2013 Şubat Ayı Ödüllü Yarışması Deli Gücük

[kalidor]

Doğru söylerim Halk razı değil
Yalan söylerim Hak razı değil

Madem Flaneur Kabus adında yeni bir Deli Gücük albümü yayınlayacak, Türk çizgiromanın en ilginç figürü olan Deli Gücük'ü okumayanlar okusun, Anadolu'nun bağrından kopup gelen kargalarla konuşan şol deli derviş bilinsin dedük.

Bu ay için toplu okuma için seçtiğimiz çizgiroman:

Deli Gücük  cilt 1 Osmanlı Taşrasından Hikayeler

[pearl jam]

Çok yerinde bir seçim olmuş

[DAMPYR]

Aaaaaaaaa ne oldu Conan ,bu arada Kitapta tam bana göreymiş.Korku,Dehşet hepsi var...

[hennessy]

Çekiliş hediyesinide ben söyleyim o zaman Flaneur Comics'den Gibrat adlı çizgi roman hediyemiz olacaktır.Servet beye teşekkür ederiz.Şimdiden kazanacak arkadaşımızada hayırlı olsun diyelim.

[hanac]

Çok güzel bir seçim olmuş Fatih.

Şu ana kadar 2 Deli Gücük Albümü çıktı ama medense piyasada pek bulunamıyor.

Bu vesile ile bulup okumaya çalışacağım.

Servet'e de Gibrat-Erteleyiş hediyesi için çok teşekkürler.

[poe]

Şu ana kadar 2 Deli Gücük Albümü çıktı ama medense piyasada pek bulunamıyor.

Bir de hikaye kitabı var Murat Başekim'in yazdığı.

bir de benim konuyla ilgili teeeeeeeeey ne zaman yaptığım röportajı ekleyeyim

Biz Aziz Tuna C. yi Serüven çizgi roman arastirmalari dergisinde ve Serüven blogda  yazdioi yazilardan taniyoruz. Kendisini Muhalif Kahkaha olarak tanitiyor. Oysa Tam Macera çizgi roman dergisi ile muhalefetten daha güzel yaptioi bir is olduounu öorendik; Deli Gücük çizgi romaninin senaristi. Bizim gibi az taniyanlar için Aziz Tuna kimdir?

Serüven'de ya da koloni blog'ta yazdiklarim genellikle öyküydü. Çok bambaska bir sey yapmiyorum ve hala muhalifim. Sorunuza gelince kimdir, kimi nesidir türü sorular doorusu beni tedirgin eder. Valla genel olarak girdioi hiçbir iste basarili olamamis biriyim. Futbolcu olmak istedim, ticaretle uorastim, patron olmak istedim. O kadar çok sey siralayabilirim ki basarisiz olduoum. Bazen hayatimi heyecan duyduoum ama iyi yapamadioim islerle harciyorum gibi geliyor. Kirk yasima geliyorum, Allahtan dileoim etrafimda iyi insanlar olsun. Yazdiklarimi bir gün ileride hatirlayacak çikarsa tebessümle adimi yadetmesini dilerim. Yasli, mutsuz ama arada sen kahkahalar atan bir muhalifim. Herkesin güldüoüne gülen kizdioina kizan adamlara küfrederek yaslanmayi sürdüreceoim.

- Peki, yedi kargali Deli Gücük'ün çikis noktasi ne? 

Osmanliyla ilgili garip önyargilarimiz var. Onlari aoir, alaturka, yavas, asiri protokol adamlari gibi görüyoruz. Hikayelerde, filmlerde aodali konusturuluyorlar, hep büyük laflar ediyorlar, saygida kusur etmiyorlar filan. Oysa biz çok tezcanli, sabirsiz insanlariz, çok konusuyoruz mesela. Cumhuriyet kurulduounda bugünün insanlari uzaydan gelmedi ya...19.yüzyil çok ilgimi çekerdi, karisik bir dönem. Osmanli tasrasinda geçen bir hikaye anlatmak istiyordum. Tasra da su yüzden... Dao köyleri var, disa kapali. Sloganim su oldu: Hala Mooollarin Anadolu'yu isgal ettioini sanan köyler olabilir. Deli Gücük de o dönemde yasayan biri olsun istedim. Onu tanimlarken Öcü mantioini kullandim. Deli Gücük adini bir masaldan aldim, ilk hikaye de yine bir Anadolu masalinin yeni yorumu oldu. Gotik korku türünden, fantastik eoilimlerden, eskiya mitinden ve yine Anadolu masallarindan epey faydalaniyorum.

