ÇİZGİ DÜŞLER - AY SONU RAPORU

[pearl jam]

Benim bu listeye gore kesin alacaklarim : vertigolar ve frankofon. belki alacaklarim orfani, lilith, wolvi. manga ve surpriz yayinlarin ne olduguna bagli olarak degisir digerlerinin alicisi degilim.

[rumar80]

Nathan,'in her cesidine, Julia,  Dampyr,  her çeşit bilinen/bilinmeyen comics ve frankofona varım. Biraz zorlarsam Brandon ve başka yerden hikayelere de varım diyebilirim.

[ferzan]

    Ben de Tolga ve Dragonero hariç hepsine varım...Halihazırda düzenli olarak almaya devam ettiklerimin yanısıra yenilerin her birini de gücüm yettikçe çıktıkları ay alacağım,zira 1 ay bile gecikse kokuları kayboluyor,ilk çıktığı gibi olmuyor ama okuma konusunda bazılarında en az 1 ya da 1.5 yıl geriden geleceğim kesin...Diğer yandan,Tolga'nın kaç sattığını sorabilir miyim?..Bir zamanların en azılı Türk çizgiromanı savunucusu olarak,her ne kadar önemli işler yapılmış olsa da çizgiromanın sadece o gününü düşünüp modası geçtikten sonra umarsızca köşesine çekilen,bir sanat dalı olarak kalıcı olması adına pek çaba sarfetmeyen,buna rağmen onbinlerce sayfa iş yapmış gibi tafralanıp unutulmaktan şikayetçi olan çizerlerimiz sayesinde (elbette hepsi değil,bazı çizgi emekçilerimizi tenzih ederim) ya da fırıldaklığa doymayan birkaç eski ustamız sayesinde çok sevdiğim ve tüm kalıplarına ve deformasyonuna rağmen gocunmadan kendimi yetiştirdiğim,laf söyletmediğim yerli çizgiroman geleneğimizden nihayet soğudum,yine de sormak istedim...Tabi garezim Abdullah Turhan ustaya değil,genel anlamda...Öte yandan Kara Murat'ı ve bilhassa 90'lı ve 2000'li yıllarda çizgisinin en güncel ve baldan tatlı döneminde Sabah'a çizdiği BurakBey'leri gün be gün biriktirdiğimi ve hala daha sakladığımı göz önüne alırsak,Karaoğlan ve Tarkan birleşiminden doğmuş gibi emanet duran ve sadece dönemin popülaritesine hizmet ettiğini düşündüğüm erken dönem eseri Tolga'ya da bir o kadar soğuğum...Üniversite yıllarımın başlarında,sahaflardan topladığım yırtık pırtık Tolga fasiküllerine son paramı saydığım ve sonuna kadar helal ettiğim günlerden sonra bunları yazarken bir parça burulmuyor değilim elbette...Buna rağmen yalnızca nostalji ve dönem romantizmi için bu eseri aldığını sandığım çizgiroman sevdalılarının (artık aralarında olmasam da söz konusu Tolga okurlarının her birine ayrı ayrı selam olsun) sayısını merak ediyorum...

[antiochia]

Bence uygun..Zaten ben geriden takip ediyorum Nathan'ı..Sizden Teks ve Nathan'ı alıyorum. Zagor'un maxi'leri hoşuma gitmedi..
Hangi frankofonları yayınlayacaksınız..Bir de manga var mı?

[köstebek]

Tolga'nın satışı 250, 300 civarı...

[antiochia]

Lilith bitmedi mi?

[köstebek]

Lilith bitmedi mi?

altı ayda bir sayı basılıyor, bizde senede 1 cilt (ikili)

[gamlıbaykuş]

Çizgi Düşler' in benin için hitlerini sıralamak istiyorum.

Tex Altın Seri
Tolga
Başka Yerden Hikayeler
Hikayeler

Bu seriler benim için önemli. Ha bu demek değildir ki başka yayınlarını almıyorum , alıyorum tabi ki; ama dediğim gibi bunlar hitler

[Mrtekin]

Abi, ben, Zona x den başka hiçbişeyden kısamıyorum.

Hikayeleri keşke 3 ayda bir yapsanız. 6 ayda bir yapacaksanız 3 cilti kapsayan dobişko cilt yapın bari.

Hayırlısı, ben evde yer ayarlayım, emekliliğimde okurum, artık.

[HayalGücü]

Fumetti olarak Zagor ve Teks haricinde ne çıkarırsanız direk alırım, alıyorumda. Comiclerde ise alıp almama konusunda 10 saat düşünürüm.

Ayrıca yıllık planda hikayeleri 6 ayda bir yapmışsınız. Yapmayın, etmeyin. En çok çıkmasını istediğim kitap. Bu periyotta İtalya farkı iyice açar.
Benim için diğer hit kitaplarda Brendon ve Dampyr.

[Mrtekin]

Abi, tek ricam, Hikayelerin yayın periyodunun Zona x ile değiştirilmesi. 6 ay gerçekten çok fazla.

