Caretta'dan Teks Yazıları

[caretta]

El Morisco!
   Teks'in dostlarından olan El Morisco sadık uşağı Eusebio ile birlikte Meksika'nın Pilares kasabasında yaşamaktadır.Asıl adı Ahmed Cemal olan El Morisco Mısır'lıdır(dolayısıyla da Osmanlı tebasıdır!)Doğa bilimlerine,ait olduğu antik Mısır medeniyetine vakıf,büyücülükten,tıptan,biyolojiden,zoolojiden anlayan,bilimsel deneyler yapan,birkaç yabancı dil bilen gizemli bir kişidir.Yerel Meksikalılar onu daha çok bir 'El Brujo' büyücü olarak görürler ve ondan uzak dururlar.
   Teks El Morisco ile ilk defa Altın Teks 76-77 sayılarda karşılaşır.Kırmızı Karıncalar/Tapınağın Hazinesi adlı macerada son Aztek prensesi Esmeralda ve talihsiz halkının öylüsü anlatılır.Teks genellikle El Morisco'ya Meksika  veya sınırda yer alan doğaüstü yaratıkları veya gizemli olayları soruşturmaya gider.Bu ziyaretlerden sadık uşak Eusebio pek hoşlanmaz çünkü Teks ve Karson ikilisi ne zaman çıkagelse Morisco'yu belalı bir olayın içine çekmişlerdir.Hatta bazı maceralarda Eusebio kendi öz halkı olan Aztekleri Teks'in hışmından korumak için taraf bile tutar.
   El Morisco'nun görüldüğü maceralar ise genellikle fantastik maceralardır.Ağızdan bir kamış vasıtasıyla üflenen bir okun taşlaştırdığı vücutlar,insan kanı ile beslenen bitkiler,Antik Mısırdan lanetlenerek kovulmuş bir rahip,jaguar adamlar,Sierra şeytanı Diablero,manastırdan çalınan simya taşı ile ilgili esrarengiz kitap,Mefisto'nun oğlu Yama,çölde kaybolmuş ir gemiyi arayan profesör Doberado,Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın yönettiği Mısır'dan Chicago'ya uzanan Horus,Akhran gibi karakterlerin yer aldığı Morisco'nun gençliği gibi öykülerdir.
   Daha önce listesini yazdığım 13 maceradan 12'si ülkemizde değişik yayınevleri tarafından yayınlandı.
Bir tek Dev Albüm 27 henüz yayınlanmadı.Bir Boselli/Civitelli eseri olan bu macerada dehşet saçan başsız
Bir süvari anlatılıyor.Bir başka ilginç nokta   da 13 maceranın 8'inin Letteri tarafından çizilmiş olması!

[caretta]

Bugün Maceraperest Çizgiler -Oğlak Yayıncılık- den bir mail aldım.

Bayan Çiğdem Arslan Altın Madalyon'da yayınlanan iki Teks yazımı Maceraperest Çizgiler'in Facebook sayfasında yayınlanması için izin istedi.
Bundan çok mutlu oldum ve izin verdim. Altın Madalyon'da yazdığım hiçbir Teks yazımı üyesi olduğum başka forumlara servis etmedim.
Yani bir yerde bu yazılar artık Altın Madalyon'a aittir. Mail adresimi nereden buldular bilmiyorum. Belki de forumdan birisi vermiştir.
Daha önce Oğlak Yayınları yöneticisi Senay Hazinedaroğlu'na birkaç mail göndermiştim, oradan da alınmış olabilir.

Diyeceğim şu ki bu vesile ile Altın Madalyon'da yayınlanmış yazıların yayıncı tarafından kullanılması hem forum hem de benim açımdan gurur verici. Demek ki Oğlak Yayınları yöneticileri Altın Madalyon'u takip ediyorlar.

Son bir saptamada bulunayım.Altın Madalyon'da western "out"olalı ben artık Teks yazısı yazmıyorum.
Ana sayfayı tıklıyorum önüme 40 başlık veya mesaj açılıyor. Uzun zamandır bu 40 konudan bir tane bile western yok.
En son 52 yıllık Kit Taylor kapakları paylaştım bir tek Gölge Adam birşey yazdı.
Ben de bayağı soğudum ve gördüğünüz gibi konu,mesaj neredeyse sıfıra indirdim.