-  Neden yedi karga veya neden kargayi kahramanin yoldasi olarak seçtiniz?

Yedi rakami ile ilgili din mitolojisinde epey malzeme vardir, Cennetin yedi adi vardir örneoin. Dooal olarak benzer bir gönderme yaptim. Karga korku edebiyatin ilgisini çekmis bir kus. Islam efsanelerinde kargayla ilgili hos bir hikaye var. Aslinda beyazmis, kötülüoü nedeniyle lanetlenmis ve siyah olmus. Deli Gücük imgesine denk düsen bir halk meseliydi bu.

-  Çizer Coskun Kuzgun'la daha öncesinden bir tanismislioiniz var miydi? Biz karakter tasarimlarini ve mekanlari, açilari çizgi roman okuru beoendik. Birlikte mi çalistiniz yoksa sadece senaryo mu teslim ettiniz?

Hayir daha önceden tanismiyoruz, henüz karsilasmis da deoiliz. Coskun Bey Muola'da yasiyor. Serüven sitesine çalismalarindan örnekler göndermis. Levent de benim bir hikayemi ona vermis. O zaman Osmanli tasrasinda geçen hikayeler yaziyordum. Deli Gücük de onlardan biriydi. Sonra onun çizdioi sayfalari beoendim ve tiplemenin yeni hikayelerini yazmaya karar verdim. Söyle çalisiyoruz, ben ona ayrintili bir senaryo veriyorum, ayrintilar için mektuplasiyoruz, telefonla konusuyoruz. Sonra kara kalem sayfalari gönderiyor, kesinlestirip çiniye geçiyoruz. Sanirim iyi bir uyum gösterdik. Titizleniyoruz. Iki yoksul, iki yasli, iki geç yasta çizgi romana baslamis adamin hayali oldu bu dizi. Ölmek var dönmek yok deyip çiktik yola.


-  Deli Gücük Osmanli tasrasinda yasayan bir seyyah. Tam Macera ama  herhalde tek maceralik bir kahraman olmayacak. Deli Gücük'e neler yaptiracaksiniz, nasil hikayeler yasayacak. Okur olarak "bekleyelim görelim" diyeceoim ama yine de siz bize biraz Deli Gücük'ün hikayesinden geçmisinden bahsedebilir misiniz?

Su asamada derginin bizden istedioi formata uygun, her sayida biten hikayeler hazirliyoruz. Tam Macera çikmadan önce epey hikaye depoladim diyebilirim. Deli Gücük'ün geçmisi hakkinda ayrintilar elbette olacak ama asil olarak Deli Gücük dünyasini anlatmaya yoounlasiyoruz. Sonuç olarak bizim yorumumuzla 19.yüzyil Osmanli tasrasina, Deli Gücük'ün yasadioi dünyaya bakiyoruz. Deli Gücük, medet umulan, korkulan, konusulan, mitlestirilen biri. Ne yaptioindan çok  nasil konusulduou önem kazaniyor. Kargalariyla konusan, onlarla dolasan çirkin, iri yari bir adam. Öcü gibi korkuluyor. Onun nasil biri olduouna ve geçmisine dair sirlari anlatacaoiz. Umarim okuyucu da hoslanir hikayelerimizden. Daha istahli anlatiriz, anlatacaoimizi.

- Bir süper kahraman olmamakla birlikte Deli Gücük halk arasinda yaptirim gücü kuvvetli bir insan. Kargalari disinda görmedioimiz her hangi bir gücü, yeteneoi mi var?

En büyük gücü, hakkindaki efsane. Mitlestirilmesi, dinsel anlamlar yüklenerek ondan çekinilmesi. Kahramanlik meselesi ise en azindan kendisi için karisik.

