Türk Mucizesi

Başlatan Harun Ça, 18 Haziran, 2014, 23:40:12

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

ferzan

    Bir süredir Kutlukhan Perker hakkında birşeyler yazmak istiyordum,kafamı toparlayıp da yazmaya niyetlendiğimde gerisin geri siliyordum,bakalım şimdi anlatabilecek miyim Perker'in bana hissettirdiklerini ve hissettiremediklerini...

    İlk olarak bir lise öğrencisiyken kitapçıda Türkan Şoray Dudağı albümünü görüp şaşırmıştım,sonrasında 2003 yılında,Vatan Gazetesi'nin ona ayırdığı tam sayfa röportaj,yazı ve resimlerle kendisinden ve başarılarından haberdar oldum...Gençti,kelleyi koltuğa alıp uluslararası arenada kendini ispatlamıştı,çok üretkendi ve yerli emsallerine benzemiyordu...O günden itibaren Perker'in her şeyini takip etmeye başladım...

    New York Times ya da benzeri sağlam yayınlarda çizerken,bir yandan Türkiye'deki gazetelere vinyet ve illustrasyonlar çizmeyi sürdürüyordu...Sonra başka bir haberini okudum bir çizgiromanın editoryal sayfasında,uluslararası festivallerin birinde Vertigo standına işlerini bırakmış...Sonrası çorap söküğü gibi geldi zaten...Cairo geldi,aynı yazarla 24 sayılık Air'i yaptı...DC Vertigo yayınlarından birinde yer almış tek Türk idi ve aynı anda L-Manyak'ta da İnsomnia Cafe ve Todd'un ilk sayfaları siyah beyaz belirdi...Her başarısında,her çizgisinde ve her haberinde kendimmiş gibi seviniyordum ve önce liseli,sonra da üniversiteli bir çizer adayıyken yol alışını ve çalışkanlığını örnek aldım,takibe devam ettim...2006 yazında,Leman dergisinin pazartesi gece mesaisinde ben de yan dergilerden birine yaptığım kısa çalışmamı temize geçerken dergiye gelmişti...30'lu yaşlarının başındaydı ve bayağı karizma bir abiydi...Diyalogsuz tek canlı karşılaşmam bu olmuştu ve gayet mutlu olmuştum...Takibim daha hevesli bir şekilde devam etti...Böyle bir bileğin yurtdışındaki yoğun ve başarı dolu temposunu aksatmadan burada da misliyle üretmeye devam ediyor olması 18 yaşında varı-yoğu çizgi olmuş benim için çok ilham verici birşeydi...

    Zaman içerisinde biriktirdiğim gazete ve mizah dergilerinin bazılarını ayıkladım ama Perker'li haberleri bulup saklamaya devam ediyordum...Şunu belirtmek isterim ki hiçbir zaman aşırı derecede bir Perker hayranı olmadım,başlangıçta bile...Çizgisini kendime çok yakın bulmuyordum ve çok bayılmıyordum ama bu şahsi beğenimdi,kaliteli ve iyi bir çizer olduğu gerçeğini değiştirmiyordu...Bununla beraber her başarısı benim için ayrı bir övünç kaynağıydı ve haberlerini takip etmek hoşuma gidiyordu...

    Bir zaman sonra Perker Türkiye'ye kesin dönüş yaptı,arada yurtdışına çizmeye devam etti ama çoğunlukla Leman'da ve L-Manyak'ta üretti...Günlük gazetelere politik ilk sayfa karikatürleri çizdi,haftasonu eklerine birşeyler hazırladı...Tam kapasite üretkenliğine devam etti...Yalnız bu süreçte ben başka şeyleri sorgulamaya başladım...

    Leman'ın 1000.sayısında ki ya da Harakiri'de ki çizgi-anı'ları çok hoşuma gitmişti...Oğuz Aral'ın son dönem yetiştirmelerinden sayılıyordu ve ilgili anıları muhteşemdi...Çok öncesinde zaten bir mizah dergisi geçmişi de vardı...Adeta yerli Moebius gibi görüyordum,tarzdan tarza geçebiliyordu ve Türk Mucizesi'nde de görüldüğü üzere sanki 5-6 farklı çizerin elinden çıkma gibi gözüken çizgiler tek elden çıkıyordu ama dediğim gibi,ister istemez bazı şeyleri sorgulamaya başladım...

