kabak tadı

[altay1944]

Aslında severim kabak tadını fırında nar gibi kızartacaksın üzerine az şekerli tahin gezdireceksin ...Mükemmel olur ama ne bileyim benimkisi öyle bir başlık işte.Bayramdan önce bir kolilik alışverişim oldu .Son çıkanlar önce çıkmış ama sırası şimdi gelenler.Bir koli yüklüce miktarda bir alım.koliyi açtım ilk iş toptan bir göz atma.sonra okuma.Bir onu elime aldım bir diğerini ...Kitaptan kitaba gezdim.IıııIH..olmuyor..Olmuyor..Eski kitaplar eski dediysem kitap yepyeni baskı yeni ama kitap eski.Silver surfer  ..Nede çok severdim ilk okuduğumda yıllar önce .Hemde john buscema çizimleri.sonra thor.kull,marmara conan...Valla çok zorladım kendimi .Kimse kusura bakmasın olmuyor.Sanırım her karesini ezbere bildiğimizden midir nedir.Bu kitapları ancak göz attım kaldırdım kolisine .sanırım okumam(niye okuyayım ki zaten ezbere biliyorum)Ve kendimce bir karar verdim ülkemizde hiç basılmamış serilere yöneleceğim.Eğer varsa bu işi yapan o kitap/yayınevi desteğim o'na.İster fumetti ,ister comics ve ister frankofon.Hiç çıkmamışları alacağım.Benden bu kadar.

[HacıGeraltEmmi]

Katılıyorum.

[hanac]

Ben eskileri koleksiyon için alıyorum, hiç okunmdana kütüphanede duruyorlar.

Yenileri ise okumak için alıyorum.

[s.b]

Eski çizgiromanlardan beğendiklerimi hem arada bir okumak hem de koleksiyon yapmak için satın alıyorum.
Bu amaçla, Teksas, Tommiks, Swing, judas vs takım olarak mevcut. Hem orijinal sıralı hem de tertemiz.

[pizagor]

hem yayıncı olarak hem de okur olarak eskiyle yeni arasındaki dengeyi iyi kurabilmek mühim olan.

[darkwood]

Eski ve yeni çizgiromanları satmak ve koleksiyon amaçlı alıyorum.

[DAMPYR]

Eski çizgi romanlarında kendine göre bir havası var.biz çizgi romanları onlarla tanıdık sevdik.ama tabi yeni çizgi romanlarında günümüze uyduğu için daha güzel ben ikisininde çıkması taraftarıyım...

[s.b]

Eski çizgiromanlara tükaka gözüyle bakmamak lazım. Beğenileni de var beğenilmeyeni de.

[haysat]

Bende eski yayınların yeni baskılarını sırf koleksiyon amaçlı alıyorum.

Eskiden düzensiz,küçük ebat okuduğumuz( hoş yeni baskılarındada bir sürü eksiklik varya) belkide bir çoğunu ezbere bildiğimiz yayınları sırf bu yüzden alıyorum.

Mesela Tarkan benim için candır,Tommiks'in yeri başkadır ve diğerleri çocukluğumuzdur, işte bu yüzden eski yayınlar candır.

[drfuhrer]

eskiler;bizim geçmişimizdir,çocukluğumuzdur...ben de yenilerde aynı tadı bulamıyorum,eskiler benim için bir başkadır her zaman.günde birkaç defa kapaklarına bakmak yetiyor benim için...
velhasıl ben kabak tadından harika bir lezzet anlıyorum

[alan ford]

  Valla eskiler iyidir hoştur falan ama eskidirler sonuçta. Ken ,ve Mister No ya da Conan gibi eskimeyenleri de var gerçi benim için ama genel olarak altay 1944'e katılıyorum.  Her yayınevi en az 7 ( yazıyla yedi) yeni çizgi roman yayımlamadan eskiler işine girmesin mümkünse

[tommikser]

Aslında buradaki serzeniş bana çok garip geliyor.Neden derseniz;piyasadaki yayınevlerine bakarsanız öyle fazla klasik yayınlayanda yok.Gereklişeyler New Avengers ve Migthy Avengers'ı dolu dizgin yayınlıyorlar birde bir sürü mangaları var.Çıka çıka eski olarak bir x men var,birde yeni katılan örümcek var.Gelirse yakında Avengers gelecek o kadar.Marmarada eski yayın Conan var zaten oda düzensiz.Hozda yayınlayacak eski kalmadı.Zembla ve Kit'in durumu ortada ki piyasadaki en klasik yayıncı Hoz.Zaten bunu isteyenlerde olduğu için bence o kesime yeteri kadar hitap ediyor.Çizgili Düşler'in hiç eski yayını yok.Oğlak ve Lal'de aynı.Yeni yayına başlayan Büyülü şimdilik eski Comics yayıncısı durumunda.YKY desen Komançi ve Redkit'i saymazsanız son dönem frankofonları yayınlıyor.

Bence fazla telaş yapıyorsunuz arkadaşlar.O kadar eski yayına karşın 3 katı yeni yayın var.Zaten eski okumayacam derseniz bile yenileri bile takip etmek iş 

Başlıkla ilgili olarak bu kabak tadı lafı nereden çıktı derseniz;Eski insanlar, sıvı maddelerin taşınması için testiler yaparlarmış. Şimdi müzelerde görüp de ne işe yaradığını pek kestiremediğimiz anforalar, aslında sıvı maddelerin ticârî nakli için kullanılmışlarıdr ve özellikle gemilerin sintinelerinde iki üç sıra istiflenmiş olarak taşınırlarmış. Bu itibarla, günümüzün tankerleri yerine eskiden sürülere anfora yüklemesi yapılmak zorundaymış. Su kabağı da tıpkı anfora gibidir ve hemen hemen aynı amaçlarla kullanılmıştır. Ancak daha önce onları tarladan toplamak, kurutmak, boyun kısımlarının ucundan kesip içlerindeki lifleri bir müddet ıslak tutmakla yumuşatıp temizlemek ve nihayet ağzına bir tıpa uydurmak gerekecektir. Böylece kabak kullanıma hazırdır. İçine ister su, ister sirke, ister zeytinyağı, ister susam doldurunuz; yahut ister tas, ister maşrapa, ister sürahi, isterse erzak kesesi yerine kullanınız. Artık o sizin tercihinize kalmıştır. Ama eğer kabağı dalından kopardıktan sonra, güneş altında yeterince kurutmamış ve içinin liflerini iyi temizlememiş iseniz, içine ne koyarsanız koyunuz, uzun müddet beklemeden dolayı kabağın çeşnisi o maddeye sinecek ve böylece "kabak tadı" vermesi kaçınılmaz olacaktır.Su kabağını dikine ortadan yararak maşrapa veya hamam tası olarak kullandığınızda kabak tadı verme ihtimali yoktur.

[s.b]

Kabak tadı deyiminin anlamını da öğrenmiş olduk. Sağolasın Güneş ağa.

[haysat]

Güneş bu aydınlatıcı bilgiler için sağol.

[drfuhrer]

sevgili güneş bu güzel bilgi için tşk ederim..yeri gelmişken şunu da sorayım o halde;konuya hakim gibi görünüyorsun
kabak tadı günümüzde;çok sık karşılaşılan,artık sıkan ve gına getiren şeyler için kullanılılır.bunun için bir fikrin var mıdır?anlattıkların değerli bilgiler.ancak neden bizde,yukarıda saydığım sebeplerle kullanılıyor?