Ana Menü

Toplu Okumalar

Başlatan V, 29 Aralık, 2014, 21:06:44

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 5 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

pizagor

Alıntı yapılan: alan ford - 07 Ocak, 2015, 19:58:47
Pizagor inanmayacak şimdi ama ben de verdim siparişi.

Cidden şaşırdım :)

Serçe okumaları da yavaş yavaş bitiyor olmalı. Öyle kuru kuru bir okuma olmasın, beğendiniz mi, beğenmediniz mi, yorumlarınızı alalım...
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!


pizagor

Soru: Şehir ve Şehir'e ne zaman başlıyoruz, 24 Ocak olur mu?

Ben şu anda diğerlerine göre sıkıcı ama aydınlatıcı bir kitaba başladım; Nazif Ekzen'den



Bana biraz zaman tanıyın, ağır gidiyor :)
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!


tommikser

Neredeyse bir hafta geçmesine karşın yazmaya vaktim olmadı. Bunun için kusura bakmayın. Genel olarak kitaba baktığımda ortalamanın oldukça üzerinde olduğunu söyleyebilirim. Yalnız bu kadar ödüllü bir kitabın bana göre açmazları var.

Bir okuyucu olarak kitap okurken beni en çok zorlayan genel olarak ilk 50 sayfa oluyor. Eğer kalın bir kitap ise bu 100 sayfaya da çıkabiliyor. Bu kitapta ilk 50 sayfa ölçütüm beni geçekten haklı çıkardı.
Yazarın ilk 50 sayfalık giriş kısmı gerçekten iyi kafa bulandırıcı cinstendi. Karakterleri tanıtmak neden bu kadar zorlaştırılır hiç anlamam. Tamam, daha sonradan kafa bulanıklığı geçiyor ama ilk 50 sayfa anlamak için bu kadar kasmak hiç hoşuma gitmiyor. Birde zamansal sıçramalar da yaşadıkça insan okurken daha da gıcık oluyor. Ben bu ilk 50 sayfa bazen çok bunaldığımı hissettim. Sabırlı olmayan okuyucunun bırakması işten bile değil.

Sonra kurgusal anlamda sıkıntılar olduğunu düşünüyorum. Tamam, bir fizik kitabı değil veya bir bilim makalesi değil ama akılsızca yerler olduğunu düşünüyorum.

Spoiler

Bu adamlar ve kadınlar gezegene gittiler değil mi? Bu kadar teknolojileri var yok ışık hızına yakın yolculuk ediyorlar. Tamam, burasını anladık. Gittikleri yeri de tanımıyorlar yani bir keşif gezisi burası da tamam. Sen o gezegene kadar gidip de geminden neden gezegende yaşayanları izlemiyorsun. Yani eee oraya inelim o zaman onları tanıyalım. Ya Alien'daki gibi yaratıklar varsa ne yapacaksın? Gittiğin gemide gezegeni izleyecek donanım mı yok? Yani ben bunu çok saçma buldum. Sanki 18. Yüzyılda Afrika'ya keşfe gitmişler.

Sonra keşfe gidenler kimler. Papaz bilim adamları. Parayı onlar verecekmiş de onlar gitmeliymiş. Arkadaş o gezegende aklı başında olan adam yok sanırım. Yani keşif gezisine bir ekip hayal et desen bu kadar saçma ekip bir araya getirilebilirdi.

Yazarın hayal gücü ne kadar iyide olsa kurguyu boğmuş ve konunun ekseninden çıkarmış. Evet, keyifle okuyor ve heyecanla sonunu merak ediyorsunuz. Ben bunu şuna benzetiyorum; üçkâğıtçı oyununa. Siz oyunun heyecanıyla hep bir şey olacak diye bekliyorsunuz. Oyun bittikten sonra kaybettiğinizi anlıyorsunuz. Ben bu kitap da bunu hissettim. Okurken çok iyi geliyor, zaman geçip işin heyecanı soğuduktan sonra kurguda oturmayan şeyler sizi rahatsız ediyor. Ben bu şekilde hissettim.

