Amak-ı Hayal / Tuti Kitap

Başlatan nicholaihel, 13 Ekim, 2015, 17:59:42

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Hayal Kahvem


Acaba 1865  Filibe doğumlu Ahmet Hilmi Bey'le yolumuz ne vakit, nerede kesişmişti ki? Filibe neresiydi? Adını ilk gördüğümde hemen Filibe'yi gugıllamıştım. Bulgaristan'ın ikinci büyük şehriymış. Adını Makedonya Kralı II. Filip'ten almış. Sevgili Evliya Çelebi'nin yorumuyla Filibe, dokuz adet yamru yumru boz kayalık tepeler üzerine, dereler arasına kurulmuş.  Ruhuna rahmet... Doğumundan 152 yıl sonra, Filibeli Ahmet Hilmi Bey'in yazdıklarının menzilinde büyülenerek yine yeni yeniden  gezinmekteydim. 


A'mâk'ı Hayal Filibeli Ahmet Hilmi Bey'in romanı. Denk geldiğim tüm basımlarını satın aldığımı söyleyebilirim. A'mâk'ı- Hayal'in 2015'de ilk baskısı yapılan çizgi romanı olduğunu daha dün öğrendim. Durur muyum? Sabah ilk işim hemen aldım... Çizen ve düzenleyen Mustafa Ahmet Kara'ymış.  Kitap onu seçmiş. Çizer emek vermiş.  Ellerine sağlık demeliyim.

Kitabı okumaya başlar başlamaz Aynalı Baba sönmeye başlamış ateşe kahveyi koydu. Kahvenin ağır ağır pişmişi makbuldu. Aynalı, neyini aldı ve üflemeye başladı. Neyin sesi hafif latif bir inilti halini aldığı sırada dalmışım. Dem bu demdir dem  bu demdir demeye başlamışım. Gözlerimi açtığımda yeni uyanmıştım.


Levent Suberk

Hayal Kahvem, yazılarınız her zamanki gibi güzel.

Amak-ı Hayal benim de başucu kitabımdır. Çok güzel bir kurgusu var. Raci'nin gördüğü rüyalar ne kadar meraklı şeylerdir. Adeta bir bilim kurgu romanıdır. Çizgi roman olarak ta güzel olmuş. Değişik çizgilerle, iyi bir kurguyla güzel bir anlatımı var. İkinci kitap yayınlanmadı diye biliyorum, belki yakında yayınlanır.

ferzan

    Elim bir türlü bu kitaba gitmiyor...Nedenini kendimce irdelemeye çalışacağım...

    Eserin kendisini okumadım ama merak etmiyor da değilim...Şu an için ilgimi çekmiyor ama esere yahut yazarına yönelik herhangi bir ön yargım yok...Yani benim için vakti geldiğinde rahatlıkla listeye alınabilecek kitaplardan biri...

    Eserin bu başlığa konu olan çizgi roman yorumunu ise kesinlikle almayacağıma eminim...Çünkü bende az buçuk bir intibası var eserin ve Mustafa A. Kara 'nın üslubunun bu eseri yorumlamak için uygun olduğunu düşünmüyorum...

    Çizgi film sektöründe de, reklam sektöründe de üretmiş (ve halen üretmeye devam eden) bir çizer ve konsept tasarımcı olarak meslektaşlarım arasında çok başarılı isimler sayabilirim...Mustafa A. Kara da bu başarılı isimlerden biri...Kendini iyi ve dinamik yetiştirmiş...Kendisinin de animasyon sektöründe yer aldığını (ya da almış olduğunu) biliyorum...Çizgilerini de ustaca buluyorum...Sadece bu uyarlama için değil, geçmişte farklı mecralardan ya da sosyal medya üzerinden paylaştığı birbirinden harika işlerini de kapsıyor bu düşüncem...Yalnız Amak-ı Hayal gibi bir konsepte çizgilerinin ve renklerinin gittiğini düşünmüyorum...

    Birkaç arkadaşımla kullandığımız bir tabir vardır, ''Disney - Pixar aromalı çizer'' diye...Genelde güzel sanatlar fakültelerinin animasyon bölümlerinde Disney-Pixar aromalı çokça öğrenci yetişir...Animasyon sektöründe de görmek mümkündür...Bu ''Disney-Pixar aromalı'' tabiri çok yüzeysel ve genel geçer bir betimleme, tıpkı çizgi romanın ülkemizde bir dönem ''Tommiks-Teksas'' olarak anılması gibi...Ama kastettiğimiz şeye cuk oturuyor...

