Zagor'da Önemli Karakterler

Başlatan DAMPYR, 27 Ekim, 2011, 19:55:55

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

DAMPYR

Zagor'un Düşmanlarını tanıyalım.

H E L L İ N G E N



Hellingen pırıl pırıl bilim adamıyken Şeytanla yaptığı anlaşama sonucunda kötülüklerin efendisi ve Zagor'un baş düşmanı oldu. Amacı dünyayı ele geçirmektir.

ZAGOR'UN EN BÜYÜK DÜŞMANI PROFESÖR HELLIGEN


ZaGor'un en büyük düşmanı Prof Hellingen.İlk ortaya çıkışı "Orme di Titan" adlı maceradır.Türkiye'de "Korku Adası" adıyla yayınlandı. Bu macerada Erie gölünde bulunan Ottawa adasında Prof Hellingen dev bir robot yapmıştır.Titan adını verdiği robot kızılderili köyüne saldırmakta ve birçok insanın ölümüne yol açmaktadır. Çocukluğumda sanırım 1972 yıllarında okuduğum ve beni gerçekten Zagor'a hayran bırakan bir maceradır bahsettiğim. Bu macera aynı zamanda Zagor'un Türkiye'de yayınlanan ilk bilim-kurgu macerasıdır. Maceranın sonunu anlatmaya gerek var mı, Zagor Hellingen'in kampını yerle bir eder,çıkan yangında herşey mahvolmuştur. Ya Titan,o şimdi Erie gölünün dibinde yatmaktadır. Hellingen'in sonunu anlatmaya gerek var mı,o korkunç patlama sonucu ortaya çıkan yangında kim sağ kalabilir ki? Zagor'un Titan adlı dev robotunu dünyayı ele geçirmek amacıyla kullanan Hellingen'e karşı elde ettiği ilk zaferdir bu. Ta ki Hellingen'in ikinci kez ortaya çıkışına kadar. Bu macerayı Gallieno Ferri çizmiştir.

Hellingen'in ikinci ortaya çıkışı çok ilginçtir. İki kızılderili kabilesi arasında çatışma çıkmıştır. Çatışmanın sebebi Ottawa adasındaki kabilenin göç etmesidir, büyük bir deniz canavarı Erie gölüne musallat olmuş ve çevreyi tehdit etmektedir. Zagor ve Çiko olaya müdahale ettiklerinde aslında bunun Hellingen tarafından yapılmış olan bir denizaltı olduğunu görürler. Bu maceranın diğer önemli bir noktası Zagor'un büyük dostu Fishleg ile tanışmasıdır. Fishleg ve Çiko ile birlikte Hellingen'in eline esir düşerler, Hellingen verdiği bir ilaçla Robot Titan'ı onarma görevini Zagor'a verir. Bu macerada Çiko yaptığı bir eli çabuklukla ilaç şırıngalarını değiştirir ve Zagor'un bilinci yerine gelir. Ve maceranın sonunda denizaltı Skalus robot Titan'a çarpıp onu bir kere daha Erie gölünün derinliklerine batırır. Maceranın başında Hellingen'in yüzü daha önceki macerada çıkan yangında aldığı yara izleriyle doludur.B u maceranın sonunda ise kalbine Fishleg'in balina zıpkını saplanır.Bu macerayı Franco Donatelli çizmiştir     Hellingen'le olan üçüncü karşılaşma Zagor'un Darkwood'a dönüş yolculuğunda başlar. Esrarengiz ışıklar ve patlamalar kızılderili köylerini mahvetmiştir. Olayları araştırmaya başlayan Zagor dikenli tellerle çevrilmiş bir alanda bir takım insanların eline esir düşer.Ayıldığında kendisini büyük bir sürpriz beklemektedir. Can düşmanı Hellingen üçüncü kez karşısındadır." Nasıl olur Fishleg'in zıpkını kalbine saplanmıştı" diye şaşkınlığını belirtir.Bu macerada Hellingen güdümlü bir füze geliştirmiş ve bununla büyük kentleri bile tehdit eder hale gelmiştir.Uzaktan kumanda ile yönetilen bomba Washington'da bir kaç noktaya atılır ve kongre toplantısında bulunan başkan bir çeşit televizyon yayını ile konuştuğu Hellingen'in suç ortağı Albay'a teslimiyetini ilan eder. Artık Amerika Hellingen'in eline geçmiştir. Bu arada Zagor Tonka'nın kendine verdiği ilaçlarla öldü sanılmıştır. Ama kısa sürede kendine gelen Zagor bir kez daha Hellingen'in karşısına dikilir,önce suç ortaklarının kampını bombardıman ettirir daha sonra da Hellingen'in gizli üssünü ele geçirir. Televizyona benzer Hellingen'in icad ettiği cihazla Amerika başkanına herşeyin düzeldiğini söyler. Bu macerada devlet tarafından Zagor'a bir madalya verilir,Hellingen ilk iki maceranın aksine bu sefer canlı olarak ellerindedir ve delirmiş gibi bir hali vardır. Zagor Hellingen'in gizli üssü krateri havaya uçurur ve  askerlerin eline geçmesini önler ve Hellingen Skylab bilim üssüne gönderilir.

