Bilim Kurgu Kitapları

Başlatan V, 18 Şubat, 2010, 23:39:48

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

dean



21. yüzyıl bilimkurgu edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Değiştirilmiş Karbon serisi ve çarpıcı ana karakteri Takeshi Kovacs dizinin ikinci kitabı Düşmüş Melekler'le geri dönüyor!

Değiştirilmiş Karbon'daki olayların üzerinden otuz sene geçti. Ancak eski bir BM elçisi olan Takeshi Kovacs'ın maceraları hız kesmedi. Pek çok kez kariyer ve kılıf değiştirip yeni bir bedenle bu kez daha büyük olayların ortasında buldu kendini: Kanlı bir ayaklanmayı durdurmak üzere uzak bir gezegenin hükümetince tutulan bir askerdi artık.

Ancak mesele taraf tutmaya geldiğinde ona kimin ödeme yaptığına bakmaksızın Kovacs istediği tarafı seçerdi – yani kendininkini. Haliyle sıradışı bir ekip onu kadim bir uzaylı gemisine yapılacak hazine avı için çağırdığında bu teklife hayır diyemezdi. Kalaşnikoflarını hazırlayıp görevini yarıda bırakan Kovacs için bu yeni macera tek başına yapamayacağı kadar büyüktü. Ama o istediğini almak için her şeyi yapmaya hazırdı; ölüleri diriltmeye bile.

Yıldız Gemisi Askerleri ve Bitmeyen Savaş gibi eserlerin izinden giden askeri bilimkurgu/siberpunk türündeki Düşmüş Melekler, son zamanların en dikkat çeken bilimkurgu-aksiyon romanlarından biri.

"Takeshi Kovasc geri döndü. Morgan, Değiştirilmiş Karbon'da yaratılan dünyayı çok daha ileriye taşıyor." –Anthony Ryan

"Bilimkurguyla gerilimi birleştirmedeki ustalığıyla türe hak ettiği yeri kazandırmayı başardı." –Peter F. Hamilton

"Morgan şirketlerin açgözlülüğünü, siyasetin çürümüşlüğünü muazzam bir kurguyla ele alıyor." –The Times

(Tanıtım Bülteninden)

hanac


memospinoz



İlerleme...

Kulağa pek hoş gelen bir kavram.

Hep ileri, daima ileri! İnsanlığın gelişmesi, sınırlarını zorlaması, aşması...

Peki, bedeli?

Üçüncü Dünya Savaşı sonrası: Aşırı mekanikleşmiş bir toplum. Fabrikalar, tüm üretim, her şeyin çalışması için bir avuç insan, bir avuç becerikli mühendis yeterli. Geri kalanlarsa...

Bu toplumun süper-mühendislerinden Paul Proteus, yaşadığı 'Mekanize Amerikan Rüyası'ndan uyanarak varlığını, hayatın anlamını, toplumdaki muazzam ayrışmayı, ilerlemenin nelere mal olduğunu sorguluyor. 'İnsan' dünyayı yeniden kazanmak için isyan hareketine mi katılmalı yoksa görece muazzam refahın bedelini ödemeye razı mı olmalı?

Otomatik Piyano, ataları Biz, Cesur Yeni Dünya ve dört yıl büyüğü 1984 gibi akıl ilerleme-mekanikleşme temalı bir distopya. Ama farklı. Çünkü Vonnegut'ın distopyasındaki makineler, diğer distopyaların yazarlarının muazzam hayal güçlerinden çıkmış makineler değil, kitabın yazıldığı dönemde var olan makineler.

Otomatik Piyano bizleri uzakta değil, çok yakında olan bir şeye karşı, hem de 'İlerleme'ye laf etmenin hiç hoş karşılanmadığı 50'li yıllardan uyarıyor ve teknolojinin muazzam gelişiminin işin içine insana has hırslar girdiğinde nerelere varabileceğini gösteriyor.

Otomatik Piyano, Kurt Vonnegut'ın bildik sivri dilli açık sözlülüğüyle, "Konusunu, konusu güle oynaya Biz'den araklanmış Cesur Yeni Dünya'dan güle oynaya arakladım," dediği ilk göz ağrısı...

Sayfa Sayısı: 376
Etiket Fiyatı: 27 TL

memospinoz

Metis Yayınları'nın 1997 yılında yayımlayıp bir daha hiç ilgilenmediği kitap nihayet tekrar yayımlandı. Nadir kitap gibi sitelerde 350 TL'ye satılıyordu. Teşekkürler April Yayıncılık 21 yıl sonra tekrar baskıya bizi kavuşturduğun için. Darısı Anubis Kapıları'na ve Metis Bilimkurgu serisinden tekrar yayımlanmayan diğer kitaplara.

memospinoz

Geliyor! Isaac Asimov'un Galaktik İmparatorluk Üçlemesi'nin ilk kitabı "Stars Like Dust" yakında M. İhsan Tatari çevirisiyle İthaki Yayınları'nda!


alan ford

 Vonnegut'un en bilim kurgu kitabıdır ve şahanedir. Meraklıları kaçırmasın
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

deniz240

Merhaba;

Jules Verne kitaplari bir cok yayinevi tarafindan yayinlandi. Sizce hangi yayinevinin kitaplarini toplamaliyim? Cocuklara yonelik kisaltilmis versiyonlar degil de biz yetiskinlere yonelik olan versiyonlari toplamak niyetindeyim. 
Tavsiyeleriniz nelerdir?

