Captain America Cilt Tanıtımları

Başlatan dean, 06 Haziran, 2013, 23:13:56

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

dean

Alıntı yapılan: eyoruk - 14 Eylül, 2013, 17:51:22
Faydalı bir yazı.Teşekkürler.Umarım artık CA maceralarını da yayınlama imkanları olur  :) :)

  Keşke yayınlansa. Aslında Captain America: The Winter Soldier filmi öncesi bir bomba haber bekliyorum ama hadi inşallah.

darkwood

Alıntı yapılan: dean - 15 Eylül, 2013, 00:57:12
  Keşke yayınlansa. Aslında Captain America: The Winter Soldier filmi öncesi bir bomba haber bekliyorum ama hadi inşallah.

Kıck Ass 2 gibi böyle bir haberde fena olmaz hani.  ;)
Darkwood Sakinleri..

dean

Captain America: Two Americas



  Captain America maceramıza Steve Rogers'ın dönüşünden sonraki ilk sayı olan  Two Americas ile devam ediyoruz. İlk önce Kalkanı kim taşıyacak isimli sayıdan bahsedeyim. Rogers geri döndüğü için Bucky, Captain America görevinin tekrar Roger'a geri dönmesi gerektiğini düşünüyor. Steve Rogers ise Captain America'nın doğru ellerde olduğunu ve Bucky'de kalması gerektiğini düşünüyor. Reborn'da bi'de Steve geleceği görmüş ve Bucky'nin Captain America olmadığı taktirde öleceğini görmüştü. Sonuç olarak Bucky, Captain America olarak kalıyor.



  Cilt'in ana hikayesine dönersek. 1950'lerin sahte Captain Americası geri dönüyor.(bu zat-ı muhterem'i ilerleyen kısımlarda hep sahte olarak anıcam.) Polis, Idaho'da bir eve baskın yapıyor. Evin içinde de teknolojik işlerle uğraşan iki tip çıkıyor. Polise ateş açıyorlar. Daha sonra Captain America olaya dahil oluyor ama polislere saldırıyor. Çünkü kendisi sahte Captian America. Bucky ise Reborn macerasında kopan elini Nick Fury'e tamir ettiriyor. Nick ona demir olmayan, organik görünüşlü bir kol yapıyor. Aynı zamanda sahte Captain America'nın görüldüğünü söylüyor. Bucky ise yanına Falcon'u da alıp olaya müdahale etmeye gidiyor.



  Sahte Captain America'nın The Watchdog diye elemanları var Bucky ile Falcon bunlara dalıyor(cidden dalıyorlar) ve Bucky kamp'a sızıyor ama sahte Cap'in eline düşüyor. Sahte Cap ve elemanları Falcon'a tuzak kurup onu yakalıyorlar. Sahte Cap, Bucky'e eski üniformasını giydirip "a, bak yine eski günlerdeki gibi olduk" felan diyor. Zaten çatlak kendisi. Günümüzden memmnun değil, orayı burayı havaya uçurucam, eski haline getiricem diyor. Neyse Falcon esir tutulduğu yerden kaçıyor. Sahte Cap ve Bucky ise biraz baraj'ın üstüne geliyorlar. Bomba düzeneği kurmuş sahte Cap. Mekana Falcon'da geliyor ve dövüş başlıyor...



  Evet bu ciltte hemen hemen böyle bir cilt işte arkadaşlar. Reborn'dan sonra kalibresi düşük kaçıyor biraz ama olsun yine kendini okutuyor tabi ki.

7/10

dean

Captain America: No Escape



  Merhaba arkadaşlar, Captain America yolculuğumuza Captain America No Escape ile devam ediyoruz. Hikayemiz Baron Helmut Zemo'nu yeni Captain America'nın Bucky olduğunu öğrenmesi ile açılıyor. Bucky'den intikam almak için harekete geçiyor. Diğer taraftan ise Falcon, Bucky'nin son zamanlarda ki hal ve hareketlerinden endişeleniyor. Steve Rogersla paylaşıyor. Bucky ile konuşması gerektiğini yoksa kendisine istemeden de olsa dikkatsizliği ve konsantrasyon kaybı yüzünden zarar verebileceğini söylüyor.



