Polisiye Öyküleri

Başlatan hennessy, 28 Mart, 2011, 22:07:07

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

hennessy

Alıntı yapılan: pizagor - 20 Nisan, 2011, 15:33:18
Altın Madalyon İtkisi sadece çizgiromanlar üzerine olmuyor! Bu başlığı gördükten sonra hemen kitabı edindim ve okumaya başladım. Sonunu bilir halde yeniden okunur mu emin değilim ama ilk defasında kesinlikle elden düşmeyecek, buna eminim. Kitabın farklı bir çekiciliği var, yazın anlamında sadeliği sebebiyle yer yer sürükleyiciliğini yitirir gibi olsa da öyle bir esrar var ki satırlar nasıl sonuçlanacağının merakıyla akıp gidiyor... Ayrıca öyle bir hikaye ki kimsenin okurken çözümüne ulaşabildiğini sanmıyorum. Belki de bu yüzden yüzyılın en iyi polisiyesi olarak gösterilmektedir...

Bu kitabı yanlış hatırlamıyorsam 3 kere okudum sanırım elimdeki çizgi romanlar bitince tekrar okuyacapım :) Sadeliğinin sebebi ise Gaston'un gazeteci olması ve iyi bir köşe yazarı olmasıdır. Bu hikayenin sonunu okumadan cevap verecek babayit agatha bile olamaz diye düşünüyorum :)
Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

emre ozdamarlar

Bu film gayet guzeldir de benim en cok aklimda kalan 2 tane acayip dangalak kötu adam vardi :) onlar cok hosuma gitmisti.

hennessy

Sevgili Hasan kitabı hediye ettik ses çıkmıyor okumadınmı hala?
Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

hennessy

DÜn arşivime bakarken tanıtmaya unuttuğum bu güzel eseri Holmes severlere tavsiye ediyorum

Sherlock Holmes Ve Ölülerin Bilgeliği-Rodolfo Martínez



Ünlü Londralı dedektif, garip bir kimlik aldatmacası vakasının ardından, şeytani tarikatlar, efsanevi Altın Şafak ve Mısırlı masonlar arasında müthiş bir büyü kitabının peşinde süregiden zalimce entrikaların ortasına düşer. Bu emanet, cehennemin kapılarını açabilecek kudrette, El Azif, Çölün Ruhları Kitabı, Ölü İsimler Kitabı veya Necronomicon gibi çok değişik isimlerle bilinen bir kitaptır. Rodolfo Martinez, en büyük iki edebi efsaneyi yanyana koyuyor: Baker Sokağı'nın dedektifi ve İlahi Yalnız. Sonuç, o ünlü peri fotoğrafını çeken ve Arthur Conan Doyle'a tapan birine ait olabilecek hararetli bir anlatı. "Size en ciddi tavsiyem, gerçekten son zamanlarda İspanya'da yayımlanan en değerli kitaplardan biri olan bu kitabı okumanızdır." Julian Diez – Gigames Rodolfo Martinez, Holmes'ü bize hep görmek istediğimiz gibi sunuyor; kibirli, zeki ve fantastik gizemlerin en büyüklerinden biriyle karşı karşıya..." Rafael Marin, yazar (Lagrimas de Luz) Doktor Watson'un, orijinal kitaplardaki şaşırtıcı sadakatini yeniden yaratmayı başaran ve İnsanı yakalayan, gerilimli bir hikaye. Okumaya başlandığında elden bırakılması imkansız."

"HOLMES'Ü KİM YAZDI!"

R
odolfo Martínez'in Sherlock Holmes ve Ölülerin Bilgeliği  adlı romanı beni edebiyatta çokça karşılaşılan bir durumu tekrar düşünmeye zorladı. Genelde edebiyat dünyasında bir yazar tarafından yaratılan bir karakter eğer çok sevilmişse yazarın ölümünden sonra karakterin maceralarının başka yazarlar tarafından devam ettirilmesi gibi bir durum söz konusudur. Mesela Conan'ın maceralarını bunca yıl sonra bile hâlâ kaleme alan yazarlar vardır, aynı durum özellikle de birçok dedektif karakteri için söz konusu. Aslında bu sadece edebiyat dünyası için de geçerli değildir. Sinemada da yaratılan karakterlerin devam maceralarının çekilmesi oldukça yaygın bir durumdur. Mesela Indiana Jones veya James Bond bunun en güzel örnekleri arasındadır. Bu durum yaratılan karakterlere bir çeşit ölümsüzlük sağlar. İnsanlar okumaya devam ettikçe söz konusu hayali karakterin maceraları da devam edecek, birçok başka yazar tarafından hikâyeleri kaleme alınacaktır. Böylece o hayali karakterin de, kendisini yaratan yazar bir yana, diğer yazarlara ölümsüzlük sağlaması gibi bir durum söz konusu olacaktır. İşte Rodolfo Martínez de sözü geçen bu yazarlardan biri.

Dünyanın en ünlü hayali karakterlerinden biri olan Sherlock Holmes'ün esas yaratıcısının Arthur Conan Doyle olduğunu hemen herkes bilir; ya da en azından Holmes hayranları bilir. Ama Rodolfo Martínez Sherlock Holmes ve Ölülerin Bilgeliği'nde bu durumu değiştirerek Holmes öykülerinin esas yazarının Doktor Watson olduğunu öne sürüyor. Hatta daha da ileri giderek Holmes ve Arthur Conan Doyle'u karşı karşıya getirerek kafaları iyice karıştırıyor. "Ölülerin Bilgeliği"ni okurken aslında Holmes ve Doyle'un arasının iyi olmadığını, Doyle'un Holmes'e karşı garip bir kıskançlık duyduğunu öğreniyoruz. Dedektifin zekâsı, yeteneği, kendine güveni ve ünü Watson'a göre neredeyse Doyle'u kindar biri haline getiriyor.

Rodolfo Martínez bu yeni Holmes maceralarında üç öyküye yer vermiş ve bu öykülerin hepsinin Doktor Watson tarafından yazıldığını öne sürmüş. İlk öykü, İngiltere'de, özellikle de edebiyat ve sanat çevrelerinin üyeleri arasında bulunduğu Altın Şafak tarikatı ve bu tarikatın himayesinde olan bir kitapla ilgili. Martínez kitabında bu vakanın belki de Holmes'ün çözemediği nadir maceralardan biri olduğu üzerinde duruyor. Elbette Holmes vakayı çözüyor, ama bulgular o kadar gerçeküstü ki, vakanın sonunda suçlu yakalanamıyor. Aslında "Ölülerin Bilgeliği" ve "Ormanın Ötesindeki Topraklardan" adlı öyküler daha önceki Holmes maceralarının aksine doğaüstü konularla ilgili.

Martínez "Ölülerin Bilgeliği"nde Holmes'ün kayıp olduğu üç yıl boyunca Sigurd Sigerson kimliğine bürünerek tüm dünyayı gezdiğini belirtir. Sigerson adlı bu karakter tamamen uydurmadır, ancak Holmes bir gün gazetede Sigurd Sigerson adlı kuzeyli bir kâşifin Boşimanların âdetleri üzerine bir konferans vereceğini görerek Sigerson'un peşine düşmeye karar verir. Çünkü birisi belki de onun dikkatini çekmek veya onu tuzağa düşürmek için kendi yarattığı ve aslında olmayan bir karakterin kimliğine bürünmüştür. Diğer öykü "Ormanın Ötesindeki Topraklardan"da ise Holmes bu kez bir türlü yok edilemeyen Kont Dracula ile yüzleşecektir. Bu yüzleşmede ise Doktor Van Helsing ona yardımcı olur. Diğer öykü "Düzenbaz Katil Macerası" ise bu iki öyküye nazaran oldukça gerçekçi. Genç bir kızın ölümü üzerine kızın nişanlısının katili bulması için Holmes'e başvurması söz konusu.
Martínez kitabın başına ve sonuna eklediği yazılarla tüm bu öykülerin aslında Doktor Watson tarafından yazıldığını ve tesadüf eseri kendi eline geçtiğini öne sürerek okuru şaşırtıyor. Aslında elbette Sherlock Holmes ve Doktor Watson Arthur Conan Doyle tarafından yaratılan karakterler, ama bu karakterler okurlar tarafından o kadar çok sevildi ve beğenildi ki yazardan bağımsız olarak varlıklarını sürdürmeye başladılar. Belki de ilerde tıpkı Martínez gibi birçok yazar Holmes ve Doktor Watson'un maceralarını kaleme almaya devam edecek. Bu durumda da, Martínez'in kitabında vurguladığı gibi, Arthur Conan Doyle'un Holmes'ü neden kıskandığı anlaşılacaktır sanırım. Elbette Conan Doyle da Holmes gibi yaşamaya devam etmek isterdi.