Bu macerada dikkati çeken noktalar çok çarpıcıdır. İlk başta daha elektrik icad edilmeden önce Hellingen'in krateri aydınlatan lambaları, o çağa göre inanılmaz güçte patlamalara yol açan füzeler,füzenin gittiği yönü gösteren ve Amerikan senatosuyla kamera vasıtasıyla haberleşen televizyon aygıtı.Bu macerada bilim-kurgu zirvesindedir. Zagor'u diğerlerinden ayıran özelliğin klasik western temalarına bağlı kalmamak olduğunu söylemiştik. Gerçektende Zagor zamanının çok ötesindeki güçte düşmanlarla mücadele etmektedir.Bu macerayı da Franco Donattelli çizmiştir.

HİÇ UMULMAYAN MARİFET

  Hellingen'in artık Skylab bilim merkezinde tutsaklık günleri başlamıştır.Ta ki yapacağı büyük marifete kadar. Darkwood'da zaman içinde ilginç bir gelişme kendini gösterir.Kızılderililer ortadan kaybolmakta ve iskelet haline gelmiş cesetler bulunmaktadır. Birgün Zagor ve Çiko Hellingen'i görmeye Skylab bilim merkezine giderler.Fakat buraya vardıklarında tüm personelin öldürülmüş olduğunu görürler ve Hellingen ortada yoktur.Geriye döndüklerinde bir köyde iskelet haline gelmiş bir kızılderili cesedine rastlarlar. Buna bir anlam veremezler ve kulübelerine doğru yola çıkarlar. Fakat o gece olanlar olur,kuvvetli bir ışık gökte parlar ve Zagor'la Çiko uzaylılar tarafından kaçırılır.

Baygın bir halde götürüldükleri Nataani dağındaki mağarada Akron'lularla ilk karşılaşmalarını yaşarlar. Olayın ardındaki kişinin Hellingen olduğunu götürüldükleri kamp yerinde anlarlar. Fakat kamp yerini ilk görüşleri ve şaşkınlıkları görülmeye değer.

Hellingen Skylab bilim merkezindeyken radyo dalgaları vasıtasıyla uzayın derinliklerinde Akron'lularla ilişki kurmuş ve onların dilini öğrenerek Akron'luları dünyayı işgale ikna etmiştir. Evet Hellingen'in dördüncü kez ortaya çıkışı muhteşemdir. Hiç alışık olmadığımız bir serüven ve yine bilim-kurgu. Tabii Zagor'un dördüncü kere Hellingen'i alt ettiğini söylemeye gerek yok.Zagor'un tutsaklıktan kurtuluşu, Akron'luların peşine düşmesi,Natanni dağında bir uçuruma yuvarlanıp orada yaşayan bir kızılderili Şaman'ı tarafından kurtarılışı ve kutsal emanet sayılan ok ve yayı alıp Akron'luları yenmesi ve tabii Hellingen'i dördüncü kez mağlup etmesi.Hepsi ama hepsi bir destan havasında işlenmiştir. Bu maceranın sonunda Hellingen Akron'luların bir çeşit ışınlama aracı olan cam kabine girip kaybolduğunu görürüz. Herkes Hellingen'in artık öldüğünü sanır, geride sadece elbiseleri kalmıştır. Bu macerayı Gallieno Ferri çizmiş fakat son sayfaları başka bir ressam tamamlamıştır.