  Steve, Falcon ve Bucky bir bara gidip muhabbet ediyorlar hemde Bukcy'nin durumunu konuşuyorlar. Bucky onlara içlerinin rahat olmasınıı, herangi bir sıkıntının olmadığını söylüyor. Bar çıkışı Steve havalı uçan aracına atlayıp gidiyor. Bucky kendini sarhoş hissediyor, Falcon'da "Bro ben kullanırım, evine bırakim seni" diyor. Kontağı çevirdiği anda araç patlıyor. Patlamanın arkasında ki kişinin Baron Zemo olduğunu görüyoruz. Bucky hemen Falcon'u hastaneye kaldırıyor. Hastanede Bucky Demir El Hauptman tarafından saldırıya uğruyor. (Tabi bunun arkasında'da Baron Zemo var) Dövüş dışarı taşınıyor, Naziler Bucky'e saldırıyor.



  Bucky onlara bi' temiz dayak atıyor. O sırada havada Steve Rogers olayı görüyor. Büyük bir şok ile Bucky durduruyor. Bucky kendine geldiğinde dövdüğü kişilerin Nazi değil polis olduğunu görüyor. Steve hemen Bucky'i alıp Avengers kulesine götürüyor kanında nano-virüs olduğu anlaşılıyor. Kendini sarhoş ve yorgun hissetmesi, halisünasyon görüp polislere dalmasının hep bu sebepten olduğunu öğreniyor. Daha sonra Bucky ve Natasha olayı araştırırken The Beetle'ın saldırısına maruz kalıyor. Baron Zemo ise Winter Soldier ile ilgili bazı kayıtlara ulaşıyor. The Beetle yakalanıyor ve Thunderbolt'a götürülüyor.



  O sırada Baron Zemo'da Bucky'nin Captain America olduğu gerçeğini açıklıyor. Daha sonra Bucky eve gittiğinde Zemo'dan bir mesaj buluyor. Zemo onu doğduğu yere çağrıyor. Bucky ise Captain America ile ilk tanıştığı yer olan Fort Lehigh'a gidiyor. Orada Zemo ile karşılaşıyor. Steve, Natasha ve Sam Bucky'nin evine gidiyorlar Demir El Hauptman onlara saldırıyor. Baron Zemo ise Bucky'i alt edip son karşılaşmanın yapılacağı babasının adasına götürüyor.(Cap ile Bucky'nin donmalarına neden olan olayın geçtiği yer)



  Two Americas gibi vasat sayılacak bir Captain America hikayesinden sonra oldukça güzel bir macera okudum ve oldukça beğendim.

8.5/10

dean

Captain America: The Trial of Captain America



  Merhaba arkadaşlar, Captain America'da sıra geldi The Trial of Captain America macerasına. Bir önceki ciltte Baron Helmut Zemo, Captain America'nın Bucky olduğunu ve Bucky'nin daha öncede The Winter Soldier olduğunu halka açıkamıştı. Bu cilt ise bu olayın sonuçlarını inceliyor. İlk önce Tony ve Steve, Avengers içinde durumu görüşüyor. Steve Rogers dah a sonra American Başkanına, Bucky'nin masum olduğunu ve Winter Soldier zamanlarında zihninin kontrol altında olduğunu anlatıyor. Halk içinde de inanan ve inanmayanşar var. Televizyonlada Bucky hain mi ? yoksa kahraman mı ? gibi programlar yapılıyor.



   Tabi bu süreçte Bucky boş durmuyor bir Nazi toplantısını basıp oradakileri eşek sudan gelinceye dövüyor. Daha sonra Steve ile buluşuyor. Steve'e yeni Master Man'in geleceğinden bahsediyor ve otoriteye teslim oluyor. Sin ise kahkahalar içince Bucky'nin teslim olmasını tımarhaneden izliyor. Bucky duruşmaya kadar bir hapishaneye konuyor. Barnadette Rosenthal isimli bir avukat tutuyorlar. O hem davayla ilgileniyor, hem dıiardan Steve'e yardımcı oluyor hem de basını Bucky'nin suçsuzluğuna inandırmaya çalışıyor. Bu arada Master Man gerçekten geliyor ve tımarhaneden Sin'i kaçırıyor. Falcon ve Black Widow ise Dr. Faustus'u mekanında basıyor. Duruşma başlıyor. Birçok gelgit oluyor. Dr. Faustus'ta Bucky lehinde ifade veriyor.



