Legs Weaver - Presstij

Başlatan Cantürk, 05 Mart, 2012, 12:37:32

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Cantürk



Herkese merhaba!

Beni bilmeyen herkes için- ve umarım bu sizin için sadece geçici bir hafıza kaybıdır- Adım Legs Weaver. Aslında benim gerçek adım Rebecca Lawrence Weaver. Ancak yıllardan beri beni Legs diye çağırıyorlar, bu yüzden bazen kendi ismimi bile zor hatırlıyorum. En başından başlayacağım. Öncelikle kendimi tanıtacağım ve bunu yapmak için de doğum tarihimi vermek zorundayım: Yeni tarihleme sistemine göre 2054 yılında doğdum, ama yaşımı hesaplamaya kalkışmayın: Tam tamına 47 yaşındayım, ama yaşımı hiç göstermiyorum. Ayrıca unutmayın ki ben ortalama yaşam ömrünün uzadığı gelecekte yaşıyorum. Teknoloji, biz kadınların yaşlanma korkusunu alıp götürdü ( erkeklerin de tabi, neden olmasın?) . Güçlü karakterim ve sürekli spor yapmam ( savaş sanatlarına bayılıyorum), beni bugünkü Legs olmamı sağladı, ama şunu da itiraf etmem gerekiyor ki, her şey, her zaman benim istediğim gibi de gitmedi. 13-19 yaşlarındayken, çok sakardım. Bende hareket bozukluğu vardı ve okuma güçlüğü çekerdim, bu sebepten dolayı 18 ime bastığımda, geleceğimizin güvenliği ve özel izleme örgütleri için özel ajanlar yetiştiren Roger Akademi' de eğitim görmeye karar verdim, ama bunu hiç yapmamış olmayı diledim. Başlarda her şey kötü gitti ve sonraları daha da kötüleşti.



Akademi sahibinin kızlarından biri olan Corinne Lawrence ile arkadaş oldum ve bir süre sonra, beni babasıyla evlenmem için ikna etti, ancak bizzat Corinne tarafından kurgulanan lanet bir planın kurbanı olduğumu sonra fark ettim. Çok geçmeden eşimin katili olmakla suçlandım. Her şey, amacına ulaşması için Corinne tarafından organize edilmişti. Amacı ise, babasından kurtulmak ve muazzam mirasına konmaktı. Böylece genç yaşta, her ne kadar tamamen suçsuz olsam da, Blackwall' da ömür boyu hapse mahkum edildim. Sonunda hapisanedeki diğer suçlular tarafından yapılan kötü muamelelere karşı çıkacak gücü kendimde buldum ve bu sayede Legs oldum, her ne türden olursa olsun; öfke, alay ve belayla başa çıkabilen bir kadın oldum. Hapisanede geçirdiğim yıllrdan sonra, kefaletimi ödeyen ve hukuk servisinde görev almam için beni ikna eden Edward Reiser sayesinde yeni kurulan Alfa Ajansı' nın başına geçtim ve böylece ilk Alfa ajanı ben oldum. İlk işe başladığım günden bu yana, uzun zaman geçti, ama hala ilk günlerdeki heyecanımı koruyorum.

DOSTLARIM:



