ÇR Okurken En Duygulandığım Anlar

Başlatan ümitkr, 05 Ekim, 2012, 08:12:22

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

ümitkr

Başlığı "ben" diye yazdım ama eminim hepimiz kendimizden bahsediliyor diye düşünebiliriz :) Zaten eminim sadece macera kısımlarını okuyup geri kalandan duygusal bir keyif almayı bir yana bırakıyor değilizdir...

Bazen bazı çrleri okurken öyle bir an gelir ki nefesim kesilir. Basit bir tespit, akıllıca bir gözlem, zekice bir kurgu, ajitasyona varan unsurlar, anlar, bir bakış, bir söz... Bir anda gözlerimin dolduğunu hisseder dergiyi hemen önümden uzaklaştırır kısa bir süre bekledikten sonra kaldığım yerden devam etmeye çalışırım. Çalışırım... Olay iyice kanırtırsa sinirlerimi işte o zaman dergi elimden fırlar gider ve bir duvara çarpıp bir süre orada bekler. Eşimin ve oğlumun o dergileri ellemeleri de yasaktır üstelik. O dergi özeldir ve ruh durumum düzeldiğinde ben kaldırırım ancak! Belki okurum belki de günlerce ara veririm v.s.

İşin özü, sayfaları ezilmiş, kapağı yamulmuş, buruşmuş, kirlenmiş birçok dergi durur rafımda...

Anlattıklarım inandırıcı mıdır veya davranışlarım abartılı mıdır...? Aynen yaşadıklarımı paylaştım. Nasıl ki zeka dolu sanat eserlerini küfür ederek övüyorsam böyle hisleniyor duygulanıyorum :O)

Az önce Büyülü Rüzgar okurken aklıma geldi bu başlığı açmak. Çünkü "Çılgın At"ın ihanet sonucu ölümüne tekrar üzüldüm okurken. Belki de Manfredi'nin "Düşen Yapraklar Ayı" gibi bazı hikayelerinde yakaladığı duygusallık başarısının bu senaryoda da oluşundandır belki de olayın kendisi, bilmiyorum. Amma ve lakin bu sayıyı ve finalini her defasında üzülerek okuyorum!

Büyülü Rüzgar
Sayı 101
Beyaz Bayrak
Lal Kitap


BAHADIR

"Bir çizgiroman insanın içini ne kadar burka bilir ki..." dersiniz...

Bazen öyle acıtır ki...O his, çizgilerin ve hikayenin yaşattığı o duygu yoğunluğu her gün televizyonlarda soğuk bir şekilde izlediğimiz şehit haberlerinden, anaların gözyaşlarından daha fazla acıtabiliyor...Gerçekliğin farkına varıyorsunuz...

Konuyu tabi ki yine Yalınayak Gen'e getireceğim...Beni duygusal anlamda  bu kadar etkileyen ve sarsan başka bir çizgiroman okuduğumu da hatırlamıyorum...

Birde yıllar önce okuduğumda Calep'in çizgilerinde Teks'in korkusunu ve çaresizliğni hissettiğim hatta korktuğum "YÜZSÜZ KİLLER" macerası var...Bunun adı niye "YÜZSÜZ KATİL" değil onu ben de bilmiyorum... :)

Çeyenler ile ordu arasında çıkması muhtemel bir savaşı engellemeye çalışan Teks ordunun elinde esir bulunan Çeyen lideri Apoonosso'nun rehin oğlunu iyi niyet göstergesi olarak Çeyen lidere teslim edecektir...Fakat teslimden bir kaç dakika önce genç kızılderili kimliği bilinmeyen biri tarafından  öldürülür...Calepin çizgilerinde Teks'in yüzün de ki korku ve çaresizlik ifadesi şu an beni o kadar etkiler mi bilmiyorum ama (İlk Teks okumaya başladığım zamanlardan bahsediyorum) o zaman ben bile tırsmıştım...

Ken Parker'larda her sayı yaşadığım duyguları burda yazmaya zaten gerek yok...

Çizgiroman yaşattığı dugu yoğunlukları  ile de başka bir dünya...Ümit'in dediği gibi "Anlattıklarım inandırıcı mıdır veya davranışlarım abartılı mıdır...?" bilmiyorum ama sorgulamaya da gerek yok :)

İlhan Yılmaz

Conan'ın, Belit'i yeniden hayata döndürebilmek için Red Soınja'yı br rahibe kurban vermek üzere anlaştığı macera duygusallığın doruklarındadır. Conan'da az rastlanan bir duygusallıktır. Yitip giden bir sevgilinin sürekli olarak Conan'ın hayallerinde canlanması ve en nihayetinde çelik gibi bir iradesi olduğunu zannettiğimiz Conan'ın bile o sevgiliye her ne pahasına olursa olsun kavuşmaya karar vermesi... Bu macerada Conan'ın en çok hangi kadını sevdiğini de açık bir şekilde anlamış oluyoruz. Sayı ve macera ismi sormayınız çok uzun zaman oldu okuyalı. Lakin hala etkisinden kurtulabilmiş değilim. Kim bilir belki de hayatım boyunca imkansız aşkların peşinde koştuğumdandır  :P

kalidor

Maceranın adı Büyücüler Savaşı. 14'lük Red Sonja dizisinde 3. fasikül.