    Mizah dergilerinin arka kapı ve mutfak öykülerine çok meraklı olmuşumdur hep...Vakti zamanında Perker'in önce L-manyak,sonra da Lombak'a geçen,benim için efsanevi sayılabilecek o ekibe dahil olmak için şansını birkaç kez denediğini ama çizgilerinin yerli olmadığı için Baruter tarafından hep geri çevrildiğini öğrendim...Bizler amatör çizimlerimizi gösterirken de öyle bir muhabbet sık dönerdi...Buralı olsun,çizdiğin tip İstanbullu ya da Ankaralı değil,Harlemli olmuş,Milanolu olmuş denirdi ve zaman zaman bunalırdık bu söylemlerden...Ama Baruter'in kastettiği şeyi,Perker'i L-Manyak'ta gördükten sonra çok iyi anladım...Baruter ve ekibi sonrası L-Manyak'ta adeta eskinin ve reddedilişin acısını çıkarırcasına çizdi ama yeni birşey söylemedi...Önceleri gerçekten de soğuk ve yabancıydı çizgileri...Elbette patlıcan burun yapması gerekmiyordu yerli olmak için...Ersin Karabulut,Suat Gönülay,Kenan Yarar nasıl dünya standartlarında sağlam bileklerse Perker'in fazlası bile vardı ama onların yerli samimiyetinin yarısını yakalayamadı,ama yakalamak için çok uğraştı ve yakaladığına inandı...

    Gazetelerin haftasonu eklerine çizdiklerini daha samimi buluyordum...12 karelik kısa hikayelerini ve 2 yıla yakındır Hürriyet'in haftasonu ilavesinde çizdiği Ece'yi hala daha tebessümle takip ediyorum...Buna rağmen yapmaya çalıştığı mizah köşeleri,espri tarzı ve mizahi öykülemeleri çok bayat geliyor...Şu an mizah adına ürettiği pek çok şey,yeni olmamakla birlikte yalnızca derginin çizgi ortalamasını yukarıya çekiyor...Yıllardır çok yapmak istediği dergi ve kanka muhabbetlerini çiziyor ama olması gerektiği gibi olmuyor,vakti zamanında yapılanlar gibi sıcak gelmiyor,emanet duruyor...Mizah dergilerinde bugüne değin yapılmış herşeyi deniyor...Otobiyografik köşe deniyor,kendini sıkça çiziyor,güya karikatürize ederek kendini fırsat buldukça belirli aralıklarla övmeye devam ediyor,karikatür köşesi hazırlıyor,politik karikatür çiziyor,kapak çiziyor,ama olmuyor da olmuyor...Kaliteli bileğini ve şaşırtıcı üretkenliğini zerre kadar değeri olmayan bayat öykülerle harcıyor...Türk Mucizesi de bunun son kanıtı...Dergiden iki tane aldım,birini arşive koydum,ötekini yanıbaşıma...3 ay oldu sanırım çıkalı,en fazla iki öyküsünü okuyabilmişimdir tahammül sınırımı zorlayarak...Cidden kendine yazık ediyor...Sanki her gün belli bir miktar kaliteli çizim kotasını doldurmak için saçma sapan öyküler bulup çizmesi gerekiyormuş gibi...1 yıldır falan Penguen'de,Leman ile yollarını ayırdı çoktan...''Öyle Bir Geçer Zaman Ki'' diye bir köşe yapıyor ama Harakiri'deki ya da Leman 1000.sayıdaki çizgi-anıların orijinalliğinin zerresi olmadığı gibi,konsept olarak Ersin Karabulut'un Sandıkİçi'sinin çakması gibi duruyor...Bir de artık bir parça tevazu sahibi olması gerektiğini düşünüyorum...''Kaç yaşında olursa olsun,yaşıtlarından daha iyi çizdiği'' konusunda kısmen katılabiliriz pek çoğumuz ama bunu kendisinden duymak yakışık almıyor...Dünyanın en zorlu ve kaliteli yayınlarında rahatlıkla yer almış birinin,ucuz kompleksleri olan 2.sınıf bir çizer gibi davranması hiç mi hiç yakışık almıyor...Umarım yeniden yabancı bir yazarla çalışır,hiç olmadı yerli bir yazarla çalışır ama güzel,düzgün bir iş çıkarır...Rahatlıkla düzenli bir serinin çizimlerini üstlenebilecekken,abuk subuk,incir çekirdeğini doldurmayacak mevzularla çizgilerini harcamasını bir okur ve çizgiroman sevdalısı olarak kesinlikle onaylamıyorum...

    Vaktiyle X-Men Klasik seri 1.sayıda,Profesör X'in,Peter'i (Colossus) köyünde bulup ikna etmeye çalıştığında kurduğu bir cümle vardı...Peter ona,eğer söylediği gibi bir gücü varsa bunun devlete ait olabileceğini iddia etmiş,ama Profesör X,onunki gibi bir gücün tüm dünyaya ait olduğunu söylemişti...Buradan hareketle iyi bir çizgiromancının çizgisinin kendisine değil,okurlarına ait olduğunu iddia ediyorum ve Perker'in tez zamanda çizgisine,geçmişine ve bileğine yakışır işler yapmasını diliyorum...Türk Mucizesi'yle ya da içinde ukte kalan sözde mizahçılığıyla mastürbasyon yapması beni pek enterese etmiyor artık...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

pizagor

Bugün bizim oraların en büyük gazete bayisi olan bakkalımıza sordum, ikinci sayı geldi mi diye. Yok abi dedi, daha dün saydım topu topu bir tane satmışım. Onu da ben almıştım. Genel olarak satışları nasıl bilmiyorum ama Ankara Etimesgut için pek parlak olmamış belli ki :(
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!


