Fantastik Edebiyat

Başlatan ümitkr, 15 Temmuz, 2011, 12:01:50

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

hanac

Ayrıca olaya şu açıdan da bakmak lazım;

Pizagor ormanda hiç bir şeyi (Cat-Woman hariç) beğenmemesi ile de bilinir   :)  8)  ;D

pizagor

Alıntı yapılan: hanac - 07 Aralık, 2015, 14:50:41
Ayrıca olaya şu açıdan da bakmak lazım;

Pizagor ormanda hiç bir şeyi (Cat-Woman hariç) beğenmemesi ile de bilinir   :)  8)  ;D

BLACK CAT!
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!


emre ozdamarlar

Dun devam ettim kitaba. Tarbean'da gecen kisimlar hosuma gitti. Orada Kvothe'nin basindan gecenler ister istemez Oliver Twist'i hatirlatti.
Lanre'nin orijin hikayesi de guzeldi.

kalidor

Kitap zaten Kvothe'nin çocukluğu ile devam ediyor. En fazla 4-5 sene geçiyor. Asıl mevzuyu 3. kitapta okuyacağız inşallah  :)
Crom! Ölüleri Say...

emre ozdamarlar

Ilk cilt bitti. Bekledigimden cok farkli bir hikayeydi. Bugune dek okudugum fantastik seriler, Yuzuklerin Efendisi, Ejderha Mizragi, Drizzt ve Yerdeniz'den ibaretti ve bu hikayelerde genelde buyuk ölcekte Epik olaylar yasaniyordu. (Yerdeniz bu konuda farkli, az ama öz olayin gectigi bir seri, felsefi yani cok guclu)

Kralkatili ise epik bir hikaye degil, ilk cilt itibari ile. Cok az sayida karakter var ve hikaye fazla dallanip budaklanmiyor, yasanan olaylar 2-3 dk.da özetlenebilecek bir seviyede neredeyse.

Ama bir sekilde kendini okutuyor, yazarin sade ve akici bir dili var. Insani kendi dunyasina cekiyor, hafiften Stephen King'i hatirlatti, onun da hikayeleri, cumleleri basit gibi durur ama sayfalar farkinda olmadan akar gider.

Neyse 2. cilde basliyorum simdi. Onu da okuyayim yine paylasirim fikirlerimi.

emre ozdamarlar

Ikinci cilt bitiyor, son 40 sayfa kaldi ve kitabi artik tamamen sevdigimi soyleyebilirim. Fae ve Ademre de gecen kisimlar cok hosuma gitti. Bu kitabi okumaktan ve Kvothe'yle tanismaktan fazlasiyla memnun kaldim. 3. kitabi yana yanan bekleyenler kervanina ben de katiliyorum.

kalidor

Levent Cantek'in 10 yıl önce yayınlanan 4 sayılık "Tam Macera" çizgiroman dergisinden ve Deli Gücük albümlerinden beri hayranlıkla takip ettiğim bir yazar olan Murat Başekim geçen yıl da "İskit" adlı romanıyla "GİO" yılın romanı ödülünü kazanmıştı. Korku-fantazi türünde verdiği Deli Gücük, Cinhan ve Hayalet Öyküleri,  Hayalet Öyküleri'nden birkaç öyküsünü okuyup çok sevdiğimiz ve oradan devşirilen Demir Abi'nin korku-gerilim ve biraz da mizah yüklü "Demir Dövme Öyküleri", Epik tarihi kurgusuyla "İskit" ve fantastik-tarihi kurgu romanı "Karanlık Çağ" ile birçok türde  eserler veren Başekim İletişim Yayınları'ndan çıkan ve hatta bugünlerde 2. baskısını yapan "Dünyalılar" adlı bilimkurgu öykü derlemesindeki "Salyangoz" adlı öyküsüyle bilimkurgu türünde de eserler veren oldukça üretken bir yazar.

Murat Başekim'in Anadolu korku folklorüne hakim olduğu eserlerinden açıkça anlaşılabiliyor.  Önce bir kısmı Deli Gücük albümlerinde daha sonra ise "DG" adlı Deli Gücük öykü kitabında yer alan Deli Gücük öyküleri ile tekinsiz ve ıssız Anadolu bozkırlarını ve taşrasını mesken edinen bir Anadolu korku öyküsünün nasıl yazılacağını gösteriyor. Özellikle yazar, "Kaynana" adlı bir nevi Deli Gücük orijin öyküsüyle Türkçede yazılmış en iyi cin öykülerinden birine imza atmış. Bu öyküyü yazarken hangi eserleri okuyup ilham aldığını bilmek isterdim. Bu arada  Başekim'in öykülerinde, romanlarında saydığı çeşitli iblis ve ifrit isimleri ve göndermeler ile sadece Anadolu değil, genel olarak korku edebiyatına aşina olduğunu anlıyoruz. Zaten googleda yazar ile ilgili ufak bir araştırma yaparsanız yazarın bu konuda malumat sahibi biri olduğunu görüyorsunuz.


Burada kendimce bahsedeceğim ise Olasılık Yayınları'ndan çıkmış olan son romanı "Karanlık Çağ". Öncelikle kitabın kapağı çizgiromanseverleri çekecek nitelikte. Bana Dark Horse'un son dönem yayınladığı Truman-Villarebua ikilisinin imzası olan yeni adaptasyon Kral Conan öykülerindeki uzun aksakallı Conan tasvirini anımsatmadı değil.

Roman, düşmanın takvimiyle 776 senesinde Avrupa'nın kuzeydoğu dağlarına zar zor tutunabilmiş halen Orta Asya geleneklerine ve dinlerine bağlı günden güne eriyen "Avar" kavminin 50 kış geçirmiş komutanı ve romanın kahramanı alper "Çungar"ın uyanışıyla başlıyor. İlk bölümlerde ve romanın genelinde kahramanın kendisi ve etrafındaki karakterler aracılığıyla oldukça sık tekrarlanan (ve ne yazık ki bazen sıkan) Alper Çungar'ın gençliğine olan özlemini, Constantinopolis'te Bizans'ın emrinde paralı askerlik yaparken sahip olduğu gençlik, coşku, cesaret, şehvet anılarına ve ömrü tükendikçe güçten düştükçe aklını yitirecek derecede hiddetlenip kendisine ve çevresine zarar veren iç hesaplaşmalarına tanık oluyoruz. Yazarın bu minvalde gençlik, ihtiyarlık ; yaşam ve ölüm üzerine kurduğu cümleler, tasvirler gerçekten de yer yer oldukça düşündürücü ve derinlikli ifadeler.

Yazarın kendisi kitabın arka kapağında "spoiler" vermeye yanaşmamış. O sebeple ben de fazla uzatmadan devam edecek olursam; roman, kahramanın bu iç hesaplaşmaları sırasında Güney Avrupa'dan bir Emevi askeri kafilesinin, başlarındaki Asaf adlı Arap prensin Avar Han'ını, Şarlman'a karşı gizli bir görev için çeşitli hediyelerle ikna edip Çungar'ın komutasında 100 Avar askerini alıp, batıya Öropa'nın tam kalbine götürmesiyle devam ediyor. Asaf'a karşı haklı/haksız büyük kin besleyen Çungar'ın amacı Arapların neyin peşinde olduklarına dair gizemi çözüp yanında daha ömürlerinin baharında olan 100 Avar gencini ve bunu tam olarak itiraf edemese de kendisini sağ salim obalarına geri götürmek. Karanlık Çağ, Öropa'nın balta girmemiş ormanlarında onları takip eden esrarengiz sarı ışık, Şarlman'ın sağ kolu büyülü kılıcı Durendal ile erdemli ve efsanevi şövalye Roland, ölüm kitabı, ceset kent, veba, yedi aziz, şeytanın kızı ve çeşit çeşit ifritin geçtiği tarihi-kurgudan, epik fantaziye uzanan sürükleyici bir roman.

Romanın asıl teması ise dünyanın gramerine yönelik. Eğer "ölüm kitabında saklı olan A'dan önceki 29, Z'den sonraki 10 ve M ile N arası 9 harf bilinirse ve bunlardan oluşan kelimeler seslendirilirse Doğu'nun ve Batı'nın grameri nasıl değişirdi" sorusuna cevap olarak gençlik ve ihtiyarlık, yaşam ve ölüm, Doğu ile Batı, yedi günah ve yedi erdem üzerine etkileyici ve farklı bir eser.

Yedi Aziz ve ölüm kitabı tasvirleri de Türk korku edebiyatı üstüne bence ders nitelikte cümleler barındırıyor.

Murat Başekim'in daha çok yazması dileğiyle...



https://twitter.com/muratbasekim
Crom! Ölüleri Say...

gamlıbaykuş

Karanlık Çağ kitabını alıp almama konusunda kararsızdım. Daha doğrusu ha bugün ha yarın derken epey erteledik. Kalidor     un bu tanıtımından sonra hemen sepete eklemeye karar verdim. Bașekim ' in tarzını seviyorum, Hikayelerini büyük bir beğeni ile okumuştum. Bir ara yine bir gözden geçirsem iyi olacak...
Hayat ne kadar güzel, hoş,
Haydi durma sevgiline koş...

gamlıbaykuş

Sevgili Kalidor, Cinhan bir öykü mü yoksa yayınlanmış bir kitap mı? Kitap sitelerinde göremedim de...
Hayat ne kadar güzel, hoş,
Haydi durma sevgiline koş...

kalidor

Cinhan, Tam Macera çizgiroman dergisinde yayınlanmış bir nevi okültist/exorcist Kara Oğlan çizgiroman serisiydi. Murat Başekim, senaryosunu yazıyordu yanlış hatırlamıyorsam.
Crom! Ölüleri Say...