Bu dördüncü macera ile Hellingen son defa yenilmiş ve bir daha ortaya çıkılmayacağı sanılmaktadır.Fakat daha sonra Hellingen geri dönecek ve Zagor'un karşısına tekrar dikilecektir. Hellingen'in beşinci kez ortaya çıkışı bir kabus ile başlar.Gördüğü tuhaf düşler ve karabasanlardan rahatsız olan Zagor arkadaşı Çiko ile birlikte Nataani dağına doğru yola çıkar.Burada genç Akoto ile karşılaşırlar,Zagor'un düşleri burada da devam eder,kimse Hellingen'den şüphelenmez. Fakat olayların seyri okuyucuya tekrar Hellingen'in ortaya çıkacağını söyler gibidir. Olağanüstü bir senaryo akıcılığı olan bu macerada Zagor bir önceki macerada da yer alan Albay Perry'nin çağrısı üzerine yola çıkmıştır. Eski dostları Baron İcaro La Plume'nin yaptığı garip araç ile kaleye doğru ola çıkarlar. Perry aldığı garip mesajlar sonucu Erie gölüne gitmiştir,6 albümlük bu macerada Titan'ın tekrar harekete geçmesini, Hellingen'in kaybolduktan sonra Akron ana gemisindeki karşılaştığı garip olayları, Kiki Manitu'yu, Hellingen ile Zagor'un ilk defa yaptıkları yumruk kavgasını görürüz. Türk okuyucuları tarafından pek bilinmeyen bu macera Tay yayınları tarafından mavi dizide 41. sayıdan itibaren yayınlanmıştır.Üçüncü ve dördüncü macerada yer alan Tonka bu macerada da yer almakta son kitapta ölmüş görünmektedir.

Bu maceranın sonunda Hellingen bir kere daha alt edilmektedir ve bir daha geri dönmeyeceği okuyucuya kesin bir dille aktarılır. Bu maceranın diğer bir özelliği sağlam senaryo örgüsüdür. Zagor'un kabusları, psikolojik tahliller, bir önceki maceralara yapılan göndermeler hepsi ama hepsi Zagor'u bize daha çok yakınlaştırır. Olayların yoğunluğu ise daha önceki Hellingen maceralarından çok karmaşıktır. Kabuslarla başlayan macera, Nataani dağında Zagor'un kabuslarıyla devam eder.Daha sonra Baron İcaro ile kaleye gittiklerinde bambaşka bir zaman parçası içindedirler sanki,bir önceki maceranın kahramanlarından Albay Perry sanki hiç yaşamamış gibidir.Bu bölüm okuyucu tarafından şaşkınlıkla karşılanır,okuyucu Zagor'u başka bir dünyada sanır,halbuki basit bir askeri komplo ile karşı karşıyadırlar.Daha sonra Erie gölündeki Ottawa adasına gidiş,Hellingen ile mücadele,Hellingen'in Zagor'a anlattığı bilim-kurgu olaylar.Neden daha fazla söyleyelim ki,İtalyan çizgi romanlarının çizgi romanın ta kendisi olduğunu bilmeyen var mı hala ? Bu macerayı Gallieno Ferri çizmiştir.