Harun Ça



2. sayı haftaya bayilerde

tunaorhun

Alıntı yapılan: Mic-Har - 30 Ekim, 2014, 11:20:40


2. sayı haftaya bayilerde

İyi haber. 14 Yaşındaki oğlum birinci sayıyı okudu ve çok beğendi.
Bana sürekli 2. sayının ne zaman çıkacağını soruyordu.Bugün müjdeyi verebilirim.

gamlıbaykuş

2. Sayı çıksında artık bir an önce okuyalım...
Hayat ne kadar güzel, hoş,
Haydi durma sevgiline koş...

pikofarad

Güzel bir haber. Merakla bekliyorum.

Ahmet Oktay

2. sayı çıkmış, bugün Zonguldak'ta Migros'ta gördüm ve aldım, ama daha okumadım.

gamlıbaykuş

Alıntı yapılan: Ahmet Oktay - 03 Kasım, 2014, 16:37:52
2. sayı çıkmış, bugün Zonguldak'ta Migros'ta gördüm ve aldım, ama daha okumadım.

Bu haber üstüne ben de işten dönerken metro durağındaki büfeye bir göz attım ve 2. sayıyı gördüm. Ee haliyle aldım hemen. Dedim ki yol uzun eve giderken okur bitiririm; ama ilk hikaye Bonzo' yu  okuduktan sonra içimi bir karamsarlık kapladı. Konusu kısaca gençlerimiz ve günümüzün tehlikeli alışkanlığı haline gelen Bonzai. Kutlukhan Perker' i böyle kanayan bir yaraya parmak bastığı için tebrik ve takdir ediyorum. Bu lanet malzemeyi küçücük yaşta çocuklar bile kullanıyor (12 yaşında bir çocuğu Bonzai krizden ötürü biz hastaneye götürdük oradan biliyorum) ve Perker de naçizane bu konuya değinmiş.

Diğer hikayeleri de ara ara okuyacağım. Malum 3 ayda bir yayınlanıyor. Her daim yayınlanması dileğiyle. Okuyun, okutturun :)
Hayat ne kadar güzel, hoş,
Haydi durma sevgiline koş...

pikofarad

Ben de Balıkesir'de bir Tansaş'ta görüp aldım. Pek çok yeni hikaye var. 1. sayıdan devam eden karakterler de var. Okuyunca daha verimli bir yazı yazabilirim.

pizagor

Birinci sayıya göre boyut ve sayfa sayısı değişikliği var mı?
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!


Ahmet Oktay

Alıntı yapılan: pizagor - 05 Kasım, 2014, 12:30:01
Birinci sayıya göre boyut ve sayfa sayısı değişikliği var mı?

Birinci sayıyı gölcük'te bıraktığım için kesin konuşamayacağım ama bana fark yok gibi geldi.

Harun Ça

Alıntı yapılan: pizagor - 05 Kasım, 2014, 12:30:01
Birinci sayıya göre boyut ve sayfa sayısı değişikliği var mı?

Boyut ve sayfa sayısı-52- aynı. Henüz okumadım ama mecmuamızın bu nüshasında! sayfasında gözüme çarptığı kadarıyla Anadolu Rock Grubu Bateristi Timur Abi, Hulki gibi devam eden hikayelerimiz ve Kamu Spotu gibi devam eden sayfalar var.

pizagor

3. sayinin bu aralar cikmasi gerekiyor. Haber var mi arkadaslar?
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!


gamlıbaykuş

Alıntı yapılan: pizagor - 11 Ocak, 2015, 13:57:21
3. sayinin bu aralar cikmasi gerekiyor. Haber var mi arkadaslar?

Özgür abi Şubat' da çıkması gerekmiyor mu?
Hayat ne kadar güzel, hoş,
Haydi durma sevgiline koş...

pizagor

Alıntı yapılan: hüzünlü flüt - 11 Ocak, 2015, 15:41:26
Özgür abi Şubat' da çıkması gerekmiyor mu?

1. sayı Temmuz'da, 2. sayı ise gecikmeli olarak Ekim sonu - Kasım başı gibi çıkmıştı. Belki bu gecikmeyi telafi ederler diye bir ümit benimki :)
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!