Fantastik Edebiyat

Başlatan ümitkr, 15 Temmuz, 2011, 12:01:50

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

memospinoz

Daha önce Arkabahçe tarafından yayımlanmıştı. Sanırım 10 yıldır baskısı yok. Sonunda Epsilon yayımlamayı akıl etti. Netflix dizisi çıkınca herhalde.  :D Çevirmeni de aynı kalmış.

Harun Ça

İzlemek isteyen olursa 2018 yapımı 4 bölümlük mini seri animasyon diziside var. Okumak istiyordum yeni baskı yapması iyi oldu.

memospinoz

Dünyayı Kim Yönetir?
Sincaplar!

On dört yaşındaki Doreen Green, güneşli California'dan New Jersey'nin banliyölerine taşındı. Yeni bir okula başlamalı, yeni arkadaşlar edinmeli ve kuyruğunu saklamaya devam etmeli. Bu doğru, Doreen sincapların gücüne sahip!

Yeni en iyi arkadaşını bulmak için yaptığı birkaç denemede başarısız olduktan sonra, Doreen kendini yalnız ve kafese tıkılmış vahşi bir hayvan gibi, adeta kapana kısılmış gibi hissediyor. Sonra bir gün Doreen, bir grup baş belasının mahallede yarattığı sıkıntıları engellemek için olağanüstü güçlerini kullanıyor ve tüm hayatı değişiyor. Okuldaki herkes onun hakkında konuşuyor! Doreen, tam teşekküllü bir Süper Kahraman olmayı planlıyor.

Ve böylece, işte karşınızda Squirrel Girl! Kedileri ağaçlardan kurtarır, kaldırımları temiz tutar ve vandalizmi engeller. Gerçek hayattaki Süper Kötüler gölgelerin dışına çıkıp Sincap Kızı düşmanları ilan edene kadarsa her şey yolundadır.

Doreen hem genç ve hem de süper kahraman olmayı dengeleyebilir mi? Yoksa ağaçlardaki cevizler, birer birer başında mı kırılacak?

Sayfa Sayısı: 336
Etiket Fiyatı: 32.5 TL

hanac


pizagor

İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...



Tuco Ramirez

Marvel'in romanı da mı varmış. İlk kez duydum. Başlığı görünce Walt Disney falan sanmıştım.

dean



Michael J. Sullivan, Destanlar Çağı ile efsanelerle gerçeği, insanlarla tanrıları karşı karşıya getirecek yepyeni bir seriye başlıyor...

İnsanlık tarihinin başlangıcından beri İnsanlar, Fhrey denen ilahi yaratıklarla beraber yaşamışlardı. Fhreyler büyü üzerinde hâkimiyet kurmuş, yenilmez, ölümsüz, insanlardan tamamen ayrı bir ırktı. Ancak bir Fhrey bir insanın ellerinde can verdiğinde, insanlar ve kendilerini tanrı olarak görenler arasındaki yüzyıllardır süregelen denge bozulacaktı.

Yaklaşmakta olan savaşta insanlığın kurtuluşuyla yok oluşu arasında duran sadece birkaç kişi vardı: Tanrı Katili olarak kaderini kabullenmekte zorlanan Raithe, yaklaşan felaketin işaretlerinden kaçamayan genç kâhin Suri ve halkının geleceğini tayin edebilmek için kişisel bir trajediyle başa çıkması gereken Persephone.

Destanlar Çağı sona erdi. Şimdi isyan zamanı.

dean



Lotus En İyi Fantastik Roman Ödülü Adayı

Dokuzparmak Logen nihayet talihinin sonuna gelmişti. Başa çıkabileceğinden çok daha fazla düşmanın ortasında kalan Logen ardında ölü dostlar, kötü bir şöhret ve bir sürü mutlu düşman bırakarak ölü bir barbar olmanın eşiğindeydi.

İttifak'ın asil doğumlu subayı Yüzbaşı Jezal dan Luthar'ın aklını, kumar masasında arkadaşlarını beş parasız bırakmaktan başka meşgul eden herhangi bir şey yoktu. Ama İttifak ordusu için savaş çanları çalıyordu ve Kuzey'in donmuş savaş alanlarında çok daha kanlı kurallar hüküm sürüyordu.

Bir zamanların parlak çocuğu, şimdinin kötürüm işkencesisi Sand dan Glokta, Jezal'ın evine bir tabutta dönmesinden büyük keyif alabilirdi. Öte yandan Glokta'nın nefret etmediği birini bulmak da zordu. İttifak'ın hainlerinden itiraf koparma konusunda ayrı bir yeteneği olan Glokta kendisini hükümetin yozlaşmış kalbine götüren bir iz üzerinde bulacaktı. Elbette bu izlerin götürdüğü yeri görecek kadar hayatta kalabilirse.

Ve burada Mecusların İlki, Yüce İlim'in ustası ve kadim bilgeliklerin sahibi Bayaz tekrar tarih sahnesine adım atacaktı. Bayaz ister gerçekten yüzlerce yıl önce yaşamış Mecusların İlki olsun, ister kusursuz bir taklitçi olsun, Logen'in, Jezal'ın ve Glokta'nın hayatlarını çok ama çok zorlaştırmaya geliyordu.

Bıçağın Kendisi'nde, iyiyle kötünün arasındaki sınır bir bıçak kadar keskin.

dean



Sigrud je Harkvaldsson on yıldır kaçıyordu. Sigrud je Harkvaldsson on yıldır saklanıyordu. Sigrud je Harkvaldsson on yıldır Shara'dan haber almayı bekliyordu.

Ancak yakından tanıdığı birine düzenlenen bir suikastla birlikte Sigrud'un tecriti sona erecekti. Çünkü Sigrud'un iyi olduğu bir şey varsa o da intikam almaktı.

Fakat eskiden İlahların kontrolünde olan Kıta'da hiçbir şey hiçbir zaman göründüğü gibi değildi. Sigrud, intikam yolunda genç ve öfkeli yeni bir İlah'la karşı karşıya gelecek, Merdivenler Kenti Bulikov'un nihai sırlarını ortaya çıkaracak ve kendi lanetli varlığıyla yüzleşmek zorunda kalacaktı.

dean



1- Dünyanın Ötesindeki Orman - William Morris
2- Fantastes - George Macdonald
3- Jurgen - James Branch Cabell

dean



Sanayi öncesi zanaata ve idile olan özlemini, Viktoryen dönem gündelik hayatının hayli ötesine düşen bir hayal âlemi yaratarak okura aktaran William Morris, hayal dünyasını doğaüstüyle birleştiren ilk yazarlardan. Yazarlığının yanı sıra şair, çevirmen ve ressam olarak da tanınan Morris, aynı zamanda Britanya'nın önde gelen erken dönem sosyalistlerinden olduğundan, kendisi için ideoloji ile kurgu birbirinden ayrılması mümkün olmayan bir ikiliydi. Gerek şiirsel üslubu gerekse hayali dünyalarıyla günümüz fantazi yazınını derinden etkileyen yazar, özellikle C. S. Lewis ve J. R. R. Tolkien için önemli bir esin kaynağıydı.

Tamamıyla kurgusal bir dünyaya sahip ilk roman olan Dünyanın Ötesindeki Orman, mutsuz evliliği henüz bitmiş olan Golden Walter'ın, yaşadığı şehirden kaçmak için bir deniz seyahatine çıkmasıyla başlar. Karşılaştığı bir fırtına sonucunda kendini gizemli bir ormanda bulur. Hem yerli halkı hem de insanı şaşırtan doğasıyla bu orman, Walter'ın bildiği dünyaya hiç benzememektedir. Dünyanın Ötesindeki Orman, yeni bir diyarın ve imkânsız aşkın serüveni. Hayalinizdeki dünyanın gerçeğe döndüğü ânın ta kendisi.

"Yüzüklerin Efendisi'ni yazarken William Morris'ten fazlasıyla esinlendim."

– J. R. R. Tolkien

"Şüphesiz ki William Morris 19. yüzyılın Tolkien'idir."

– Lin Carter



G. K. Chesterton, W. H. Auden, J. R. R. Tolkien ve C. S. Lewis gibi yazarları etkileyen, fantastik edebiyatın kurucularından İskoçyalı yazar George MacDonald başka dünyaların şarkısını ilk duyanlardandı. Dönemin anlayışına aykırı gelen düşüncelerinden dolayı din adamlığı görevini bırakmak zorunda kalan George MacDonald peri masallarının dünyasını o âna kadar kimsenin anlatmadığı biçimde yazdı. "Ben çocuklar için yazmıyorum, beş, elli ya da yetmiş yaşında olsalar bile çocuksu kalanlar için yazıyorum," diyen MacDonald, yakın arkadaşı olan Lewis Carroll'ın da akıl hocalarındandı.

