70'lerde çizgi roman?

Başlatan Ralph, 23 Nisan, 2015, 16:22:56

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

xmenac

O dönemde işini layıkıyla yapan yayıncılar elbette olmuştur. Burada konuştuğumuz, sektörde rastlanan örneklerden bazıları ama bu örnekler işini iyi yapanlardan çok olduğu için maalesef insanın elde ettiği izlenim de hoş olmuyor.

Siz sadece değiştirilen isimler kısmına dikkat etmişsiniz fakat bir çok şey sıraladım ben orada. Gelişigüzel yayınlar, kapaklarda satışı artırmaya yönelik alakasız kullanımlar diğer değindiğim hususlar.

Çizgi roman ülkemizde, ders kitabı arasında okunan bir yayın olarak algılanıyor siz de farkındasınızdır. Biz istediğimiz kadar dokuzuncu sanat olarak görelim, genel eğilim bu yönde. Maalesef bu algı da o dönemden günümüze kalan bir miras. Ben bunları söylüyorum, burada karşı olduğunuz nedir merak ettim?

Ayrıca sadece satışlar fazla olduğu için o dönemin günümüzden iyi olduğunu konusuna kesinlikle katılmıyorum. Şu an dünya çapında çizerleri olan bir ülkeyiz. Piyasaya 100 tane ucuz maliyetli western yayın koyulsa çeşitlilik arttı mı diyeceğiz? Comics'ten manga'ya her tür yayına ulaşmak mümkün şu an. Satışlar düşük, okuyucu belki geçmişe göre az ama bunun tek sebebi de işler olması gerektiği gibi yapılıyor dolayısıyla maliyet artıyor ve okuyucu artık seçici. Adını sanını duymadığımız bir kahraman piyasaya sürüldüğü gibi satış yapmıyor. Genç jenerasyonun da iş çizgi romana gelene kadar pek çok alternatifi var hobi edinmek için.

Satışların nasıl artacağına yönelik epey mesaj yazıldı daha önce. Ayrı bir konuda tartışılması daha yararlı olur görüşündeyim.

Ralph

Alıntı yapılan: Mrtekin - 23 Nisan, 2015, 20:14:33
Xmenac Bey,

Bana göre de,  yorumlarınız tamamı ile subjektif ve mantıksız. Bir tane bile objektif veri sunamıyorken, bu çeşit önyargılı ve mesnetsiz yorumlar yapmanız, bence konuyu açıklamada fayda sağlamaz.

70 li yılların piyasasını, bugünün bakış açısı ile değerlendiremezsiniz. Merak etmeyin, çr piyasamız şu anda gayet sığ. Fumettinin ve comicsin (ki en başarılısı jbc) satış bantlarına bakarsanız, durumu tüm çıplaklığı ile görürsünüz, yani övünülecek bir durumda hiç değiliz. Durumu, 70 li yıllarda verilen keyfi çr isimlerinize bağlamanız ise, beni sadece güldürdü.

70 li yıllardaki satış rekorlarının yanından bile geçemezken, burada tutup birtakım balon iddialarla piyasamızın size göre güzel hallerinden dem vurup kendimizi kandırmanın alemi yok, kandırıyorsanız da kendinizi kandırın.

Satış düşüklüğünün çözülebilir olduğu iddianızı da merak ettim, siz nasıl çözmeyi umuyorsunuz?

Satışların pek iç açıcı olmadığı aşikar günümüzde lakin bir okur olarak çok daha geniş yelpazeli eserlere, daha düzenli ve kaliteli bir şekilde ulaşabildiğimizi görebiliyorum o yıllara nazaran, üstelik ben de satışlar konusunda o kadar karamsar değilim, çizgi roman imajını arpa payı kadar da olsa düzeltmeye başlıyor izlenimlerime göre. Söylenen çok önemli bir şey var: "Bugün satışların az olmasının "nedenlerinden biri de" o dönemde yapılan hatalar." evet yukarıda bahsetmiştim, şu an eleştirdiğiniz satış rakamları bize biraz da o günlerden miras. Dediğim gibi özensiz ve keyfi işler bir yana, kendini tekrar eden sayısız eser okuyucuyu soğuttu çizgi romandan...

Bir okur olarak sadece şu mantığı kuruyorum pragmatist olarak:

70'ler(bildiğim kadarıyla)

+Çizgi romanın yaygın ve çok satıyor oluşu.
+Fiyatların uygun oluşu
+Gazete bayilerinde rahatlıkla bulunabiliyor oluşu.