Hellingen bir kere daha geri dönüyor

Zagor'un en güzel maceralarından biri ve Hellingen'le olanların altıncısı ve sonuncusu,en azından şimdilik. Bu macerada bir zamanlar yaşamış gerçek bir şahsiyet ünlü Amerika'lı ozan Edgar Allan Poe bulunmaktadır. Mauro Boselli ve Gallieno Ferri'nin ortaklaşa yarattığı dört albümlük bir şahaser. Kötü ruh Wendigo Zagor'un eski düşmanlarını tekrar hayata döndürmektedir. İlk karşılaştıkları "Kartalların Efendisi Stevens"'tır.Yaptığı ameliyatlarla yarı hayvan yarı insan yaratıklar yapan ve bize Yunan mitolojisini hatırlatan Stevens üçüncü kez Zagor tarafından mağlup edilir. Dikkatli okuyucular Stevens ile Zagor'un ikinci mücadelesini 1993 yılında Meydan gazetesinin verdiği çizgi roman eklerinden hatırlayacaklardır. Stevens yenildikten sonra Zagor'la arkadaşları Edgar Allan Poe ile tanışırlar. Wendigo birkaç denemeden sonra kahramanlarımızın başına Hellingen'i musallat eder. Tekrar vücut bulan Hellingen Edgar Allan Poe,Tonka,Çiko,Doc,Rochas ile birlikte Hellingen'in şatosuna doğru yola çıkarlar. Burada yapılan mücadeleler Uzay'da devam eder.Bazı yarım akıllı yazarlar tarafından eleştirilen bu muhteşem macera Hellingen'in yenilgisi ve Wendigo tarafından tutsaklığıyla sona erer. Maceranın sonunda Wendigo Hellingen'e birgün tekrar Zagor'la karşılaşacağını söyler.B u macerayı da Gallieno Ferri çizmiştir. Aşağıda ve yanlarda  bu muhteşem macerayı içeren 4 adet kapağı görmektesiniz. Bu 4 adet macera ülkemizde Dogan Egmont adlı yayınevi tarafından yayınlanmıştır. 1996 yılında Conquistadores adlı macera ile yayınına başlayan bu yayınevi Şubat 2000 yılına kadar  Il Terrore Dal Marre adlı kitaba kadar yayın yapmış daha sonra da Fumetti yayınını sona erdirmiştir. Daha sonra Aksoy yayınları tarafından 15 sayı yayınladıktan sonra İçinde bulunduğumuz zaman diliminde Zagor Lâl Kitap tarafından yayınlanmaktadır. Doğan Egmont'un ülkemize getirdiği en önemli yenilik orijinal kapak resimleridir. Yanda gördüğünüz ve başlangıcından itibaren Gallieno Ferri tarafından çizilen kapakları Türkiye'de Doğan Egmont yayınlamıştır. Böylelikle Türk çizgi roman okuyucusu İtalya'daki orijinal kapaklarla tanışmıştır. Her biri sanat eseri sayılabilecek bu kapaklar kitaplarımızı daha da güzelleştiriyor.

DAMPYR

V A M P İ R   R A K O S İ



Zagor'un mücadele etmek zorunda kaldığı insanüstü varlıklardan biri.Dracula'yı andıran macerasıyla Vampir Rakosi Macaristan'dan Amerika'ya gelmiş ve kendine yeni kurbanlar aramaktadır. Zagor'un en korkutucu maceralarından,ama yine de Çiko'nun düştüğü durumlar kimi zaman Rakosi'yi bile gülünç bir hale sokar.Kanını emmek için Çiko'nun peşinde koşarken yüzünün aldığı komik şekil Gallieno Ferri'nin dehasını yansıtır. Rakosi klasik bir sonla yok edilir.Güneş doğduğunda tüm vampirler saklanmak zorunda kalır,ama Zagor'un pençeleri altında debelenen Rakosi bunu başaramaz ve güneşin altında iskelete dönüşür sonra kum gibi dağılır.İkinci gelişi Rakosi'nin üzerinden çıkar elde etmek isteyen bir ölümlünün yoluyla olur. Bu sefer tümüyle bir kasaba vampirin emri altına girmiştir. Üçüncü gelişinde   vampir Frida Lang'a musallat olur ve Zagor ile birlikte kuzeni Korasi tarafından durdurulmuştur. (Lâl Kitap - Yeni Zagor 10-11) İlk iki macerayı Gallieno Ferri üçüncüyü ise Rafaella Della Monica çizmiştir.

DAMPYR

K A N DR A X



Zagor'un en fantastik maceralarına konu olan kişi.Kandrax bir zamanlar Avrupa'da geniş bir imparatorluk kurmak üzereyken bilinmeyen bir nedenle bunu yapamamış Kelt halkına mensup bir rahiptir. Kelt'lerde rahipler çok saygı görürdü ve bunlara Druid denirdi. Kelt'ler aynı zamanda Martin Mystere maceralarında da görünür.Tam büyük bir imparatorluk kuracakken bunu yapamamış ve Avrupa hakimiyetini Roma'lılara kaptırmış olan Kelt'lere İtalyan çizgi romancılarının bakışı çok enteresandır.Zagor ve Martin'de Kelt'ler hep esrarengiz işlerle uğraşan fizik ötesine meyilli bir halk olarak tanıtılır ve genelde kahramanların karşı safında yer alırlar.Zagor'un maceralarına da konu olan Kelt'ler binlerce yıl önce Amerika'ya ayak basmış ve burada küçük bir koloni kurarak yaşadıkları anlatılmıştır.İlk Kandrax macerasında Coleman adlı bir arkeologun ekibine katılan kahramanlarımız bir mezar odasında çok iyi saklanmış Kandrax'ın mumyasına rastlarlar.Kazmakürek Bill ve Bat Batterton'un da olduğu bu macerada olaylar peşpeşe gelişir.Dirilen Kandrax fizik ötesi güçleriyle kahramanlarımıza zor anlar yaşatır,maceranın sonunda Kandrax bir nehre düşer ve öldüğü sanılır.Kandrax'ın ikinci gelişini anlatan macerada ise şiddet dozu daha fazladır.Çevresine topladığı kişilerle bir Kelt kolonisi kurmaya hevesli Kandrax Arkeolog Coleman'ın yeğenini kaçırır.Tekrar Kandrax'la uğraşmak zorunda kalan Zagor onu ikinci kez yenilgiye uğratır ve Kandrax'ın cesedi kum tanelerine dönüşüp dağılır.Bat Batterton bu macerada da yer alır.Kandrax'la ilgili başka bir macera şu an için yoktur,fakat buna benzeyen ve Amerika toplumuna yabancı bir halkla ilgili bir macerada gerçek yaşamdan izole edilmiş bir halkın öyküsü anlatılır.Eski ortaçağ cadılarına ve simyacılara gönderme yapılan bu macerada baş düşman Kandrax'a çok benzer.Her iki macerayı da Gallieno Ferri çizmiştir.