Esin Coşkun
Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

rumar80

   Biraz evvel facebook'da sevgili Serdar'ın sayfasını gezerken Tay yayınlarının yayınladığı James Bond serisine ait kitapların kapaklarını görünce hatırladım. Tay yayınları ben lisedeyken Ian Fleming'in orjinal James Bond kitaplarını, efsanevi dedektif Mike ammer'ı ve o dönemde çok tuttuğum ve Fransa'da 2007'de hala yayınlandığını bildiğim Gerard De Villiers'in S.A.S. serilerini yayınlamıştı.
  Hepsini büyük bir zevkle alıp okumuştum. Hele Bond kitaplarının filmlerinden farklı olmaları bana ayrı bir tat vermişti. Örneğin Yalnız gözlerin için sadece bir öyküdür. Yine Living Daylights (Günışığında suikast) filminin başındaki çello çalan suikastçi de sadece bir öyküdür. Sonra Hollywood onun üstünden işi uzatmıştır.
  Favorim SAS ise farklı bir tipti. Avusturyalı soylu olan Malko Linge yaşadığı (Liezen idi sanırsam) şatonun onarım paraları için CIA adına çaışmakta idi. Dünyanın her yerine giderdi. İstanbul'a gittikten sonra da Elko Krizantem adında bir Türk ile arkadaş olmuştu. Krizantem şatoda ona yardım ederdi. Bond'a göre daha sert ve acımasız biri idi.
  Bu serileri hatırlayan dostlar var mı?

hanac

SAS ların neredeyse hepsini okumuştum.

Bazı maceraları gerçekten çok iyi idi.

Serinin kapakları da çok iyi idi.  :)


Gambit

ben hatirliyorum

o zamanlar cillop SIFIR kondusyon da almistim bond lari ama sonra bir sekilde yakildi, atildi...kayboldu

Ilginc bir tesadufdur bu arada daha dun 9 tane james bond kitabi aldim gittigidiyor dan

gelince okurmuyum, vaktim olur mu bilmiyorum ama arsivime yeniden kattigim icin cok mutluyum bunlari

kapaklar Aslan Sukur dur bu arada ve her zaman ki gibi sahanedir cogu

rumar80

   Gerçekten çok güzeller kapaklar. Roger Moore karakter olarak alınmış. Facebook'a bakın.
   SAS'ı ve Bond'u daha derin konuşmak isterim. SAS'ın iki serisini de okumuş ve hastası olmuştum.

DAMPYR

Bu kitaplar roman mı yoksa çizgi roman mı ? Birde zamanında kaç sayı çıkmış ? Bilgi verir misiniz ?

rumar80

   Hepsi roman.
   Detayları araştırıp yazmaya çalışırım.

Gandalf

14 kitapdan oluşan bu altın serinin kapaklarını aşağıya ekledim.
Gerçekten güzel dönemlerdi , hatırladıkça duygu halim değişiyor doğrusu.


DAMPYR

Alıntı yapılan: Gandalf - 24 Ekim, 2011, 18:47:32
14 kitapdan oluşan bu altın serinin kapaklarını aşağıya ekledim.
Gerçekten güzel dönemlerdi , hatırladıkça duygu halim değişiyor doğrusu.


Süpersin Gandalf bu kitapları şimdi hatırladım.ince kitaplardan oluşuyordu.bizim burada bi sahafçıda görmüştüm..... :)

rumar80

   Bir güzellik yapıp SAS'ları da tarasan ne  süper olur.

Gandalf

Alıntı yapılan: rumar80 - 24 Ekim, 2011, 19:05:08
   Bir güzellik yapıp SAS'ları da tarasan ne  süper olur.

peki dostum , elimden geleni yapayım. ;)

DAMPYR

Alıntı yapılan: rumar80 - 24 Ekim, 2011, 19:05:08
   Bir güzellik yapıp SAS'ları da tarasan ne  süper olur.

cahillliğimi bağışlayın SAS'lar ne ola ki?...... ;D