Cok tesekkurler; guzel bir hafta sonu olsun...
Ali

alan ford

 Şu ana Alfa tam metin olarak basıyor külliyatı. Daha önce de İthaki basmıştı. Hepsini inceleme şansım olmadı ama ithaki bir ara çok uygun fiyatlıydı. Bu ikisinden birini tercih ederdim tüm külliyat için. Öncesinde ise İnkılap-Aka nın bastığı edisyon şahanedir ama tüm külliyatı bastılar mı, bulanabiliyor mu bilmiyorum.
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

deniz240

Ithaki'yi toplamaya karar verdim sadece aşağıdaki 4 kitap piyasada yok gibi, ellerinde olup satmak isteyen arkadaşlar özelden mesaj atabilirler mi lütfen?

* Doktor Ox'un Deneyi
* İnatçı Keraban - 2
* Kaptan Grant'ın Çocukları - 1
* Kürkler Ülkesi -1


deniz240

İthaki seriyi güncellemeyi düşünüyormuş, şu an fikir aşamasındaymış. Zamanı belli değilmiş. Sanmıyorum ama elinde tam takım olup satmayı düşünen varsa bana mesaj atabilir.

köstebek

Jules Verne meselesinde İthaki topuna hiç girmeyin birazcık daha bekleyin

memospinoz

Alıntı yapılan: deniz240 - 17 Temmuz, 2018, 10:20:29
Ithaki'yi toplamaya karar verdim sadece aşağıdaki 4 kitap piyasada yok gibi, ellerinde olup satmak isteyen arkadaşlar özelden mesaj atabilirler mi lütfen?

* Doktor Ox'un Deneyi
* İnatçı Keraban - 2
* Kaptan Grant'ın Çocukları - 1
* Kürkler Ülkesi -1

Aşağıdaki alternatifleri var:

* Doktor Ox'un Deneyi --->İş Bankası
* İnatçı Keraban - 2 ---> Alfa
* Kaptan Grant'ın Çocukları - 1 ---> Alfa
* Kürkler Ülkesi -1

Alıntı yapılan: köstebek - 23 Temmuz, 2018, 22:03:42
Jules Verne meselesinde İthaki topuna hiç girmeyin birazcık daha bekleyin

Alfa hepsini yayımlayacak gibi ama ne zamana biter bilemem.

dean



Locus En İyi Roman Ödülü

Hugo En İyi Roman Ödülü Adayı

Yaşlı Adamın Savaşı ve Kırmızı Üniformalılar kitaplarının ödüllü yazarı John Scalzi'den soluk soluğa, yepyeni bir uzay macerası!

Akım keşfedilene kadar ışık hızından daha hızlı yolculuk etmek, fizik kurallarına göre mümkün değildi. Akım'dan sonra ise insanlık onu kullanarak birbirlerine milyonlarca ışık yılı uzaklıktaki farklı yıldız sistemlerine yerleşmeye başladı ve artık bin yıllık olan imparatorlukları Bağlılık'ı kurdu. İmparatorluğun ayakta kalabilmesi için de bağlantıyı sağlayan Akım nehirleri şarttı; bu sayede hem birbirlerine ihtiyaç duyuyor hem sistemlerarası savaş engelleniyor hem de imparatorun tek güç sahibi olarak kalması sağlanıyordu.

Akım nehirlerinin sebebi tam olarak anlaşılamamış yok olma süreci başladığında ise İmparatorluk ve bütün sistemleri risk altına girdi. Bu durumu fark eden bir Akım fizikçisi, bir uzay gemisi kaptanı ve Bağlılık İmparatoriçesi, çöküşünün eşiğinde olan imparatorluğu, daha da önemlisi soyutlanacak olan sistemlerdeki insanları kurtarmak için ellerinden geleni yapacaklardı.

"Taht Oyunları ve Dune hayranları bu müstehcen, acımasız ve zeka dolu romana bayılacaklar."
-Booklist

"Scalzi, kendi tarzı olan güldürürken düşündüren bilimkurgu aksiyonunu yazmakta karşı konulamayacak kadar iyi olmaya devam ediyor."
-Kirkus Reviews

"İnanılmaz eğlenceli bir roman. Bitti diye çok üzüldüm."
-Roxane Gay

"İmparatorluğun Çöküşü muazzam bir bilimkurgu macerası."
-Will Wheaton

"John Scalzi çağımızın en çok eğlendiren bilimkurgu yazarı."
-Joe Hill

dean



Dirilen Öfke ile birlikte Takeshi Kovacs'ın macerası nihayete eriyor!

Takeshi Kovacs eve döndü. İki kez.

Quellist devrimin kazanımları kaybolmuştu. İlk Aileler, şirketler ve yakuza, Harlan Dünyası'nı iliklerine kadar sömürmenin yolunu arıyordu. Kovacs ise katledilen rüyalarının intikamını almak için geri dönmüştü. Söylentilere göre, Quellcrist Falconer da öyle...

İkinci bir isyanın söylentileri, makinelerin ele geçirdiği New Hokkaido'nun teknolojik gerilemesi ve Quell'in ölümden dönüşüne ve özgür bir dünyaya duyulan hasret karşısında bir siyasi entrika fırtınası kopmak üzereydi. Fakat isyanla karşılaşan İlk Aileler harekete geçecek ve isyanın kökünü kazımak üzere Kovacs adlı genç ve vahşi Kordiplomat'ı depodan çıkaracaklardı... kendini isyanın göbeğinde bulan daha yaşlı, yorgun ve suçlu ikinci bir Takeshi Kovasc'la beraber.

Kesin olan bir şey vardı, Takeshi Kovacs adında biri ölecekti. Sonsuza dek.

Mrtekin

They drew first blood...