dean

  Yarım kalan serilerden biri oldu maalesef. En son beşinci kitap Ölüm Maskeleri 2014 yılında çıkmıştı. Devamı gelmedi. Normalde en son 15. kitap çıktı. Ama biz beşinci kitapta kaldık.

pizagor

Ne güzel oluyor böyle lezzetli yazılara dalmak. Kalemine kuvvet sevgili Kalidor. Tek sıkıntı yine bir yerlerden Conan'a çıkan yollar :)
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!


kalidor

Alıntı yapılan: pizagor - 26 Aralık, 2016, 16:59:58
Ne güzel oluyor böyle lezzetli yazılara dalmak. Kalemine kuvvet sevgili Kalidor. Tek sıkıntı yine bir yerlerden Conan'a çıkan yollar :)

Teşekkürler pizagor :) Forumun alemde resmi olmayan adının Barbar Conan'ın Altın Madalyonu olduğunu unutmayalım  8)
Crom! Ölüleri Say...

dean

  Terry Brooks'un ünlü Shannara kitapları MTV'de ki dizinin başlamasıyle tekrar gündeme geldi. Diziden bağımsız düşündüğümüzde de yayınlanmaya başladığı döneme türü içerisinde damga vurmuştu. Türkiyede serinin bir kısmı  İthaki yayınları tarafından basıldı ama bütün kitaplar çıkmadı. Dediğim gibi dizinin başlamasıyla Shannara'nın Elftaşları ve Shannara'ın Dilekşarkısı yeni baskılarına kavuştu. Eskiden basılan kitapların listesi ise şöyle;

- Shannara'nın Kılıcı
- Shannara'nın Elftaşları
- Shannara'nın Dilekşarkısı
- Shannara'nın İlk Kralı

- Shannara'nın Çocukları
- Shannara'nın Druid'i
- Shannara'nın Elfkraliçesi
- Shannara'nın Tılsımı

  Shannara'nın kılıcının ülkemizde üç kitap halinde basıldığını belirtmek lazım. 2. ve 3. kitaplar tekrar basılsa da henüz Shannara'nın Kılıcı yeniden basılmadı. En son sorduğumda basılacağını söylemişlerdi ama aradan bir yıl geçti. Bu sefer yeni baskıları ile seri tamamlanır mı ? Bilmiyorum. Tamamlanmasını çok isterim. Yine de biraz zor görünüyor. İlk kitabın tanıtım yazısı aşağıda.



Bilim ve insanlığın çağının sonu geldi; artık dünyaya hükmetme sırası yeni ırklar ve büyüde. Ancak büyü bile, büyük bir tehlikenin doğmasına engel olabilmiş değil. İblisler serbest ve dünyanın sonu gelmek üzere. Sadece, Shannara soyunun son varisi Wil Ohmsford, Prenses Amberle'yi dünyayı kurtarmayı amaçladığı tehlikeli görevde koruyabilecek güce sahip. İblislerin lideri ise buna izin vermemek için tüm gücünü kullanmaya kararlı.

"Bir fantastik edebiyat klasiği."
-Frank Herbert-

"Brooks'un eserleri, hayatımın büyük bir parçası."
-Patrick Rothfuss-

"Eğer Tolkien fantastik edebiyatın büyükbabasıysa, Brooks da en sevilen amcasıdır."
-Peter V. Brett-

"Eşsiz bir yazar. Eğer Terry Brooks okumadıysanız, fantastik edebiyat okumamışsınız demektir."
-Christopher Paolini-

"Fantastik edebiyatı önemli bir tür haline getiren öncülerden."
-Brent Weeks-

(Tanıtım Bülteninden)

memospinoz

Benim bildiğim İthaki bunu asla yenilenmiş düzgün bir edisyonla tamamlamaz, tükenmişleri de yeniden basmaz. Umarım yanılırım, ama hiçbir zaman okurdan yana olmadılar. Bir kere baskısı biten bir yayın para kazandırmayacaksa asla yeniden basılmaz. O yüzden "Bilimkurgu Klasikleri" dizisini çıktıkça almak lazım. Hatta fazla fazla almak lazım ki biterse arayan arkadaşlara hediye edilebilsin. Başta Hobbit çizgi romanı olmak üzere Tehlikeli Diyardan Öyküler, Roverandom ve Sigurd ile Gudrun Efsanesi tükenmiş durumda ama yeni baskıları yapılmıyor. Tolkien bile satmıyor mu ki memlekette? Eğer gerçekten de satmıyorsa fantastik edebiyat anlayışı ölmüş, sadece o an popüler olana -çöp bile olsa- hücum ediliyor demektir.

Yeni yıldan dileğim yayınevlerinin özellikle büyüklerinin okurlara biraz daha saygı göstermesi, bitirmeyeceği serilere başlamaması ve bastığı yayın tükenmişse insanları stokçulara, fırsatçılara muhtaç etmeden yeniden basması, basmayacaksa bile lütfedip cevap vermesidir.