   O sırada Sin ve Master Man Özgürlük Anıtını patlatıcaz biz diye ortaya çıkıyor. Sin mahkeme salonuna bir adamını sokuyor ve patırtı kütürtü sonucu bundan bizimkileri haberdar ediyor. Steve, Natasha ve Sam hemen harekete geçiyorlar. Bucky ise Dr. Faustus'un yardımıyla mahkemeye geri dönmek şartıyla kaçıp Özgürlük adasına varıyor. Dövüş sonrası Sin kaçıyor. Bucky mahkemeye geri dönüyor. Beraat ediyor. Bizimkiler tam kutlama yaparken bu seferde kendileri yargılamak üzere Ruslar geliyor.



Evet bu da böyle bir ciltti. Bence gerekli bir hikayeydi Bucky'nin yargılanması. Güzel yerdede bitti. Devamını da merak ettirdi.

8/10

rumar80

   Sevgili Dean'e güzel özeti için teşekkürler.
   Bir dip not ekleyeceğim:

   Alfa'da yayınlanan Captain America'ların son sayılarında Cap ABD'nde nazizmi yaymaya çalışan bir grupla mücadele etmeye başlar. Ancak grubun etkilediği kişiler arasında sevgilisi Sharon Carter da vardır. Bizim okuyamadığımız maceralarda Cap işin arkasındaki Dr Faustus ve 60'ların Captain America'sını yener. Ama bedeli ağırdır. Sharon kendini yakarak intihar eder. (Bunun yalan olduğu yıllar sonra ortaya çıkacaktır)
   Yaşananlardan etkilenen Cap hayat tarzını değiştirir. Serbest ressamlığa başlar ve taşınır. Taşındığı binada yaşayan kiracılardan biri de genç bir Yahudi olan Bernadette (Bernie) Rosenthal'dir. Kısa süre sonra ikisi arasında aşk başlar. Steve gizli kimliğini Bernie'ye açıklar. Birlikte birçok macera yaşarlar. Benim paylaştığım Death of Red Skull gibi.
   Mark Gruenwald Cap'i yazmaya başlayınca ilk değişikliği bu ilişkide yapar. Çünkü Mark'ın kafasında Cap için farklı biri vardır. Bu nedenle Steve'in yaşamına ayak uyduramayan Bernie hukuk okumak üzere şehri ve Steve'i terk eder, ama ileriki sayılarda ne zaman hukuki bir sorun olsa karşımıza çıkar. Tıpkı bu macera gibi.
   Kısacası Bucky'nin avukatı Bernadette Rosenthal Captain America kronolojisinin bir parçasıdır.
  Sevgilerimle,

yunusmeyra

Rıza'nın bilgilendirmesi sonrası bende (sanat ve resim koleksiyonu üzerinden..) çağrışımı olan bir çift isim için bastım google arama motoruna..rosenthal çifti ile karşılaştım ..daha doğrusu bir zamanlar evlerindeki sanat koleksiyonundan bir parçanın fotoğraflandığı bir görselle karşılaştım..afrika sanatı,picasso,Fritz Glarner (fotoda duvara asılı soyut resmin sanatçısı) v.s. koleksiyonu olan sanatçı  bir çift.. (cap maceraları ve bayan karakterimiz için marvel wiki'lerine ve database'lerine baktığımızda ,eski kocası olan ve nazi karşıtı gösteriler tertipleyen "sam"den yani "samuel"den bahsedildiğinide öğreniyoruz..ayrıca bayan karakterimiz için bohem yaşayan ifadesi not edilmiş..)   hikayede özetlenen bayan karakterimizde cap'ın serbest ressamlık yaptığı bir dönemde ve aynı mekanda kalarak tanışmıyorlar mı  ::) yani olasılık dahilinde bir "american love story"  :-\