Conan 22'lik tam maceralı cep dizisinde ise 3. sayı. - (A War of Wizard) (Orjinal Sayı: CTB115) (Roy Thomas-John Buscema-Ernie Chan)

Crom! Ölüleri Say...

ümitkr

:)

Bahadır sayesinde merak ettiğim ve okumak için peşine düşeceğim bir Teks macerası buldum.  :-*

Hipnoz sayesinde de aklıma başka bir an geldi beni derinden sarsan:

Conan, Ruh yiyiciyle kapışmaya hazırlanıyordu ve son derece gergindi. Hiç dua etmeyen kahraman öylesine endişeliydi ki dostlarına sırt çevirmiş, ormanın kuytu bölgesine çekilmiş, geyik avlayarak kurban ateşi yakmış dualar ediyordu... Dostlarından biri yanına yaklaşınca dönüp bakıyor ve ölüm dolu bakışıyla onu korkarak kaçmak zorunda bırakıyordu.

Ben Conan'ın dua ettiğini ilk defa görmüş, o gerginliğini adeta damarlarımda hissetmiştim. Galiba yüzünde boyalar da vardı... Güzel bir andı vesselam  ;)

Maceranın adını hatırlamıyorum ben de, Kalidor yetiş :)

kalidor

Akşam bakacağım Ümit Abi, bunu ezberden çıkartamadım :)
Crom! Ölüleri Say...

ümitkr

Alıntı yapılan: kalidor - 05 Ekim, 2012, 18:38:56
Akşam bakacağım Ümit Abi, bunu ezberden çıkartamadım :)

Galiba Alfa'nın son dönemleriydi. Calep, Kobe, hırsız kız, tek gözlü bir savaşçı ve bir ara kıllı bir yaratığa dönüşmüş sıska bir çıtkırıldımın olduğu dostları vardı ekibinde. O serinin tamamı iyiydi bence. ve saol  :)

kalidor

Maceranın adı Acheron'un Düşüşü (The Fall Of Acheron). 204'LÜK YENİ MACERALAR DİZİSİ'nde  112. sayıda yayınlanmış. (Orjinal Sayı: CTB200) (James C.Owsley - Val Semeiks - Geoff Isherwood- Mike Bright)

Bahsedilen sahne ise:



Altın Madalyon Conan forumu sundu  ;)

Hail Conan!
Crom! Ölüleri Say...

ümitkr

Veee elbette Ken Parker - Kibar Hanımlar
Berardi - Sclavi - Tarquinio
Tay Yayınları

Galiba üç kez okudum ve her defasında da gözlerim doldu sonuna varamadan. Hikayede, azmış askerlere stres atsınlar diye askeri konvoyla hayat kadını taşınması anlatılıyor. Her kadının hikayesini, her kadının kişiliğini ve her birinin "insan" olarak okunması ve benimsenmesinin yanı sıra hikayenin bitiminde onları kişilikleri bir yana ataılarak sadece "fahişe" diye damgalayacak olan zihniyeti biliyor olmak... Acı ve pis bir hikaye... Beni ise en çok kızılderili bir şefin içlerinden bir kadın karşılığında at getirmesi sırasında kahramanın kendi sistemini eleştirmek için şu cümleyi etmesi etkilemiştir: "beyazların kadınları satılık değildir"... Kadınlardan birinin "Hay ağzını öpeyim. Hayatımda duyduğum en güzel laf, bu!" demesi de yaraya basılan tuzla gibidir...


Nemo

Benim okurken en çok duygulandığım macera; Uzun Veda.
İçelim abi..Bir daha hiç yaşanmayacak aşklara içelim :'(

Özel Alfa Ajanı

ümitkr

Alıntı yapılan: Nemo - 07 Ekim, 2012, 09:52:41
Benim okurken en çok duygulandığım macera; Uzun Veda.
İçelim abi..Bir daha hiç yaşanmayacak aşklara içelim :'(

Dylan Dog eksiklisi olarak sorayım istedim, var mı hikayenin türkçesi? Okunacaklar listesine ekleyeyim hemen

alan ford

 Var. Oğlak'ın yayınladığı kalın ciltte.
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

guantanamo


connyapku

conan kara nehrin ardindan adli macerada balthusun ve firtina adli kopegin pikmeler tarafindan kusatilip olduruldugu bolum.

hennessy

Beni duygulandıran hikayeler....

Batman Robin death....


Swing Betty evlenmesi


martin mystere xanadu (Martin amcanın tekerlekli sandalyeye mahkum olup hayatını sorgulaması)


The Amazing spider man son gün


Yürüyen ölüler 8 anne ve çocuğun vurulduğu an son zamanlarda en etkilendiğim çizgi roman


Mister no efsane hikayesi

3-5 Nolitta / Bignotti[/b]



Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları