Yerli Filmler

Başlatan Hayal Kahvem, 14 Aralık, 2010, 00:23:49

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

HacıGeraltEmmi

Senaryosu biraz zayıf olsa da güçlü oyunculuklar sayesinde seyredilebilir bir film.

V

Ankara polisiyesi Behzat Ç.
romanları ve dizi uyarlamasının ardından sinema filmiyle 28 Ekim'de
seyircisiyle buluşacak...
"İstemem,eksik olsun.."

alan ford

  Bildiğim kadarıyla ikinci kitaptan uyarlama olacak film. Kitaba sadık kalırlarsa kendine Red Kit diyen ve öyle giyinen bir adamımız da olacak. Bundan sonra bişr de Behzat Ç. çizgi romanımız olsa ne güzel olur :)
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

V

Alıntı yapılan: alan ford - 10 Eylül, 2011, 15:29:19
  Bildiğim kadarıyla ikinci kitaptan uyarlama olacak film. Kitaba sadık kalırlarsa kendine Red Kit diyen ve öyle giyinen bir adamımız da olacak. Bundan sonra bişr de Behzat Ç. çizgi romanımız olsa ne güzel olur :)
Evet,kötü adamımız Red Kit.Filmi Serdar Akar 2. Behzat Ç. romanı "Son Hafriyat"tan uyarlamış. ::)
"İstemem,eksik olsun.."

yunusmeyra

kitapları farklıydı..dizis türk televizyonculuk tarihinde eminim ki ayrı bir "tarz"ın başlatıcısı ve şimdiden "kült" adayı oldu..efsane sinemada da sürüyor...
HULK DEĞERLİ BİR KAHRAMANDIR!
HSD YENİ ÜYELERİNİ BEKLİYOR

emre ozdamarlar

Emrah Serbes'in ilk Behzat C kitabi olan "Her Temas Iz Birakir"'i okudum gecenlerde, cok guzel, cok surukleyici bir eser. Öyle bir kaynak olduktan sonra dizinin ya da filmin de basarili olmasi kacinilmaz.

2. kitap olan Son Hafriyat'i da elime gecer gezmez okuyacagim.

Hayal Kahvem




"adımı unuttum
olmayan yerlerde
ne in
ne cin
ne benî adem
.........
..............
adımı unuttum
adı olmayan yerlerde
geçip gidenlere bakarak"

Asaf Hâlet Çelebi



Emrah Serbes'in ilk okuduğum kitabı Erken Kaybedenler'di. Bu kitabı satın aldığımda, Emrah Serbes'in meşhur televizyon dizisi Behzat Ç. nin yazarı olduğunu bilmiyordum. Çok defalar niyetine girdim. Bir defa bile bu diziyi  seyretmedim. Çok sevilen bir dizi olduğunu duyuyordum. Sinema filminin çevrildiğini okumuştum. Televizyon dizisini seyretmedim ya sanırım o sebeple sinema filmini seyretmeyi aklımın ucundan dahi geçirmedim. Bugün bir ara İzmit'teydim. Sinemada Behzat Ç. afişine denk geldim. Film başlamak üzereydi. Ayaklarım kendiliğinden gişeye yöneldi. Bilet aldım. Filmin oynayacağı salona doğru ağır adımlarla yürüdüm. Salona girdim. Kalabalıktı. Koltuğuma oturdum. Filmi seyrettim. Filmde normal hayatta kabul edemeyeceğim, onaylamayacağım ne çok şey vardı.  İyi ama ben bu filmi neden sevdim? Bahzat Ç.'yi oynayan Erdal Beşikçioğlu kendine has tarzı olan bir adamdı belki. Komiser Behzat Ç. olarak rolünün hakkını sahiden iyi vermişti. Tamam ama, işkenceci biriydi Behzat Ç... Kurmaca olduğunu bilsem bile vicdanımın kesinlikle onaylamaması gerekirken, o işkence  yapınca ya da yaptırınca  vicdanım niye onaylıyordu? Hatta kimi yerde Behzat Ç.'nin  bana çok zavallı göründüğünü bile söyleyebilirim. Tuhaf! Kamera  kadın polisin bacaklarında röntgenliyormuşum gibi dolanıyordu. Kadın gene nesne gibi kullanıldığı  için rahatsız olmam gerekirken yüreğim sesizce durumu kabulleniyordu. Acayip! İnsanlar hangi ara parkın görünen yerlerine gömülüyordu? Hiç inandırıcı değil diye düşünmem gerekirken...  Her defasında atıyordum bu düşünceleri beynimin sırlı dosyalarına... Gözüm sadece gördüklerime inanmak istiyordu. Ne oldu bana? Niye normal hayatta rededeceğim herşeyi  bu filmde doğal görmek istedim? Üstelik filmdeki küfürlü, argolu, fena sözleri iyice ezberledim. Film, içimdeki tanımadığım diğer ben'lerden birini daha mı  çıkarmıştı ortaya?  "Ben kimim?" dedim. Bu durumumu kimseye anlatmak istemedim. Filmi sessizce kalbime gömdüm.





emre ozdamarlar

2009 yapımı bir film, forumda da hiç bahsi geçmemiş eger izlemeyen varsa haberi olsun isterim.

bu filmi çıktıgı sene izlemiştim, Engin Günaydın'a hayranlığım sebebiyle, ve izledigim en komik Türk filmleri sıralamasında üst sıralara oynar rahatlıkla.
Gecenlerde yine biraz göz attım, tekrar kahkahalara boguldum. Mutlaka tavsiye ediyorum, pişman olmayacaksınız.


Gambit

bu film komik film sinifina girmez aslinda

yakin zamanda sinemalarda gosterilen "Celal Tan ve ailesinin asiri acikli hikayesi" ya da Selin Cevizli nin yonetmenligini yaptigi ve Cannes film festivalinde bu sene Turkiye yi temsilen gosterilen kisa film Kagittan Cinayetler tarzi kara komedi bir filmdir.

oldukca basarili olup Turkiye de ki insanlarin cogunun yasadigi olaylara benzetilebilir (bir cok kisinin cogu seyi bilip de bilmemezlikden gelip sefil hayatlarini devam ettirmeleri)

Peyami

Alıntı Yapkara komedi bir filmdir

Aslında Gambit'in söylediği gibi filmi kara komedi ya da kara mizah olarak kategorize etmek bence de daha doğru olur. Son dönemin seyredilebilecek Türk filmlerinden. Yetinmenin de yetinmemenin de saadet getirmediği, mutsuzluğun kol gezdiği bir panorama.   

V



Çoğu sinemasever için Nuri Bilge Ceylan(NBC) sağlam yerli malzeme ile Avrupai dramalar çeken

bir yönetmendir.Onun da filmlerindeki sorunlu-rahatsız karakterler benzerlerini

Avrupa ve uzak doğu sinemasında çokça görmeye başladığımız filmlerdeki

karakterler gibi geniş mekanlarda,uzun planlarla sessiz sessiz uzaklara bakarlar da bakarlar.

"NBC'yi başarılı kılan ne sence derseniz?" filmlerinde öyle büyülü sekanslar-planlar vardır ki

ömrünüz boyu unutamazsınız.Bu filmde  muhtarın kızı(Cansu Demirci)nin fırtınalı havada

evlerine sığınan olay yeri tespiti yapan zanlı-polis-savcı vs. kalabalığına elektirikler

kesildiğinde gaz lambası ışığında  yaptığı ve izleyeni transa sokan müthiş çay servisi planı gibi.Bu planı

filmin içerisinden alıp bir kenara koyun ve defalarca izleyin.Müthiş bir görsel dil,son derece estetik bir görüntü ve

oyuncu yönetimi...

    Hele filmde savcıyı canlandıran Taner Birsel'in ders olarak okutulacak oyunculuğuna ne demeli?

    NBC günümüzde geçen ama "Once Upon a Time in .."la başlayan bir ismi neden kullanmış sorusunu

filmi izleyince anlayacaksınız ki Anadolu'nun ücra bir kasabasında anlatılan öykü-karakterler ve mekanlar

tam da "Bir zamanlar.."dalık olmuş..

"İstemem,eksik olsun.."

Gambit

yine sonu acikta gibi biten bir film olsa da, ben oldukca begendim diyebilirim BZA yu

goruntuler oldukca basarili, karakterler cok iyi,
bir tek Yilmaz Erdogan biraz gozume batti, onun disinda gayet iyiydi her sey

emre ozdamarlar

Biraz önce izledim, harika bir filmdi. 2.5 saatlik suresine, yavas gecen sahnelerine ragmen beni baymadi.

Özellikle muhtar ve otopsi yapan hastabakici rolundeki oyuncular resmen dökturmus, o kisacik performanslari defalarca izlenesi sahneler.

kalidor

Türk sinema tarihinin 17 milyon dolarlık bütçesiyle en pahalı filmi  ünvanını elde eden gişe rekortmani Fetih 1453 için henüz başlık açılmamış. Dün akşam bu 160 dakikalık filmi izledim. Bence oldukça iyi. Gereksiz klişe sahneler olsa da Fetih'e dair birçok unsura az veya çok değinilmiş. Bunların bir kısmı belki efsane ama Ulubatlı Hasan, halice çekilen zincir, Rumeli Hisarı'nın yapımı, gemilerin karadan yürütülmesi, grejuva, Hz. Eyyüp'ün kabrinin Akşemseddin tarafından bulunulması vb. sahneler yerli yerinde kullanılmış. Fatih'in dehasından çok kararlılığından bahsedilmiş olsa da Fatih rolündeki aktör bence sırıtmamış. Bunun dışında savaş ve kuşatma sahneleri oldukça güzel. Kılıç ve dövüş kareografilerini de beğendim. Filmin sonunda Fatih'in İstanbul'a girişi daha şaaşalı olabilirdi.

Sonuçta dandik Conan filmi için 70 milyon dolar harcayıp ortaya çıkana bakınca 17 milyon dolarlık Fetih 1453 başyapıt olmuş diyebilirim. Bence izlenilmesi gerek, çizgiroman severlerin bu filmi daha da çok beğeneceklerini düşünüyorum.
Crom! Ölüleri Say...

BAHADIR

Alıntı yapılan: kalidor - 09 Mart, 2012, 08:38:32
Sonuçta dandik Conan filmi için 70 milyon dolar harcayıp ortaya çıkana bakınca 17 milyon dolarlık Fetih 1453 başyapıt olmuş diyebilirim. Bence izlenilmesi gerek, çizgiroman severlerin bu filmi daha da çok beğeneceklerini düşünüyorum.

Doğru söze alkışlamak düşer...
Fetih 1453'ü daha izlemedim ama Conan'dan her türlü daha iyi olcağı kesindi...Conan, başrol oyuncusu ile baştan kaybetmişti...Senaryo da dandik çıkınca başlamadan bitti...