Şikayet diye almayın. Demek ki bu forum üyeleri daha çok comics, manga türü çizgi romanlar seviyor,eski arşivlik kapak ve dergilere rağbet etmiyor.

[aa]

Maalesef ben de Caretta ile aynı dertten muzdaribim. Western dışı çizgi romanlar hiç ilgimi çekmiyor ve forumda western ile ilgili yorumlar giderek azalıyor.

[V]

Atilla Abi sen yaz,kesinlikle  okunuyor.Dergimiz için de yazılarından bekliyoruz.Gringo yazısının arkası gelmedi.

[rumar80]

  Sevgili arkadaşlar gönlünüzü ferah tutun. Yayınlanan çizgi romanlardaki çeşitlilik doğal olarak yazıları da etkileyecektir. Ancak her çıkan kitap ile birlikte onunla ilgili yazılar da yapılacaktır. Daha yeni Zagor'un dev albümü için yazılar yazılmadı mı?
  Ben bugün Martin efsane ile ilgili (maalesef olumsuz da olsa) yazı yazdım. İnsanlar okudukça yazarlar. Çok yakında son Tex'ler ile ilgili yazılarım da olacak.
   Bir de insanların yeni kahramanlar hakkında yazı yazmaları o kadar da yanlış değil. Bu kahramanlar tanıtılmalı ki birileri merak etsin ve okusun. Bir klasik olan Tex'i kime tanıtacaksın? Hepimiz gece Kartal'ını biliyoruz. Ama bir Julia, bir Hellsing ya da Avengers ne kadar tanıtılırsa o kadar okuyucuya ulaşır. Ne kadar az yazılırsa yazılsın tex'in, Zagor'un hep bir alıcısı olmuştur.
   Bu aralar western hakkında daha az yazılıyorsa bu forumun politikası değil yazan arkadaşların tercihleri ve okuduklarını paylaşmalarının bir sonucudur.
   Burada Caretta'dan Tex yazıları diye bir başlık varsa o da sizin bu konudaki bilginizi paylaşabilmeniz ve diğer dostların da yararlanması içindir.
   Bir kez daha söylüyorum gönlünüzü ferah tutun. Çizgi roman oldukça Western de olacaktır.
   Bol çizgi romanlı günler.

[s.b]

Kesinlikle her harfine katılıyorum Umar abi. Ben bir Western severden daha fazlasıyım. Hele de Teks'e aşığım. Ancak yeni yayınlanan çizgi romanlar hep Comics ve Frankafon olduğundan ve ilk sayılarıyla piyasaya girdiklerinden dolayı onlardan biraz fazla bahsetmiş oluyoruz. Piyasa çok çeşitlendi ve bu çeşite yetişmek zorundayız. En yeni çıkan çizgi romandan bahsetmemek olmaz. Çağı yakalamamız lazım abiler. Ahh be eskiden Tex'in ilk sayılarının özetlerini uzun uzun yazardım. Şimdi bu mümkün değil. Çünkü zaman yetmiyor. Eskiyi unutmadan yeniden de keyif alalım.
Kıbrıslı abim, yazmaya devam. Bilgi paylaşımına devam. Her yazdığınız ilgiyle okunuyor merak etmeyin. Yeter ki yazmaya ve o güzel kapakları paylaşmaya devam ediniz.
Saygı ve sevgiler.

[darkwood]

Arkadaşlar forumda yazı yazmaktan çok takip etmeyi seven genç ve yaşlı daha büyük bir kitle var, forumdaki sayfa gösterim sayısı ve mesaj sayıları bunun en açık örneğidir. Bu yüzden kimse yazılarımı okumuyor takip etmiyor diye düşünmeyin.
Bakın Oğlak yayınları forumda hiç aktif olmadıkları halde buradan bir şeyler okuyup beğenmiş ve paylaşmak istemişler bu çok güzel bir örnektir.
Bizim amacımız sadece yazılarımızın peşinden insanların bir şeyler yazması değil, birikimlerimizden herkesin faydalanması ve
çizgiroman kültürünün dolayısıyla kitap okumanın olabildiğince yaygınlaştırılmasıdır
Gönlünüzce sevdiğiniz çizgiromanlar hakkında paylaşım yapın, bugün sizi takip edenler yarın altına kendileride bir şeyler yazmak ihtiyacı duyacaklardır.
Sevgiyle kalın..

[hanac]

Atilla Abi bu gelişmeye çok sevindim.

Sen Teks'i gönülden seviyorsun ve bunu hakettin.

Umar'ın da yazdığı gibi Teks'de yeni bir şey yok gibi, o kadar çok yazıldı çizildi ki bugüne kadar.

Malum, son 3-4 yıldır ÇR piyasaına hep yeni kahramanlar geliyor.

Onlar hakkında daha çok yazılması normal.

Sen yazmaya devam et abim, okuyanların var merak etme.

[connyapku]

Attila abi ben hayatimda hic western okumadim(bir tek ken parker  ) ama senin Tex hakkinda yazdigin yazilarin hepsini okudum.Hasan abinin itkisi ile zagor klasikleri aliyorum.Yeni yeni western okumaya baslayacagim icin hic tanimadigim Tex'i senin yazilarinla tanidim.Bu sayfa benim icin onemli hangi Tex serisinden baslayacagimi karar vermek icin vs hep burayi takip ediyorum.
Hatta basligi gorunce Tex hakkinda yazi var diye bir heyecanla actim ama....

[Gambit]

Son bir saptamada bulunayım.Altın Madalyon'da western "out"olalı ben artık Teks yazısı yazmıyorum.
Ana sayfayı tıklıyorum önüme 40 başlık veya mesaj açılıyor. Uzun zamandır bu 40 konudan bir tane bile western yok.
En son 52 yıllık Kit Taylor kapakları paylaştım bir tek Gölge Adam birşey yazdı.
Ben de bayağı soğudum ve gördüğünüz gibi konu,mesaj neredeyse sıfıra indirdim.

Şikayet diye almayın. Demek ki bu forum üyeleri daha çok comics, manga türü çizgi romanlar seviyor,eski arşivlik kapak ve dergilere rağbet etmiyor.

Ustat ben o Kit Taylor kapaklarina hayranlikla inceledim, evet bir sey yazmamis olabilirim ama bu bakmadiim ya da begenmedigim anlamina gelmiyor inan

Ben de zaman zaman gerek koleksiyonumdan gerekse internette gordugum guzel cizimlerden paylasimlarda bulunuyorum, arada inceleme yaziyorum. Cogu zaman hic yorum gelmiyor ama ben bunu kimse bakmiyor ilgilenmiyor diye yormuyorum, cunku forumdaki arkadaslarin yorum yapsin yapmasin bakiyordur ve onemli olan paylasim bence

Western konusunda Ken Parker dan sonra en cok teks i seven birisi olarak, paylasimlarini bekliyorum sayin caretta

[hanac]

Atilla Abi yeni yazısını yolladı, bana da eklemek düşer.

Türkiye'de Yayınlanmış Unutulmaz Teks Maceraları.

Bu başlık altında Türkiye'de çeşitli yayınevleri tarafından yayınlanan çizimi, konusu, senaryo kurgusu, karakterleri bakımından unutulmayan, defalarca okunulacak maceralardan sözedeceğim.

Şüphesiz bunlar benim seçkilerim ve herkesin bunları kabul etmesini bekleyemem. Ama uzun yıllardır Teks okuyan ve Teks hakkında yazılar yazan birisi olarak bu seçtiklerimi hatırlayacağınızı, yorumlarınızı yazacağınızı, belki de okumadıysanız okuyacağınızı umarım.

Oğlak Yayınları Seri Teks dizisinden Haziran-Temmuz 2011 tarihlerinde çıkan 144 ve 145.sayılar.

Orijinal 544-545 sayılar. "Klondike'da Entrika ve "Kuzeye Kaçış"başlıklarıyla yayınlanmış.
Senaryo Mauro Boselli, çizim Miguel Angel Repetto.

Güney Batı Amerika'da soygun yapan bir çete bir sürü insan öldürür. Cedarville kasabasında yeralan çatışmada çetenin çoğu öldürülür .Sadece iki tanesi kurtulur. Yaralı Carson'u bırakamayan Teks, haydutları izleyemez. Kayalık dağları aşan haydutlar San Francisco'ya ulaşırlar. Oradan da gemiyle Alaska'ya kaçarlar. Ama peşlerinde işlerini asla yarım bırakmayan Teks ve Carson ile.