May, benim en yakın arkadaşım ve hayatını tamamen değiştirmeye karar verdiği günden beri birlikte yaşıyoruz. May, eskiden hırsızdı: Babası, tabiri caizse "sanatın Robin Hood" u' gibiydi. Yasal olmayan yollarla müzelerde ve koleksiyonlarda eser hırsızlığı yapan zengin insanlardan sanat eserlerini çalardı ve sonra da bunları gerçek sahiplerine verirdi. Biz, Alfa ajanları, bu aile ile karşılaşıncaya ve onları yakalamayı başarıncaya kadar, baba 3 kızını, April, May ve July, bu amaçla kullanmıştır. Mary ve April, suç dolu bir yaşamdan sıkılırlar ve özel ajan olmaya karar verirler. May ve ben, birbirimizden çok farklı ama bir o kadar da birbirimizle uyumlu olduğumuzu hemen fark ettik, bu yüzden yolumuza birlikte devam etmeye karar verdik. Tabiki de May' in her yere saçtığı güzellik malzemelerinden oluşan ormanda yaşamak kolay olmadı ve hala da hiç kolay değil. O, gerçekten bütün kremlern hastası. Hiçbir zaman birkaç günden fazla sürmeyen diyetlerinden bahsetmiyorum bile. Aslında, May her zaman tartılara (baskül) karşı savaşır. Bazı günler, banyo baskülleri, onun en kötü düşmanı olur. Peki ya kılık kıyafeti hakkında ne düşünüyorsunuz? Sürekli faklı kıyafetler dener. " Bacaklarım, bu etek hakkında ne düşünüyorsunuz?, Bana yakıştı mı?,Peki ya topuklu ayakkabılarım nasıl?" der. Bu yüzden sizin de gördüğünüz gibi, benim gibi en iyi kıyafeti bir kamuflaj ya da savaş kıyafeti olan biri için, onunla yaşamak hiç de kolay değil. Peşinden koşan budalalardan ve bu durumun ona abartı bir kadınsılık duygusu katmasından bahsetmiyorum bile. Sizin de anladığınız kadarıyla, biz gerçekten farklıyız ama belki de dünyadaki en iyi arkadaşlar olmamızın sebebi budur.



Tabiki ben, hayvanların tarafındayım, ancak hiç bir zaman bu uçan farenin benim dairemde kalmayı başardığını anlamadım. Doğruyu söylemek gerekirse; Harvey, aslında uçan bir fare değil, daha çok mükemmel bir biçimde yaşayan canlılar ortaya çıkaran, onları kendilerine has bir kültür bahşeden genetik deney sonucunda küçük, duyarlı ve çok zeki bir ejder olmuştur, ancak o kadar da mükemmel değildir. Herşeyden önce miyoptur, boynu ağrımaktadır, çok bilmiştir ve fırsatçıdır. Kadın avcısıdır, her çeşit dişi ejderle sıkı bir aşk hayatı yaşayabilir ( ödemek zorunda olduğum telefon faturaları, onun aşk hikayeleri kadar ateşli!). En sevdiği spor, biz duş alırken May' i ve beni gözetlemektir, ancak her şeye rağmen, uçan farenin de olumlu tarafları var: Harika bir aşçıdır, her zaman soruşturmalarımızda yardımcı olmak ister ve bazen hayatımı bile kurtarmıştır. Bütün bunları, benim onun bir çeşit annesi olduğumu düşündüğü için yaptığını söylüyor ( her ne kadar bunun nasıl olduğunu anlamasam da, uzun zaman önce, " mühürleme" hakkından benimle birisi konuştu, ancak bence evdeki perişan durumunu ört pas etmek için yapılan kibar bir konuşmaydı.). Yine de, bütün bunların haricinde, o benim garip hayatımın bir parçası ve kızgınlığınızı birinden çıkarmak için birine ihtiyaç duyduğunuzda o, harikadır. Aslında, onsuz ev, bomboş kalır.



Rick, benim komşum ve bizimkisi garip bir arkadaşlık. Rick, gizemlidir, ama aslında bana aşkını pek de gizleyemez ( ya da May' e olan aşkını, henüz daha çözemedik). Onun çılgın tutkusu, onu sürekli bizi gözetlemeye teşvik ediyor. Harvey' nin iyi bir arkadaşı, çünkü muhtemelen aynı "hobi" yi paylaşıyorlar ve bizi daha iyi incelemek için en garip metotları bulmak için sürekli yeteneklerini kullanan bir teknoloji uzmandır. Her ne kadar ben henüz pes etmesem de, yıllardır beni evine davet etmeye çalışmıştır, ama sırf kendini daha zinde hissetsin diye, bir gün davetini kabul edebilirim.



