Ana Menü

Toplu Okumalar

Başlatan V, 29 Aralık, 2014, 21:06:44

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

pizagor

Tek kelimeyle muazzam! Yazıldığı dönemi düşünerek Howard'ın bu kadar iyi olabileceğine hiç ihtimal vermemiştim. Henüz başlardayım, Fil Kulesi ve Kutudaki Tanrı bitti. Yakaladığım her boşlukta kitaba koşuyorum!
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!


yunusmeyra

Alıntı yapılan: alan ford - 15 Şubat, 2015, 10:41:29
Tarkan sen bize Bahtin falan da okutacaksın bu gazla ;D
rus klasikleri-ki aslında dünyanın en önemli "kurgularıdır"- okumaya  başladığımızda siyaset,biyografi,dilbilim,göstergebilim,tarih okumaları her zaman ,okunulan metinleri anlamlandırmada önemli olur..hele hele 19.yüzyıl rusyası gibi düşünce ve eylem zenginliğinin her türüne açık bir toplumda yazılan metinleri anlamak için bir süre sonra" kaçınılmazda" olur..
bahtin'le kalmaz iş yani  :)
HULK DEĞERLİ BİR KAHRAMANDIR!
HSD YENİ ÜYELERİNİ BEKLİYOR

emre ozdamarlar

Kalbimde yeri ayri olan bir seridir, cok cok guzeldir. Bu seriyi ilk defa okuyacak arkadaslari kiskaniyorum. Bambaska bir dunyaya, bambaska bir maceraya giriyorsunuz.

Bunun yaninda sunu da not duselim, Stephen King'in diger pek cok eseri de Kara Kule ile baglantilidir. Ejderha'nin Gözleri, Tilsim, Kara Ev ve daha bir cok kitabi Kara Kule'den sonra okuyabilirsiniz.

Animvader

İdefix indiriminden ilk kitabı almıştım.Okumaya başladıktan sonra 10 sayfa falan dayanabildim.İçimden bir ses bu cümleler Stephen King gibi bir ustaya ait olamaz dedi.

Nitekim orjinaliyle karşılaştırdığımda birçok cümlenin yanlış tercüme edildiğini, bazı yerlerde toptan cümlelerin atıldığını, kısaltıldığını görünce kitabı bıraktım ve bir daha okuyasım gelmedi.

Diğer kitaplarda tercüme düzeliyormuş galiba ama ben orjinalini elime almadan bu seriyi rezil bir tercümeyle heba etmeyi düşünmüyorum.

alan ford

Alıntı yapılan: yunusmeyra - 15 Şubat, 2015, 18:26:59
rus klasikleri-ki aslında dünyanın en önemli "kurgularıdır"- okumaya  başladığımızda siyaset,biyografi,dilbilim,göstergebilim,tarih okumaları her zaman ,okunulan metinleri anlamlandırmada önemli olur..hele hele 19.yüzyıl rusyası gibi düşünce ve eylem zenginliğinin her türüne açık bir toplumda yazılan metinleri anlamak için bir süre sonra" kaçınılmazda" olur..
bahtin'le kalmaz iş yani  :)

  Ha ha .İşimiz zor desene. Lakin hiç bir şey "cahil okuma " kadar keyif vermez insana. Kitaptan "neyi" anlayacağını bilmeden , göndermelerin nereye gittiğini bilmeden , yazarın hakkında hemen hiç bir şey bilmeden yapılan okumalar ön yargısızdır ve çok daha büyük bir potansiyel taşır. Okurken çok şey kaçırsak da metinden yeni şeyler keşfedebilme ihtimali çok daha fazladır. Ve evet be bu ihtimali sevdim ;D Salinger'den iş bu yüzden kitaplarını , derin psikanalitik incelemelerle kurcalayanlara değil , amatör okurlara ithaf eder. Viva Salinger :)