HULK DEĞERLİ BİR KAHRAMANDIR!
HSD YENİ ÜYELERİNİ BEKLİYOR

dean

rumar80, dip not için çok teşekkür ettim.

yunusmeyra, bilgiler için teşekkür ediyorum.

dean

Captain America: Prisoner of War



  Merhaba arkadaşlar Captain America: Prisoner of War(nam-ı diğer Gulag) cilti ile Captain America vol 5 bitmiş oluyor. Çizgi romanlar özellikle son zamanlarda dakika başı ilk sayıdan almayı sevdiği için vol 4-5-6 vb. gibi birçok dönem açılıp kapanıyor. Captain America ise 15 ciltlik macerası sonrası Vol 5'e nokta koyuyor ve hikayesine 4 cilt (19 sayı) sürecek olan bir başka dönemle devam ediyor. (vol 6)



  Cilt'e gelirsek açıkçası hayatımda bir çizgi romanı okumak için hiç bu kadar zorlanmamıştım. Hikayesi bir türlü sarmadı. Hatta ister inanım ister inanmayın 4 kere başlayıp bıraktım. Arkadaş, bir türlü sarmıyor, artık hikayesinden midir ? sayı içerisinde çizerinin değişmesinden midir ? ya da bir önce ki cilt hapishane hikayesi işlemişken hemen sonra bir daha hapishane hikayesinden midir ? (muhtemelen hepsi) sevemedim gitti. Okurken zaten, gözüm balonları hep atladı. Sadece okumuş olayim, devamına geçebilim diye okudum (göz gezdirdim)



  Hikayesine şöyle bir bakarsak. Geçen ciltte America'da yargılanan Bucky aklanmış ve özgürlüğüne kavuşmuştu. Tam o sırada Rus yetkililer gelmiş ve Bucky'nin America'da aklanmış olmasının kendilerini bağlamadığını Rusya'da da yargılanması gerektiğini söyleyip Bucky'yi Rusya'ya götürmüşlerdi. Maceramız Bucky'nin Rusya'da ki hapishane hayatına yoğunlaşıyor. Bucky'nin, Winter Soldier günlerinden kalan tanıdıkları, eşleri, dostları, düşmanları sıra ile boy gösteriyor. O süreçte de Steve, Sharon, Natasha gibi tanıdık ve sevdik isimlerde Bucky'nin lehinde sonuç elde etmek için tanıklar ve kanıtlar toplamaya çalışıyorlar.



  Hikayesi genel olarak bu. Dediğim gibi beni kesinlikle sarmadı ama kötü hikaye diyemem. Çünkü kendimi vererek bile okumadım o derece sarmadı. Ama en sonunda bitirdiğim iyi oldu ki yeni maceralara geçebileceğim en sonunda.

5/10

Solomon Kane

İyiymiş ya :D teşekkür ederiz bu paylaşımlar için :)
Hiç bir yerde huzur bulamazken ölmek için endişe etmek neye yarar? JUDAS

Yarım uyku 4 sandviçe bedeldir. ( Demir Pençe Filminden)

" Çelikten yüreklerimiz, tunçtan ruhlarımız, kurşundan mermilerimiz vardır."

Bütün çizgi romanları bulabileceğiniz tek yer cennettir. ( Ben :) )


dean

Alıntı yapılan: Solomon Kane - 15 Ocak, 2014, 23:00:10
İyiymiş ya :D teşekkür ederiz bu paylaşımlar için :)

  Rica ederim, devamı da yolda  ;)

dean

Captain America, Vol. 1




  Hikayemiz Paris'te açılıyor. Steve Rogers'ın İkinci Dünya Savaşındaki aşkı Peggy Carter hayatını kaybetmiştir. Cenaze içinde Captain America çizgi romanlarının tanıdık yüzleri Paris'e gitmiştir. Mezarlığın çıkışında bizimkilere ateş açılır. Steve son anda Dum Dum Dugan'ı kurtarır. Steve hemen ateş açan kişinin peşine düşer. Adam geçmişten tanıdıkları biridir. Codename: Bravo. 1944 yılına döneriz. Cap, Fury, Dum Dum ve Peggy, Baron Zemo'nun üssüne baskın yapacaktır planlama sırasında Codename: Bravo ve Jimmy Jankovicz isimli genç ile tanışırız.