    Mustafa A. Kara da benim için Disney - Pixar aromalı bir çizer...Yüz ifadeleri, hareketi verme biçimi, sahne kurgulayışı ve sairelerle onun gibi aynı aromaya sahip sadece yurt genelinde üç-beş çizer sayabilirim...Dünya genelinde ise daha fazlası vardır eminim...Bu tatta bir çizerin Amak-ı Hayal yorumlaması, bende Manga Kapital, Manga Shakespeare ve saire hissi veriyor...Bazen internette capsler görüyoruz ya, hani tesettürlü bir manga kızı atıyorum namaz vakitlerine davet ediyor paylaşımı okuyanı ya da Tsubasa gibi bir klasik manga delikanlı çiziminde oğlanın başında fes ile kocaman açtığı ağzıyla bir mümin latifesi yapıyor ya, işte Mustafa A. Kara 'nın Disney - Pixar aromalı Amak-ı Hayal yorumu da bana aynısını hatırlatıyor...Ne alaka diyorum...Manga Osman Gazi, Manga Devlet Ana, Manga Kurtuluş Savaşı ve saire gibi bir şey görsem aynı tepkiyi onlarda da verirdim...Benzer duyguları zaten yakın bir geçmişte 22 sayfalık comics fasikül formatında manga tarzıyla 20-30 adet milli mücadele çizgi romanı üretip paket paket piyasaya veren bir firmanın yaklaşımında da hissederdim, dolayısıyla uzak dururdum...

    Rahmetli Müslüm Gürses, zamanında bir rock parçasını çok güzel yorumlamıştı...Selda Bağcan o yöresel aromalı sosyal içerikli sapına kadar buralı şarkılarıyla Avrupa'da, İskandinavya'da falan ortalığı kasıp kavurdu ve belki seneler sonra o ritmlerin aslında psychedelic türe girdiği düşünüldü ya da farkedildi...Bunlar tezatlıkların ya da tezat gibi görünen değerlerin birlikteliklerinden çıkan evrensel güzelliklere verilebilecek çok minimal örnekler...Ama bu bir formül değil ve her uygulamada ortaya çok değişik ve güzel bir şey çıkacak diye bir şey yok...İbrahim Tatlıses 'in paralel evrende caz müzik icra etmesi yahut İzzet Altınmeşe 'nin death metal söylemesi ne denli absürt ise, bir Koca Seyit 'in ya da Nene Hatun 'un manga üslubuyla verilmesi o denli absürt benim için...Söz konusu isim ve yaşanmışlıkları mangaya layık bulmadığımdan değil, manga üslubunun söz konusu kişi ve anlatılara yetemeyeceğinden ve bu yolu tercih eden yahut edecek olanların bana göre vizyonsuzluğundan...Mustafa A. Kara 'nın Amak-ı Hayal yorumu bu denli absürt ve alakasız değil, gayet kabul edilebilir bir uyarlama...Manga milli mücadele örneklerinde olduğu gibi hunharca eleştiremem asla...Ama onda da var işte beni iten bir şeyler...Disney-Pixar aroması da emanet görünümdedir bence böyle bir eserin uyarlaması için...

    Her ne kadar daha klişe bir pusluluk vaad etse de, önceki mesajlarda paylaşılan Cem Uygun 'un çizgileri konsepte daha uygun gözüküyor...Bu eseri bir Sencer, Suat Gönülay, hatta bir Necdet Şen falan yorumlasaydı içeriğe daha yakın bulabilirdim, belki %100 isabetli gelmezdi ama bu kadar abes bulmazdım...Düşünüyorum da, Devrim Kunter 'in, Berat Pekmezci 'nin, Selçuk Ören 'in yorumları falan batmazdı bana bu eserin uyarlaması için...Çalışmalarını sempatik bulmama rağmen Mustafa A. Kara 'nın tarzı bu uyarlamada bana battı...

    Derdimi tam anlatabildim mi bilmiyorum ama hislerim bu şekilde...O yüzden ne renk paletine, ne de üslubuna ısınamadığım için çizerin kendisini kaliteli bulsam da bu uyarlamasının kitaplığıma gireceğini sanmıyorum...''Tu kaka'' demiyorum, pek çok çizgi roman sever tarafından gayet olumlu ve dinamik karşılandığının farkındayım ve böyle düşünenlerin beğenilerinde hiç de haksız olmadıkları kanısındayım...Güzel bir çizer ve güzel görseller var ortada...Ne var ki bu içeriğe gitmiş mi, onu halen çözebilmiş değilim...Bu sebeple de daha fazla irdelemeyeceğimden uyarlamayı doğrudan eliyorum...