Fantastes, Yunancada "yolu olmayan" ve "tırmanış" anlamına gelen Anodos isimli kahramanımızın periler diyarında yaşadığı rüyaya benzer maceralarını anlatır. Anodos bu dünyada ağaç perileriyle, kendi gölgesiyle, şanlı şövalyelerle karşılaşacak, peri kraliçesinin sarayını ziyaret edecek, aklının alamayacağı hikâyeler dinleyecektir. Fantastes büyülü bir dünyanın hüzünlü, şaşırtıcı hikâyesi. Tam ulaşacağınızı düşündüğünüzde yine elinizden kaçırdığınız bir ufuk çizgisi.

"Karakterlerimin bazılarını doğrudan George MacDonald'a borçluyum."

-J. R. R. Tolkien

"George MacDonald'ı ustam olarak gördüğüm gerçeğini asla saklamadım, hatta ondan alıntı yapmadığım tek bir kitabım yoktur herhalde."

-C. S. Lewis

"On dokuzuncu yüzyılın en önemli yazarlarından."

dean



James Branch Cabell, komik fantastiğin ve kaçış edebiyatının önemli isimlerinden olsa da Jurgen: Bir Adalet Komedisi, içerdiği çift anlamlı cümleler ve genel olarak tüm otoriter kurumlara karşı alaycı duruşu nedeniyle müstehcenlik suçlamasıyla mahkeme önünde yargılandı ve kitapların dağıtımı durdurulduğunda düşünce özgürlüğünün en muzip simgelerinden oldu. Açılışından iki yıl sonra davayı kazanan Cabell, intikamını, kitabın yeni önsözüne karakteri Jurgen'i mahkemeye çıkardığı bir sahne ekleyerek aldı. Terry Pratchett, Neil Gaiman, Robert A. Heinlein gibi isimleri da etkileyen James Branch Cabell, çağdaşlarından Mark Twain, F. Scott Fitzgerald gibi isimlerin de saygısını kazanmıştı.

Jurgen: Bir Adalet Komedisi, kendini "fena hâlde zeki" diye tanımlayan, orta yaşlarda bir tüccar olan Jurgen'in hikâyesini anlatır. Kahramanımız bir kentaurun peşinden fantastik diyarlara, cennete ve cehenneme yaptığı yolculukta, var olmayan felsefecilerin, sanatçıların, var olmayan yapıtlarından alıntılar yaparak, cazibesini sonuna kadar kullanarak Arthur efsanesinin dünyasından Gölün Hanımı, Kraliçe Guinevere, Lancelot gibi isimlerle, Truvalı Helen'le hatta Şeytan'ın karısıyla bile tanışır. Ancak bu centilmen kahraman her karşılaştığı kişiye, özellikle de kadınlara adil davranmaktan asla vazgeçmez. Jurgen: Bir Adalet Komedisi, cesur, alaycı bir isyan. Kocaman kocaman mevkilerdeki adamlara nanik yapan serseri bir metin.

"Çığır açan felsefe başyapıtlarından biri."
–Aleister Crowley

"Unutulmuş Amerikalı yazardar arasında açık ama en sevdiğim Cabell'dir."
–Neil Gaiman

Bloodslince

Dünyanın Ötesindeki Orman'ı geçen hafta okudum ve çok beğendim. Şunu net olarak söylemekte fayda var ki Tolkien bu eserden fazlasıyla beslenmiş. Okuyunca daha iyi anlıyorsunuz. İthaki yine güzel bir iş çıkarmış.

Serinin birinci kitabı aslında Fantastes. Ben de birincisi Dünyanın Ötesindeki Orman sanıp başladım. Dedim seri öncesi neden bir önsöz yok. Meğersem ilk kitap Fantastes ve önsöz orada mevcut. :) Aslında yazıyor 1 2 3 diye ben görmemişim.

Kesinlikle okuyun, tavsiye ederim.
"Gotham'ın beyaz şövalyesini aldım ve bizim seviyemize indirdim. 
Çok zor olmadı.
Bildiğin gibi delilik yerçekimi gibidir.
Sadece hafifçe itmek gerekir."
[shadow=red,left]Joker[/shadow]

darbove

Kapaklar cidden harikalar bi albenisi var. Taktik de güzel seri halinde basılınca koleksiyon değeri katıyor. Tek başına yüzüne bile bakmayacağınız kitabı almış buluveriyorsunuz kendinizi. İthakinin her şeye saldırıp bırakmasını üzülerek karşılıyorum. Arkadaş yayınevi, akılçelen ve kurukafada olduğu gibi bu kitap basan firmaların çizgi romana para gözüyle basıp heveslerinin patlaması en çok biz okuyucuları üzüyor.
The Bird of Hermes is my name, eating my wings to make me tame.