- Çizgi romancilioin genelinde yazarlar ve çizerler ayrilsa da ülkemizde belki piyasa kosullarindan belki de daha kolay olduoundan pek ayrilmaz yazar-çizer. Genelde çizer hikayelerini okuruz. Siz bakisiniz nedir bu duruma?

Kendi hikayelerimin nitelioiyle ilgilenmeyi tercih ederim. Üstelik henüz tek bir hikayesi çizgi roman olmus birinin bu tür yorumlar yapmasini haksizlik sayarim. Bu arada ilginiz için tesekkür ederim. 

-  Ülkemiz okurlari genelde kendini fumettici olarak tanitir. Frankofon yayincilari pek yasamaz, comics okurlari kitaplarini Amerika'dan getirtir.  Sizin bir çizgi roman okuru olarak takip ettioiniz yayinlar neler beoendioiniz yazar-çizerler kimler?

Okumak istedioim türden çizgi romanlari yazmaya çalisiyorum. Çizgi roman kadar edebiyat ve sinemadan beslenen biriyim. Mutlaka bir isim söylemem gerekirse Marquez, Calvino veya Kemal Tahir gibi büyük yazarlari saymayi tercih ederim.

- Peki uzun zamandir düzenli ürün vermeyen Türk çizgi romancilioi hakkinda düsünceniz ne? Tam Macera yeni bir baslangiç olabilir mi?

Insallah. Aslinda Tam Macera'ya bu tür misyonlar yüklemeyelim. Iyi hikayeler anlatmaya zorlamak çok daha dooru bir yol olur bence. Hani içki sofrasinda derler ya birak da su anin tadini çikaralim. Büyük laflar ettirmeyelim dergicilere...


-  Tam Macera için ürettioiniz yeni öyküler var mi? Yakin gelecekte Aziz Tuna ismini baska maceralarda da görecek miyiz?

Evet Meshur hafiyeler serisine de senaryo veriyorum. Bir Sadri Alisik-Ayhan Isik hikayesi yazdim, su an çiziliyor. Bir de Emre Yüce adli bir arkadasla hayatin içinden gelen, naif temali hikayeler hazirliyoruz. Onlar da yer alacak dergide.

-  Okurlar için son sözünüz...

Sevdioim bir söz vardir. Dooru söylerim halk razi deoil eori söylerim hak razi deoil...Deli Gücük biraz bunu anlatiyor. Ilginiz için tekrar tesekkürler.

[alan ford]

  Türkiye'de çizgi roman kahramanları genelde attığını vuran , tuttuğunu öpen kahramanlar üzerine kurulu. Bunun haricindeki kanalda genelde mizah dergileri üzerinde toplanan ekibin işleri. Deli Gücük ise Setne ve Taş Tanrılarla birlikte bu toprakların zengin mitolojisinden harmanladığı hikayelerle bambaşka bir yol çiziyor kendine. Sadece bunun için bile değerli bana kalırsa. Ama sadece bu değil tabii ki. İyi yazılmış , iyi çizilmiş öyküler bunlar. Ben çok seviyorum ve hala okumamış olanlara şiddetle tavsiye ederim.

[darkwood]

Gerçekten iyi bir seçim ve okumak istediği bir kitaptı.
Bulabilirsem muhakkak okumak şart oldu.

[kalidor]

Deli Gücük'ü ile ilk kez 4 sayı yayınlanan Tam Macera çizgiroman dergisinde okumuştum. Daha sonra 2 albümünü de şevkle okudum. Geçen yıl da albümlerde de yazan Murat Başekim'in DG isimli kitabı İletişim Yayınları'ndan çıkmıştı. Kitaptan birazcık bahsedecek olursak:

Kitap toplam 7 hikayeden oluşuyor. Bu hikayelerden üçü -Düğümler,Sebep İhlali ve Kaynana- ilk 2 ciltte yayınlanmıştı.  Hadım konusunu ele alan Düğümler adlı öykü kitabın açılışında gayet soğuk bir duş etkisi yapıyor zaten.  Son olarak mizahi yönü olsa da Deli Gücük'ün orjinini anlatan "Kaynana" adlı öyküyü üç harflilerden çekinenler gece vakti yalnız başlarına okumasınlar derim. Murat Başekim bu kadar in cin muhabbetini yazabilmek için neler okumuş merak ediyorum doğrusu.

