Levent CANTEK ile mini söyleşi....

Başlatan hennessy, 20 Mart, 2013, 22:01:47

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 4 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

hennessy

Sayın Levent CANTEK tekrar teşekkür ederim vakit ayırıp sorularıma cevap verdiği için...



+ Levent CANTEK kimdir bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?

Ankaralıyım. 12 yıl üniversitede çalıştım, doktora yaptım. Sonra istifa ederek İletişim Yayınlarında editör olarak çalışmaya başladım. Toplum ve Bilim Dergisi yayın yönetmenlerinden biriyim. 2010 yılından bu yana da tv dizi senaryoları yazıyorum

+ Çizgi roman ile tanışmanız nasıl oldu? En sevdiğiniz çizgi roman karakteri veya karakterleri hangileridir?

Benim büyüdüğüm yıllarda, çizgi roman yüksek satış rakamlarıyla dolaşımdaydı. Büyük eğlenceydi. İştahlı bir okurdum, çok okuyordum. Geriye dönüp baktığımda beni en çok etkileyen çizgi romanlar sanıyorum Karaoğlan, Tarkan, Volkan gibi yerli çalışmalar Tenten, Torgal ve Ken Parker gibi yabancı çizgi romanlardı. Türkçede yayınlanıp da okumadığım bir seri yok galiba.

+ Türkiye'de Çizgi Roman kitabını yazma fikri nasıl oluştu?

1985 yılında Korku ve Conan dergilerinde senaryosunu yazdığım çizgi romanlar yayınlanmıştı. Okur mektubu köşelerinden pek çok isimle mektup arkadaşlığı kuruyor, haberleşiyorduk. Doksanlı yılların başında ben fanzin çıkarmaya başladım. O dönem 1989 sonrasıydı, özel televizyonlar patlamış, geçmişe dair eğlence biçimleri değişmişti. Çizgi roman satmaz, hiçbir  yerde bulunmaz olmuştu. Şöyle söyleyeyim, çıkardığım Koloni fanzinini İstanbul'a getirdiğimde konsinye bırakabileceğim sahaf yoktu. İnatçı bir adamımdır, bu yokluk bana dokunuyordu. İade-i itibar kazandırmak gibi bir çabaya girdim ve eski çizerlerle-koleksiyoncularla görüşmeye başladım. Çok el yordamıyla yürüyebiliyordunuz. Sevdiğim ve beğendiğim bir çalışmam değildir, bugün yazsam başka türlü yazabileceğimi biliyorum ama bana da alana da katkısı oldu o kitabın.

+ Türkiye'de bu işe gönül vermiş çizgi roman yazar ve çizerlerinin gelecekten beklentileri nelerdir? Yayınladıkları eserlerin satışlarından memnunlar mı ?

İnanın bilmiyorum. Özellikle çizerler hakkında sanat dergilerinde bir inceleme yapılmaması, konuşulmaması beni hep üzerdi. Hâlâ da böyledir, onlarla röportaj yapılır. Röportaj da çizer enformasyonu verir, karşıdaki insan o ne yapmış bilmiyordur. Bu durumdan memnun olduklarını sanmıyorum. Satış hiçbir zaman yüksek olmadı ayrıca. O yüzden çok satan gazete ve dergilerde telif karşılığı çalıştılar. Yayınlanan işleri albüm olarak topluyorlar, onlar da eski ve tekrar oluyor, bugünü yakalayamıyor ve ister istemez az satıyor.

+ Türkiye'de çizgi roman yazarlığı ve çizerliği yapmanın zorluklarından bahseder misiniz?

Yazarlık ve çizerlik diye bir şeyden bahsetmek pek mümkün değil aslında. Çizerler geçim derdiyle başka başka işler yapmak zorundalar bugün. Arta kalan zamanlarda çizgi roman yapabiliyorlar. Ama bu durum çizgi romana özgü değil, edebiyat alanında da böyledir. Orada da romancılar başka işlerde çalışırlar ama işlerini de üretirler. Yazmazsa kötü olacaktır çünkü. Ben bizim çizerlerimizin bu özveriyi gösterememelerine oldum olası kızarım. Telif almasa hiç çizmeyecek dünya kadar çizerimiz vardı ve var. Çok anlamıyorum. Çizgi roman üretimi çok zor diyorlar, roman kolay mı diyorum onlara.

+ Türkiye'de çizgi romana gönül vermiş biri olarak Avrupa, Japonya ve Amerika'daki meslektaşlarınız hakkında fikirleriniz nelerdir?

Eğer bir araştırmacı olarak soruyorsanız karşılaştığım pek çok Batılı araştırmacı ve akademisyenden iltifat aldığımı söyleyebilirim. Çizgi roman ve mizah hakkında yazdıklarımı görünce şaşıran çok akademisyen ve çizgi roman tarihçisi sayabilirim. 2008 yılında Almanya'dan sergi küratörlüğü yapmam için yapılan teklif çalışmalarım nedeniyle oldu veya 2007'de Fransa'dan Angoulême'den 1 yıllığına çalışma daveti aldım vs vs. Bir dönem çıkarmış olduğum Serüven dergisinin sahiden nitelikli yarı-akademik bir dergi olduğunu biliyorum. Bu işlerle özel olarak uğraşmak, networklere dahil olmak gerekiyor. Bunu istemiyorum artık. Ben heyecan duyduğum işler yapmak istedim hep, çizgi roman hakkında yazmak eskisi kadar heyecan duyduğum bir şey değil. Radikal Kitap'ta yazdığım yazıları esasen alana ve yayıncılara destek vermek için sürdürüyorum.