  Bu arada insan sonradan Bahtin , Jale Parla falan okuyunca ulan bu da okumuş , ben de okumuşum ama nasıl okumuşum , neleri kaçırmışım deyip kendi kendine söylenip durur. Kalkık g.tleri yerine indirir bu sonradan okumalar. Ayrıca faydalıdır ;D
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

yunusmeyra

 ;D ;D ;D tamamen katılıyorum Doğa..
şimdi aklıma gelen birnoT: mesela bir "suç ve ceza" okuyan okuyucu peşinden bir kez de "batman-killing joke" okusun..veya tersi..çok ilginç paralellikler ve insan doğasına ilişkin pek çok "ortak" görüş yakalayacaklardır iki eserde de..
HULK DEĞERLİ BİR KAHRAMANDIR!
HSD YENİ ÜYELERİNİ BEKLİYOR

alan ford

  Konuyla alakasız ama ben de Kaplan Kaplan'ı okuduğumdan beridir aklımda V for Vendetta var. Bir maske , bir kadın ve bir intikam. ;)
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

kalidor

Ben de bu sabah serviste yıllar sonra 2. kez okumaya başladım ve girişteki 35 sayfalık Hiborya Çağı anlatımını bitirdim. Howard önce evreni kurarak onun üzerine öykülerini inşa etmiş. Bitirdikten sonra çizgiromanla karşılaştırmalı olarak yorumlarımı paylaşacağım.
Crom! Ölüleri Say...

kalidor

Alıntı yapılan: pizagor - 15 Şubat, 2015, 15:07:40
Tek kelimeyle muazzam! Yazıldığı dönemi düşünerek Howard'ın bu kadar iyi olabileceğine hiç ihtimal vermemiştim. Henüz başlardayım, Fil Kulesi ve Kutudaki Tanrı bitti. Yakaladığım her boşlukta kitaba koşuyorum!

Kutudaki Tanrı çevrimi gerçekten başarısız olmuş ki çeviriyi yapan kişi Dost Körpe. Öykünün orjinal adı "The God in the Bowl". Bowl kesinlikle kutu anlamında bir kelime değil. Kasedeki (Çanaktaki) Tanrı gibi bir anlamı var. Kutudaki Tanrı sanki kutunun içinden çıkacak sürpriz bir palyaço ses-anlam etkileşimini doğuruyor.

Her neyse öykünün sonunda karşılaştığı tanrıdan sonra yaşadığı büyük korku ve arkasına bakmadan, nefes almadan kaçması da aslında karşımızda korkuları da olan bir Conan'ı gösteriyor.
Crom! Ölüleri Say...

V

Öyküler çok güzel de Roy Thomas'ın bize sevdirdiği Hiborya Çağı süper herosu Conan ' ı daha çok seviyorum nedense.
"İstemem,eksik olsun.."

kalidor

Geçen haftalarda kitabı bitirdikten sonra yüksek tespit ve değerli yorumlarımı paylaşacağımı beyan etmiştim ;D

Yer yer ağır, yer yer hafif spoiler içerir:

Altın Madalyon itkisiyle okuduğum ve piyasada birinci eli bulunmadığından gittigidiyor üzerinden temiz bir 2. elini edindiğim "Serçe" arka kapağında da yazdığı gibi iyi bilimkurgunun iyi edebiyat olduğunu kanıtlayan bir eser. İlk 50-60 sayfası biraz zorlasa ve  bir romanın geçtiği zamanın geçmişine bir de romanın zamanına yapılan geri dönüşlerle arada bıkkıntı verse de son zamanlarda beğenerek okuduğum romanlardan biri oldu. Yazarın antropolog olması ve uzay fiziğinden öte insan anatomisi ve evrim gibi konularda uzmanlaşmış olması gerekliliği, öyküdeki bilimkurgu yönünü zayıf bıraksa da karakterlerin derinlikli bir şekilde tasviri tatmin edici. Tüm karakterlerin aslında farklı yollardan mutlak bir mutluluk arayışı içinde olduklarını görüyoruz. Bunu tüm karakterler nispeten ve olabildiğince yakalasa da nihayetsiz bir mutluluk olmadığını da yazar romanın son 40-50 sayfasında yüzümüze bir tokat gibi vuruyor. Sandoz'un sufi dervişlikten (mistik) umutlarının oldukça tükendiği ama yine de hiç beklemediği anda maruz kaldığı fiil rahatsız ve isyan edici olsa da romanın başından beri buhranda olan rahibin acılarının sebebini anlamamızı sağlıyor. Ana temada ise insanların seçimlerinin kendilerine ve diğer etkileşim içinde bulunduklarına olan maliyetleri anlatılıyor. Zaten Sandoz'un duyduğu vicdani rahatsızlık aslında uğradığı fiili hakaretler ve işkencelerden öte gezegene sürüklediği dostlarının akıbeti oluyor.

