Yetmişlere geldiğimizde biz de mi azar azar elimizden çıkarmaya başlayacağız çizgiromanlarımızı? Çok da birşey kalmadı 

Değerli pizagor. Siz duymadıysanız ben söyleyeyim. Bodrum, Marmaris başta olmak üzere bütün Ege sosyetesi , " hayat dediğin süreç 70 yaşından sonra başlar ". Diye buyuruyorlar . Sağlık sorunları olmasa insan yaşlandığının  farkında bile olmuyor. Benim , 70 yaşıma 4 yaş kaldı. Değil çizgi romanları elden çıkarmak ; kızıma vasiyet ettim ,  " ben ölünce  birer adet Tex , Zagor , Karaoğlan ve Ken parker ciltlerini önce yağmurdan çamurdan bozulmasın diye havalı poşete güzelce sarıp kefenimin içine, tam göğsümün üzerine sıkıca bağlıyorsun , eğer bu vasiyetimi yerine getirmezsen öte tarafta benden çekeceğin var . " diye sıkıca tembihledim. Forum da benim yaşlarımda Kıbrıs'ta yaşayan Caretta dostumuz var. Benim gibi, veya ben onun gibi Tex tutkunuyuz. Eminim ki Caretta dostumuzda hiçbir zaman çizgi romanlarını elden çıkarmayı düşünmez. Yani ben, " düşünmez " diye düşünüyorum. Bence sizde hiçbir vakit böyle olumsuz düşüncelere kapılmayın. Şunun şurasında 100 yaşımıza ne kaldı...

Ben artık ölümü daha sık düşünür oldum. Arkadaşların ölmeye başlayınca ve daha sık cenazelere katılınca insan hayatı sorguluyor. Çok fazla kitap olunca kolileri koymaktansa bazılarını elden çıkarmak daha iyi.

Hımmmm, forum üyesi değerli bir dostumuz  gidici galiba...

Hepimiz gidiciyiz Bayram Bey. Bir varmışız bir yokmuşuz. Yaşam bir rüya.

Her canli bir gun òlumu tadacaktir. Bu kadar karamsar olmayin Batuhan bey. Allah size  , Bayram beye ve tum cr severlere uzun ömūr versin.
Bu arada Ilkerin bastigi Dampyr ler 64. cilde yani orjinal 212. Sayiyi ulasti. Her ay 8 cilt basiyor. Bayagi alicisi da var.

Alıntı yapılan: YzbVolkan - 11 Mart, 2025, 13:21:21Her canli bir gun òlumu tadacaktir. Bu kadar karamsar olmayin Batuhan bey. Allah size  , Bayram beye ve tum cr severlere uzun ömūr versin.
Bu arada Ilkerin bastigi Dampyr ler 64. cilde yani orjinal 212. Sayiyi ulasti. Her ay 8 cilt basiyor. Bayagi alicisi da var.

Nasıl yani Dampyr basılıyor mu Nathan Never'da basılıyor mu peki?

Dampyr nerede satışı ben internette hiçbiryerde göremedim...

Alıntı yapılan: Zeljko - 11 Mart, 2025, 14:01:18Nasıl yani Dampyr basılıyor mu Nathan Never'da basılıyor mu peki?

Alıntı yapılan: DAMPYR - 11 Mart, 2025, 19:24:37Dampyr nerede satışı ben internette hiçbiryerde göremedim...

Muhtemelen Merdiven altı korsan A.Ş kapalı devre olarak el altından satıyordur. Bana göre işler değil. Koleksiyonerliğin, bir ömür emek verilerek yapılan bu kadar işin değersizleştirilmesine topyekün karşıyım.

Telifsiz basiyor. Kadikoyde sahaflarda satiliyor. Dampyr bitince Nathan a basliyabilir.

Günaydın değerli Lucky luke. Korsan yayınlara sizinle aynı nazarlarla baktığımı ifade ederken , ama şu, ama bu nedenlerin ardına sığınmadan birkaç açıklamada bulunmak istiyorum. Korsan yayına karşıyız . Tamam bunda hem fikirsiz. Şimdi olayı biraz daha derinlemesine irdeleyelim . Yasal yayıncı demek , yasal kazıkçı anlamına geliyorsa biz Okuyucular , yasal kazıkçılardan kendimizi Nasıl koruyacağız . Telif ücretini bahane ederek 45- 50 sayfalık Erciş bücüş yayınlara , yok şömizliyli, yok sert kapaklıydı, yok numaralıydı ( numaracıydı dese kendini tarif ettiği için anlayabilirim...? ) diyerek kimine 500, kimine 1500 tl fiyat koyan kapkaççı yayıncılara ne diyeceğiz. "  Nasıl olsa üç dört yüz koleksiyoner var, bunlara istediğim fiyatı giydiririm " kurnazlığıyla , biz koleksiyonerleri , köprü altı çingene  yankesicileri gibi habire söğüşleyen " telifli " tokatçılara ne demeliyiz . ( belki de yayıncıyla anlaşarak ) bazı sayıların az basılıp piyasadan anında kaybolup, bir süre sonra bire on fiyatla arz-ı endam etmesi de korsancılık anlamına gelmiyormu?..  Evet değerli dostlar. Başta kendim olmak üzere , " korsan yayınlara karşıyım " diyen herkesi , bu konuda fakirlerini açıkça beyan etmeye davet ediyorum . Sorum net : Korsan yayıncı kimdir. Telif ücreti vermek yayıncıyı  korsan yayıncı olmaktan kurtarırmı.

Alıntı yapılan: Ustura Kemal - 08 Mart, 2025, 15:41:00Değerli Pizagor. Elbette eminim Karaoğlan serisinin korsan yayın olmadığına. Geçen yıl aldığım 5 cildin korsan olduğunu forumdaki iletilerden öğrenince seriyi tamamlamaktan vaz geçmiştim. Sonra kardeşimin de yardımıyla Eskişehir de ikamet eden 72 yaşındaki bir Karaoğlan tutkunudan bütün seriyi satın aldım ( 1964_ 1968 muhtar yavaşça serisi ). Sabah akşam koleksiyonumun en nadide eserleri olarak gözlerimin önünden ayırmıyorum onları. Selâm ve sevgilerimle.

Sevgili Bayram bey ben çocukken rahmetli babam geceleri o siyah beyaz Karaoglanları bana okurdu. Henüz ilkokula baslamamistim.Buyuk bir heyecanla resimlere bakar babamı dinlerdim.
Suat Yalaz babamın askerlik arkadasiymis. O zaman askerlik 24 aymış. Geceleri Suat Yalaz ustad Karaoglan cizermiş.
Bir gün Muhtar Yavaşca serisini elinizden çıkarmak isterseniz beni unutmayın. Ben de manevi değeri çoktur. Sevgilerimle.

Merhaba değerli Rossi. Ne güzel sözcüklerle ifade etmişsiniz Karaoğlan hayranlığınızı. Babanız , size hangi yıllarda okudu Karaoğlan'ın büyülü karelerini. Suat Yalaz'ın , babanızın askerlik arkadaşı olması da sizin için ne değerli bir kültürel miras. Zannediyorum Suat Yalaz , askerliğini asteğmen olarak yapmıştır. Eğer öyle ise büyük usta yirmili yaşlarının sonunda veya otuzlu yaşlarının başlarında askerlik yapmıştır. Askerlik benim dönemimde 20 ay idi. Üç tane yıl gördüm asker ocağında. 1979- 80- ve 1981 yılı. Askere giderken elbise dolabına istiflediğim çizgi romanlarım 20 ay sonra geldiğimde yok olup gitmişlerdi. Kim aldı, kim yürüttü hala meçhul. Değerli Rossi , daha evvelki Karaoğlan iletilerimde de belirttiğim gibi, Karaoğlan'ın çizgi roman evrenindeki yeri benim için parayla ölçülemeyecek değerdedir. 1963 yılında,  dört yaşında küçücük bir çocuğun meraklı bakışlarıyla akşam gazetesi günlük tefrikalarında tanıştığım Karaoğlan külliyatına tam 65 yaşındayken sahip olabildim. Yıllarca aradım. Sınırlı internet bilgimle ve yeğenlerimin, kardeşimin araştırmalarıyla  buldum , okkalı bir fiyatla elde ettim. Benim , Karaoğlan'ı elden çıkarmam diye birşey söz konusu olamaz. Uzun yıllardır katlandığım sağlık sorunlarımın düzeleceğini bilsem bile para karşılığı elden çıkarmam. Elbetteki mezara getirecek halim yok. Yaş olmuş 66. Ancak birgün gelirde benim gibi Karaoğlan tutkunu bir dost'a rast gelirsem ona da satmam , hediye ederim. Tabii o gün bugün değildir. Sevgilerimle.

Alıntı yapılan: Ustura Kemal - Dün, 11:09:04Günaydın değerli Lucky luke. Korsan yayınlara sizinle aynı nazarlarla baktığımı ifade ederken , ama şu, ama bu nedenlerin ardına sığınmadan birkaç açıklamada bulunmak istiyorum. Korsan yayına karşıyız . Tamam bunda hem fikirsiz. Şimdi olayı biraz daha derinlemesine irdeleyelim . Yasal yayıncı demek , yasal kazıkçı anlamına geliyorsa biz Okuyucular , yasal kazıkçılardan kendimizi Nasıl koruyacağız . Telif ücretini bahane ederek 45- 50 sayfalık Erciş bücüş yayınlara , yok şömizliyli, yok sert kapaklıydı, yok numaralıydı ( numaracıydı dese kendini tarif ettiği için anlayabilirim...? ) diyerek kimine 500, kimine 1500 tl fiyat koyan kapkaççı yayıncılara ne diyeceğiz. "  Nasıl olsa üç dört yüz koleksiyoner var, bunlara istediğim fiyatı giydiririm " kurnazlığıyla , biz koleksiyonerleri , köprü altı çingene  yankesicileri gibi habire söğüşleyen " telifli " tokatçılara ne demeliyiz . ( belki de yayıncıyla anlaşarak ) bazı sayıların az basılıp piyasadan anında kaybolup, bir süre sonra bire on fiyatla arz-ı endam etmesi de korsancılık anlamına gelmiyormu?..  Evet değerli dostlar. Başta kendim olmak üzere , " korsan yayınlara karşıyım " diyen herkesi , bu konuda fakirlerini açıkça beyan etmeye davet ediyorum . Sorum net : Korsan yayıncı kimdir. Telif ücreti vermek yayıncıyı  korsan yayıncı olmaktan kurtarırmı.

Sayın Ustura Kemal, dediklerinize kısmen katılıyorum ancak pandemi öncesi koşullar ile şimdiki şartlar açısından hem okuyucu, hem de yayıncı tarafında ciddi farklar var. Bunu da göz önünde bulundurmalıyız bence.

Pandemi, ekonomik kriz vs öncesinde bu derece fiyat makasları açılmamıştı, adetlerde sınırlama bu boyutta değildi. Ne olduysa ondan sonra oldu zaten. Tüm sektörler gibi yayıncılık sektörü de - diğerlerine nazaran daha fazla - allak bullak oldu. Bu şartlarda yasal yayıncıların çokta üstlerine gidilmemesi kanaatindeyim. Çünkü bu koşulların oluşmasında onların bir suçu yok. Sonrasında bir şekilde hayatta kalma maksadıyla karaborsa, stokçuluk gibi görünen ama T.C kanununa göre suç teşkil etmeyen - bu konuda yasal boşluklar var- bir şekilde kendilerine göre önlem aldılar.

Dilerim bu olumsuz şartlar bir an evvel ortadan kalkar da tekrar eski günlere bir şekilde geri dönebiliriz diye umut ediyorum.

Yalnız burada korsan baskı ile elde edilen gelirin, şuan ki bizim eleştirdiğimiz yasal yayıncıdan kat kat fazla para kazandığı gözden kaçırılmasın lütfen. Yasal yayıncı en azından seçenek sunabiliyor. İster normal edisyonu normal fiyat ile ister imzalı, numaralı, varyant kapak, sert kapak...vs olarak pahalı fiyat seçeneğiyle tercihi alıcıya bırakmış. Burada okuyucu kendi cebine bakıp karar verecek, ister onu alır, ister bunu. İsterse gider internetten yayını orjinalini alır, dili varsa oradan okur.

Şimdi burada durup bin bir emekle hazırlanan, T.C yasalarına aykırı bir durum teşkil etmeden yayınlayıp önümüze getiren yayıncıları da bu konuda çok da eleştiresim gelmiyor. Bazı durumlarda benim dahi elim cebime gitmiyor açık söyleyeyim. Bende zaman zaman kızıyorum ama sonradan önceki söylediklerim aklıma geliyor ve öfkemi yutmak zorunda kalıyorum.

Bir zamanlar forumlarda ve başka yerlerde yeni yayınlanan eserler için kurtarılmışlara eklendi diye bir tabir kullanılırdı. Ben çok gülerdim o ifadeye. Neyi kurtarıyoruz, vatanımı kurtarıyoruz,  kötü yola düşmekten mi kurtarıyoruz gibisinden biraz komik gelirdi bana ama son yaşananlardan sonra ve şu anki koşullarda son derece doğru, yerinde bir tespitmiş. Bende her çıkan yayın için bu tabiri kullanıp, üstüne teşekkür etmemiz gerektiğini düşünüyorum artık. Zira bunları,  bu şartları, bu zamanları bile mumla arayacağımız dönemler gelebilir.

Korsan yayıncılık zannedilen den çok daha büyük tehlike. Domino taşı etkisi yapıp tüm yayınları, tüm yayıncıları etkisi altına alabilecek büyük bir girdaba neden olabilir. Okuyucu, alıcı olarak en büyük zararı biz görürüz. Şimdiden ben uyarımı yapayım. Şapkaları önüne koyup düşünmek gerek.