+ Dünya'da çıkan çizgi romanları güncel olarak takip edebiliyor musunuz? En çok hangi tarz çizgi roman okuyorsunuz?

Etmeye çalışıyorum, eskiye nazaran bu işler çok daha kolay artık. Grafik roman okuyorum. Bu konulardaki kıstasım şu aslında: iyi hikaye olduktan sonra her türü okurum. İlgi gören, çok satan şeyleri veya az satan ama saygı gören işleri ayrı ayrı izliyorum.

+ En beğendiğiniz çizgi roman çizerleri ve yazarları kimlerdir?

Ben obur bir okurum. Çok fazla sayıda çizeri ve yazarı izlemeye çalışıyorum. Bu soruyu on yıl önce sorsaydınız Berardi, Pratt, Pekar diye başlayıp çok isim sayardım. Eğer benim gibi işi ve ilgileri yüzünden çok okuyorsanız keşfetmek daha mühim bir hissiyat oluyor. Çizgi roman dünyasındaki insanlar beni bu alanda yaptığım işlerle biliyor ama ben Türkçe edebiyat editörüyüm, yetenekli yazar arıyorum diyebilirim. Dünya kadar dosya okuyorum. Bu bakma ve arama alışkanlığı bende çizerlere bakmaktan geliyor aslında. Hiç fena olmayan bir görsel hafızam vardır. Genç çizgicileri mutlaka takip ediyorum.

+ Çizgi roman yazar ve çizerlik yapmaya gönül vermiş gençlere tavsiyeleriniz neler olur?

Yazarlara, çok okusunlar, çizgi romanla yetinmesinler, az konuşsunlar, büyük yönetmenleri izlesinler derim. Çizerlere, beğen butonuna mahkûm olmasınlar, sahiden çok çizsinler, az konuşsunlar, üretimleriyle hatırlanacak bir hayat dilesinler derim. Dar bir çevrede beğeniliyor olmak kadar saçma ve köreltici bir şey olamaz. Hepimiz için genel şiarımız "ben bir cahilim olmalı".

+ ZİFİRNAME ve DUMANKARA'nın tanıtım gecesi gibi imza ve söyleşi günlerinin daha sık yapılması, böylece biz Türk çizgi roman okurları için yazar ve çizerlerimizi daha yakından tanımamıza olanak sağlanması hakkında düşünceleriniz nelerdir?

Asıl mesele yerli üretim yapabilmekte. O olabilirse bu tür etkinlikler tekrarlanabilir. Dumankara'da teaser yaptık, özel bir bestesi vardı o teaserın. Çizgi romanın konuşulur olması gerekiyor. Nostaljiyle yürümez bu işler. Yeni nesil üretimler olmak zorunda. Kalabalık ve tok sesli işler. Daha da mühimi süreklilik. Tek atımlık işlerle bir rüzgar oluyor ve geçip gidiyor. Daha da açık bir şey söyleyeyim, yabancı çizgi romanlar hakkında yazıyor, çiziyor, satın alıyorum ama yerli üretilmiş bir iş kadar değerli değil hiç birisi.

+Deli Güçük Zifirname 3.kitap çıktı. Bu kadar insanın bir arada üretiyor olmasının sırrı nedir?

Birkaç sebep var. Daha önce çıkan iki kitap var. Birlikte üretebileceğimizi gördük. Yapmak ve yaptığı işin karşılığını görmek istiyor üreticiler. Olabildiğince az konuşup üretmek daha doğru. İş çıkınca, çıkacağını bilerek üretime katılıyor insanlar.

+ DUMANKARA' da bu kadar çok çizer ilk kez bir araya geliyor galiba, yanılıyor muyum?

Türkiye'de bu kadar çok insanın katıldığı bir çizgi roman yok. Dumankara bu bakımdan bir ilk. Tamamen yerli ve özgün bir iş. Hatta bu albümde ilk kez çizgi romanı yayınlanan insanlar var. Kimse onları farketmeyecek bile. İleride daha çok hikâyeli, daha kalabalık işlere de girişmek istiyorum.

+ Sizin imzanızı taşıyan kitaplarınızın satışından memnun musunuz?

Beni motive eden şey bu değil ama satarsa şu bakımdan iyi olur. Dumankara ya da Deli Gücük'te birlikte çalıştığım arkadaşlar mutlu olurlar. Benim için bu daha mühim. Dumankara, bir hafta içinde ikinci baskı yaptı. E bu güzel, kötü değil. Deli Gücük zaten satıyordu, satacaktır.

+ Erdil Yaşaroğlu bir söyleşisinde İktidar kimdeyse onunla uğraşırsın. Mizah; güç kimdeyse, kim halkı eziyorsa onu eleştirir" siz bu fikre katılıyor musunuz?