Uzaylı Runaların tasviri Avatar'daki Na'vi halkını çağrıştırmıyor değil. Tabi romanın filmden en az 12-13 sene önce yayınlandığını söylemekte yarar var. Genel olarak beğendiğimi, Serçe'yi oldukça naif ve dokunaklı bir roman bulduğumu söylemeliyim. Bu arada romanın adı olan Serçe kavramını romanın son birkaç sayfasında ancak görebiliyoruz.

2006 yılında Warner Bros filmin haklarını Brad Pitt'in prodüksiyon şirketi Plan B için satın alındığını ve Emilio Sandoz karakterini de Pitt'in kendisinin oynayacağı duyurusunu yapmıştı. Fakat daha sonra yazar Mary Doria Russell  Hollywood'un romanının hakkını vermeyeceğini beyan ederek, eserinin film haklarını geri satın almış ve bizzat kendisi romanını senaryolaştırmıştı. Tabii bu da filmin çekilme ihtimalini şu an itibariyle oldukça düşürmüş gibi görünüyor.

2007 yılında ise bir progressive / senfonik rock grubu olan Metaphor'un yazardan izin alarak romanın aynı ismi taşıyan bir konsept albümünü yayımladığını da hatırlatalım.



Crom! Ölüleri Say...

pizagor

Alıntı yapılan: V - 16 Şubat, 2015, 14:20:11
Öyküler çok güzel de Roy Thomas'ın bize sevdirdiği Hiborya Çağı süper herosu Conan ' ı daha çok seviyorum nedense.

İlk iki öyküde gerçekten de o vahşi karizmatik barbarı göremedim. Daha çok yanlış zamanda yanlış yerde bulunan hafif silik bir kişilik gibi anlatılıyor. Hikayelerin esas kahramanları daha çok, ağzı laf yapan tipler. Bu arada Kutudaki Tanrı harika bir Hiborya polisiyesi, hani şu tüm zanlıların toplandığı ve detektifin olayı açıkladığı sahnelerden birini okur gibi hissettim.
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!


pikofarad


tommikser

R.E.H bu öykü kitabı ile gerçekten müthiş bir hayal gücü olduğunu kanıtlamış bize.Kitap öykülerden oluşuyor.Her birinde Conan farklı maceralarla karşımıza çıkıyor.

İlk olarak kitap ile ilgili şunu düşündüm.Yazıldığı döneme bakıldığında çağının ilerisinde ve hayallerinin ötesinde bir yazar var karşımızda.Zaten bu ait olamama duygusu ve içine girdiği depresyon tahminimce yazarında sonunu getirmiş.

Hayal kurmanın neredeyse ayıplandığı, erkeklerin fabrikalarda ve bilimum yerlerde deli gibi çalışması gerektiği bir çağda doğması onun en büyük şanssızlığı olmuş.Yazar hakkında okuduklarımızdan anladığım kadarıyla tüm hayalleri ile dalga geçilmiş ve küçük görülmüş. Bu kadar büyük bir yazar için gerçekten acı bir durum.

Kitapta Conan bizim Marvel'den alışık olduğumuz Conan'a hem yakın hem uzak bir profil çizmiş. Marvel neredeyse kaslı bir süper hero yaratmış. Kişiliği ile çok oynamamış ama insanı tarafını da biraz törpülemiş.