DAMPYR

W E N D I G O



Pellerossa'da Kötülüğün vücut bulmasının adı Wendigo.

DAMPYR

K I Ş  Y I L A N I



Gururlu Kiowa kızılderilisi Kış Yılan'ı Zagor'a işkence etmiş, Zagorla yaptığı düello da yenilmiştir..

DAMPYR

M O R T I M E R



Cani, mükemmel çok zeki, kılık değiştirme ustasıdır. Zagor'la bir çok kez karşı karşıya gelmiştir.

DAMPYR

Hegel Von Axel



Robert Gray


   
Bimbo Sullivan



Thunderman


   
Ben Stevens


   
Timber Bill


DAMPYR

SÜPERMİKE



Zagor'un baş belası bir tip.Herşeyiyle kendini beğenmiş ve Zagor'u kıskanan Zagor gibi olmak isteyen kompleksli bir genç.Beceriklidir ama bu becerisini kötü işlerde kullanır.İlk macerada Zagor'unkine benzeyen bir elbise diktirir,onun çığlığına benzer saçma bir çığlık uydurur ve ona tuzaklar kurup onu rezil etmek ister.Sonunda kızılderili şefleri ve askerlerin huzurunda yarışırlar.Yarışı Zagor kazanır ama oldukça zorlanır Mike karşısında.Mike'in ikinci gelişi mühendis Robson'un demiryolu inşaatında esrarengiz bir şekilde kaybolan lokomotifinin aranmasıyla başlayan maceradır.Bu macerada Mike Zagor'a yardım eder,ama kendini beğenmişliğiyle yine Zagor'un sinirlerini bozar.Her iki macerayı da Gallieno Ferri çizmiştir


DAMPYR

NAT MURDO



Acımasız cani , Murdo Tüm Birleşik devletleri baştan sona geçti Scozia 'a geri döndüğünde buradaki topraklara sahip olmak istedi ve halkı bunalttı ve korkutmak için yüzüne maske takıp Kaptan Geceyarısı adını aldı.

darkwood

Zagor'un en büyük düşmanı bence H E L L İ N G E N..
Darkwood Sakinleri..

DAMPYR

ESKİMO



Zagor'un Eskimo isimli düşmanıyla ilk karşılaşması Dönüş Yolu - Kar Şahinleri - Amansız Takip - Zagor Eskimo'ya Karşı maceralarıyla başlar.
Darkwooda dönmeye çalışan Zagor ve Çiko yolda bir yanlış anlama sonucu Bay Jason'un arkadaşları tarafından yakalanırlar, hatalarını anlayan saldırganlar başlarından geçen olayları dostlarımızla paylaşırlar, anlattıklarına göre " Kar Şahinleri " adını verdikleri bir grup soyguncu ayaklarına taktıkları kayaklar yardımıyla kar üzerinde çok hızlı hareket edebiliyor ve inanların değerli eşyalarını alıp gözden kayboluyorlardı.
Ertesi gün Zagor ve Çiko avlanmaya giderler ve bu sırada Kar şahinleri Bay Jason ve ekibine saldırır. Grubun arkasında kalan bir saldırganını etkisiz hale getiren Zagor onun kayak takımını alır ve kampa geri döner, bütün arkadaşlarının öldürüldüğünü gören dostlarımız ,Kar Şahinlerini yakalamak için kayak takımını kullanmayı öğrenirler.
Yolda bir Kızılderili gruba rastlarlar ve onlardan Kar Şahinleri hakkında bilgi alırlar , akşam Kızılderililere saldıran Kar Şahinlerinden birinin elbisesini alan Zagor peşlerine takılır. Kanolar yardımıyla saldırganların inlerine giden Zagoru bir sürpriz beklemektedir çünkü kendini kamufle ettiğini düşünen Zagor Kano kullanmadaki başarısızlığı sayesinde gruptan biri olmadığı anlaşılmıştır ve yakalanır. Grubun lideri konumundaki Eskimo tarafından sorgulanan Zagor, Eskimo ile eski düşmanlarından Michael Azikofun arkadaş olduklarını öğrenir. Eski arkadaşı Azikofun intikamını alacağı için çok memnun olan Eskimo'nun az sonra keyfi kaçacaktır çünkü Çiko ve Kızılderililer Kar Şahinlerinin kampını bulmuş ve Zagor'u kurtarmak için saldırıya geçmişlerdi. Durumun çok kötüye gittiğini ve kutulamayacaklarını anlayan Eskimo , altın ve değerli eşyaları alıp kaçmaya çalışır, bunu gören Zagor hemen peşine düşer ve Eskimoyu etkisiz hale getirir, ne var ki Eskimo tekrardan kaçar ve nehirin üzerindeki bir buz parçasına atlayıp kaçmaya başlar bu esnada devreye Çiko girer ve kendi tabiriyle Müthiş Nişancılığı sayesinde Eskimonun bindiği buz Kalıbını attığı kurşunlarla kırar ve Eskimo buz gibi sulara gömülür...

Zagor ve Eskimonun 2. karşılaşmalarını ise Köle Avcıları – Tanrıların Oğlu- Sönen Umut maceralarında okuruz.
Zagor ve Çiko yolculukları esnasında bir grup Kızılderili'nin saldırısına uğrar ve esir alınırlar, Saldıranların Kutchin kabilesinden olduklarını ve kabileye reis olmak isteyen Chukah tarafından kaçırıldıklarını öğrenir. Kardeşinden daha fazla esir yakalayarak kabilesine reis olan Chukahı ziyarete gelen Dogrib savaşçıları ona Manitu tarafından gönderilen bir liderleri olduğunu ve atalarının topraklarını geri almak istediklerini , Kutchinlerin de onlara destek vermelerini isterler. Manitunun gönderdiği lideri ise " Ölümsüz Adam " olarak tanımlar ve kurşunların gövdesinden sektiğini söyler. Bu yeni , esrarengiz liderin yanına giden Chukah yanına hediye olarak 5-6 tane güçlü esir almayı düşünür ve haliyle bunlardan biri de Zagor'dur. Artık Ölümsüz Adamı görme vakti gelmiştir, gittikleri köyün üzerindeki bir mağarada yaşayan lider sırtındaki pelerini ile ortaya çıkar, işte Zagorun gözleri bu anda faltaşı gibi açılır çünkü Manitunun gönderdiği ölümsüz adam Eskimo'dan başkası değildir. Eskimo Kızılderililere etkili bir savaş konuşması yapar ve ona inanmayan bir Kızılderili savaşçısına göğsünü açarak ateş etmesini ister, gerçekten de kurşunlar Eskimo'nun göğsünden leblebi gibi sekmektedir. Artık herşey Eskimonun istediği gibidir, kabile reislerini toplar ve Resolution kalesini ele geçirmek için yapmaları gerekenleri anlatır. Elleri bağlanan Zagor akşam ele geçirdiği bir fırsatı değerlendirerek kaçar ve diğer tutsakları kurtarır. Resolution kalesine yapılacak olan baskını da askerler ile savuşturan Zagor tekrar Eskimo'nun sığınağına döner ve karşısına dikilir, Eski düşmanına ateş etmek zorunda kalan Zagor kurşunların sektiğini görünce çok şaşırır ve Eskimonun balyoz gibi yumruğuyla yere yıkılır, bu esnada Eskimo ana başından geçen olayları anlatmaya başlar. İlk maceranın sonunda nehrin buz gibi sularına gömüldüğünü ve bir girdaba kapılarak nehrin altındaki bir mağarada gözlerini açtığını , burada çiğ balık yiyerek yaşadığını ve bu zaman içinde mağaradaki bir garip ışık yüzünden derisinin yandığını ama daha sonra bu ışık yüzünden esrarengiz bir güce sahip olduğunu hissettiğini anlatır. Mağaradan kurtulduktan sonra ise bir avcı ile yolculuk etmeye başladığını ve bu yolculuk esnasında Kızılderililerin saldırısına uğradıklarını fakat gelen kurşunların vücudundan sektiğini gören Kızılderililerin ondan korkarak onu lider olarak seçtiğini söyler.
Bunları anlattıktan sonra işlerini bozduğu için Zagor'un boğazına sarılan Eskimo Zagor'un, onun tek hassas noktası olan gözlerine parmaklarının sokmasıyla sendeler ve baltalı ilahın tekme darbesiyle uçurumun dibine düşer...