-Baskılar, çeviriler, keyfi isim değişiklikleri vesaire...
-Dar, düzensiz ve alternatifsiz yayın grafiği
-Günümüze nazaran kalitesiz eserler...

Günümüz:

+Çok geniş bir yayın grafiği
+Kaliteli çeviriler, baskılar...
+Orijinal isimlere, sayılara sadık kalınma çabası
+Yayınların daha kaliteli senaryolara ve çizimlere sahip oluşu

-Az satış rakamları
-Nispeten daha pahalı çizgi romanlar.

Bu artı ve eksilere kimsenin itirazı olmaz sanıyorum. Şöyle bir tartınca da günümüzü tercih ediyorum "piyasa adına" bir okuyucu olarak ama dediğim gibi bir yayıncı bu başlığa bunla ilgili bir şeyler yazarsa her şey daha da netleşir.

Mrtekin

Xmenac Bey,

Size çok net bir soru soruldu ama hiç cevaplandıramamış, olayı başka yönlere çevirmişsiniz.

Anlatılanlara göre, bence, çizgi romanın imajı, o yıllarda çok daha iyi imiş.

Herşeyden önce, eğer, o yıllarda çr hususunda bir farkındalık yaratılamamış olsa idi, bugün bu piyasada hiçbirşey konuşamıyor durumda olurduk. Bize iyi miras mı, kötü miras mı bırakıldığı, konusu, bence çok tartışmalı.

Günümüz ile ilgili kıyaslamalarınız da çok subjektif:

Kalite: Size tek bir örnek vericem:70 li yıllardaki Judge Dredd (Judge Dredd case files no:1) bir inceleyin, ya da 2000 Ad dergisi sayılarını, kaliteyi öyle tartışalım. Bence,70 li yıllarda kalite adına çok güzel örnekler vardır, günümüz ile kıyaslandığında da. Çizim ya da renkli basım eşittir kalite olamaz, burada bir sanat dalından bahsediyoruz. 70 li yılların sanatı kötü, kaliteli değil nasıl denebilir?

Çok geniş bir yayın grafiğimiz de yok; Kitap sayısının artıyor olması, bazı ekollerin yerinde saymasını veya gerilemesini açıklamaz. Comics de çeşit bollaştı diye tüm ekollerde durum aynı mı? Keza, yayın grafiğimiz de gayet düzensiz, hiçbir yayınevinin bir yayın planı yok, çoğu gecikmeli gidiyor, zamanı tutturanlar çok az.

Yayında atlamalar ya da ileri sarmalar,,orijinal sıraya sadık kalınamaması: Daha geçen gün, Gereklinin, Avengers yayınlama sırasındaki muhteşem atlayışından bahsedildi, eleştiri buysa, demek ki hala birşey değişmemiş.

İsim değişikliği: Bu bir pazarlama ve algı sorunu. Keşke Nathana da, Süleyman deseler de, çok satsa ya da tam tersi. Adamlar yapmış ve de tutmuş, bunda büyütecek birşey yok.

Western "çöplüğü": Xmenac Bey, bence, siz, Western hiç okumamışsınız. Aydıngerlere kopya edilen, Bilka dönemi comicslere hiçbirimiz çöplük demedik, aksine bağrımıza bastık, derneği bile var, bilmem anlatabiliyor muyum? Yani en önemli şey: aldığınız keyif.

Yani daha da yazarım ama burada kesmek zorundayım.

Geçmişi kötüleyerek bugünü güzelleme anlayışınız bence tamamı ile sakat bir anlayış, çok tutulabilir tarafı yok..

İyi günler dilerim...
They drew first blood...

hanac

Alıntı yapılan: Mrtekin - 23 Nisan, 2015, 21:14:29
Geçmişi kötüleyerek bugünü güzelleme anlayışınız bence tamamı ile sakat bir anlayış, çok tutulabilir tarafı yok..

Mehmet bence Ralph arkadaşımızın geçmişi kötülemek gibi bir niyeti yok.

Eski günleri öğrenmek istiyor, çünkü o yılları bilmiyor.

Bence o dönem ile ilgili bilgisi olanlar burada görüşlerini paylaşsınlar.

hanac

Benim 70 ler hakkında bildiklerim;

Her gazete bayisini bırakın, her bakkalda bile çr satılırdı.

Bir sonraki sayı ne basılacak kimse bilmezdi, bazen hop bir macerayı tekrar basarlardı.

Aslan Şükür'lü kapaklar efsaneydi.