Kanaatime gelecek olursak; konu olarak çok iyi gelişme ve sonuç olarak daha iyisini hak ediyordu. Gene de okumanızı isterim. Okuyanlardan da yorumlarını heyecanla bekliyorum.

pizagor

SPOILER

Bu kitap anladığımız, en azından benim anladığım şekliyle bilimkurgudan farklı bir kitap. Aslında yüzyıllar öncesinin Cizvit seferlerinden çok da farklı bir yapısı yok. Bilmediğin topraklar, bilmediğin insanlar, bilmediğin kültürler, düşmanlıkla mı yoksa dostlukla mı sonuçlanacağı belli olmayan bir ilk karşılaşma, kuşku, tehlike, tehdit, adrenalin, cesaret. Zaten kitapta da kötü biten hikayelerin karakterlerinden de örnekler veriliyor. Bu kurguda bilmediğin topraklar yerine Rakhat gezegenini, bilmediğin insanlar yerine de Runa'ları ve Janaata'ları koyuyor Mary Doria Russell. Gezegeni taratsa, yüksek teknolojiyle sonuçlara ulaşmalarını sağlasa fiziksel bir karşılaşmanın etkisini sağlayabilir miydi, sanmıyorum.

Bilimkurgusal öğeler de bunlardan ve bir de ışık hızına yaklaşan bir hızla hareket etmelerini sağlayan göktaşı uçuş sistemi ki bu konuda tepki geleceğini düşünerek kaçış yolunu döşemiş yazar: özel sektör elindeki uzay (göktaşı) madenciliği işkolu. Bu işin emekçileri de bir NASA astronotu olarak yetişmiyor kesinlikle, anladığım kadarıyla bizim Somalı madencilerimizden çok da farklı koşullarda değiller. Dolayısıyla sıradan insanların böyle bir sefere çıkmasında herhangi bir mani de kalmıyor. Kaldı ki bu grup seçmece insanların, alanında önemli isimlerin, böyle bir görevde ihtiyaç duyulacak nitelikler barındıran kişilerin oluşturduğu bir grup. Aslında daha da tesadüfi ve itiraz edilecek olanı, çoğunluğunun daha önceden birbirleriyle tanışıklığı olduğu, arada toplanıp akşam yemekleri yedikleri, (karşı cins olarak da) belirli seviyede yakınlaştıkları bir grup.

Ama haklısın, insan Marslı gibi had safhada teknik ve gerçekçi bir bilimkurgu okuduktan sonra bunları sorguluyor. Benim de aklımdan geçti bunlar ama ben başka bir şey okuyordum ve ona odaklandım: daha önce de yazmıştım, toplumu, kutsalı, kültürü, ne doğru ne yanlış, kime göre doğru kime göre yanlışı bir din adamının gözünden sorgulayan bir kitaptı okuduğum.
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!


pizagor

Hanac ve V'den (ve varsa diğer arkadaşlardan da) yorumlarını bekliyoruz. Şehir ve Şehir sırada ama bu yorumlardan sonra...
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!


hanac

SERÇE – 1996

SPOILER

Kitabın tanıtım yazısını okuyunca konuya çarpılmıştım ve bu kitabı almayı aklımın bir köşesine yazmıştım. Kim bilir orada ne kadar kalırdı bilmiyorum ama bu Toplu Okumalar (Reading with balls  ;D ) vesile oldu ve kitabın siparişini verdim.

Fikir çok iyi, Cizvit rahipler yine bilinmeyen topraklara giderler ama bu sefer bu topraklar başka bir gezegendedir.

Kitabın ilk 60-70 sayfası biraz zor okunuyor ama sonra iyi açılıyor. Başka bir gezegenden mesajın alınması ile; yolculuğa hızlı bir şekilde karar verilmesi, yolculuk, gezegene iniş, su gibi akıyor.

Ama kitap boyunca çok büyük bir karamsarlık hakim, bu sefere giden 8 kişiden sadece 1 kişi dönmüş. Diğerlerine ne olmuş, orada neler yaşanmış bunu merak ediyorsunuz son sayfaya kadar.

Çok çarpıcı iddialar var ama sağ kalan kişinin ağzından bu bilgiler çok yavaş alınabiliyor. Her seferinde ufak ufak ipuçları veriliyor. Son sayfaya kadar heyecan üst noktada tutuluyor ve çarpıcı bir finalle hikaye bitiyor (mu).

Bitmediğini biliyoruz, ama devam kitabı "Children of God" ne yazık ki Türkiye'de yayınlanmamış. Forumun bundan sonraki tek amacı bu kitabın yayınlanmasını sağlamak olmalıdır.  :)

Sonuç olarak bu bir Bilim-kurgu kitabı; verilen teknik detaylar, yolculuğun nasıl yapıldığına dair bilgiler ve Rakhat gezegenindeki yaşam çok iyi kurgulanmış. İsteyen ufak tefek hatalar tabii ki bulabilir ama beni kesinlikle tatmin etti.

Özellikle başkarakter Rahip Sandoz'un tanrıyı sorgulaması, tanrıya isyanı, tanrıyı kabullenmesi, tanrıyı bulması gibi gel-git'leri mükemmel anlatılmış.