[köstebek]

Abi, tek ricam, Hikayelerin yayın periyodunun Zona x ile değiştirilmesi. 6 ay gerçekten çok fazla.

Bunlar kesin konuşulmuş kararlar değil, ben yalnızca sana aylık basım sayısını bir türlü kısamayışımızın sebebini anlatmaya çalışmıştım. Tamam, az basalım, ama nasıl olacak bu?

[Mrtekin]

Bu asgari basim Bonelli ile yaptiginiz anlasmalardan kaynaklanıyor ise, ve de aldiginiz serilerin teliflerinin bir kismi da odenmis ise, biraz da yapacak birsey yok, basilacak.

Teks ve Zagorda sorun yok, onları zaten istediğiniz gibi basabiliyorsunuz.

Bence talebi olmayan veya az olan (maliyetlerini kurtaramayan) serilerin 6 ayda bire yayilmasi makul. Bu sihirli rakam da 0-500 arasinda arasinda bir sayi herhalde.

Bu sihirli sayiyi geçenleri de, 3 ayda bir yapmaniz daha iyi. Zaten bu seriler, geriden de talebi gelebilecek, piyasada zamanla kendini toplayabilecek, yerini bulabilecek seriler, okuyucularin bu yolla kendini adapte etmeleri kolay olabilir. Buna nathan anaakim da dahil. Almanak, gigante su an cok onemli degil, nathanda bence, onları bayagi bir yaysanız da olur.

Ama en önemlisi, tanitim yapmanız lazim. Bakın bu konuda yapılması gereken seyler cok. Cizgi düşlerin cok iyi bir pazarlama stratejisi kurup, sosyal medyayı ayağa kaldırması sart. Ben, Arkabahcenin de sayfasını giderek daha cok beğenmeye başladım. Cizgi düşlerin sayfası tanıtım adına cok eksik. Patronlar buna bir çözüm bulsunlar acilen.

Bir öneri, net sayfanızdan neden indirimli/indirimsiz satış yapmıyorsunuz?

Pazarlama ve tanitim carklari donerse, cok farklı seyler konuşuyor olabiliriz ileride. Manga var, comics var, frankofon, fumetti var, Maşallah, ama bir en can alıcı nokta, tanitim, reklam yok.

Bir oneri de klasik okumayi seven fumetti okuruna, teks alan, zagor alan abilerimiz, lutfen bir nathan, lilith, saguaro, hikayeler, brendon, dampyr, baska yerden hikayeler, yeni çıkacak orfaniyi de deneyin. Cok farklı dünyalar bulabilirsiniz. Özellikle hikayeleri öneriyorum.

[caretta]

Mrtekin dostum ben Lilith,Brendon,Hikayeler,Saguaro'yu hatta Julia'yı alıyorum.Hemen hemen tamamına yakınını da okumadım.Ama yayıncıya destek olsun,belki evdekiler okur veya az az ben de okurum.Yalnız Hozcomics'e çok kafam bozulduğundan hiçbir one shotunu almadım.Köstebek
beye yaptığınız tanıtım ,reklam önerileri de çok yerinde.Bu arada köstebek bey maksi teks yarıştırmasını unutturdu.Teks'den filan da artık bahsetmiyor.Kendisini yakın markaja aldım haberi olsun!

[köstebek]

ekim ayı raporunun vakti geldi.
Tıpkı eylül ayı gibi ekim ayını da sadece 3 kitapla (3 tane Teks ile) geçtik. Eylülde bilinçli olarak biraz topa basıp 3 yapmıştık, ama ekim ayının 3'ü tamamen şanssızlık oldu. Biraz eylülden kalan tembellik, biraz yayınevinin kıçını toparlama çalışmaları biraz da kasımın başındaki kitap fuarının hazırlıkları yüzünden 3'te kalındı.
Bu iki aydır 3'te kalmanın rehavetini kasımda yaklaşık 15 civarında kitap basarak telafi edeceğiz; ilk defa bu rakamı zorluyoruz, bakalım ne olacak...

Dediğim gibi bu aya, özellikle ikinci yarısına damgasını vuran sorunlar yayınevi içi düzenlemeler oldu. Bir "yan proje" halinde yürüyen Çizgi Düşler'de artık patronlar açısından biraz acılı olsa da birtakım "abdeyt" hamlelerinin yapılması gerekiyordu.
Neler mi yapıldı:
A) 2,5 küçük depo, 1 büyükçe depo halinde bir araya toplandı.
B) İlker Bey'in satış mekânı (hemen yan dükkân da ele geçirilerek) ikiye katlandı.
C) Bu arada en önemlisi de İlker sonunda yayınevi işleri için bir adam çalıştırmayı kabul etti.
Günlerdir, rafları boşaltma, kitap yığınlarını yerinden oynatma gibi işlerle uğraşıldığından,  üretilen kitaplar matbaada bırakıldı. Bu hafta artık, depo sorununun çözülmesiyle birlikte dağıtım işlemi başlayacaktır.


Bu aylık bu kadar. Herkese iyi akşamlar...

Not: Galatasarayımız da bu hafta maçını zar zor da olsa kazanmayı başardı.