Kanada'ya ulaşan Teks ve Carson burada başka bir olayla karşılaşırlar. İlginç bir şekilde iki kaçak da bu olaya dahil olurlar. Öldürülen bir Kanada'lı Atlı Polis yüzbaşısının katil zanlısı olarak bir İnuit Eskimo'su olan Ayaklut tutuklanır. Ayaklut lehine tanıklık edecek olan Atlı Polis Onbaşı Ryan da iki kaçak Bones ve Pollard tarafından öldürülür. Olayı soruşturma çavuş Lafferty'nin görevidir.

Caribou kasabasında karanlık işler çeviren Henry Fitzgerald aslında yüzbaşıyı öldürten ve şuçu Ayaklut'un üzerine atan kişidir. Bu arada Albay Jim Brandon da olaya karışır. Linç edilmek istenen Ayaklut bir fırsatını bularak kaçar. Karlı ormanlarda müthiş bir kovalamaca başlar. Ayaklut'un peşinde Fitzgerald'ın adamları ve gönüllüler, yine Ayaklut'un peşinde Jim Brandon ve hepsinin peşinde Teks,Carson ve çavuş Lafferty! Neticede haydutlar öldürülür.

Caribou'da bulunan Bones ve Pollard Fitzgerald'ı hapisten kurtarırlar. Bütün parasını yanına alan Fitgerald da yolda öldürülür. Yine müthiş bir kovalamaca başlar. İki haydut sağ olarak yakalanırlar.

Ben bu macerada bazı ilginç şeyler gözlemledim. Kovalanan iki haydutla başlayan macera Kanada'da başka bir olayla bütünleşiyor. Çok az Teks macerasında Bones ve Pollard gibi acımasız hayduda rastladım. Jim Brandon, Yüzbaşı  Montgomery, Çavuş Lafferty, Onbaşı Ryan gibi İngiliz disiplini ile görevlerine son derece bağlı dürüst , Atlı Polisler. Teks ve Carson gibi görev aşkıyla zorlu kış şartlarında Kanada'da haydut kovalayan rangerler.

Teks'in Kanada maceraları çok güzeldirler. Hemen hemen hepsi de Jim Brandon'un daveti üzerine başlar. Macera konuları da genellikle isyancı kızılderililer veya ayrılıkçı asilerdir. Çete,örgüt lideri genellikle Fransız asıllıdır.
Bu macera bu açılardan da farklı idi.

[hanac]

Atilla Abi den bir yazı daha, bana da eklemek düşer.

"Batının Yalnız Adamı" adlı macera tam 326 sayfa. Böyle olunca da Villa'ya tam 7 kartta esin kaynağı olmuş.

Amerikan Marinesler (Amerikan Deniz Piyadeleri) tarafından korunan heyet ormanlık ve bataklık alanda tehlike dolu yolculuklarına devam etmektedirler.
Ne var ki aralarına sızmış olan hainler sabotajlarına devam etmektedirler.

İndios Bravos'ların hücumuna uğrarlar,komutan "Büyük"Martin başından yaralanır. Komuta atak Yarbay Bradford'a geçer. Martin'in geri dönüş kararını da dinlemez ve bütün birliğinin imhasına sebep olur.

Komutayı ele alan Teks bir de Cuna kabilesi ile uğraşır. Cuna'lar ve reisleri Cayapa da sabotajcılar ile işbirliği halindedirler. Sabotajcılar Cayapa'ya bir gemi dolusu hediye vaadetmişlerdir. Binbir zorlukla takas yerine ulaşan Teks'i acı bir sürpriz beklemektedir. Sabotajcıların şefi Amerikan hükümeti tarafından tayin edilen Amiral Phil Turner'den başkası değildir!

Nasıl pis bir politik entrikaya bulaştığını söyleyemeden Teks tarafından vurulur.

Kolombiya'dan Amerika'ya dönüşleri de "Karanlığın Pençeleri" adlı macerada anlatılır.

Teks'in maceraları genellikle Teks ve Karson ile oldukları maceralardır. Birçok macerada ise ekip tam kadrodur. Teks'in yalnız göründüğü maceralar genellikle Dizi Teks'deki son maceralardır. Yalnız Teks olan eski maceralardan" Korku Vadisi"nı hatırlıyorum.

Teks Tiger maceraları da azdır. "El Muerto"örneğin. Teks-Kit de pek fazla yoktur.
İşte bu kartlarını paylaştığımız nefis macera Teks-Kit Willer maceralarının en güzellerindendirler.