Teorik olarak bu hep tekrar eden bir klişe. Yanlış değil ama örnekler üzerinde tartışılabilir. Başka bir konu bu.

+ Yeni projeleriniz hakkında bilgi verir misiniz?

Berat'la (Pekmezci) ile Emanet Şehir isimli bir grafik roman hazırlıyoruz. Kırklı yıllarda geçen, başarısız bir romancının etrafında gelişen bir dönem hikâyesi bu. Utku (Yavaşça) ile Çengel isimli 70'li yıllarda bir futbol simsarının etrafında gelişen bir başka grafik roman çalışmamız daha var. Uğur (Sertçelik) ile Ormanda isimli fantastik korku denebilecek başka bir çalışma daha yapıyoruz. Deli Gücük 4 için çalışmaya başlayacağız. Arada yine büyük kolektif işler çıkar diye düşünüyorum.

+ Çizgi roman severlerinin bir arada olduğu internet sitelerini takip ediyor muşunuz?

Etmiyorum. Açıkçası çok kavga çıktığı için sahaflardan da sitelerden de uzak duruyorum. 44 yaşındayım, daha ne kadar yaşayacağımı bilmiyorum. Hayallerimi gerçekleştirmek için çok az vaktim kalmış olabilir. O işlere yoğunlaşmayı tercih ediyorum.

Bir çizgi roman sever olarak sorularıma samimice cevap verdiğiniz için teşekkür ederim...

Ben teşekkür ederim ilginiz için.
Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

kedidiro

 bravo murat bey... bravo altın madalyon...teşekkürler sayın cantek...

hennessy

Alıntı yapılan: kedidiro - 20 Mart, 2013, 22:14:27
bravo murat bey... bravo altın madalyon...teşekkürler sayın cantek...

Dilim döndüğünce sorduk sagolsunlar Levent bey beni kırmayıp cevap verdi..
Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

alan ford

  Güzel söyleşi için çok teşekkürler Murat. Levent Cantek arada müjdeleri de çıtlatmış. Birde Dumankara'nın 2. baskı yapmasına çok sevindim .
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

gamlıbaykuş

Alıntı yapılan: alan ford - 20 Mart, 2013, 22:44:06
  Güzel söyleşi için çok teşekkürler Murat. Levent Cantek arada müjdeleri de çıtlatmış. Birde Dumankara'nın 2. baskı yapmasına çok sevindim .

Yazacaklarımın hemen hemen aynısını yazmışsınız zaten :) Ama Dumankara' nın 2. baskısı gerçekten güzel bir haber...
Hayat ne kadar güzel, hoş,
Haydi durma sevgiline koş...

kalidor

Murat Abi, bu güzel röportaj için teşekkür ederiz. Kültürel Güncel gibisin maşallah  :D
Crom! Ölüleri Say...

hennessy

Alıntı yapılan: kalidor - 20 Mart, 2013, 23:41:31
Murat Abi, bu güzel röportaj için teşekkür ederiz. Kültürel Güncel gibisin maşallah  :D

Sagol Fatih'im Kültürel Güncel gibi olabilmek için on fırın ekmek yemek lazım :)
Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

hanac

Murat, bu güzel röportaj için tebrikler.

Flaneur Servet Bey ile de bir röportaj yapsana.

hennessy

Alıntı yapılan: hanac - 21 Mart, 2013, 09:20:15
Murat, bu güzel röportaj için tebrikler.

Flaneur Servet Bey ile de bir röportaj yapsana.

Sevgili Servet ile konuştum kabul etti. Soruları hazırlayıp kendisine mail atacağım Hasan abi.
Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

seastar1000

bugun dumAnkara yı aldım bakalım nasıl cıkacak

s.b

Araştırmacı gazeteci Hızlı Murat sunar. Yeni ropörtajlarınızı bekliyoruz.
İNANDIĞIN GİBİ YAŞAMAZSAN YAŞADIĞIN GİBİ İNANIRSIN

emre ozdamarlar

Ellerine saglik Murat Hocam, cok guzel olmus.
Tesekkurler!

hennessy

Alıntı yapılan: s.b - 21 Mart, 2013, 20:50:13
Araştırmacı gazeteci Hızlı Murat sunar. Yeni ropörtajlarınızı bekliyoruz.

Sevdiğim birkaç yazar çizerede mail attım Sami baba cevap gelirse yeni ropörtajlar olacak.
Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

poe

Bir de ilk albümlerde çizer Coşkun Kuzgun vardı. Neden bu albümde adını göremedik... Merak ettim. röportajlarda fırsat olursa sorabilirsiniz... Umarım bir hastalığı bir rahatsızlığı yoktur da başka şeyler çizmek için bu albüme destek verememiştir.

hennessy

Levent bey blogunda mini söyleşimizi yayınlamış. Kendisine tekrar teşekkür ederim.

http://derinhakikatler.blogspot.com/

Ayrıca artık elimden geldiğince kendi blogumda da paylaşımlarda bulunacağım

http://murattufekciler.blogspot.com/
Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları