeniden yorumlamak istedim. Bu yazıyı, tekrar okumayı da yapmış olduğum Şubat ayında yazmıştım ama sonrasında nereye kaydettiğimi bulamadım ve daha da sonra hepten aklımdan çıktı. Bugün yazıyı tekrar bulunca paylaşmak istedim. Şimdiki bakış açımla, ilk andaki heyecanımın bol kepçeden bahşettiği iltimaslar da çoktan kaybolmuşken naçizane tutkulu okur gözümle bir kez daha değerlendireyim dedim.
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

Nightrain

Ciltlisini yeniden basmışlar. Fiyatı 250 TL. :'(
"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"

nicholaihel

Alıntı yapılan: Nightrain - 10 Kasım, 2021, 22:26:50
Ciltlisini yeniden basmışlar. Fiyatı 250 TL. :'(

Ooof of! Hakikaten ağlanır. İlk ciltliyi alamadığıma öyle yanmıştım ki, buna niyetlenecek gibiyim.

Nightrain

Alıntı yapılan: nicholaihel - 11 Kasım, 2021, 00:17:23
Ooof of! Hakikaten ağlanır. İlk ciltliyi alamadığıma öyle yanmıştım ki, buna niyetlenecek gibiyim.

Bkmkitap.com da %50 indirimde. Aldım. Senelerdir ciltlinin 2.baskıyı yapmasını bekliyordum. Ne zaman sorsam düşünmüyoruz demişlerdi. El mahkum aldım.
"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"

KenParker

Yeni ciltte farklılıklar var mı? Yukarıdaki videoda olduğu gibi farklı çizerlerin İlban Ertem karelerini yeniden yorumlayışı varsa düşünmeden dalarım ::)

nicholaihel

Alıntı yapılan: Nightrain - 11 Kasım, 2021, 14:29:41
Bkmkitap.com da %50 indirimde. Aldım. Senelerdir ciltlinin 2.baskıyı yapmasını bekliyordum. Ne zaman sorsam düşünmüyoruz demişlerdi. El mahkum aldım.

Vay vay vay... Kaçırdım. Ben iletişim'in sitesinden yüzde yirmi beş ile almış bulundum. Başka indirimlerde görünüyor, nasıl bkm kitap güvenilir midir? İş Bankası da yüzde elli yapmış