MAceraları kim yazmış, kim çizmiş, kimse bilmezdi.

Mrtekin

Hasan Abi,

Bence niyet, dönemi anlama, öğrenme üzerine değil kötüleme, yerme üzerine, ki, eleştirilerim bu anlayışadır.

Bence de, ben, 70 ler çocuğu değilim ama 70 li yıllara altın yıllar diyenlere, memleketi western çöplüğü yapmışlar ( yani çöplük okumuşsunuz, bugüne kıyasla) denmesi, ağır, haksız ve de mesnetsiz.
They drew first blood...

hanac

Alıntı yapılan: Mrtekin - 23 Nisan, 2015, 21:59:48
Bence de, ben, 70 ler çocuğu değilim ama 70 li yıllara altın yıllar diyenlere, memleketi western çöplüğü yapmışlar ( yani çöplük okumuşsunuz, bugüne kıyasla) denmesi, ağır, haksız ve de mesnetsiz.

Bu da bir görüş Mehmet. Her görüşe saygılıyız.

O dönem yayınlananlara dayanarak bu yorumu yapmış arkadaşımız.

xmenac

Öncelikle, benim demediğim şeyleri demişim gibi cevaplamayın lütfen sayın Mrtekin. Western eserler için öyle bir kelime kullanmadım. Ucuz maliyetli western örneğinden bahsettim, bilinmeyen veya üzerinden seneler geçen pek çok eser ucuz maliyetli olabilir. Kullandığınız kelimeyle ilgisi yok. Bilka dönemi yayınları benim de özellikle sevdiğim yayınlardır. Gerek günümüz comics çizimlerinden daha derli toplu bir döneme ait çizimleri içermesi, gerekse güzel öykülerin seçilmesi nedeniyle epey keyifle okuduğum serilerdir. Nitekim, günümüz comics eserlerinde yer alan çizim kargaşasını sevmediğimi söyleyebilirim.

Bunun dışında ben sektördeki yanlış örneklere değindiğimi, bunun yanında işini layıkıyla yapan yayıncıların da olduğunu belirttim zaten. Kalite konusunda bir ilerleme var bunu kabul etmek gerek. Bir kaç eser üzerinden ilerlersek geçmişte daha iyi örnekler görmüş olabiliriz ama genel anlamda iyiye gidiş söz konusu. Yayın içeriğinin genişlemesi de aynı şekilde tartışmasız bir gerçek. Comics'te çeşit bollaşmadı bence, asıl diğer türlerde çeşit bollaştı. İsim değişikliğiyle ilgili fikrimi tamamen arşivleme amacıyla söyledim zaten.

Yayında atlamalar hususunda comics tamamen farklı bir konudur. Standart bir seride öykü bir kaç yayında bir arada ilerler, asıl konuyla ilgisi bir kaç konuşma balonundan ibaret olsa bile o sayı o story arc'ın içinde kabul edilir. Her yayıncının bu arc'ı olduğu gibi yayınlamasını bekleyemeyiz. Fumetto ve Fransa-Belçika ekolünde bir külliyatı arşivlemek daha kolaydır. Zira bu alanda en önemli çalışmalar olarak kabul edilen serileri bile 3-4 dakikalık bir araştırmayla sıralamak mümkündür. Comics'te yüzlerce sayı söz konusu.

Çok net dediğiniz soruyu tekrar yazabilirseniz o soru üzerinden devam edelim, ben anlayamadım hangisi olduğunu.

haziran00

Arkadaşlar boşuna tartışıyorsunuz :) 70 lerde insanların belkide en büyük eğlencesiydi çizgi roman ozaman kimse sıralımı bu tekrar aynı macera mı basılmış ona bakmıyordu merak etmeyin Doktor abininde dediği gibi çizgi romandan üzerine para atılmasından tutda sosyalleşmeye değiş tokuş yapılarak türlü eğlence yaratılıyordu, ben şanslı gruptanım rahmetli büyük bababam, babam, annem dayılarım hepsi okuyordu hatta babam sadece Teks, Mister No, Judas, Jeriko, Alaska, Abdülcanbaz okurken annem Asteriks, Kara Murat, Tarkan okuyordu, dayılarım ise Esse Gesse grubunu özellikle Kaptan Swingleri takip ederdi benim düşkün olduğum Zagoru ise kimse okumazdı hiçbir zamanda Türkiyede alım gücü çok yükseklerde olmadığı için de bütün çizgi romanlar eve girmezdi. O yüzden sosya tarafı karşılaştırlacaksa şimdinin olduğu gibi insanların en büyük keyifli zaman geçirme aracıydı, yanlış kıyaslamalara girmenin bence manası yok :)