[hanac]

Atilla Abi den bir yazı daha, bana da eklemek düşer.



Altın Seri Teks kartpostallarından seçtiğim kart 171 numara.

Daha önce 7 adet kartından sözettiğimiz "Batının Yalnız Adamı" macerasının devamı.
Çizim bu sefer Letteri. Teks ve Kit'in Amerika'ya dönmek üzere bindikleri gemi,bir grup genç İngiliz
tarafından rota değiştirmeye zorlanır. Meksika devletinin idaresinde olan Providans adasına çıkarlar.

Orada bulunan başka bir grup İngilizle buluşurlar. Liderleri Stephen Brooke adlı bir maceraperest olan bu gençler, adada kendi yönetimlerini kurmak peşindedirler. Teks'in yeteneğini keşfeden gençler Kit'e karşılık Teks'i işbirliğine zorlarlar.

Gemide bir de doğabilimci profesör ve onun sandıkları vardı. Maruz kaldıkları fırtına nedeniyle sandıklar parçalanır. Sandıklarda bulunan iki adet evrimleşmiş dinozor serbest kalırlar. İki canavar birçok eylemciyi öldürürler.

Hatta ada hakimi Albay İbanez de bu saldırılardan nasibini alır. Neticede, profesör dahil eylemciler ölürler.
Bir tek Brooke ve Kit'i tedavi eden Stone hayatta kalırlar. Albayın sağladığı gemi ile Amerika'ya dönerken, Brooke Stone'yi vurur ve denize atlar.

Bu ilginç macera 186'lık Teks 61-63.sayılarda yayınlandı. Bilirsiniz Teks'de resmen ölmeyen her suçlu geri dönebilir.
Kimbilir okyanusta boğulmayan Stephen Brooke da, bir başka macerada çıkagelebilir !

[DAMPYR]

Aslında Teks sadece Western değil arada bizide cezbedecek hikayelerde yayınlanıyor.bu en son hikaye güzelmiş...

[caretta]

Beyaz Bulut!

Beyaz Bulut'u Doğan-Egmont Teks serisinin 5-9  sayılarında tanımıştık. Orijinal 358-362 sayılar olan Nizzi-Ticci üretimi o macerada General Stonewell ve Sioux'ların macerası General Davis'in olaya el koymasıyla uzlaşma ile sonuçlanmıştı. Beyaz Bulut Sioux kabilesinin şefi idi. 

Oğlak Yayıncılık Aylık Teks serisinin 204.sayısında yine bir General Davis macerasını yarım bırakarak Teks yayınlamayı durdurdu. Bana göre de yayın hayatına son verdi. Eski maceralardan güzel bir macera seçtim. Orijinal 480-482 sayılar olan bu macera, aylık Tekslerin 80-82 sayılarında yayınlandı. Bu macera gururlu şef Beyaz Bulut'un öyküsü.

Sioux'lara ait olan Rüzgar Tepeleri'nde altın bulunur. Doğal olarak bu birçok altın arayıcısı ve spekülatörün ilgisini çeker. Ordu da Kızılderili arazisinin işgaline pasif kalınca çatışma kaçınılmaz olur. Teks ve Carson araya girerek Beyaz Bulut'u savaşı önlemek için altın arama hakkını devretmeye ikna ederler. Ne var ki tam antlaşma imzalanacakken bir madenci Beyaz Bulut'a ateş eder. Adamlarından biri olan Hızlı Geyik de madenciyi ve bir askeri öldürür. Bunu bahane eden Walsh Kalesi komutanı askeri harekata karar verir.

General Davis olaydan haberdar edilir. Saka Wata dağına çekilen yerlileri Carson korur. Sertlik yanlısı Albay Drake'i General Davis durdurur ama öldürülen askerin kanına mukabil Teks'den Beyaz Bulut'u ister. 1-2 yıl hapis yatarsa olayın kapanacağını garanti eder. Ama gururlu şef hapis yatmaktansa canına kıymayı yeğler. Orta yol bulunmuş ve ölen askerin diyeti yaşlı şefin canı ile ödenmiştir.

Nizzi eski bir macerayı rotüşleyerek yeni bir macera yaratmış. Bu maceranın güzel bir yanı da çizimi Vincenza Monti'nin yapması.
Ben Monti'nin keskin hatlı çizimlerini seviyorum.