Notum 10/10, herkese tavsiye ediyorum. Okuyun ve arkadaşlarınıza tavsiye edin.

alan ford

Alıntı yapılan: hanac - 15 Ocak, 2015, 12:25:04

Bitmediğini biliyoruz, ama devam kitabı "Children of God" ne yazık ki Türkiye'de yayınlanmamış. Forumun bundan sonraki tek amacı bu kitabın yayınlanmasını sağlamak olmalıdır.  :)


Notum 10/10, herkese tavsiye ediyorum. Okuyun ve arkadaşlarınıza tavsiye edin.

Ben her kitap fuarında metis'in başına ekşirdim. Lakin Bülent Somay metis'ten ayrılalı beri yayın evinin bilim kurgu külliyatı sekteye uğradı. Lakin umudum var. Umpah Pah külliyatını YKY'ye hard cover olarak yayınlatmayı beceren forum bunu da becerir ;) :D
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

pizagor

Alıntı yapılan: alan ford - 15 Ocak, 2015, 13:17:57
Ben her kitap fuarında metis'in başına ekşirdim. Lakin Bülent Somay metis'ten ayrılalı beri yayın evinin bilim kurgu külliyatı sekteye uğradı. Lakin umudum var. Umpah Pah külliyatını YKY'ye hard cover olarak yayınlatmayı beceren forum bunu da becerir ;) :D

Ben beklentimi, isteğimi, temennimi gönderdim bile Metis'e. Kayıp Rıhtım'dan da bu konuda destek istedim. Bekliyorum.
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!


hanac

Alıntı yapılan: pizagor - 15 Ocak, 2015, 13:19:58
Ben beklentimi, isteğimi, temennimi gönderdim bile Metis'e.

Ben de şimdi "Chidren of God" u yayınlayın diye mail attım.  :)

Sana cevap verdiler mi ?

pizagor

İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!


tommikser

Sayın Hanac'ın yazısını üzülerek okudum.Daha derin bir yazı ve felsefi bir analiz beklerken (ki kendisini yakinen tanıdığımdan biliyorum çok yönlü,bilgili ve derin bir kişidir) suya sabuna dokunmayan,analiz unsurlarının olmadığı bir yazı gördüm ve derin bir hayal kırıklığı yaşadım.

Neden bu kadar etkilendi,tanrı sorgulamalarından hangi açıdan etkilendi ve kendisini sarstı.Yazarın edebili dili hakkında nasıl bir görüşü var? Kendisi de sıkan giriş kısmındaki olumsuzluklar nelerdir? Gibi soruların cevaplarının yakınından bile maalesef geçmemiş.

Akira hakkındaki konuşmalarımızdan biliyorum çok derin analizleri vardır ve beni o kadar etkilemiştir ki yönetmenin tüm filmlerini izledim.Bu yazısında da o Hasan abimi görememek etkiledi.Umarım daha derin bir analiz yapar ve beni etkilediği gibi herkesi etkiler...

hanac

Alıntı yapılan: tommikser - 15 Ocak, 2015, 20:33:09
Sayın Hanac'ın yazısını üzülerek okudum.Daha derin bir yazı ve felsefi bir analiz beklerken (ki kendisini yakinen tanıdığımdan biliyorum çok yönlü,bilgili ve derin bir kişidir) suya sabuna dokunmayan,analiz unsurlarının olmadığı bir yazı gördüm ve derin bir hayal kırıklığı yaşadım.

Haklısınız Sn. Mikser, ama bunun tek suçlusu Sn. Pisagor'dur.

Çabuk yaz diye devamlı taciz edince 5 dakika da bunu yazdım.

Ama sonuç olarak bir Ferzan değilim.

hanac

Alıntı yapılan: pizagor - 15 Ocak, 2015, 17:25:37
Henüz yanıt alamadım.

Ben yanıt aldım Sn. 3.14zagor,

Merhaba Hasan Bey,

Serçe'nin devamını biz de basmak istiyoruz, şayet başka bir yayıncıda değilse hakları basacağız.

Teşekkürler,


pizagor

Alıntı yapılan: hanac - 16 Ocak, 2015, 16:06:30
Haklısınız Sn. Mikser, ama bunun tek suçlusu Sn. Pisagor'dur.

Çabuk yaz diye devamlı taciz edince 5 dakika da bunu yazdım.

Ama sonuç olarak bir Ferzan değilim.

Pisagor kim bilmiyorum ama doğru yapmış.

Pizagor da aynı şeyi yapardı. Bilirsiniz salı sallanır, çarşamba yuvarlanır  :)
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!


hanac