FerdiFon

1970'lerin Çizgiroman'da altın  çağını yaşadığı  fikrine bende  katılıyorum .
Edirne'de  şu an Çizgiroman  satan   Bayii  varmı  bilmiyorum   sanırım  yok  ,daha  önce  3.5   büfe  vardı  fakat bildiğim kadarıyla   şu an  Çizgiroman  satılmıyor   
1980 yılında  13   yaşındaydım   o günleri   dün  gibi  hatırlıyorum   Edirne  70'li 80'li  yıllarda   daha  küçük  bir şehir  olduğu  halde   nerdeyse   30.40   büfe  yada  bakkalda  Çizgiroman  satılıyordu   ve  çarşımızdaki  Gazete  bayilerindeki Çizgiroman  standları  hep  doluydu  ,gerek  fasiküller  gerekse  ciltler  alabildiğine fazlaydı  ,Zagor,Mandrake ,Zempla ,Volkan ,Venüs ,Savaş ,Teksas ,Tommiks ,Kaptan Swing ,Teks , Bonanza  , Mister No ,Kızılmaske , Conan  , Tolga  ,Karamurat  , Tarkan   ve  bir kaç    adet  daha  var  şu an aklıma gelmiyor  , ne kadar  çok  çeşit vardı  görüyormusunuz şu an  bunların  yarısı  çıkıyor   çıkanlarda  satılıyormu  acaba   ve  çıkanlar   70'li ve 80'li  yıllardaki  satış  grafiğinin  neresinde  acaba  ,kısacası  bu  ülke    70'li  yıllarda  Çizgiromanda  altın  çağını  yaşamıştı ve yaşamaması  için  hiç  bir  engel   yoktu  ,şu an   internet Altın çağını  yaşadığı  için   o   günleri  böyle  iç  geçirerek  anıyoruz.

Regaip Kandiliniz Mübarek Olsun  ...

haziran00

ek : Gordon fanatiğiydi birde babam  ;D (bilim Kurgu)

Animvader

Ben 91 doğumluyum, heralde Alfa, 1N ve en son olarak Arkabahçeyle gazete bayiinde, bakkalda çizgiroman satıldığını gören son nesil biz olduk.Şimdi arkadaşlar orjinal isim, kapak falan diyor ya şu an hayatımızda olan en önemli parçalardan birinin çok değil 10-15 sene önce olmadığını atlıyorlar.O ne mi tabii ki İnternet :D

İnternet ve bilgiye erişim kolaylaşana kadar acaba kaçımızın orjinal sıra, kapak, isim, telif falan haberi vardı? Bir de şöyle düşünelim acaba internet, e-posta vesaire yokken yayıncılarımız, telif sahipleriyle nasıl iletişime geçiyordu, onlardan orjinal sayfaları nasıl alıyordu, bugünkü programlar yokken balonlamayı, baskıyı ne zorlukla yapıyordu?

Bugün Türkiye'nin en önemli Divan edebiyatı araştırmacısı ve yazarlardan İskender Pala bile çıkıp okumayı çizgiromanlarla sevdik diyorsa heralde bir yerde başarılı olunmuş.Arkası niye gelmemiş, acaba kitap okumanın bile sakıncalı olduğu 80 darbesi ve sonrasıyla ne kadar alakalıdır bunlar da heralde ciddi şekilde araştırılmalıdır.

Mrtekin

Hasan Abi,

İyi de, ben de 70 li yılların bugünle kıyaslanacak olur ise, çok da kötü olmadığını, hatta daha iyi olduğunu ve sanat adına da çöplük okunmadığını savunuyorum, bu da bir görüş.
They drew first blood...

hanac

Alıntı yapılan: Mrtekin - 23 Nisan, 2015, 22:13:20
İyi de, ben de 70 li yılların bugünle kıyaslanacak olur ise, çok da kötü olmadığını, hatta daha iyi olduğunu ve sanat adına da çöplük okunmadığını savunuyorum, bu da bir görüş.

Tamam, senin görüşün de kayıtlara geçmiştir.  :)

Mrtekin

Xmenac Bey,

Soruyu sormuştum yine hatırlatıyım.

Satış düşüklüğünün çözülebilir bir sorun olduğunu iddia ettiniz. Bu nasıl olacak sizce?
They drew first blood...