Janet Blaise benim sevdiğim bir arkadaşımdır ve her ne kadar birbirimizi çok uzun süreden beri tanımasak da, sıkı bir dostluğumuz var. Başlarda, birbirimizden çok hoşlanmazdık, ama sonraları daha iyi anlaşmaya başladık. Janet, özel servisler için çalışır ve dünya ile yörüngede dönen koloniler arasındaki kol ticaretini engellerdi. Şimdilerde, Melpomene' de yaşıyor ve bu yüzden birbirimiz çok sık göremiyoruz, ama neredeyse her gün güzel bir diyalog geçiyor aramızda. Janet' ın sert bir karaktere sahip ve pek çok ortak özelliğimiz var. May, onu pek sevmez, belki de kıskanıyordur, ama ilerleyen günlerde arkadaş olacaklarına inanıyorum. Göreceğiz bakalım!

YAŞADIĞIM DÜNYA:



Artık bu noktda, size yaşadığım yerden söz etmem gerekiyor. Açıkça söylemek gerekirse, bunları anlatmakta pek de iyi değilim, ama yine de deneyeceğim. Alfa Ajansındaki iş arkadaşlarım ve ben, tabiki kötü huylu Nathan Never da dahil, hepimiz Doğu Şehir isimli modern bir metropolde yaşıyoruz. Her ne kadar anonim bir isim olsa da, en kısa zamanda ismini, Weaver City( Dokumacı Şehri) olarak değiştireceğim. Şaka bir yana, aslında yedi bölüme ayrılmış gerçek bir metropoldur. Yüksek kesimler, zenginlere aitken, en alttakiler ve aynı zamanda en eskiler, gecekondu sahiplerine ve ucuz apartman sakinlerine aittir. Sizin de hayal edebileceğiniz gibi, böyle bir yerde, suçlular eksik olmaz ve her ne kadar övünmek istemesem de, şehirde benden daha çok enselenen pekçok insan bulunmaktadır. On milyon insanla birlikte bir şehirde yaşamak nasıl bir duygu, bilmek ister misiniz? Pekala, daha çok kendinizi sıkıca paketlenmiş gibi hissediyorsunuz... Tıpkı iklim ve kirlilik gibi buradaki trafik de berbat, ve bazen neredeyse içimden, taşıdığım silahı kullanarak bu trafik sıkışıklığına son vermek geliyor, ancak ben yine de yedi katlı bir apartmanda hem yakın hem de iş arkadaşım olan May ve Harvey ile yaşadığım için çok şanslıyım. Boş zamanlarımızda, ki o da çok az, May ve ben en sevdiğimiz hobilerimizle ilgileniyoruz. Bu yüzden bizi süpermarkette, bir Hint, Çin ya da İtalyan restorantında bulabilirsiniz. Bunun dışında cimnastik salonuna, hatta pekçok farklı çeşitte silah bulabileceğim Alfa örgütünün hedef atış sahasına da gitmeyi tercih ederim.



Ancak görevlerim, çoğu zaman beni evimden uzağa götürüyor: bazen doğal bir cennet ve yasal olmayan ticaretle ilgilenen kaçakçılar açısından saklanmak için ideal bir yer olan Güneş Adaları' na ya da Territory isimli sınırların ötesinde uçsuz bucaksız bir çöle gitmek zorunda kalıyorum. Daha fazlası da var: bir kanun kaçağını kovalarken ya da bazı suçlu örgütleri parçalarken, yörünge üzerindeki koloniler, Mısır, Meksika, Haiti ve hatta paralel boyuttaki gizemli ve fantastik bir dünya olan Waldur kadar uzağa da gidebiliyorum..




Esasında, bence tüm dünya-ay sisteminde benim heyecanlı görevlerimden biri için uygun olmayan bir yer yoktur. ( en azından gelecekte de olmayacak).