aa

Esse Gesse Hayranı...

yunusmeyra

frida lang'ı gördüğüm bir macera olduğu için ve çocukluğumdan itibaren en etkileyici korkuyu ve vampir macerasını onda bulduğum için zagor'un "rakosi'li" maceralarının yeri ayrıdır..ve rakosi1000. sayıda bile geri dönecek bir "olmayan" dır..(hani şu aynada aksini göremeyince "çiko'nun" gözlerinin yerinden fırladığı an var ya,müthiştir..)
  birde kötü adam ve bir "kelt rahibi" kandrax var..bu konuda sadece son duyumlarımı aktarayım  ;)
ntvmsnbc
İSTANBUL - Leicester Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmada Avrupalı çoğu erkeğin atalarının Yakın Doğu'dan göç etmiş çiftçiler olduğu ortaya çıktı.Araştırma, Avrupalı erkeklerin babadan oğula geçen Y kromozomları üzerinde yapılan incelemelere dayanıyor.Araştırmanın savı İrlanda'ya Anadolu'dan ve Avrupa'nın güneydoğusundan gelen çiftçilerin zaman içinde yerli erkek nüfusunun yerini almış olabileceği.Araştırmanın temelinde yer alan ve R1b1b2 olarak bilinen gen Batı Avrupa'da oldukça yaygın. Özellikle İrlanda, İskoçya ve İspanya'da erkeklerin yüzde 90'ında mevcut. Araştırmayı yapan ekip bu genin Anadolu temelli olduğunu belirtiyor.

Leicester Üniversitesi'nden araştırmayı yürüten ekipten Patricia Balaresque konuyla ilgili olarak, Anadolu'dan geldiği düşünülen çiftçilerin, avcılık ve toplayıcılık yapan erkeklere göre daha fazla üreme şansı olduğunu ya da kadınların bu göçmen çiftçileri, avcılık ve toplayıcılıkla geçinen yerli erkeklerden daha "çekici" bulmuş olabileceğini söylüyor.Bir diğer görüş ise çiftçi ailelerinini büyük kitleler halinde Avrupa'ya göç ettikleri yönünde.Araştırmacılar ayrıca R1b1b2'nin Avrupa'da ilk olarak 5 bin ila 10 bin yıl öncesinde görülmeye başladığını tahmin ediyor.


ilginç olan ise aynı keltlerden bir göçün m.ö. 300 den önce anadoluya gelmeleri ve bugünkü içanadoluya denk düşen bölgede ortaya çıkan ve devlet kuran sarı-kızıl saçlı,mavi gözlü "galatların" ataları olmaları..son kralları amyntas'tır(ntv tarih dergisi ağustos sayısı)
yani bu topraklarda da çizgi romanlar çiziliyor olsa bir şekilde bizimde senaryolarımıza  katkı sağlayacak bir tarih ve halktırlar..
HULK DEĞERLİ BİR KAHRAMANDIR!
HSD YENİ ÜYELERİNİ BEKLİYOR

pizagor

Alıntı yapılan: JAVA 30.000 - 27 Ekim, 2011, 20:00:53
K I Ş  Y I L A N I

Gururlu Kiowas kızılderilisi, Kış Yılan'ı Zagor'a işkence etmiş, Zagorla yaptığı düello da yenilmiştir..

Zagor Kış Yılanı'yla eski düşman - yeni dost değil miydi?
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!


alan ford

 En büyük düşmanı değil ama benim en sevdiğim karakter Nat Murdo'dur.  Onunla da artık düşman değiller diye biliyorum ama ???
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir