HOZ Comics

[hanac]

Neredeyse forum olarak suçlu ilan edileceğiz. 

Halbuki bu forumdaki insanlar, çr alıcısı olarak en aktif olan insanlardır.

Çizgiromana ne kadar para harcıyorsunuz anketimize isteyen bakabilir.

http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,1984.0.html

Şimdi bu insanlar 1-2 eleştiri getirince, yapmayın yayınevleri ne zor şartlar altında yapıyor bu işleri deniyor.

Eeee, biz ne şartlar altında alıyoruz bu çizgiromanları, para kolay mı kazanılıyor.

Hatta çoğu zaman kazıklandığımızı bile bile alıyoruz, destek adı altında.

Eskiden aylık 100 TL harcarken, şimdi 300 TL ye çıktım ben.

Karşılığı ne, aman yayınevini üzmeyelim.

Ben satın alıyorum, yayınevi üzülüyor 

[rumar80]

   Mayıs ayında ne yapacaksın 300TL'yı. Bir sürü yeni yayın da var. Üzmeye devam mı?

[hanac]

   Mayıs ayında ne yapacaksın 300TL'yı. Bir sürü yeni yayın da var. Üzmeye devam mı?

Üzmeye devam. 

Baksana 1001 Roman, Marmara Çizgi, LAL, Prestij Kitap, Gerekli Şeyler coştular gene.

Buradan onlara selam gönderiyorum.

[Tarkan Kurt]

Al benden de o kadar, ben de bu ay yayınevlerini çok üzeceğim  Herhalde 300 civarı da ben harcayacağım.

[rumar80]

   Keşke ben de o kadar harcayabilsem.....
  Bir de aldığım comicsler olunca 300 devede kulak oluyor ki. Bu aralar kendimi kasmak zorundayım da...

[Tarkan Kurt]

   Keşke ben de o kadar harcayabilsem.....
  Bir de aldığım comicsler olunca 300 devede kulak oluyor ki. Bu aralar kendimi kasmak zorundayım da...

300 asgari tahminim bir de İzmir Kitap Fuarında Oğlak yayıncılıktan almayı düşündüğüm eksik Tekslerim varki onları da eklersem 500 ü bulur.

[hennessy]

Gerçekten yayınevi kadar okuyucununda işi zor bir ayda kitaba harcamadığım kadar parayı çizgi romana harcar oldum daha şunun şurası dört beş aydır kitap alıyorum ve ilk başlarken 50 tl ile başlamıştım şimdi ayda 100-150 tl arası bütçe ayırıyorum hepimiz bir yerleren kısıyoruzki hayallerimizi yaşayalım. İşten eve gelip onca stresten uzaklaşıp koltuğuma yaslanıp kahvemi alıp bethowen 5 senfoniyi cd ye takıp martine dalmak mister no nun uçağında olmak diabolik ile kasalara dalmak Kaptan Swing in atı ile kurtlara yardım etmek hakketten beni bu alemden alıp götürüyor bir sat bazen 5 saat bazen 10 sayfa. Yayın evlerininde dertleştiğim insanlardan bazen sıkıntıları oluyor onlarıda göz ardı etmemek lazım dağıtım firmaları ile anladığım kadarı ile. Ama elimizden geldiğince okuyacağız elimden geldiğince şartlarım içinde gene bir mister alıp koltuğuma yaslanıp hayalllere dalacam hemde floyd un comfortably numb şarkısı ile biraz havayı dağıtayım dedim Bence İyiki yayın evleri var hangisi olursa olsun iyiki sizler varsınız hala hayal ediyorsunuz ve okuyorsunuz iyiki çizerler var bizleri şaşırtmöaya devam ediyorlar iyi gözlerim görüyor maceradan maceraya gidiyorum iyi akşamlar...........

[hacibabs]

Merhaba,2003 yılında dükkanımı büyük bir hevesle açtım.Amacım çizgi roman sahafı olarak çalışmaktı.Bunu 2008 yılına kadar sürdürdüm ve o yıldan sonra dükkanın ivmesi eski kitapta aşağıya döndü ve bugün baktığımda her 100.-tllik eski satışına karşı 250.-tllik yeni satıyorum.Başladığımda durum tamamen tersi idi.Koleksiyonerlikten gelen nadir profesyonellerden biriyim diğerleri için karpuzla çizgi romanın pek farkı yok ikiside mal.Açıkçası başladığımda bu tabloyla karşılaşacağımı bilseydim muhtemelen bu işe girmezdim.Bırakmıyorum çünkü benim senaryomda yeni yayın sektörü çökecek.Yeni yayında henüz hepsi değilsede büyük kısmı kelepire bir hayli kitap vermeye başladılar.Dağıtımla ilgili sorun çözülemedi ve çözülecek gibide görünmüyor aralarında birleşmek mümkün görünmüyor.Aslında birisi çıkıp sadece çizgi roman dağıtımı işine soyunsa bir minübüs alıp Türkiye'yi gezse başarılı olacağından eminim.Dükkanlar aralarında anlaşma yapamıyor çünkü herkez kendini en büyük gürüp piyasa koşullarını kendi düzenlemeye çalışıyor.Pasajda çok ciddi fiyat savaşları devam ediyorki bütün bunlar zaten sıkıntıda olan sektörün çöküşünü hızlandırıyor.Okuyucuyada seyretmek kalıyor.Ama okuyucu dükkanlar var oldukça her zaman alacakları bir materyal bulacaklardır eski veya yeni.
Sağlıcakla kalın.Tayfun Alemdağ

[aa]

Fiyat savaşı yapanlar sonuçlarına katlanmak zorunda. Ben bir okuyucu olarak tabii ki en ucuz satan esnafı tercih etmek zorundayım. Çünkü herkesin malumu olduğu üzere son zamanlarda artan yayın sayısı bütçemizi zorluyor. Ayrıca yayınları alrken de yayınevi/baskı kalitesi/fiyat/sürekllik vb. gibi birçok unsuru değerlendiriyorum. İyi okumalar....

[essegesse]

Merhaba,2003 yılında dükkanımı büyük bir hevesle açtım.Amacım çizgi roman sahafı olarak çalışmaktı.Bunu 2008 yılına kadar sürdürdüm ve o yıldan sonra dükkanın ivmesi eski kitapta aşağıya döndü ve bugün baktığımda her 100.-tllik eski satışına karşı 250.-tllik yeni satıyorum.Başladığımda durum tamamen tersi idi.Koleksiyonerlikten gelen nadir profesyonellerden biriyim diğerleri için karpuzla çizgi romanın pek farkı yok ikiside mal.Açıkçası başladığımda bu tabloyla karşılaşacağımı bilseydim muhtemelen bu işe girmezdim.Bırakmıyorum çünkü benim senaryomda yeni yayın sektörü çökecek.Yeni yayında henüz hepsi değilsede büyük kısmı kelepire bir hayli kitap vermeye başladılar.Dağıtımla ilgili sorun çözülemedi ve çözülecek gibide görünmüyor aralarında birleşmek mümkün görünmüyor.Aslında birisi çıkıp sadece çizgi roman dağıtımı işine soyunsa bir minübüs alıp Türkiye'yi gezse başarılı olacağından eminim.Dükkanlar aralarında anlaşma yapamıyor çünkü herkez kendini en büyük gürüp piyasa koşullarını kendi düzenlemeye çalışıyor.Pasajda çok ciddi fiyat savaşları devam ediyorki bütün bunlar zaten sıkıntıda olan sektörün çöküşünü hızlandırıyor.Okuyucuyada seyretmek kalıyor.Ama okuyucu dükkanlar var oldukça her zaman alacakları bir materyal bulacaklardır eski veya yeni.
Sağlıcakla kalın.Tayfun Alemdağ

Aman abi,böyle senaryolar yazma.Ayrıca eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı demişler.

Yeni çıkmazsa,eskiler de bir süre sonra tıkanacaktır.Bu piyasayı ayakta tutan yeni kitaplardır.

Saygılarımla.

[ümitkr]

"...bugün baktığımda her 100.-tllik eski satışına karşı 250.-tllik yeni satıyorum.Başladığımda durum tamamen tersi idi.Koleksiyonerlikten gelen nadir profesyonellerden biriyim diğerleri için karpuzla çizgi romanın pek farkı yok ikiside mal..."

Sahaflığı layıkıyla yapıp yapmadığınızı bilemedim şimdi! Sizden önceki sahaflar bu işi öyle iyi yapmışlar ki dükkan açacak kadar "mal" alabilmişsiniz. Kaldı ki dün sattığınız eski yayınların çoğu bir zamanlar "yeni" idi ve onları yayınlayan yayınevleri görevleri bitince kapandılar. Bugün yayınevleri de aynı süreci tamamlıyor. "Eski" satıp yüksek fiyatla köşe dönme merakı mıdır bu, eskiler tekrar basılınca "malların" elinizde kalmasına mı üzülüyorsunuz anlayamadım...!

İşi iyi bilen olarak görüşünüz bu ise:

Sanırım karpuzculara bu piyasanın daha çok ihtiyacı var!

[Büyülü Rüzgar]

Fiyat savaşı yapanlar sonuçlarına katlanmak zorunda. Ben bir okuyucu olarak tabii ki en ucuz satan esnafı tercih etmek zorundayım. Çünkü herkesin malumu olduğu üzere son zamanlarda artan yayın sayısı bütçemizi zorluyor. Ayrıca yayınları alrken de yayınevi/baskı kalitesi/fiyat/sürekllik vb. gibi birçok unsuru değerlendiriyorum. İyi okumalar....

Dostum sizler okuyucu olarak tabiki kesenize uygun davranmak durumundasınız. Yukarda arkadaşların dediklerine de katılıyorum. Gerçekten hem fiyat kırmayı marifet sayıyorlar hem de başkaları ile alışveriş yapanları kapmak için inanılmaz fıyatlar teklif ediyorlar. Can sıkıcı oluyor ama yapacak birşey yok.
En iyisi yola devam demek. Bizlerin şikayet etmeye hakkı yoktur.
Fuarlara katılmak, dergilere reklam vermek gibi okuyucu sayısını da arttıracak faaliyetlerde bulunmaya devam etmeli ama en önemlisi bunu yaparken amatör ruhu da kaybetmeden çalışılmalı diye düşünüyorum.
Çünkü bu işin en güzel yanı bana göre; para kazanmaktan ziyade çizgiroman okurunun ortak buluşma noktası haline gelebilmek ve hoş sohbet ortamıdır.

[hennessy]

Fuarlara katılmak, dergilere reklam vermek gibi okuyucu sayısını da arttıracak faaliyetlerde bulunmaya devam etmeli ama en önemlisi bunu yaparken amatör ruhu da kaybetmeden çalışılmalı diye düşünüyorum. Çünkü bu işin en güzel yanı bana göre; para kazanmaktan ziyade çizgiroman okurunun ortak buluşma noktası haline gelebilmek ve hoş sohbet ortamıdır.

Sevgili İlyas a canı gönülden katılıyorum tabiki sizlerin ilk önceliğiniz geçiminizi sağlamak para kazanmak ama dediği gibi ben İlyas ın oraya gittiğim zaman bir saate zor çıkıyorsam sadece demekki kitap almaya gitmiyorum oraya böyle iki üç yerim var 18 senedir aynı berbere gidiyorsam demekki orası sadece berberim değil benim muhabbet ettiğim gerektimi müzik dinlediğim yerdir.

[Lami Tiryaki]

Okuyucuyada seyretmek kalıyor.Ama okuyucu dükkanlar var oldukça her zaman alacakları bir materyal bulacaklardır eski veya yeni.
Sağlıcakla kalın.Tayfun Alemdağ

Herkes yayıncı, yayın, ticaret vs pek çok laf ediyor. Sevgili Tayfun'da piyasanın resmini çekmiş. Katılmadığım pek çok cümle olmasına rağmen doğru bazı tepsitleri de var. Ancak en çok katılmadığım ve üretici tayfasının okuyucuya asıl bakış açısını resmeden yukarıdaki cümleye katılmıyorum. Katılmamakla kalmayıp bu fikrin son derece yanlış olduğunu belirtiyorum. Okuyucunun sahiplendiği misyon, sadece olaylara bakmak değildir. Böylesi bir düşünce çizgi roman okuyucusunun emek ve fedakarlığını görmezden gelmek demektir.  Okuyucu olayı seyretmiyor, YÖN VERİYOR. Piyasanın en istikrarlı yayınevi Lalkitap'a yön veren okuyucu değil midir? Fabrikasyon misali çizgi roman yayınlayan bu yayınevi Karaoğlan ve Nathan Never'ı keyfinden mi bırakmıştır? Okuyucu tercih etmemiştir de ondan bırakmıştır. Pek çoğumuzun-ben dahil-yayınlanması için can attığımız Nathan, maalesef müşteri istemediği için yayından kalkmıştır. Okuyucuların yaptığı etkili bir kampanyayla Oğlak unuttuğu Dampyr'den bir cilt yayınlamıştır. 1001 Roman piyasaya kulak verip Julia'yı ve bir dizi fumettiyi yayına sokmuştur. Niye adı sanı bilinmedik fumetti, frankofon, comics değil de bilinen ya da beklenti içinde olunan fumettilerden başlamıştır? Sadece olayı seyreden okuyucu için olsaydı, kriterler bu kadar net olur muydu?

Tartışmanın sonucu piyasanın batacağı ya da şuraya gideceği buraya gideceği şeklinde değildir. Yayıncı, dağıtıcı ve satıcıların okuyucuyla ne kadar işbirliği yapabilecekleriyle alakalıdır.  Müşterisiyle buluşamayan yayıncı-satıcı batar elbet. Ancak onların yapamadığını başka biri yapar, müşterisiyle buluşur bayrağı taşımaya devam eder. Sonuç aynı kapıya çıkıyor gibi görünüyorsa da, gidiş yolu benim anlattığım biçimdedir.

Diye düşünüyorum... 

Selamlar
Lami

[s.b]

Pekçok iş kolunda insan yaptığı işi sevmeden yapabilir. Neticede o bir iştir ve para kazandırmaktadır, öyleyse devam edilmelidir.
Çizgiroman yayıncılığı farklı bir iş kolu. Çizgiroman yayıncılığında her şeyden önce yayınevi sahibi çr okuyucusudur. Yani sevdiği bir işle meşkuldür. En azından benim gibi sabahtan akşama kadar ne alacağını bilmeyen bir sürü cins müşterilerle uğraşmıyorlar. Sevdiği işi yapan bir insanın da o işi hakkıyla yapması gerekmektedir. Mademki seviyor o halde normalin fevkinde gayret göstermeli ve üretken olmalıdır. Çünkü amaçları fazla para kazanmak değil sevdikleri işi yapmaktır. Ama bu demek değildir ki Ağustos Böceği gibi yat aşağı ondan sonra salla ..............! Benim anlayabildiğim kadarıyla sorun bu; yani okuyucusuna daha doğrusu müşterisine kulak vererek yayın yapılamaması.