    Not : Yazım boyunca manga tarzı absürt uyarlamalardan örnekler verdim hislerimi daha iyi ifade etmek için ama okurken ''Amak-ı Hayal manga mı yoğğaavvradını sevdiğim!'' gibisinden düşüncelere kapılmanızı istemem...Bahsettiğim ayrı ayrı şeyler, sadece buna verilebilecek yegane örnek mangalı örneklerdi...O sebepten...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

kharon

ifade etmek istedigini tam olarak anladim saniyorum ferzan,

oncelikle sunu soyliyeyim Amak-i Hayal'i okudum; oldukca basarili bir tasavvufi hikaye
dine bakisiniz ne olursa olsun keyifle okunabilecek sprituel bir yolculuk-mucadele hikayesi,
oldukca yerel motifler de var evrensel bir hikaye de var.

ben bu CR'i ilk gordugumde once Cem Uygun'un hikayesi sandim zira kendisi zamaninda (keskin ustura donemiydi galiba) Amak-i Hayali CR'a donusturuyordu ve yarim kalmisti yanlis hatirlamiyorsam. Bayagi sevindirik oldum tamamlanmis, dergi sayfalarinda kalmamis album haline gelmis diye. Zira Cem Uygun Keskin Ustura'da baska benzer hikayeler de anlatiyordu ve hem cok iyi bir cizerdi hem de anlattigi hikayey uyuyordu cizgisi.

Sonra ornek sayfalari gordugumde bambaska bir sey oldugunu anladim :)

O yuzden sana katiliyorum ferzan, bir kan uyusmazligi var burada.
Ben de almadim kitabi. Alacagimi da sanmiyorum.

memospinoz

Alıntı yapılan: ferzan - 15 Aralık, 2017, 16:32:46
    İbrahim Tatlıses 'in paralel evrende caz müzik icra etmesi yahut İzzet Altınmeşe 'nin death metal söylemesi ne denli absürt ise,

Haykırdım.  ;D ;D ;D

https://www.youtube.com/watch?v=_2vHYBHav3I

ferzan

Alıntı yapılan: kharon - 15 Aralık, 2017, 17:10:38
ben bu CR'i ilk gordugumde once Cem Uygun'un hikayesi sandim zira kendisi zamaninda (keskin ustura donemiydi galiba) Amak-i Hayali CR'a donusturuyordu ve yarim kalmisti yanlis hatirlamiyorsam. Bayagi sevindirik oldum tamamlanmis, dergi sayfalarinda kalmamis album haline gelmis diye. Zira Cem Uygun Keskin Ustura'da baska benzer hikayeler de anlatiyordu ve hem cok iyi bir cizerdi hem de anlattigi hikayey uyuyordu cizgisi. 
Yukarıda unutmuşum söz etmeyi...Cem Uygun 'un yarım kalan Amak-ı Hayal uyarlamasını vakti zamanında Zaman Gazetesi 'nde gördüğümü hatırlıyorum...Bir sayfa önceki örnekler, gazetenin haftalık ilavesindeki büyük boy ve çok panelli geniş ve uzun sayfalardan normal çizgi roman sayfalarına uyarlanmışı...Bazı panellerin tekrar edişinin sebebi de bu format uyarlama değişikliği yüzünden...2005-2006 gibi öğrenci olarak kaldığım mütevazi apartmanda Zaman Gazetesi abonesi komşularımdan evvel gazetede çizgi roman var mı diye nafile yere baktığım günlerin birinde Cem Uygun 'un çizgilerine denk gelmiştim ve bayiden bir gazete de kendime almıştım...Aşinalığım o yüzdendir... :) Arşivimde o sayfaları bulabilirsem paylaşırım...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

kharon

Alıntı yapılan: ferzan - 15 Aralık, 2017, 17:20:36
   
    Yukarıda unutmuşum söz etmeyi...Cem Uygun 'un yarım kalan Amak-ı Hayal uyarlamasını vakti zamanında Zaman Gazetesi 'nde gördüğümü hatırlıyorum...Bir sayfa önceki örnekler, gazetenin haftalık ilavesindeki büyük boy ve çok panelli geniş ve uzun sayfalardan normal çizgi roman sayfalarına uyarlanmışı...Bazı panellerin tekrar edişinin sebebi de bu format uyarlama değişikliği yüzünden...2005-2006 gibi öğrenci olarak kaldığım mütevazi apartmanda Zaman Gazetesi abonesi komşularımdan evvel gazetede çizgi roman var mı diye nafile yere baktığım günlerin birinde Cem Uygun 'un çizgilerine denk gelmiştim ve bayiden bir gazete de kendime almıştım...Aşinalığım o yüzdendir... :) Arşivimde o sayfaları bulabilirsem paylaşırım...

Cok guzel, ben nerede gordugumu hatirlamiyorum maalesef o yuzden diger tasavvufi hikayeleri gibi keskin ustura mi acaba dedim ...paylasabilirsen harika olur  :)