  Günümüze döndüğümüzde Jankovicz'in yaşlılığı ile karşılaşırız. Hydra ekibi Jankovicz'i kaçırmak için harekete geçer. Bizimkiler her ne kadar müdahale etselerde Jankovicz'i almalarına engel olamazlar. 1944'e tekrar döndüğümüzde ise Codename: Bravo ile Peggy Carter'ın sevgili olduğunu ama Peggy'nin ayrılıp Steve ile ilişkiye başladığını öğreniriz. Daha sonra geçmişe döndüğümüzde Jancovicz'in başka bir boyuta portal açtığını isterse oranın kralı olabileceğini ve millete hayaller gördürtebileceğini görürüz. İkinci Dünya savaşında ki bir görev sırasında Jankovicz yaralanır ve katatonik duruma geçer. Onu kaçıran Hydra'nın başındaki yeni Kraliçe, Codename: Bravo'nun aynı zamanda eşidir. Bravo, Jankovicz'in güçlerini kullanarak Sharon'in rüyalarına da girmeye başlar.



  Daha sonra Steve ile Sharon sakin sakin takılırken dev bir Captain America robotu (The Giant Ameridroid) Steve'e saldırır. Steve zorda olsa robotu yenmeyi başarır. Ama Codename: Bravo'nun amacı farklıdır. Robotu truva atı misali kullanmıştır. Ölü gibi gözüken robot tekrar canlanır ve Steve Rogers ile beraber Jankovicz'in (artık Bravo'nun diyebiliriz.) dünyasına geçer. Captain America ile Codename: Bravo diğer dünyada dövüşmeye başlar. O sırada Nick Fury, Sharon Carter ve Falcon, Captain America'yı bulmak için harekete geçerler ve tahmin edebilceğiniz gibi Hydra üssünü basarlar.(Ne zaman Hydra üssü basılsa artık gülmeye başlıyorum. Arkadaş basa basa, basılacak Hydra üssünün kalmaması lazım Marvel evreninde :) ) Neyse içeride dövüş başlar.



Sharon Carter ise Hydra'nın başındaki abla karşılaşır. Sharon'a "yaklaşma yoksa vururum Jancovicz'ii sende Captain'ı bir daha göremezsin" der. Sharon, Hydra'nın Kraliçesinin üstüne atlar. Kadın da tetiği çeker ve kaçar. Sharon bir an için Captain'ı öldü zanneder. Yaralı Jankovicz'e "Captain America'yı kurtaracak tek kişi sensin, sen kahramansın" felan diye gaz verir. Jankovicz, gücünün son damlası ile bir portal daha açmayı başarır ve Captain America geri döner ama Codename: Bravo da dönmüştür. Bizimkiler kolayca Bravo'yu etkisiz hale getirir ve herkes evlere dağılır. Bizde daha sonra Hydra'nın Baron Zemo ilede bağlantıda olduğunu öğreniriz.

7.5/10

Nightrain

Alıntı yapılan: dean - 07 Haziran, 2013, 12:59:06
Sırası ile yazıyorum:

Captain America : Winter Soldier (iki ayrı cilt hali de var tek cilt halide)
Captain America : Red Menace (iki  ayrı cilt hail de var tek cilt halide)
Captain America : Civil War
Captain America : The Death of Captain America (üç ayrı cilt halide var tek cilt halide)
Captain America : The Man with No Face
Captain America : Road to Reborn

Bu ciltler umarım bizde de yayınlanır. Çok istiyorum.
"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"

dean

Alıntı yapılan: Nightrain - 24 Şubat, 2014, 13:51:23
Bu ciltler umarım bizde de yayınlanır. Çok istiyorum.