İlk cildin son öyküsü de benim açımdan çok şaşırtıcıydı. Öykü memleketim Konya'nın eski mahallelerinden biri olan Sedirler Mahallesi'nde geçiyordu. Bu öyküde Konya'nın ünlü oturak alemlerinden çıkan bir akşamcı yolda bir keçiyi görüp, hayvanı yakalamak isterken olaylar gelişiyordu.

İkinci ciltte ise 1. Dünya Savaşı'nda geçen ve Ömer Seyfettin'in tarafından aktarılan müthiş bir öykü vardı. İlk kitabı sanırım üzerinde daha uzun çalışıldığı için ikinciye göre daha çok sevmiştim. Yine de 2. albümde yabana atılır değil kesinlikle. Yazar, çizerler olsun, illüstrasyonlar olsun kadro çok sağlam ve ortaya çıkan işler de takdire şayan. Deli Gücük'ü genç Türk çizgiroman ekolünün dergilerden sonra buluştuğu ilk derli toplu albüm olması sebebiyle de yıllar sonra değeri daha çok bilinecek ve piyasada da pek bulunmadığından koleksiyon değeri olabilecek bir çizgiroman olarak görüyorum. 

Genç Türk çizgiroman ekolünden bir numaralı favorim Melike Acar'dan en beğendiğim Deli Gücük illüstrasyonlarından biri:

[Harun Ça]

Netten baktımda çoğu yerde tükenmiş eğer ulaşabilirsem büyük bir heyecanla okumayı bekliyorum.

Toplu okuma konusunda söylemek istediğim birkaç şey olacak. Ciddi anlamda koleksiyon olmasada çizgi roman biriktirmeye 1-2 senedir ağırlık vermeye başladım ve genellikle güncel şeyleri takip ediyorum. Toplu okumada genellikle eski çizgi romanlara yer veriliyor ve arşivimizde olmayınca ulaşmakta zor oluyor hem bulmak hemde maddi açıdan. Benim fikrimse birazda güncel yayınlardan seçsek hem onların satışınada katkımız olur.

[alan ford]

  Aslında bu yarışmaların amacı kıyıda köşede kalmış , çok satmamış ama daha çok ilgiyi hakettiğini düşündüğümüz çizgi romanları hatırlatmak. Ama bazen ulaşmak sorun olabiliyor haklısınız.

  Bu arada isterseniz bir daha ki yarışma konusunu siz belirliyebilirsiniz.

[BAHADIR]

Alan Ford çok güzel ifade etmiş...Bir forum alanı olarak tabi ki güncelleri de tanıtacağız ki; tanıtılıyor zaten ama ağzımızda güzel tatlar bırakmış şu an piyasada bulunması zorda olsa bir şekilde ulaşılacak çizgiromanları da tanıtmak önemli diye düşünüyorum...

Deli gücük hakkında söylenebilcek tek şeyde...Anadolu mitleri ve kültüründen oluşturulmuş hikayeleri ile belki de Türk çizgiroman tarihinin en özgün karakteri olduğudur...

Bunun yanında eğer basılı olarak görme şansımız olursa aynı şeyleri "Seyfettin Efendi" içinde söyleyebiliriz...

[pizagor]

Başlığa anket eklenmiştir!

[hanac]

Pek yorum gelmeyecek gibi. 

[kalidor]

Deli Gücük, maceralardan kareler:





Deli Gücük'ün özellikle Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde Anadolu'daki başıbozukluk ve kaos ortamında geçen hikayeleri okunmaya değer.



Manzum bir eser olan ve başlarında at kafası şeklinde maske takan eşkiya grubuyla olan hikayeyi okuduktan sonra Deli Gücük'ü şimdiye kadar neden okumadığınıza pişman olacaksınız.