Fil Kulesi'ni okurken üçlü okumada yaptım. Hem öyküyü okurken hem Marvel'in ilk uyarlamasını hemde Dark Horse'un uyarlamasını okudum. Marvel maalesef Howard'ın yazdıklarından oldukça uzaklaşmış. Bunun temel nedeninin öyküyü tek sayıda anlatma çabası olduğu belli oluyor. Öyküyü hızlandırmak adına kitapta olmayan yerlerde eklenerek orjinal metinden oldukça uzaklaşmışlar.

Diğer rahatsız eden kısım Howard yan karakterleri çok iyi betimlemiş. Neredeye gözünüzün önünde kişiyi canlı görebiliyorsunuz. Bu kadar iyi betimlemelerin olduğu yerde Marvel yazarları bunları okumamış gibi kendi hayal güçleriyle çizmişler. Ne gerek vardı anlamadım.

Dark Horse gelirsek, neredeyse mükemmel bir uyarlama yapmışlar. Herşeye sadık kalmışlar. Bunun en anlaşılabilir yanı öykünün 3 fasikülde tasvir edilmesi. Adamlar öyküyü sıkıştırmamışlar. Neredeyse 60 sayfa da öykü nakış gibi işlenmiş.

Tasvirlerde çizerler kesinle Howard'dan uzaklaşmamaya çalışmış. Okurken gözümün önünde ne canlandıysa resmedilirken görmek oldukça heyecanlandırdı.

Bence en büyük hata Fil adam'ın tasvirinde olmuş. Marvel daha güçlü dayanıklı ve hiç acı çekmemiş gibi çizmiş. Dark Horse ise yattığı yerden kalkamayan, acı çeken ve üzüntülü bir canlı çizmiş. Zaten olması gerek de bu. Yüzlerce yıldır işkence gören bir canlının Marvel deki gibi olması hem akla uygun olmadığı gibi hem öykünün özüne de oldukça uzak kaçmış.

Conan Fil adamı öldürdükten sonra öyküde kalbini çıkarıp mücevherin üzerine sıkıyor. Marvel bunu çizmekten kaçmış. Sanırım ya sansüre takıldılar ya da otosansür uygulandı. Öyküde bu kısım çok canlı anlatılmış. Marvel bundan da kaçarak öykünün özünü iyice mahvetmiş.

Dark Horse yazar ve çizerleri de sanki bu sahneyi Howard'a saygı duyarcasına çizmiş. O kadar sadık kalmışlar ki alkışlamamak elde değil.

Sonuç olarak şunu diyebilirim. R.E.H gerçekten hayal gücü mükemmel bir yazarmış. Çok erken gitmiş yanlış zamanın yanlış insanı. Marvel'in Conan'nı nı okuyarak büyüdüm ama anladım ki cehalet erdem. Marvel yazarın gölgesi bile olamamış. En azından bu öyküsünde. Dark horse ekibi ise ayakta alkışı hak etmişler. Gerçek bir saygı duruşunda bulunmuşlar.

pizagor

Marvel'ın Conan yorumuna giydirmek doğru değil bana kalırsa. Howard'ın Conan'ı bir karakter sadece. Roy Thomas ise bu karakteri şekillendiriyor ve o hamurdan bir efsane yaratıyor. Bunda yazım kadar Buscema'nın çizgisinin de etkisi var. Conan leş bir meyhaneye girdiğinizde gözünüze doğrudan çarpan kişidir. Conan üzerinize bir ordu gelirken onca insanın arasından ölümüm bunun elinden mi olacak diyerek ürktüğünüz kişidir. Bu etkiyi, bu karizmayı kelimeler yaratamaz, büyü çizgidedir, Buscema'nın her bir Conan ayrıntısındadır. Buscema'nın Conan'a verdiği auradadır.

O aslına sadık kalınmış dediğiniz Dark Horse'un Conan'ı ise buralara kadar düşmüştür...



Howard'ın tartışmasız başarısı ise yarattığı 'Kılıç ve Büyü ve Tanrılar'ın egemen olduğu Hiborya çağıdır.
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!