  Bende çok istiyorum. Ana dilde okumak ayrı güzel.

dean

Captain America, Vol. 2



  Steve Rogers rüyasında Batroc the Leaper ile dövüştüğünü görür ama ters giden bir şey vardır. Bedeninden bir anda Super Soldier serumu yok olur ve endişe ile uyanır. Codename: Bravo ile dövüştüğünden bu yana bu tip rüyalar görmektedir. Tony Stark'tan yardım ister. Tony, Steve'i çeşitli testlere tabi tutar. Clint Barton (Hawkeye) da oradadır. Kafa dağıtmak için banka soyguncularının peşine düşerler. Daha sonra bir bölgede ayaklanma çıkar ikili ona da müdahale eder. Ayaklanma çıkaranların bilinci yerlerinde değildir. Bu delirtilmiş insanları Steve ve Clint bertaraf eder. Kaynağa vardıklarında ise Madbomb isimli etrafındaki insanları çıldırtan bir makine ile karşılaşırlar. Tam o sırada, bu sefer gerçek hayatta Steve'ın bedeninden serum gider ve eski cılız haline döner. Hawkeye, daha ne oluyor demeye kalmadan saldırıya uğrar. Serpent Squad gelmiştir ve Steve Rogers'ı dövmeye başlarlar.



  Steve, Beast'(Hank McCoy)tende yardım ister. O da testlere başlar. İncelemesinin devam edeceğini ama görünürde bir sorunu olmadığını söyler. Steve, Madbomb olayını çözmek istemektedir. Sharon'a eskiden 3 tip Madbomb olduğunu ve Falcon ile bunları yok ettiğini ama bunun yeni bir dizayn olduğunu anlatır. İşin arkasında da Serpent Squad olduğunu düşündüğü için onları bulmaya karar verir. Falcon ve Hawkeye hemen harekete geçer, heryerde Serpent Squad'ı soruştururlar ama bulamazlar. Daha sonra Falcon'dan yine bir ayaklanma çıktığı haberi gelir. Serpent Squad olay yerindeki bir bankadadır ve Captain America ile Sharon Carter oraya gider.



  Steve ve Sharon, Serpent Squad'ı alt eder. Captain America dövüşten sonra ayaklanmanın çıktığı yere gider ve oradakileri sakinleştirmek için konuşma yapmaya başlar. Tam o sırada tekrar Super Asker Serumunun güçleri yok olur. "Ulan bu gerçek Captain America değil bize numara yapıyorlar" diyen kalabalık Steve'i dövmeye başlar ama Falcon yetişir. Sharon, Serpent Squad'tan Cobra'yı sorgular ve kendilerinin dikkat dağıtmak için tutulduğunu planın daha büyük olduğunu anlatır. O sırada Baron Zemo, Raft'tan Codename: Bravo'yu kaçırır.



  Tony Stark, Steve Rogers'ı yine testlere tabi tutar. Sharon Carter ise yapay zeka Machinesmith'i uyandırır ve ondan Steve Rogers'a ne olduğu bilgisini almak ister çeşitli mücadeleler sonrası bilgiyi alır.(Tabi Machinesmith ile bir anlaşma yapmıştır) Steve'in sorunu görünmez Nanotech bir virüstür. Ne zaman yüksek adrenalin salgılasa virüs devreye girip Super Asker güçlerini kesmiştir. Tony hemen olaya çözüm bulur ve bu sorunu ortadan kaldırır. Falcon'ın kendi araştırmasıda onu Codename: Bravo'ya götürür. Bravo, onun dibinde Madbomb patlatır. Falcon'da bir ayaklanma çıkartır. Cap ve Sharon hemen oraya gider. Hawkeye'da oradadır. Falcon önüne gelene saldırmaya başlar. Ama aslında bu bir tuzaktır. Hydra askerleri sivillerin arasına saklanmıştır. Codename: Bravo'da Hydra askerlerine liderlik etmektedir. Gözü dönmüş Falcon tam Captain America'yı öldürecekken Iron Man gelir ve ınsanların üstündeki bu nekno laneti ortadan kaldırır.



  Çok mükemmel olmasada fena sayılmayacak bir macera. Ed Brubaker'ın enerjisinin son ciltlerde düştüğünü kabul etmek lazım. Ama hiçbir zaman kötü değil.

7/10