DÜŞMANLARIM:



Ve şimdi sizlere düşmanlarımdan söz edeceğim. Aslında binlerce var, ama benim gerçekten başımı ağrıtan iki tane düşmanım var. Bunlar, çok güçlü iki gizli örgüttür: Kara Hanımlar ve Günah Klübü. Amaçları, birbirinden çok farklıdır, ancak onların nihai emelleri, karşılıklı zarar vermektir.
Kara Hanımlar, birkaç yıl öncesinde doğdu. Örgüt, erkeklerle  konusunda problem yaşayan Jahna isimli bir bayan tarafından kuruldu, amacı dünyadaki tüm erkekleri mahvetmektir. Aslında, bu her zaman onların amacı değildir. Başlangıçta, Jahna ve onun siyah kadınları, zarar verme onların planında yokken, erkeklere karşı savaşmaktan memnundular, ancak daha sonra son zamanlarda fark ettiğim bir şeyler oldu: Jahna' nın yerine başka biri geçti ve grupun amaçlarını değiştirdi. Her ne kadar kulağa saçma gelse de, kadınların yönetimini eline geçiren kişi bendim! Daha doğrusu ismi Legs Weaver( daha çok karmaşık değil mi?) olan, paralel evrendeki " ben" dim. Her ne kadar kolay olmasa da, bunları daha açık bir şekilde açıklamaya çalışacağım.



Diğer evrende, Kaym adında bir baş belası yaşamaktadır. Demirden bir elle yönetimi sağlar ve tüm kadınları kendi emrinde tutar. Kaym' ın dünyasında bizler köleyiz ve erkekler bizim efendilerimizdir. Ben ve evrenin Legs Weaver' ı, bir devrime sebep olarak onlara karşı isyan ettik, ama tam Kaum yenilecekti ki, boyutsal bir kapı ile elimizden kaçmayı başarır. Legs, onu takip etti ve her ikisi de kendilerini dünyada bulurlar. Sonra Legs, Jahna ile karşılaşır, onun yerine geçer ve kendi çıkarları için kara Hanımları kullanmaya başlar, yani tüm erkeklerden öcünü almak ve ölümlü düşmanı Kaym' ın izini sürerek onu öldürmek. Evet, Kaym..., peki Kaym dünyaya geldiğinden beri ona ne oldu?

Kaym, amacı günahkar olmak olan ( gayet açık, değil mi?) Günah Klubü'nü kurdu. Klüp çok güçlü bir tarikattır, ancak amaçları henüz belli değildir. Geçmişte, bu tarikatın üyeleriyle çok savaştım ve hep ben kazandım. Malup ettiğim üyeler arasında, en azında bir tanesi hatırlanmaya değer: Kendisine aşık olmam için bana büyü yapan Alì El Bashir. Bunun dışında, Roman Mariner ve kuzeni Rita da var. Rüyalarını gerçekleştirmek için tüm dünyayı mahvetmeye hazırlanıyorlar. Rüyaları ise; suyun altında yaşayabilen yeni bir nesil yaratmak ve son olarak, ondan etkilenmeden önce, şeytana dönüşen ve sonra da benimle evlenmeye çalışan gizemli Sytri.



O zamanlar, her ne kadar çok kısa bir süreliğine de olsa, Günah Klübü' nün kraliçesi olarak atandım. Onlar, benim kötü taraflarımın harekete geçtiğine inanıyorlardı ve bana teklif ettikleri görevi kabul edeceğime ikna olmuşlardı, ancak ben onların yaşadıkları mağarayı yok edince, benim hakkımda ne kadar yanıldıklarını anladılar. Günah Klübü ve Kara Hanımlar, sonra birbirlerini mahvettiler. Jahna, öldü ve Kaym, ortadan kaldırıldı, ama Rita Mariner hala hayatta ve sanki onun hakkında birkaç şey daha duyacakmışız gibi geliyor...



Sergio Bonelli resmi sitesinden çevrilmiştir.

Batuhan cantürk

Dipnot: Legs Weaver'ın yaratıcıları ; Michela Medda, Antonio Serra ve Bepi Vigna'dır.

Legs karakteri, Nathan Never'dan ayrılıp bağımsız bir dizi haline dönüştükten sonra farklılaşmıştır. Kendi dizisinde Legs; çok daha neşeli, fazlasıyla uçuk ve seksi bir kadındır. Erotik temalar daha fazla öne çıkarılmıştır. Çizimler manga türüne yakınlaşmıştır.

Ocak 1995'te yayın hayatına başlayan dizi, 2005 Ekim'inde sona ermiştir.

BAHADIR

Alıntı yapılan: Cantürk - 05 Mart, 2012, 12:37:32
Legs karakteri, Nathan Never'dan ayrılıp bağımsız bir dizi haline dönüştükten sonra farklılaşmıştır. Kendi dizisinde Legs; çok daha neşeli, fazlasıyla uçuk ve seksi bir kadındır. Erotik temalar daha fazla öne çıkarılmıştır. Çizimler manga türüne yakınlaşmıştır.

Yani bu Legs'in Nathan'da ki Legs ile yakından uzaktan alakası yok demek mi oluyor...Sigmund,Raiser ve diğer Nathan evreni karakterleri bu seri içinde yer alıyor mu...Ya da Nathan hiç gözüküyor mu?...

s.b

Tanıtım için teşekkürler. Gerçekten mükemmel bir tanıtım olmuş. Karakter hakkında bilmediğimiz hiçbir şey kalmadı zannedersem.
İNANDIĞIN GİBİ YAŞAMAZSAN YAŞADIĞIN GİBİ İNANIRSIN

Cantürk

Bahadır,

Başlangıçta gözüküyor.Özellikle ilk sayılar Nathan gibi.

Ancak zamanla değişim gözleniyor.

Evren aynı ama, Nathan Never gibi derinlik beklememek lazım.

Bizim gibi Dinolardan  çok, gençlere daha uygun bir çizgi roman.

Cantürk

Alıntı yapılan: s.b - 05 Mart, 2012, 13:11:29
Tanıtım için teşekkürler. Gerçekten mükemmel bir tanıtım olmuş. Karakter hakkında bilmediğimiz hiçbir şey kalmadı zannedersem.

Beğenmenize sevindim,sağolun.

pizagor

Nathan evrenini çok seven biri olarak Legs'den de keyif alacağımı sanıyorum... Kahramanıyla - okuruyla erkek egemen çizgiroman aleminde zaten kadın kahraman sıkıntısı da var, keşke yayınlansa...
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!


hanac

Tanıtım için çok teşekkürler Batuhan Abi.

hanac

Ocak 1995 - Ekim 2005 arası 119 sayı olarak yayınlandı.

1. sayının kapağı



119. sayının kapağı


hanac

Ayrıca 10 adet speciale sayısı yayınlanmış.



1 tane Maxi sayı yayınlanmış.


hanac

4 sayı da Legs e le paladine diye bir şey yayınlanmış.

Legs sunar tarzında herhalde;


rumar80

   Kapaklar güzel de hiç Nathan'daki Legs'in havasını verdirmiyor vallahi. Topuklu giymekten yakınan Legs ile bu hatun taban tabana zıt

Tarkan Kurt

Kadın kahraman az olduğu için bu tür kahramanların serilerini alırım. 40 kitapta seri tamamlanabilir.

hanac

Valla ne yalan söyleyeyim, çok ilgimi çekmedi.

Jan Dix'i tercih ederim.

dursar


haysat

Alıntı yapılan: pizagor - 05 Mart, 2012, 13:17:47
Nathan evrenini çok seven biri olarak Legs'den de keyif alacağımı sanıyorum... Kahramanıyla - okuruyla erkek egemen çizgiroman aleminde zaten kadın kahraman sıkıntısı da var, keşke yayınlansa...

Bende yayınlamasından yanayım.
Fuat bey (Lilith) gibi bir seriden sonra bu seriyide yayınlaya bilir bence.
3'sayı şeklinde 40 ciltte biter.

Cantürk tanıtım gerçekten güzel olmuş emeğine sağlık.
HİÇBİRİNİZ ANLAMAMIŞSINIZ
BENİ SİZİN YANINIZA HAPSETMEDİLER
SİZİ BENİM YANIMA HAPSETTİLER !